FBE- Tekstil Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Tekstil Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Sustainable Development Goal "Goal 9: Industry, Innovation and Infrastructure" ile FBE- Tekstil Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAkustik yalıtım için dokuma kumaş takviyeli katmanlı hibrid kompozit malzemelerin geliştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020) Yaradanakul, Mustafa Çağatay ; Okur, Nazan ; 637735 ; Tekstil Mühendisliği Ana Bilim DalıGünümüz dünyasında gürültü insan yaşamını negatif etkileyen önemli sebeplerden biridir. Günlük hayatımızda trafik, çalışma alanımızda ve evlerimizde bulunan teknolojik cihazlar gibi çeşitli sebeplerden ötürü gürültüler oluşmaktadır. Bu gürültüler insanları, psikolojik olarak büyük ölçüde etkilemekte ve bunun sonucu olarak yaşam kalitesi düşmektedir. Bu sebepten ötürü bulunulan ortamın konfor seviyesini artırmak ya da dış çevreyi olumsuz anlamda etkilememek amacıyla binalarda, taşıt araçlarında, ev eşyalarında sesin azaltılması önem taşımaktadır. Günlük yaşamda ve çalışma ortamında gürültünün kontrol edilmesine ilişkin yönetmeliklerin de getirdiği kurallar çerçevesinde akustik yalıtım her geçen gün daha önemli hale gelmektedir. Dünyada ve ülkemizde insan nüfusunun artışı ve beraberinde artış gösteren ses ve gürültü kirliliğini önlemek ve insanların yaşantılarını daha konforlu bir hale getirmek için kullanılan tekstil malzemelerinin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Tekstil malzemelerinden üretilmiş kompozit malzemelerin önemi artmaktadır. Akustik yalıtım için kumaş takviyeli katmanlı hibrid bir kompozit malzemenin geliştirilmesi hedeflenen bu çalışmada cam karbon jüt ve keten kumaşlardan kompozit yapılar oluşturulmuştur. Çalışmanın başında kalınlıklarının ayarlanması amacıyla test üretimleri gerçekleştirilmiş bu üretimler sonucunda kalınlıklara bakıldıktan sonra ideal kalınlıktaki kompozit malzemelerin asıl üretimleri vakum infüzyon tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Üretilen bu kompozit malzemelerin bir boşluklu kumaş yapısı ile bir araya getirilerek oluşturulan katmanlı hibrid kompozit malzeme yapılarının ses absorbsiyon özellikleri incelenmiştir. Sırası ile yerleri değiştirilerek oluşturulan yapıların ses absorbsiyon özellikleri incelenmiştir. Öncelikli olarak malzemeler kendi içlerinde 3 katlı olarak incelenmiştir. Ardından değişik sıralı yapılar oluşturularak bu yapıların ses absorbsiyon katsayıları incelenmiştir.
-
ÖgePet karışımlı viskon örme kumaşlarda parça boyama sonrası ortaya çıkan boncuklanma probleminin araştırılması ve iyileştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-07) Bekiroğlu, Erkan ; Özcan, Gülay ; 637255 ; Tekstil Mühendisliği Ana Bilim DalıParça boyama işlemi sonrası giysilerin görünümü (özellikle dikişlerdeki eskitme efekti) pazarda ciddi talep gören bir moda eğilimi haline gelmiştir. Bununla birlikte parça boyama işleminin modadaki anlık değişimlere hızlı cevap verebilmesi parça boyamaya olan ilginin daha da artmasına sebep olmuştur. Parça boyama işleminin en önemli ise boncuklanma problemidir. Özellikle sentetik lif karışımlı kumaşlarda boncuk oluşum hızının, koparak dökülme hızından daha yüksek olması, bu problemin daha fazla yaşanmasına sebep olmaktadır. Parça boyamada, genel olarak giysi ya da parçaların işleme girmeden önce hazırlıkları yapılmaktadır. Ham haldeki kumaştan dikilen ürünlerin parça boyama işlemi yapılacaksa bu durumda mutlaka iyi bir ön terbiye işleminden geçirilmesi gerekmektedir. Viskon /PET karışımlı ipliklerden elde edilen örme kumaşların parça boyama makinasında reaktif boyarmaddelerle boyanmasıyla tatmin edici melanj efektlerin alınabilmesi, pazar taleplerinin hızla karşılanmasını sağlarken melanj renk gamı ile ilgili yeterli renk çeşitliliği olmaması ve renk başına minimum üretim miktarının yüksek olması gibi sorunlara da önemli bir çözüm getirmiştir. Polyester (PET) ile viskon lifinin farklı oranlardaki karışımı, kumaşlarda farklı tonlarda melanj görüntüsü almaya imkan vermektedir. Fakat buradaki en büyük kısıt, istenen iplik numarasında ve karışımda ipliğin tedarik edilememesidir. Bu sorunu çözebilmek için pazarda yaygın olarak ring eğirme sistemiyle üretilmiş iplikler kullanılmaktır. Bununlabirlikte pazarda her iplik numarasında ve karışımda ipliği rahatlıkla bulabilme imkanı veren ring ipliklerinin boncuklanma açısından ciddi sıkıntıları söz konusudur. Özellikle yüksek kopma dayanımına sahip PET lifi karışıma dahil olması ve kullanılan ipliklerin ring eğirme sistemiyle üretilmiş olması, boncuklanma sorununu daha da arttırmaktadır. Tüm bu sorunlar dikkate alınarak tez çalışmasında; Viskon/PET karışımı ring ipliğin, karışım oranı, iplik büküm katsayısı, bu ipliklerle elde edilen örme kumaşların ön terbiye, boyama ve bitim işlemlerinin kumaşların boncuklanma eğilimi üzerine etkisi incelenmiştir. Bu tez çalışması için Viskon/PET'in 5 farklı karışım oranında kullanıldığı ve αe değerleri 3,00-3,54 arasında değişen toplam 5 farklı tipte ring iplikleri üretilmiştir. Üretilen ipliklerle, açık en yuvarlak örme makinasında her biri 10 kg olacak şekilde, % 80/20, 50/50, 33/67 Viskon/PET karışımı 3 tip kumaş ve kontrol amaçlı %100 Viskon ve %100 PET iplikten yapılan örme kumaşlar üretilmiştir. Farklı karışım oranlarındaki ipliklerden örülen süprem kumaşlara 20 farklı işlem uygulanarak toplamda 100 adet numune üretilmiştir. Kumaşlar, açık en olarak ön terbiye işlemlerinden geçirilmiştir. Ardından 1 er metre boyutlarında kesilerek parça boyama makinasında 3 farklı boya konsantrasyonunda hazırlanan boyama reçeteleriyle boyandıktan sonra biyo-parlatma işlemi ve son olarak 3 farklı reçete ile bitim işlemlerine tabi tutulmuştur. Tez kapsamında yapılan literatür araştırmaları ve deneysel çalışmalar sonucunda, Viskon/PET karışımlı kumaşlarda PET oranı arttıkça, literatüre paralel olarak termofikse adımının eklenmesi ve maliyet parametresi ile birlikte sürdürülebilirlik açısından bir işlem basamağının ve kimyasal kullanımının azaltılması göz önüne alındığında enzim uygulama basamağının çıkarılmasının boncuklanmayı tatmin edici düzeyde azaltabileceği gözlemlenmiştir.