LEE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Gözat
Konu "City planning -- Turkey -- Istanbul" ile LEE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeNeoliberal ekonomi politikalarının planlama kurumsal yapılandırmasına etkisi: Konut arsası geliştirme süreci bağlamında bir analiz( 2020) Uyanker, Güneş ; Elif Alkay ; 620588 ; Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı ; Urban and Regional PlanningKonut arsası sunusu, planlama disiplinin geniş bağlamda tartıştığı ve ekonomi politikalarıyla doğrudan ilişki kuran en önemli konularından biridir. Bir yandan nüfus ve yerel dinamiklerin etkisiyle tetiklenen kentsel gelişme ve ekonomi politikaları sununun büyüklüğü ve formunu belirlerken, öte yandan bu gelişmeden en yüksek faydayı sağlamayı bekleyen arazi sahipleri ve inşaat şirketleri göz ardı edilemez bir baskı unsuru olmaktadırlar. Tüm bunların yönlendirilmesinde devlet en etkin rolü üstlenmekte ve müdahalelerini kurumlar ve yasalar aracılığıyla yürütmektedir. Türkiye örneğinde, 2002 sonrası kendisinin de konut arsası sunusunda temel aktörlerden biri haline geldiği devlet, neoliberal ekonomi politikalarının hakimiyetinde konut arsası sunusunu nasıl yönlendirmektedir? Başka bir deyişle, Türk planlama sistemi yapısal olarak konut arsası sunusunda karşılaşılan problemleri çözme kabiliyetine sahip midir? Devletin planlama sisteminin gücü ve araçlarını kullanarak mevcut bir problemi çözmek yönündeki müdahalelerinin yarattığı sonuç(lar) nelerdir? Bu araştırma soruları çalışmanın kavramsal çerçevesini ve araştırma yöntemini belirlemiştir. Mevcut durumun yapısal analizi Yeni Kurumsal İktisat teorisi bağlamında kavramsallaştırılmış ve yapılmıştır. Yeni Kurumsal İktisat, neoklasik iktisadın kurumları ihmal ettiği gözleminden yola çıkarak önemli olanın devlet tarafından yaratılan kurumların doğası ve kurumların tanımladığı kurallar olduğu noktasına vurgu yapar. Hatta kurumlar bir toplumun gelişmesine yol açarken bazı durumlarda geri kalmışlığın temel nedeni olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu bağlamda çalışmada konut talebinin karşılanmasına yönelik olarak devletin planlama aracılığıyla yarattığı konut arsası sunusunda kurumsal yapı ve yasal düzenlemelerin incelenmesinde kurumlar ve kuralları odak alan yaklaşımından yararlanılmıştır. Zira kentsel mekândaki müdahaleler, kurumsal yapı ile doğrudan ilişkilidir. YKİ'ye göre oyun ve oyuncuların iyi kurgulanması, birey davranışı, toplumsal yapı, siyasal otoritenin önemi, sınırlı rasyonalitenin varlığı, farklı disiplinlerle birlikte değerlendirme, mülkiyet haklarının tam olarak tanımlanması ile belirsizlikler ve işlem maliyetleri azalacaktır. Böylelikle kaynaklar verimli kullanılacak ve öngörülebilir piyasalar oluşacaktır. Konut arsası sunusuna odaklanabilmek üzere sadece konut projesi barındırması, belirsizliklere daha fazla yer verebilmek amacıyla tamamlanması uzun süren ya da bitmemiş olan bir konut projesinin varlığı, belirsizliklerin çözümünün daha kritik olduğu, kamuoyuna yansımış bir konut projesi olması, tek bir konut projesi seçilerek aynı konut arsası geliştirme sürecine farklı kurumların bakış açıları, strateji ve müdahalelerini anlamaya olanak tanıması sebepleriyle İstanbul'da gerçekleştirilen Fikirtepe Projesi çalışma alanı olarak seçilmiştir. Yöntem olarak ise doküman analizi ve derinlemesine mülakat benimsenmiştir. Özellikle de mülakatlar aktörlerin konut arsası sunusuna yönelik kararlarının ve eylemlerinin nedenselliklerini anlayabilmek ve en nihayetinde çözümleme yapabilmek amacıyla önemli görülmektedir. 2000'ler sonrasındaki planlama mevzuatı ve kurumsal yeniden yapılandırmaya yönelik düzenlemeler geniş bir doküman analizine tabi tutulduğunda, devletin konut arsası sunusunda kendini yeniden ölçeklendirdiği ve en güçlü aktörlerden biri olarak belirdiğini söylemek mümkündür. Yeni Kurumsal İktisat teorisiyle uyumlu olarak, doküman analizi, konut arsası sunusunda, kurumsal ve yasal düzenlemelerin iyi kurgulanmadığı durumda enformalite, karşılıklılık ilişkileri ve plan dışı taleplerin arttığını göstermektedir. Olağan kurallar ve ilkeler dahilinde çözülemeyeceği düşünülen problemlerin geniş yetkilere sahip kurumlarca aşılabileceği düşünülmüş ancak bir bütün olan kurumsal yapı içerisinde böyle bir metot ile belirsizliklerin minimize edilemediği, aksine olağan ilkelerle yarattığı çelişkiler sonucu belirsizliklerin artırıldığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla kamu kurumları, aksayan süreçlere yönelik uygulama çözümleri üretse de son tahlilde Yeni Kurumsal İktisat'ın kurumların işletilememe durumunda öngördüğü gibi kurumsal yapılandırmadaki belirsizlikler piyasa belirsizliklerine dönüşmüştür. Sonuç olarak Fikirtepe Projesi tam rekabet ve tam bilgilenmenin olduğu etkin piyasa koşullarında gerçekleştirilememekle birlikte plan öngörüleri doğrultusunda da ilerletilebilen bir konut projesi niteliği taşımamaktadır. Burada kritik olan ise bu süreçte oluşan tüm belirsizliklerin çözümü için gerçekleştirilen kamu merkezli müdahalelerin kurumsal kapasitenin yokluğu sebebiyle daha da artmış olmasıdır. Belirsizliklerin üç ana kaynağı ise kamunun süreçte baştan itibaren sorumluluk alarak temel yasaları işletmede ve güven zeminini oluşturmada etkin olmaması, (ada bazlı dönüşüm kararı, özel proje alanı ilanı, taslaklar üzerinden beş yılda tamamlanan donatı alanı tasarımı gibi) esnek bırakılan planlama süreçleri ve mülkiyet sorunlarıdır.