FBE- Kentsel Tasarım Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, sadece yüksek lisans düzeyinde eğitim vermektedir.
Araştırma Konuları:
Kentsel Dokuda Çevresel Kalite,
Kentsel Tasarım Standartları,
Kentsel Yenileme,
Kentsel Koruma,
Kentsel Sağlıklaştırma,
Yeni Yerleşme Alanları Tasarımı,
Kentsel İmaj ve Kimlik,
Bilgisayar Destekli Kentsel Tasarım,
Kamusal Alanların Değerlendirilmesi ve Tasarımı
Gözat
Konu "advertising and marketing" ile FBE- Kentsel Tasarım Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKent Ve Kentli Kimliğinin Günümüz Konut Lansmanları Üzerinden Okunması: İstanbul'daki Son Dönem Kapalı Konut Siteleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-06-29) Kılıç, Hümeyra ; Ayataç, Hatice ; 10078357 ; Kentsel Tasarım ; Urban DesignKonut; insan yaşamının en temel ihtiyaçlarından biri olan barınma ihtiyacını karşılamak üzere üretilmiş yapılardır. Günümüzde alt gelir grubundaki insanlar için halen bu anlamı ifade eden konut, alım gücüyle paralel olarak tercih imkanı olan orta ve üst gelir grubu için bir tüketim nesnesi ve karlı bir yatırım amacı haline gelmiştir. 1980’lerde yaygınlaşan neoliberal ekonomi politikaları ile birlikte ‘konut’ artık bir ihtiyaç olmaktan öte, özellikle küresel dünya metropolleri için ekonominin temellendiği bir anahtar sektör haline gelmiştir. Tüketici eğilimleri gerçek gereksinmelere yanıt verecek nitelikteki konutlardan çok, geniş, pahalı ve hatta lüks konutlara yönelmiş ve bu eğilim, kentleşmenin ve gösterişçi tüketim kültürünün de bir göstergesi olmuştur. Daha önceki endişeler bir barınağa (a roof of the head) sahip olmak içindi, oysa modern konut talebi alışveriş, ulaşım, eğitim, sağlık, sosyal yaşantı ve eğlenceyi (rekreasyon) içeren şehir hizmetlerinin kalitesini ve alanını geliştirmiştir. Bu süreçte ortaya çıkan villalar, rezidanslar, kapalı konut siteleri gibi güvenlik duvarlarıyla çevreden izole edilmiş ve herkesin giremediği konut türleri, seçkin kesimin yerleşim alanları olarak pazarlanmaya başlamıştır. İstanbul genelinde son dönemde orta ve üst gelir grubuna yönelik olarak üretilen konutların neredeyse tamamı dışa kapalı konut sitesi şeklinde üretilmektedir. Bu arza paralel olarak söz konusu sosyo-ekonomik kesimin de son yıllarda konut tercihlerinde ağırlıklı olarak güvenlikli kapalı konut sitelerine rağbet ettiklerini gözlemlemekteyiz. İlk dönemlerinde ‘güvenlik’ ihtiyacı ile ortaya çıkan bu sitelere son yıllarda gösterilen talepte gayrımenkul şirketlerinin vaad ettikleri sosyal donatılar, çocuk oyun alanları, deprem dayanıklılığı gibi faktörlerin yanı sıra medya ve reklamlar yoluyla lanse edilen ‘statü’ ve ‘prestij’ algısı da önemli bir tercih sebebi haline gelmiştir. Yeni şehircilik akımının tipik dokusunu oluşturan kapalı konut yerleşimlerinin tarihi aslında şehirlerin ortaya çıkışı kadar eskilere dayanmaktadır. Bu kapalı toplulukların kökleri İngiltere’de M.Ö. 300’lere kadar uzanmaktadır. Yine M.Ö. 300’lerde Romalı askerlere ordudaki hizmet sürelerini tamamladıktan sonra, geniş ve korunaklı yeşil alanlar içinde araziler ve malikaneler verilmekteydi. İlerleyen zamanlarda işgalcilere ya da iç savaşlara karşı korunma amacıyla kaleler yapılmıştır. Günümüz kapalı konut yerleşimlerinin ortaçağ şehirleri ile benzer özellikler gösterdiğini söylemek mümkündür. Aralarındaki fark sınıfsal ayrımın temellendiği olgulardır. Ortaçağ kentlerinde soylular ve asiller ile halk arasında var olan sınıfsal ayrım postmodern dönemle birlikte ortadan kaldırılmış, yerine küreselleşmenin de etkisiyle alım gücü ve gösterişçi tüketim kültürü üzerinden yeni bir sınıfsal ayrım oluşturulmuştur. Bugünkü kapalı konut siteleri tüm dünyada ekonomik gücün ve statünün bir göstergesi olarak tanımlanmaktadır. Bu algının oluşmasında küresel medyanın çok önemli bir rolü olduğunu söylemek mümkündür. Aynı şekilde Türkiye’de de bu ithal kültürün yayılmasında özellikle 1980’lerde renkli televizyonun gelmesi ve özel kanalların yaygınlaşmasıyla beraber küresel medyanın önemli bir etken olduğu, medyanın küresel kültürün aynılaştırıcı etkilerini yaygınlaştırdığı ve tüketim eğilimi ve tercihleri üzerinde yönlendirici bir etkisi olduğu belirtilmiştir. Bu tez çalışması kapsamında yukarıda özetlenen kavramsal çerçeve üzerinden, bugün artık bir dünya kenti olan İstanbul’da son dönemde üretilen konut projelerine odaklanılmıştır. Araştırma sürecinde bir kesit olarak ele alınan Ekim 2014 – Nisan 2015 tarih aralığında, İstanbul’da yapılan ve satış aşamasında olup bir ya da birkaç kez lansmana çıkan kapalı konut siteleri tespit edilmiş, bu konutların yazılı, görsel ve sosyal medya üzerinden yaptıkları reklamlar incelenmiş, pazarlama aşamasında tüketiciyi çekmek için kullanılan sloganlar üzerinden kavramsal analizler yapılmıştır. Bu analizlerle beraber piyasa aktörleri arasından seçilen 10 adet şirket temsilcisinin de görüşleri alınarak, bu yeni konut tarzının kent ve kentli üzerinde yarattığı olumlu ve olumsuz etkiler ortaya konmuştur.