LEE- Mimarlık Tarihi Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Gözat
Konu "Architects" ile LEE- Mimarlık Tarihi Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Ögeİki şehir arasında bir mimar: Constantinos Panagiotis Kyriakıdes(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-07-21) Yücetürk Çizmecioğlu, Merve ; Ar, Bilge ; 502201109 ; Mimarlık Tarihi19. ve 20. yüzyılların kaygan politik ve mimari ortamı, mimarların üretimlerinin şekillenmesinde önemli etkenlerdir. Batılılaşmaya çalışan Osmanlı Devleti'nde Tanzimat ve Islahat Fermanları ile her alanda yapılan yenilikler; yeni bina tiplerinin de ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu sürecin ilk ürünleri Pera bölgesinde kendini göstermiştir. Constantinos Panagiotis Kyriakides, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde özellikle Beyoğlu ve Pera bölgelerinde önemli yapılara imza atmış olmasına rağmen adı günümüzde çok duyulmamış bir figür olarak karşımıza çıkmaktadır. Tez çalışması kapsamında, mimarın yaşamı ve mimarlık pratiğini içeren arşiv ve literatür araştırmalarının yanı sıra, Atina'daki meslektaşları ile yapılan sözlü tarih çalışmalarına dayandırılmıştır. Göçmen mimarın üretimleri, dönemler ve kentler bağlamında incelenmektedir. 1881 yılında İstanbul'da yüksek gelirli bir ailenin içine doğan Kyriakides, mimarlık eğitimini Sanayi-i Nefise Mektebi'nde birincilikle tamamladıktan sonra Ecole Speciale d'Architecture'de bir yıl okumuştur. Yaşamının büyük bir kısmını Osmanlı Devleti topraklarında geçirmiş olan mimarın, saray erkanı için tasarım yapmamış olduğu göze çarpmaktadır. Aynı zaman diliminde özellikle Pera bölgesinin mimarisinde süregelen Batılı anlamdaki önemli değişiklikler, yeni ortaya çıkmakta olan burjuva sınıfı için gayrimüslim mimarların-kalfaların, yer yer mülk sahibinin isimleriyle anılacak olan yapıların tasarım ve inşa süreçlerinde önemli roller üstlenmelerine tanıklık etmiştir. Bu dönemde, İstanbul'da özellikle inşa ettiği apartmanlar ile yaşadığı çevrede şöhret kazanmış olan Kyriakides'in, tasarladığı birçok yapıda adı, ortağı Alexandros Dimitrios Yenidunia ile birlikte anılmaktadır. İkilinin İstanbul'daki bilinen projelerinden bazıları; Frej Apartmanı, Ravouna Apartmanı, Vernudaki Apartmanı ve Türkiye Hanı'dır. Kyriakides daha sonraları Yenidunia ile ortaklığını sonlandırarak kendi bürosunu kurmuştur. 1926 yılında, 45 yaşında iken diğer mültecilerin kaderini paylaşarak Atina'ya göçmüş olan Kyriakides, 16 yıllık ikinci kariyeri esnasında iki dünya savaşı arası dönemin aktif mimarlarından biri haline gelmiştir. Bu süre zarfında ürettiği önemli yapıların bazıları, Benakio Okulu, Lykiardopoulos Apartmanı, Mavrommati Apartmanı'dır. İstanbul'daki çoğu yapısının aksine, Kyriakides'in Atina'da tek başına çalışmayı seçtiği görülmektedir. Zorunlu göçmen bir mimarın, mimari pratiğine iki dünya savaşı arasında kimlik oluşturma çabası tez çalışması kapsamında kentlerin sosyopolitik durumu, dönem mimarisi ve mimarın işverenleri bazında incelenecektir. Kyriakides'in İstanbul ve Atina'daki yapılarının detaylı bir çözümlemesi yapılarak İstanbul ve Anadolu'dan Atina'ya mimari pratik bağlamında neleri taşıdığı ve taşıyamadığı da tez kapsamında tartışılmıştır. Bu süreçte mimarın, dönemin bürokratik tavrını mı, yoksa bulunduğu ülkelerdeki burjuvazinin isteklerini mi tasarım anlayışına yansıttığı, yapıları incelenirken öne çıkan önemli bir soru olmuştur. Atina'da da İstanbul'da olduğu gibi apartman tasarımları ile öne çıkan Kyriakides, döneminin kamusal tavrını değil; iki farklı ve yeni kurulan ülkenin burjuvasinin isteklerini mimariye taşıdığı söylenebilir. Tez çalışmasının bir diğer sorusu, mimarın yapılarının inşa tarihlerinin birbirlerine yakınlığı düşünüldüğünde; Kyriakides'in tasarımcı, uygulayıcı ve yüklenici gibi farklı rollerden hangilerini daha çok benimsediğidir. Mimarın ayakta kalmış eserlerinin tarihçeleri, kullanıcıları, iç mekân özellikleri, bugünkü durumları ve geçirdiği restorasyonlar detaylı bir biçimde incelenmiştir. Tez kapsamında, Kyriakides'in mimarlığı, iki kent üzerinden karşılaştırılarak mimarın üretiminin, kent hafızaları üzerindeki varlığı sorgulanmıştır. Tez çalışması süresince, mimarlık tarihi yazımında ön plana çıkmamış figürlerden biri olan Kyriakides'in mimari üretimi, dönemin siyasi kırılma noktaları üzerinden ele alınarak ortaya konulmak istenmiştir.
-
ÖgeSedad Hakkı Eldem'in çeşitlenen mimarlığını yumak metaforu bağlamında okumak: Alternatif bir anlatının ilk sarmalları(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-07-30) Tekin, Ömer Faruk ; Gül, Murat ; 502162102 ; Mimarlık TarihiSedad Hakkı Eldem, 1930'ların başında başlayan ve ömrünün sonuna dek sürdürdüğü verimli meslek kariyeri boyunca kimisi inşa edilmemiş çok sayıda yapı tasarlamış, çeşitli ölçeklerdeki sivil mimari örneklerini belgeleyerek kitaplar halinde yayınlamış ve mimarlık üzerine düşüncelerini içeren bazı metinler yazmıştır. Bunun yanı sıra 1930 yılı öncesindeki çocukluk ve gençlik yıllarında tuttuğu defterlere sayısız çizim yapmış ve kimisi günlük biçiminde çok sayıda not almıştır. Daha önce çok az bir kısmının yayınlandığı bu çizim ve notlarla birlikte Eldem'in meslek yaşamına ait fotoğraf, proje, yazışma, mekup, çizim vs içeren binlerce evrakın bir bölümü, ilk kez 2008 ve 2009 yıllarındaki sergi ve kitap çalışmaları kapsamında taranarak sergilenmiş ve ilerleyen yıllarda da erişime açılmıştır. Sedad Hakkı Eldem'in kişiliğiyle birlikte alabildiğine çeşitlilik içeren tüm bu notlar, çizimler, projeler, defterler, evraklar Eldem mimarlığının bütününü oluşturmaktadırlar. Günümüze değin Sedad Hakkı Eldem ve mimarlığı, çeşitli yönleriyle ele alınarak tezler, sempozyumlar, kitaplar, makaleler ve söyleşilerle zengin bir literatür oluşturulmuş ancak bu literatür genellikle onun 1930 yılı sonrası üretimlerine odaklanmıştır. Bununla birlikte görece az sayıda olsa da Eldem'in çocukluk ve gençlik dönemi üretimlerini merkeze alan çalışmalara da rastlanılmakla ancak tez literatüründe bu üretimler üzerine bir çalışmanın yapılmadığı görülmektedir. Bu çalışma özellikle tez literatüründeki bu boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Bu hedefle ilişkili olarak, bu üretimleri ve bu üretimlere değinen çalışmaları ele alarak, Eldem'in çocukluk ve gençlik dönemi çalışmalarının Eldem literatürünü zenginleştirme yönündeki potansiyeline dikkat çekmek çalışmanın ikincil hedefi olarak belirlenmiştir. Çalışmanın nihai amacı ise, Eldem mimarlığının hayat öyküsüyle birlikte süreklilik arz eden bir bütün olduğunu söyleyerek bu süreklilikleri ve Eldem mimarlığının oluşumundaki etkilenme güzergahlarını ortaya çıkaran alternatif bir Eldem mimarlığı anlatısı kurgulamaktır. Bu amaçla Carlo Emilio Gadda'nın bir romanında geçen yumak metaforu ve Italo Calvino'nun bu metafor üzerine yorumlarını kullanarak bir anlatı kurgusu oluşturulmuş ve Eldem mimarlığı bir yumak olarak ele alınmıştır. Çalışmanın kapsamı ve sınırları dolayısıyla bu yumak kurgusunu, Sedad Hakkı Eldem'in çocukluk ve gençlik döneminde tuttuğu defterlerde bulunan sayısız çizim ve notlar ve bu döneme ait hatıralarıyla birlikte 1985 ve 1986 yıllarında yapılan ancak oldukça geç bir tarihte, 2014'te kitap şeklinde yayınlanan söyleşiler üzerinden oluşturur. Eldem'in mimarlık hakkındaki düşüncelerinin, yapıları üzerine söylemlerinin ve anılarının yer aldığı ve Eldem literatüründe yeteri kadar referans verilmemiş bu kitap, bu tez çalışmasında kullanılacak özgün veriler sağlamaktadır. Tez çalışması belirli bir döneme ve üretimlere odaklansa da yumağı hissettirecek biçimde çeşitli zamansal ve mekânsal sıçramalarla, bu üretimleri Eldem'in çeşitli projeleriyle ilişkilendirir. Yumak kurgusu, meslek yaşamındaki üretkenliği ve üretimlerindeki çeşitliliği Eldem'in çocukluk yıllarından itibaren sürdürdüğünü ve bu süreklilik içerisinde giderek rafineleşen bir yorumlama pratiği geliştirerek ve çocukluktan itibaren geleneksel olanı çağdaş bir biçimde yorumlama gayreti içerisinde olduğunu ortaya çıkarır. Çalışma, çok boyutlu bir yumak olarak ele aldığı Eldem mimarlığını, yine başka bir çok boyutluluk sergilediğini söylediği eleştirel bölgeselcilik kuramı üzerinden çözmeden, olağan çokluğu içerisine yerleştirmeye çalışarak alternatif bir okuma denemesi yapar. 1980'lerde ortaya atılan ancak temelleri 1920'lere uzanan tartışmalarla atılan bu kuramın tartışageldiği bölgeselcilik, modernizm, yerellik, evrensellik gibi olguların, Eldem'in yazıları ve yapılarıyla örtüşen ve ayrışan noktalarına kuramın söylemi ve altmetni bağlamında değinir. Çalışmanın kendisine çizdiği tarihsel sınırlar çerçevesinde ele aldığı bu iki olguyla, Eldem mimarlığının, bu kuramın geleneksel olanın taklide ve yersizleştirici modernizme düşülmeden güncel bir biçimde yeniden üretilmesi yönündeki söylemiyle örtüştüğü ancak tarihsel olanın muhafaza edilmesi noktasında ayrıştığını ifade eder. Bu çalışma boyunca defterler üzerindeki odakla, bir yandan Eldem mimarlığının oluşumundaki temel etkilenme güzergahları açığa çıkarılırken diğer yandan da literatürde henüz yeteri kadar ilgi görmemiş Eldem'in çocukluk ve gençlik dönemi üretimlerini yeniden gündeme getirilir. Bunun yanı sıra eleştirel bölgeselcilik kuramı üzerine Türkçe literatürün zenginleştirilmesi ve bu kuramın Eldem'in üretimlerini tartışmada taşıdığı potansiyele değinilmesi gibi bir misyon yüklenilir.