FBE- Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Sustainable Development Goal "Goal 9: Industry, Innovation and Infrastructure" ile FBE- Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeA new numerical approach for the sauter mean diameter in high speed diesel engines(Institute of Science and Technology, 1993) Buğdanoğlu, Selim ; Sağ, Osman Kamil ; 39429 ; Naval Architecture and Marine EngineeringThis thesis is concerned with Ship Propulsion Bearings and Computer Aided Calculation and Operation Program for Propulsion Bearings. It is the main purpose to put forward this study that is the lack of the studies and knowledge concerning ship propulsion bearings. Therefore, it has been discussed arrangements, preliminary design parameters, performance, and routine maintenance tasks, and troubleshooting procedures of ship propulsion bearings. It has also attempted to provide guidance on these subjects along with the "Computer Aided Calculation and Operation Program for Propulsion Bearings" which is entirely written by the author. This computer program written in MATLAB programming language is capable of calculating preliminary design parameters, performance and providing the user routine maintenance tasks, and trouble shooting procedures of ship propulsion bearings. Key feature is to include flexible menu configuration with the aid of visual menu buttons and easy solutions with graphics utilization. Furthermore, It has been also discussed in detail water lubricated rubber bearings, evaluated previous experiments, and statistical values, and then obtained good results. It is believed that this study would be a useful guide concerning "Ship Propulsion Bearings'' to the designers, operators, and researchers.
-
ÖgeBir gemi kirişinin serbest titreşimleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996) Kara, Fuat ; Dökmeci, M. Cengiz ; 56017 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiGemi ve uçak yapısı olarak gözönüne alınabilen Timoshenko kirişinin çözümü Galerkin yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Timoshenko kirişi, değişken kesite sahip olup kayma etkisinide gözönünde bulundurmaktadır. Kayma etkisi, eğer kirişin uzunluk-derinlik oranı oldukça küçük ise, genellikle çok önemlidir. Kirişin iki uçuda ankestre bağlı olduğunda, Timoshenko kirişinin öz değeri, uniform bir kirişin öz değeri ile tamamen aynıdır. Thomson'un analitik çözümü, hem Euler-Bernoullu kirişinin hem de Timoshenko kirişinin analitik çözümü ile karalaştırılmıştır.
-
ÖgeÇanakkale Boğazı Nara Burnu geçişinde eskort römorkör manevralarının incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Gürün, Ali ; Bayülken, Ahmet ; 66847 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiBu çalışmada, Çanakkale Boğazı Nara Burnu Mevkiinde Eskort Römorkör çalışması yapılmıştır. Römorkör ve sevk sistemlerini tanıtılarak bunların dünya literatüründe kullanılan adları sunulmuş ve bunların avantaj ve dezavantajları açıklanarak, konstrüksiyon teknolojileri tanımlamıştır. Özellikle "Eskort Römorkörler" ve "Eskort Operasyonları" ile ilgili çeşitli konferanslarda dinleyici olarak bulunan yazar, Eskort İşlemlerinin yapılış tarzlarını kategorilere ayırarak karşılaştırmalı olarak sunmuş ve "Eskort Römorkörler için Ana Gereksinimleri" açıklamıştır. Çalışmanın ilerleyen bölümlerinde Eskort işlemi sırasında gemi ve römorkör aşamasında oluşan kuvvetleri statik halde incelenmiş, oluşan kuvvet dengelerinin farklı Eskort operasyonlarındaki değişimleri açıklanmıştır. Daha sonra Eskort hizmeti verecek römorkörlerin teknolojik ve ekipman açısından sağlaması gereken özellikleri açıklanarak bu konuya açıklık getirilmiştir. Römorkör Kabiliyeti modellenerek bu kabiliyetin çeşitli tür römorkörlere göre değişimi açıklanmış, ve "Ortalama Durdurma Kuvveti" tanımlanmıştır. Ardından Gemi modellenmesi kısaca bahsedilmiş, hareket denklemleri sunulmuş ve "Gemi Boyutuna Bağlı Olarak Belirli Mesafede Durdurmak İçin Gerekli Olan Ortalama Durdurma Kuvveti" hesaplanmıştır. Çanakkale Boğazı Nara Burnu Dönüşü sınır şartlarına değinilerek iki adet problem türü yaratılmıştır. Bunlardan biri geminin makine arızası diğeri ise dümeninin takılı kalması olarak tasarlanmıştır. Simulasyon sonuçları bu bölgeye uygulanmış ve sonuçlara dayanılarak öneriler sunulmuştur.
-
ÖgeÇukur yapıların yüzey sürtünme direncine olan etkilerinin hesaplamalı ve deneysel olarak incelenmesi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-06-20) İlter, Yasin Kaan ; Ünal, Uğur Oral ; 508142006) ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Mühendisliği PTez çalışması kapsamında düz ve çukur yapılı levhalar üzerinde gerçekleştirilen deneysel çalışmalar, tam gelişmiş türbülanslı akış kanalında gerçekleştirilmiştir. FTFC (Fully Turbulent Flow Channel) olarak isimlendirilmiş kanal sistemi Strathclyde Üniversitesi Kelvin Hidrodinamik Laboratuvarında yer almaktadır. Deneysel çalışmalar kapsamında basınç düşüşü ve akım görüntüleme ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Deneysel çalışmalardan elde edilen sonuçlar, nümerik çalışmalardan faydalanılarak, düşük Re_H sayılarında elde edilen etkilerin yüksek Re_H sayılarında da benzer olacağı kabulü ile, düzeltme katsayıları hesaplanarak yeniden hesaplanmıştır. Gelinen noktada basınç düşüşü ölçümlerinden yola çıkılarak hesaplanan direnç değişimlerinin düşük Re_H sayılarında nümerik çalışmalar ile benzerlik gösterdiği görülmektedir. Nümerik çalışma sonucunda en iyi sonuç veren D45_4 ve D60_3 vakaları, Re_H sayısının artması ile birlikte düzeltilmiş deneysel sonuçlara göre %20 oranlarına varan iyileştirme sergilemişlerdir. Bu sonuçlar literatürde yer alan öncül çalışmalar ile benzerlik göstermektedir. Kanal akışı fiziği gereği bu iyileştirme doğrudan direnç iyileştirmesi olarak değerlendirilmemelidir. Ancak deneysel çalışmaların nümerik çalışmalar ile uyum göstermesi, PIV ölçümleri neticesinde gözlemlenen akış alanlarının literatür ile benzerlik sergilemesi elde edilen sonuçların çukur yapıların potansiyelini ortaya koymaktadır. Yüksek Reynolds sayılarında bu etkilerin görülüyor olması, çukur yapıların su ortamında daha yüksek potansiyele sahip olabileceğini ve dolayısı ile denizcilik uygulamaları için önemli olabileceğini göstermektedir.
-
ÖgeEksenel akış etkisindeki plakların dinamik davranışlarının incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-07) Kuzgun, Furkan ; Uğurlu, Bahadır ; 637569 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bilim DalıYapı üstünde akışkanın neden olduğu etkileri saptamak ve etkilerin sebep olacağı bozunumları önlemek adına, dinamik etkileşimin kestirim uygulamalarına ihtiyaç duyulur. Gemi inşaatı, uçak, inşaat, vb geleneksel mühendislik alanları ya da biyomühendislik gibi görece yeni alanlarda akışkan-yapı etkileşimi kaynaklı problemlerin incelenmesi önemli olabilmektedir. Temelinde bu çalışma, eksenel akış etkisinde düzlemsel basit bağlı plağın dinamik davranışını, lineer hidroeleastisite teorisinin ana ilkeleri doğrultusunda çözmeyi hedeflemiştir. Bu ilkeler doğrultusunda, farklı ortamlar için ayrı çözümler yapılmış ve çözümler birleştirilerek bütün bir sistem incelenebilmiştir. Problemde iki farklı sınır şartı çözümlerde uygulanmıştır. İlki, plağın akışkanda sonsuz derinlikte olacağı, bir diğeri ise ortamların etkileşimini sağlayan, akışkan-yapı arayüzündeki sınır şartıdır. Ayrıca akışkan ile etkileşimin plağın bir yüzeyinden olduğu kabul edilmiştir. Uygulanan çözüm yaklaşımı, yapısal sönüm ve dış kuvvetlerin yokluğunda elastik yapının dinamik karakteristiklerinin (doğal frekanslar ve karşılık gelen titreşim modları) belirlenmesi ve plak davranışının modal uzayda ifade edilmesi ile birlikte akışkan-plak etkileşiminin doğal modlar vasıtasıyla gerçekleştiği varsayımı ile akışkan probleminin çözülerek, etkileşim kuvvetlerinin kestirimi şeklindedir. Plak dinamik karakteristiklerinin tespit edildiği analizin 'kuru' safhası için sonlu eleman yöntemi Mindlin plak modeli üzerinde uygulanmış, akışkan-yapı etkileşim kuvvetlerinin hesaplandığı 'ıslak' safha içinse, etkileşim sonucunda ortaya çıkan akış alanını akışkan-yapı arayüzünde (plak yüzeyi) tanımlayan sınır integral denklem, sınır eleman yöntemiyle çözülmüştür. Akışkan ideal (viskoz olmayan ve sıkıştırılamaz) ve hareketi irrotasyonel kabul edilerek, yapının denge konumu etrafındaki küçük genlikli elastik titreşimlerinin akışkan ortamında neden olduğu hareketlenmeler (pertürbasyonlar), potansiyel akış modeliyle ifade edilmiştir. Akışkan ortamının sonsuza uzandığı varsayımıyla serbest yüzey etkileri ihmal edilmiştir. Akışkan kuvvetleri ile yapısal hareket denkleminin çözümünden, yapı davranışında belirleyici rolü olan kararsızlık durumları ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Plakta gözlenen kararsızlıklar yapının giderek büyüyen genliklerde hareket ettiği anlamına gelmektedir. Bu sebepten kararsızlık durumlarının doğru tespiti için yapısal nonlineerliklerin çözüme katılması gerekmektedir. Ayrıca, tez kapsamındaki uygulamalar basit mesnetli plaklarla sınırlı kalmış olsa da, yöntem plağın tüm kenarı boyunca bağlı olduğu bütün sınır şartları için uygulanabilirdir. Bununla birlikte, konsol plak gibi belirli kenarların serbestçe hareket edebildiği sınır şartları için, serbest uçlarda oluşacak girdap etkilerini dikkate alabilen yeni bir akışkan-yapı etkileşim modeline ihtiyaç vardır. Önerilen analiz yöntemi ile varılan sonuçların, ticari sonlu eleman yazılımları ve literatürde yer alan çalışmaların sonuçlarıyla uygunluk içerisinde olduğu saptanmıştır.
-
ÖgeGemi diesel motorlarının yanma odasındaki akışkan karakteristiklerinin iki boyutlu incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Kaya, Naci ; Sağ, Kamil ; 66523 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiBu çalışma da Diesel Motorlarının yanma odasındaki akışkan karakteristiklerini incelenmesi amaçlananmıştır. Çalışmada ilk önce matematiksel modellemeye ilişkin denklemler verilmiştir. Bu denklemlerin çözümü nümerik yolla yapılmaktadır. Çözüme ulaşmak için gerekli olan matematiksel modeller bölüm halinde verilmiştir. Bu amaç için KIVA bilgisayar programı kullanılmıştır. Ek de tablo halinde verilen datalar kullanılarak KIVA bilgisayar programı çalıştırılıp Bölüm 6 de verilen şekillerdeki sonuçlar elde edilmiştir. Bu program zamanla değişen, çok elemanlı, kimyasal reaksiyonlu akışkan dinamiği denklemlerini ve ayrıca buharlaşan akışkan dinamiği denklemlerini çözmektedir. Paket program, özellikle Diesel Motorlar ve direkt püskürtmeli şarjlı motor uygulamaları için geliştirilmiş olup, bu gibi uygulamaları kolaylaştıracak bazı özelliklere sahiptir. Program. Program yapısının çoğu oldukça geneldir. Formüller üç boyutludur ama düzlemsel ve simetrik eksenli iki boyutlu uygulamaları da temin edilebilir. KIVA zaman adımlı ve sonlu farklar metodu kullanarak çözüm yapan bir bilgisayar paket programıdır ve düşük Mach sayılarında verimlilik için akustik altdevre metodunu kullanmaktadır. Diferansiyel denklemleri çözebilmektedir. Köşe yerleşimleri zamanın fonksiyonu olarak belirlenen rasgele seçilen 6 yüzlü parçalardan oluşan genelleştirilmiş bir 3 boyutlu ağ ile uzaysal farlılıklar meydana getirilmektedir. Bu özellik, Lagrangian, Eulerian ve karışık tanımlara imkan tanımakta olup bilhassa kavisli ve hareketli sınırlan tanımlamakta oldukça faydalıdır. Denklemler; kontrol hacmi olarak kabul edilen hücre hacimlerine uygulanır. Hacim üzerindeki integraller yüzey integraline çevrilerek çözülmektedir. Alt şebeke ölçeğinde bir türbülans modeli türbülans enerji transferini de ihtiva etmektedir ve duvar sınır tabaka kanunu da gerçeklenmiştir. Türler ve kimyasal reaksiyonlar için rasgele sayılar vardır. Kimyasal reaksiyonlar kinetik reaksiyonlar ve denge reaksiyonları olarak ikiye bölünerek değişik algoritmalarla işlem görmektedir. Buharlaşan akışkanı temsil için damlaların çarpışma ve birleşme etkilerini ihtiva eden farklı tanecik tekniği kullanılmaktadır. Bir damlacığın yarıçapı gibi geometrik ve diğer benzer özellikleri istatistiki olarak tayin edilmektedir. Akışkan damlacıklar kütle, momentum ve enerji alışverişinde bulunarak birbirlerini etkilemektedir. Bu etkileşimler küçük zaman aralıklarında oluşur. Damlacıkların çarpışmaları ve birleşmeleri dikkate alınmaktadır. Püskürtme ince ve hacim deplasmanlı olduğu varsayılarak kalın püskürtme etkileri ihmal edilmektedir. Geometrik özellikler, başlangıç ve sınır şartlan program için hazırlanan giriş datasında belirtilir. Input Data içinde belirtilemeyen durumlar Fortran diline uygun alt programlar halinde verilebilir. Program bu özelliği sağlayacak durumdadır. Denklemler, nümerik plan ve program yapısı detaylı anlatılmıştır.
-
ÖgeGemi dizel motorlarından kaynaklanan emisyonların kontrolü ve SCR teknolojisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Okşar, Murat ; Bayülken, Ahmet ; 66581 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiBu çalışmada, gemilerden çıkan dizel motor egzost emisyonları, bunların miktarı, zararları ve çeşitleri incelenmiştir. Bu emisyonların global hava kirliliğine katkısı da ayrıca incelenmiştir. Daha sonra bu zararlı emisyonlar hakkında dünyada uygulanan sınırlamalar, yeni uluslararası düzenlemeler ve getirilen kurallar belirtilmiştir. Çalışmada deniz dizel motorlarının egzost emisyonlarının kontrolü ve azaltılması için uygulanan çeşitli metod ve teknolojiler anlatılmakta, özellikle SCR (Selective Cataltytic Reduction) ayrıntısıyla incelenerek en iyi çözüm yolu olarak sunulmaktadır. Bunun yanında, dünyanın önde gelen dizel motor üreticileri ve mühendislik firmalarının NOx' in azaltılması konusunda yaptığı çalışmalar verilmektedir. Son olarak, Lıoyd' s Register tarafından 10 yıl önce başlatılan ve birbirine bağlı bir dizi araştırmadan oluşan Deniz Emisyonları Araştırma Programı' nın çeşitli etapları, amaçlan ve uygulanışı anlatılmaktadır.
-
ÖgeGemi kıç takıntılarında kalite kontrol ve iş planı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Altıparmak, Mustafa ; Şalcı, S. Aydın ; 66743 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiGemi hareketleri ve manevraları genellikle gemi kıç takıntıları olan pervaneler ve dümenler aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu çalışmada geminin hareketlerini sağlayan kıç yapı elemanlarının atölye şartlarından başlayarak, gemi bünyesine montajı tamamlanıncaya kadar geçen süreç ele alınmıştır. Bu süreyi uygun iş akış şemaları oluşturularak en aza indirme yoluna gidilmiş ve bir iş sırası oluşturulmuştur. Bunun yanında yapılan işin kalitesini en üst seviyede tutabilmek için sağlanması gereken şartlar ve kısıtlar araştırılmıştır. înşa edilen gemileri klaslandırmak tersanelerin en önemli sorunlarındandır. Zira geminin çalışacağı sularda sağlanması gereken yapısal kısıtlar, çalışacak bölgede geçerli olan yada dünyaca geçerli olan klaslama kuruluşlarınca belirlenmiştir. İncelemekte olduğumuz gemi kıç takıntıları olan pervane ile dümenler ve bu elemanları gemi bünyesine bağlayan kıç yapılar hakkında dünya ülkelerince geçerliliği kabul edilmiş AB S (American Bureau of Shipping) ve DNV (Det Norske Veritas) klas kuruluşlarının istek ve kısıtlan yanında Türk Loydu'nun da kabulleri incelenerek, 'etkin bir kıç yapı ve elemanları nasıl oluşturulur?' sorusuna cevap aranmıştır. Gemi inşaatında bütün işler, atölyede başlar ve imal edilen bütün elemanların gemiye montajı ile son bulur. İmalatı yapılacak elemanların sağlaması gereken mekanik ve kimyasal yeterliliğin tesbiti ve oluşturulacak ürün malzemesinin sağlayacağı şartlar ve hazırlanması gereken sertifikalar araştırılacaktır. Bahsedilen elemanların imalatından, montaj sonuna kadar geçirdiği aşamalar ve hangi aşamada klaslama şirketinin ve gemi sahibi temsilcisinin onayının alınması gerektiği her bir iş adımında belirtilmiştir.
-
Ögeİkiz teknelerin toplam direnç açısından form optimizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Danışman, Bülent ; Gönen, Ömer ; 66773 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiSon yıllarda büyük güverte alanı gerektiren yüksek süratli deniz taşımacılığı türlerinde -örneğin yolcu taşımacılığı, feribotlar, balıkçı gemileri vs-, ikiz teknelere gittikçe daha çok ilgi duyulmaktadır. Bunun nedeni bu tip teknelerin tekne boyutlarından bağımsız yüksek stabiliteye sahip olmaları ve alışılmadık direnç karakteristiklerinin olmasıdır. Yüksek süratli teknelerde yüksek güç gereksinimi, tekne direncinin ortaya makul bir dizayn koyabilmek için.dizayner tarafından bir iyileştirmeye tabii tutulmasını zorunlu kılar. Bu çalışmada gittikçe yaygınlaşmakta olan bir yüksek süratli tekne tipi olarak ikiz teknelerin direnç karakteristikleri incelenmiş ve verilen kısıtlar altında minimum toplam dirence sahip formlar matematik programlama yöntemiyle bulunmaya çalışılmıştır. îkiz tekne toplam direnci, sürtünme ve dalga dirençlerinin toplamı olarak modellenmiş ve optimizasyon çalışması için amaç fonksiyonu bu şekilde teşkil edilmiştir. Sürtünme direnci ITTC-1957 formülüyle hesaplanırken dalga direnci, Michell integralinin Lunde(1951) tarafından ikiz tekneler için geliştirilmiş şekliyle hesaplanmaktadır. Bu integralin girişim terimini ifade eden ve integrantı hızla salınan kısmı, tek tekne halinden farklı olarak özel bir algoritma kullanılarak "SIDI(1982), çözülebilmiş ve hesaplara katılmıştır. Optimizasyon çalışmalarında kuadratik programlama kullanılmış Wolfe algoritması uygulanmıştır. Sayısal hesaplamalar için iki adet bilgisayar programı geliştirilmiştir. Bu programlardan birincisi ikinci programa giriş datası teşkil edecek olan sürtünme ve dalga direnç matrislerini oluşturmaktadır. Formulasyonun ayrıklaştırılmasında; gemi yüzeyi çadır fonksiyonları kullanılarak modellenmiştir. Form optimizasyonu değişik tekne aralıkları ve Froude sayıları için denenmiştir. Fakat bunların içinde bu tip bir teknenin çalışma rejimine uygun olan Froude sayısı 0.60 ve tekneler arası mesafenin tekne boyuna oranı 0.3 durumu optimizasyon için hedef seçilmiştir. Optimizasyon sonucunda kayda değer sonuçlar veren formlar incelemeye alınmıştır. Bu inceleme sonucunda elde edilen yeni formun direnci sayısal, olarak yeniden hesaplanmış ve böylelikle model imalatı için optimal form belirlenmeye çalışılmıştır. Sayısal ve deneysel inceleme için simetrik ikiztekneler için oldukça uygun olan NPL serisi seçilmiş, başlangıç ve optimal formların modelleri imal edilip direnç deneyleri yapılmıştır. Deneylerin sonucu sayısal çalışma ile bulduğumuz direnç kazançlarını kanıtlamaktadır. Böylelikle bu optimizasyon prosedürünün yüksek süratli ikiz teknelere de başarıyla uygulanabileceği gösterilmiş olur.
-
ÖgeLineer olmayan yalpa hareketinin sistematik duyarlılık analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Atar, Zafer ; Yıldız, Alim ; 66736 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiYalpa, geminin boyuna eksen etrafında dönmesi sonucunda oluşan bir harekettir. Denizcilikte istenmeyen bir hareket olan yalpanın yapısı oldukça karışıktır. Yalpa hareketi nedeniyle meydana gelen zorlamalar geminin devrilmesine dahi sebep olabildiğinden, hareketin oluşumu üzerine geliştirilen yaklaşımlar büyük önem taşımaktadır. Yalpa hareketinin yapısının karışık olması, matematiksel modellemesini de güçleştirmektedir. Lineer teori modeline ait formülasyon, büyük genlikli hareketlerde geminin doğadaki yalpa hareketinden oldukça farklılaşmaktadır. Lineer olmayan teori modeli ise, doğadaki yalpa hareketi için daha uyumlu ve sonuçlan da çok daha sağlıklıdır. Bu nedenle son yıllarda yapılan hemen tüm çalışmalarda lineer olmayan teori modeli benimsenmiştir. Bu çalışmada da lineer olmayan model kullanılmış ve yalpa hareketi denklemi sunulmuştur. STAB bilgisayar programı yardımıyla bu denklem çözülmüş ve yalpa hareketlerinin sistematik duyarlılık analizi yapılmıştır. Duyarlılık analizi; üç farklı tipte gemi, GZ-O eğrisinin iki ayrı temsili ve gemi ve deniz koşullarına ilişkin dört parametre değerinin kombinasyonlarıyla gerçekleştirilmiştir. Parametre değerlerinden biri değiştirilirken diğer tüm özellikler sabit tutulmuş ve değişimler eğrilerle gösterilmiştir. Analizler sonucunda oluşturulan eğrilerden; özellikle rezonans frekansı civarındaki yalpa genliği değerlerinde dikkate değer değişimlerin olduğu gözlenmiştir. Rezonans frekansı ve civarında; lineer ve lineer olmayan sönüm katsayıları arttıkça ve gemilerin dizayn metesantr yüksekliği değerine yaklaştıkça, yalpa genliği değerlerinde dikkate değer azalmalar kaydedilmiştir. En büyük dalga dikliği değerlerinin arttırılması durumunda ise yalpa genliği değerlerinde büyük artışlar gözlemlenmektedir.
-
ÖgeNumerical investigation of flow around a submarine by openfoam and ansys fluent(Institute of Science and Technology, 2020-06) Kale, Fatih Mehmet ; Bal, Şakir ; 633679 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bilim DalıDARPA (The Defence Advanced Research Projects Agency) tarafından 1980 yıllarında çalışılmaya başlanan denizaltı teknolojisini ilerletmek için SUBOFF programında kullanılan 8 çeşit farklı geometriye sahip denizaltı modeli tanımlanmıştır. Bunlardan ilki AFF-1 model geometrisi sadece eksenel simetrik bir gövdeye sahiptir. Diğer modeller ise dümen, kule gibi takıntıların modele bağlanmasıyla oluşturulmuştur. Bu modeller hava ve su tünellerinde farklı Reynolds sayılarında incelenerek deneysel çalışmalar yapılmış ve açık kaynak olarak paylaşılmıştır. Bu sayede hidrodinamik alanında ilgilenen araştırmacılar bu modelleri ve özellikleri kullanarak HAD (Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği) çalışmaları yürütmüştür. Modellerle ilgili deneysel veriler bulunduğu için yapmış oldukları HAD çalışmaları doğrular nitelikte bulunmaktadır. Birçok araştırmacı türbülans modellerini kullanarak yüksek Reynolds sayıları üzerine çalışmalar yürütmüştür. Bu çalışmalar, HAD' nin Reynolds Averaged Navier-Stokes (RANS) denklemlerini temel alan birçok programda yürütülmektedir. Programlardan aldıkları sonuçları deneysel sonuçlarla karşılaştırdılar. Buldukları sonuçların tutarlılıklarını ve doğruluklarını kanıtladılar. Bu araştırmalar yapılırken, genellikle model geometriler araştırmalarda kullanılır. Çünkü tam ölçekli geometrilerin HAD tabanlı simülasyonlarda analizleri yapılırken sonuçlarını almak çok zaman alır.
-
ÖgeOlasılıklı yaralı stabilite metodunun incelenmesi ve uygulamaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Ulusoy, H. Gökhan ; Taylan, Metin ; 66547 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiGünümüzde, gemilerin artan hızlan ve boyutlarına ek olarak, deniz trafiğinin de her geçen gün biraz daha yoğunlaşması kaza riskini ve buna bağlı olarak can ve mal kaybı olasılığım arttırmaktadır. Güvenlik kavramı değişik toplumlar arasında çok büyük farklılıklar gösterebilmektedir. Bu sebeple, denizcilik alanındaki tüm güvenlik düzenlemelerinin amacı imzacı ulusların yeterli güvenlik standartlarına uymasını garanti etmektir. Titanik faciasından sonra yolcu gemileri için bölmeleme gereksinimi ortaya atılmış ve bu konuda çalışmalara başlanmıştır. Sonunda IMO A 265(VIII) kararını kabul ederek yolcu gemileri için olasılık hesaplarına dayanan bölmeleme ve yaralı stabilite kurallarını geliştirmiştir. Bu yöntemin kargo gemilerine de uygulanmasında fayda görülmüş ve yapılan çalışmaların ardından MSC 19(58) karan ile kargo gemileri için olasılık hesaplarına dayanan bölmeleme ve yaralı stabilite kuralları uygulamaya konmuştur. Bu çalışmada, IMO 'nun bölmeleme ve yaralı stabilite konusunda getirmiş olduğu kuralların dayandığı olasılık felsefesi irdelendi. Olası yaranın yeri, boyu ve derinliği ve onların dağılım yoğunlukları ve geminin gözönüne alman yaralanmadan kurtulabilme olasılıkları hakkında bilgiler verildi. Daha sonra, örnek olarak seçilen dökme yük ve Ro-Ro kargo gemilerine bu kurallar uygulandı. Hesaplanan bölmeleme indeksinin istenen bölmeleme indeksinden büyük olduğu, başka bir deyişle bu gemilerin olasılıklı yaralı stabilite kriterim sağladığı görüldü. Aynı gemilerin stabilit eleri bilinen klasik yaralı stabilite metoduyla da hesaplandı ve böylelikle iki değişik stabilite yönteminin karşılaştırılması yapıldı. Bu karşılaştırmalarda görüldü ki, bazı yaralanma senaryolarında gemiler kurtulamıyordu. Ro-Ro kargo gemisi için stabiliteyi düzeltici önlem olarak ambarların boyuna su geçirmez bir perde ile bölünmesi düşünüldü ve bu durumundaki stabiliteleri iki yöntemle de incelendi. Ro-Ro kargo gemisi, bölmeleme indeksini büyük oranda sağlarken yapılan klasik yaralı stabilite hesaplamalarında tehlikeli bir yaralanma senaryosuna rastlanmadı. Ayrıca, ana güvertenin iki açılıp kapanabilir su geçirmez kapılar ile enine bölmelenmesi, ana güverte yaralanmalarında Ro-Ro kargo gemisinin stabilite eksikliğini giderebilmesi için önerildi. Bu durumda yapılan olasılıklı yaralı stabilite hesaplarının kriteri sağladığı gözlendi. Fakat, aynı durum için yapılan klasik yaralı stabilite hesaplarında, geminin kurtulamadığı bazı yaralanma senaryolar olduğu tespit edildi. Son olarak KG değişiminin olasılıklı yaralı stabilite üzerindeki etkileri incelendi ve bunun, "ulaşılan bölmeleme indeksi" üzerinde düzenli bir etkiye sahip olmadığı sonucuna varıldı.
-
ÖgeOn the point vortex dynamics(Institute of Science and Technology, 1992) Nircan, Ahmet Kutsi ; Atilgan, Ali Rana ; 21836 ; Naval Architecture and Marine EngineeringPoint vortex motion is introduced and application areas are discussed. Formulation for bounded and unbounded point vortices are given via Lagrangean representation. Also, the equations for advected particle in a system of point vortices are given. Point vortex problem has integrable and nonintegrable solutions. In order to investigate nonintegrable solutions, an introduction to dynamical system analysis is given. Some tools to characterize the solution of dynamical system are explained. As an example Poincare" sections of Henon-Heiles system are drawn. Nonintegrable dynamical systems are mainly investigated using computers. A new approach, object oriented programming, introduced and its application to this problem is explained. Lyapunov exponents program are discussed in more detail. Numerical experiments are made for the unbounded, circular, and semi-circular domains. Configurations from literature reviewed and repeated. Also, new configurations are investigated. It is found that in the unbounded domain four, in a circular domain three, and in a semi-circular domain two vortices are enough to observe chaotic behavior. For all configurations, trajectories and power spectra, and for chaotic motions Poincare- sections are displayed. Onsager's negative temperature paradox is discussed and recently suggested remedy to this paradox is given. Ergodicity of the point vortex systems are discussed. In the unbounded domain, four point vortex systems is made and it is found to be ergodic. For the bounded case billiard type chaos is ergodic since it resembles elastic collision of hard spheres.
-
ÖgeProses iyileştirme kavramının boya prosesine uygulanması(Fen Bilimleri Enstitüsü , 1999) Eker, Erkan ; Odabaşı, A. Yücel ; 83050 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiIn this study, it is aimed to supply the use of Process Improvement Concept at shipyards in Turkey. In order to serve this purpose, The STFA-SEDEF SHIP INDUSTRY INC. CO. has been decided because of being the biggest private shipyard in Turkey. Following criterias have been observed in order to choose the process to be improved:. Having the largest manhour value,. Having so many customer complaints,. Having an important effect on work,. Having opportunities for improvement. Paint process in this company has been choosen due to having so much man hour, and of having opportunities to improve, and then having an important effect on the job. After selection of the process for improvement, jobs such as establishment of process block diagram, activity time measurements, identification of responsibles etc have been carried out firstly. Then, precedence diagram and crithical path have been determined by using CPM method. Secondly, based on the information collected, points such as, Transportation, Rework, Delay, Storage, Inspection, etc have been focused to improve. In addition to the steps mentioned above, another company that has a better way of working has been benchmarked. Diferences are notified, and better points which should be taken as examples have been defined. Finally, improvement suggestions have been explained as a result by gathering all information.
-
ÖgeShip propulsion bearings and computer aided calculation and operation program for propulsion bearings(Institute of Science and Technology, 1997) Balkan, Levent ; Sağ, Osman Kemal ; 66729 ; Naval Architecture and Marine EngineeringThis thesis is concerned with Ship Propulsion Bearings and Computer Aided Calculation and Operation Program for Propulsion Bearings. It is the main purpose to put forward this study that is the lack of the studies and knowledge concerning ship propulsion bearings. Therefore, it has been discussed arrangements, preliminary design parameters, performance, and routine maintenance tasks, and troubleshooting procedures of ship propulsion bearings. It has also attempted to provide guidance on these subjects along with the "Computer Aided Calculation and Operation Program for Propulsion Bearings" which is entirely written by the author. This computer program written in MATLAB programming language is capable of calculating preliminary design parameters, performance and providing the user routine maintenance tasks, and trouble shooting procedures of ship propulsion bearings. Key feature is to include flexible menu configuration with the aid of visual menu buttons and easy solutions with graphics utilization. Furthermore, It has been also discussed in detail water lubricated rubber bearings, evaluated previous experiments, and statistical values, and then obtained good results. It is believed that this study would be a useful guide concerning "Ship Propulsion Bearings'' to the designers, operators, and researchers.
-
ÖgeYüksek süratli teknelerde aynakıçın tekne performansına etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Tümer, Kaya ; İnsel, Mustafa ; 66680 ; Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları MühendisliğiGünümüzde donanmalarda savaş gemilerinin büyük bir çoğunluğu ile yüksek süratli teknelerin önemli bir kısmında kıç formu olarak aynakıç kullanılmaktadır. Aynakıçın; iç yerleştirmede kullanılabilir alanı arttırmak suretiyle dizayn kolaylıkları sağlaması, şekli sebebiyle ucuz ve kolay inşa edilmesi ve yüksek süratlerde az direnç oluşturması gibi bir takım avantaj lan vardır, buna rağmen düşük ve orta hızlarda, birtakım direnç sorunları yaratmaktadır. Yüksek süratli teknelerde, aynakıç formu teknenin direnç özelliklerini etkilemektedir. Düşük hızlarda (Fnt < 0.4)aynakıç 'ıslak aynakıç' adı verilen girdaplı bir akımı, yüksek hızlarda (F»ı > 0.5) ise 'kuru aynakıç' olarak adlandırılan akımı ve kıçtan ayrılan horoz kuyruğu adı verilen bir dalga sistemi meydana getirir. Bu iki hız rejimi arasında da geçiş bölgesi olarak adlandırılan yarı-ıslak aynakıç oluşmaktadır. Ayna kıçta oluşan bu akım değişikliği ile beraber tekne, geçiş bölgesinde tekne kıça trimlenmekte ve dinamik kaldırma kuvvetlerinin etkisi altına girmektedir. Tekne triminin optimum hale getirilmesi ve kıçtaki akımda oluşan girdapların yönetilmesi için aynakıç altında "trim kanatlan" kullanılmaktadır. Aynakıçtaki akım oluşumu, kuru ıslak rejimlerin geçerli olduğu hızlar konusunda literatürde büyük bir eksiklik bulunmaktadır. Bu tez çalışması değişik aynakıç formlan ve trim kanatlarının oluşan dalga sistemini ve aynakıçtaki basınç dağılımı üzerine etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada 5 adet farklı "su altındaki aynakıç alanı / maksimum en kesit alanı" oranlarında (Ar/Ax= 0.0, 0.286, 0.572, 0.786, 1.0) yuvarlak karinalı NPL serisi model üretilmiştir. Üretilen bu modellerin deneyleri sirkülasyon kanalı ünitesinde boy Froude sayısının 0.2 ile 0.7 değerleri arasındaki hız rejimlerinde yapılmış. Bu deneylerde toplam direnç, operasyon sırasındaki trim, batma ve aynakıştaki su yüksekliği ölçülmüştür. Deneylerde kullanılmak amacıyla beş delikli bir pitot tüpü dizayn edilerek, yine bu deneyler için dizayn edilen ve y-z eksenlerinde otomatik hareket edebilen bir düzenek yardımıyla aynakıç arkasındaki basınç dağılımları ölçülmüş ve bu datalardan modellere ve hız rejimlerine göre aynakıç akımlannın değişimleri belirlenmiş ve viskoz travers dalga direnci elde edilmiştir.