Sosyal Bilimler Enstitüsü
Bu topluluk için Kalıcı Uri
1982 yılında kurulan enstitü, farklı alanlarda yürütülen programlar ile çağdaş bir eğitim modeli oluşturarak hem yurt içinde hem de yurt dışında sosyal bilimler, sanat, müzik gibi alanlarda söz sahibi olmayı amacını taşımaktadır. On üç anabilim dalı altında 6 doktora, 15 yüksek lisans programı yürütülmekte olup 5 program II. öğretim kapsamındadır. Lisansüstü programlarımızın bir bölümü fakültelerin ilgili bölümlerine bağlı, bir bölümü ise disiplinler arası program niteliği taşımaktadır.
Gözat
Konu "19th century" ile Sosyal Bilimler Enstitüsü'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeRobert Schumann’s Miniature Piano Pieces Related To Literary Ideas(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Tekin, Hyun Sook J. ; Aşkın, Cihat ; 264418 ; Müzik ; MusicBu tezin amacı, edebi fikirlerin Schumann`ın minyatür piyano parçalarını nasıl etkilediğini araştırmaktır. Bu tezde Schumann`in müziğinin Jean Paul Richter`in ve E.T.A. Hoffmann`ın edebi dünyası ile ilişkisi araştırılmıştır, örneğin müziğin hikayalerle, cümlelerle, şiir kıtalarıyla, sembolik görüntülerle/imajlarla ve bireysel edebi fikirlerin ana temalarıyla nasıl ilişkisi olduğu gibi. Bu çalışma ayrıca Schumann`ın edebi ve düşsel kahramanları Florestan ve Eusebius`un etkisi üzerine odaklanır, Florestan ve Eusebius karakterlerinin Schumann`ın erken döneminde (1834-1848) önemli bir rolü olduğu gerçeğini dile getirir. Bu karakterler Schumann`ın minyatür piyano müziğinin sembolik müzik çekirdeği olmuşlardır. Bu tezde Florestan Sturm ve Drang`la, Eusebius ise Biedermeier karakteriyle ilişkilendirilmektedir. Schumann tarafindan kısa formların sıklıkla kullanımı, bunların şiirle, şarkı formuyla ve Lieder ile olan ilişkisiyle birlikte ele alınmaktadır. Analiz kısmında, Schumann`ın tüm seçilen eserleri tartışılır ve analiz edilir. Her birinin başlıklarının gerçeklere dayalı bilgisi ve saklı anlamları ile ifade edici kelimeleri incelenir. Florestan ve Eusebius ile ilgili olarak, bunların müzikteki ritmlerinin, tempolarının, ölçülerinin, müzikal dizilerinin ve imajlarının dile getirildiği diğer bir bölüm de vardir. Son olarak, müziğin çalınarak icra edilmesinde ve otantik yorumunda, edebi fikirlerle olan ilişkisinin önemine bir kez daha vurgu yapılır.
-
ÖgeXIX. Yüzyılda Batılılaşmanın Türk Musikisi’ne Etkileri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Sefer, Erkin ; Öztürk, Cenk ; 326678 ; Türk Müziği ; Turkish MusicTürk kültür tarihinde yaşanan en önemli dönemlerden biri XIX. yüzyıldır. Türk tarihine baktığımızda, ?yakın tarih dönemi? olarak değerlendirebileceğimiz bu dönemde yaşanan gelişmeler ve değişmeler aynı zamanda XX. yüzyılı da etkilemiştir. Osmanlı Devleti'nin duraklama ve gerileme dönemini yaşamaya başlamasıyla ortaya çıkan yenileşme ve Batılılaşma düşüncesi ile yapılan uygulamalar Türk toplumunun kültür ve sanat yaşantısını da etkilemiştir. Türk kültürünün en önemli parçalarından biri olan Türk Musikisi de bu etkilerden nasibini almıştır. Her ne kadar tez başlığı ?XIX. Yüzyılda Batılılaşmanın Türk Musikisi'ne Etkileri? olsa da, tarihi dönemler keskin çizgilerle ayrılamamakta, bir yüzyılın ilk yılı ile son yılı arasında sınırlandırılamamaktadır. Bunun sebebi, olayların birbirini tetikleyerek neden-sonuç ilişkisi içerisinde bir zincir oluşturarak tarihsel değişimlerin oluşmasıdır. Bu yüzden çalışmamız, XVIII. yüzyılın sonuna doğru olan III. Selim döneminden başlayarak XIX. yüzyıldaki gelişmelerin Türk Musikisi'ne etkilerini ele almış, bu etkilerin XX. yüzyıla taşan sonuçlarına da yer vermiştir. Yukarıda da değindiğimiz gibi Osmanlı Devleti'nin duraklama ve gerileme dönemini yaşamaya başlamasıyla ortaya çıkan yenileşme ve Batılılaşma düşüncesi ile yapılan uygulamalar, Türk kültürünün en önemli parçalarından biri olan Türk Musikisi'ni de etkilemiştir. Türk Musikisi, olayların birbirini tetikleyerek neden-sonuç ilişkisi içerisinde bir zincir oluşturarak farklı alanlarda değişimlere uğramıştır. Bu olaylar zincirini tetikleyen ilk halka Muzıkay-ı Humayun'un kurulmasıdır. II. Mahmut döneminde kurulan bu kurumun kökeninde, III. Selim'in Batılı anlamda bir ordu kurma düşüncesi yatmaktadır. III. Selim, birçok huzursuzluğa neden olan yeniçeri ocağının yerine yeni bir ordu oluşturmuş, bu oluşumu da destekleyecek bir bando kurmuştur. (Tıpkı yeniçeriyi destekleyen mehter gibi). Ancak daha sonra bu iki oluşumu kapatmak zorunda kalmıştır. II. Mahmut, kaybedilen savaşlar, yeniçerilerden kaynaklanan huzursuzluklar yüzünden ivedi bir kararla III. Selim'in bu düşüncesini geri dönülmeyecek şekilde gerçekleşmiştir. Kurulan bu yeni ordu savaşlarda beklenen başarıyı gösteremese de, orduyu desteklemek üzere kurulan Muzıkay-ı Humayun XIX. yüzyıl boyunca Türk Musikisi'ni etkileyecek farklı olayları tetikleyen bir kurum olmuştur.Çalışmamızda III. Selim döneminden başlayarak, sonraki gelişmeleri ele aldık. Muzıkay-ı Humayun'un saray ve toplumun müzik zevkini etkilemesi ve değiştirmesiyle Türk Musikisi'nin sarayda daha az yer bulması, bunun sonucunda Mevlevihanelere sığınışı, büyük formların sadece bu kurumda yaşatılırken, bestecilerin halka yönelik üretimleri, şarkı formunun popülerleşmesi ve XX. yüzyıla taşan ?şarkı besteciliği? kavramının ortaya çıkışı yaşanan gerçeklerden bazılarıdır. Mevlevihanelerde yaşatılan Türk Musikisi'nin buradan Rauf Yekta Bey ile ?müzikoloji? filizini vermesi çalışmada ele alınan konulardan biridir. Bir diğer konu, Osmanlı'nın Batılılaşmasının, onu Avrupa ve Amerikan şirketleri için bir pazar haline getirmesi, bunun sonucunda piyasaya sürülüşünden sadece birkaç yıl sonra İstanbul'a ulaşan fonograf ve gramofon teknolojilerinin Osmanlı topraklarında satılmaya başlamasıyla Türk Musikisi'ne yaptığı olumlu ve olumsuz etkiler de çalışmada yer almaktadır. Çalışmada birbirine zincirleme bağlı bu olaylar belgelere dayanarak anlatılmış, XX. yüzyıla yansımaları değerlendirilmiştir.