FBE- Yapı İşletmesi Lisansüstü Programı - Yüksek lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yayın Türü "Thesis" ile FBE- Yapı İşletmesi Lisansüstü Programı - Yüksek lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Öge17 Ağustos Depreminin Ekonomik Boyutları İle Orta Hasarlı Binaların Onarım-güçlendirme Maliyet Analizleri Ve Uygulamaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Elibol, Orhan ; Erişkon, Akın ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu çalışmada 17 Ağustos depreminin ülke ekonomisine olan etkileri incelenmiş bu amaçla ekonomik göstergelerdeki değişimlerden yola çıkılarak depremin Türkiye ekonomisine olan maliyetinin yaklaşık 10 milyar dolar olduğu belirtilmiştir. Çalışmada devletin afet bölgesine yaptığı yardımların orta hasarlı binaların onarım-güçlendirilmesi işleri için ne kadar yeterli olduğu ve bu tür işleri yapan müşavir firmalar açısından karlılık düzeyi incelenmiştir. Bu amaçla ele alınan 14 adet onarım-güçlendirme projesinden hareketle bu projelerdeki ortalama imalat miktarları kullanılarak bayındırlık bakanlığının 2000 yılı için yayınlamış olduğu birim fiyatlar ile özel birim fiyatlar hesaplanmış ve bu birim fiyatlar kullanılarak her projenin maliyeti ayrı ayrı çıkarılarak devlet yardımlarıyla karşılaştırılmış ve müteahhit karları hesaplanmıştır. Hesaplamalar sonucunda depremden zarar görmüş yapıların maliyetlerinin bu yapıların teknik özelliklerine bağlı olmakla beraber ortalama değerler dikkate alındığında devlet kredilerinin bu yapıların onarım-güçlendirilmesi için yeterli olabildiği sonucuna varılmıştır.
-
Öge1994-2010 yılları arasında yaşanan ekonomik krizlerin Türk inşaat sektörüne etkilerinin incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 21.10.2010) Karaca, Seçil ; Ergen, Esin ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementTürk inşaat sektörü, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)`daki önemli payı, diğer sektörlerle olan yakın ilişkisi ve istihdamdaki büyük rolü nedeniyle Türkiye ekonomisindeki önemli sektörlerden biridir. Yaşanan ekonomik krizler inşaat sektörünü olumsuz yönde etkilemektedir. Krizlerin inşaat sektörüne olan etkilerinin incelenmesi ile gelecekte yaşanacak krizlerin inşaat sektörüne olan olumsuz etkileri öngörülebilecek ve gerekli önlemler alınabilecektir. Bu çalışmada amaç, son dönemde yaşanan krizlerin Türk inşaat sektörüne yönelik etkilerini belirlemek ve krizlerde sektörün içinde bulunduğu durumu analiz etmektir. Bu amaçla son dönemde yaşanan krizler (1994, 1998, 2001, 2008 krizleri) ele alınmıştır. Çalışmada, Türkiye İstatistik Kurumu`nun (TÜİK) yayınladığı inşaat sektörüne ait sayısal veriler incelenmiştir. Ayrıca, bir sektör temsilcisi ve yedi inşaat firması yetkilisiyle yarı-yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Yapılan analizler, görüşmelerden elde edilen bilgiler ışığında değerlendirilerek son dönemde yaşanan krizlerin Türk inşaat sektörü üzerindeki etkileri tartışılmıştır. İnşaat sektörü üretimi, inşaat yatırımları, alınan yapı izinleri, inşaat istihdamı, bina inşaat maliyetleri, inşaat işyeri sayısı ile ilgili verilerin kriz dönemlerinde nasıl değiştiği incelenerek nedenleri üzerinde durulmuş, bu şekilde sektörün ekonomik krizlerdeki durumu detaylı olarak incelenmiştir. Bu çalışma sayesinde inşaat sektörünün geçmiş krizlerde nasıl bir performans gösterdiği incelenerek gelecek krizler için yapılacak tahminlere ve alınacak önlemlere ışık tutması sağlanmıştır.
-
Öge2886 Ve 4734 Sayılı İhale Kanunlarının İncelenmesi Ve Yapım İşlerinde 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununun Uygulanmasında Karşılaşılan Sorunlar İçin Çözüm Önerileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Karapınar, Onur ; Erişkon, Akın ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu çalışmada 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu tüm ayrıntıları ile ele alınmış ve 2886 sayılı Kanuna göre olumlu yönleri ortaya konmuştur. Daha sonra bu Kanunun eksikleri belirlenmiş ve ortaya çıkardığı yeni sorunlar saptanmış ve bu konularda çözümler geliştirilmiştir. Bu çalışmalar esnasında ilk olarak 4734 sayılı Kamu İhale Kanununu hazırlayan üst düzey bürokratların görüşleri alınmış, daha sonra uygulamacı birimlerin yetkilileri ile görüşülmüş ve son olarak da ihalelere giren müteahhitlerle görüşülmüştür. Tüm bu görüşmeler sonucunda tüm tarafların Kanunla ilgili görüşleri alınmış ve sorunlar tespit edilmiştir. Son olarak da tüm görüşmeler dikkate alınarak; 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun eksiklikleri ve uygulamada ortaya çıkardığı sorunlar için değişiklikler ve çözüm önerilerine yer verilmiştir. Sonuçta; genel olarak Kanuna ve sorunlara bakıldığında, Devletin yatırımlarının en verimli şekilde yapılmasını sağlamaya araç olan Kamu İhale Kanununun yapılacak değişiklikler ve iyileştirmelerle çok iyi ve verimli bir Kanun haline getirilmesi mümkün gözükmektedir.
-
Öge4734 sayılı kamu ihale kanunu'nun uygulanmasında karşılaşılan sorunlar için çözüm önerileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Budak, Olgun ; Erişkon, Akın ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementDünyadaki globalleşme hareketlerinin sonucu olarak ülkemize yatırım yapan uluslararası sermaye ve ülkemizin Avrupa Birliği’ne tam üye olma yolundaki entegrasyon çabaları dolayısıyla, reform niteliğinde değişiklikler getirmesi beklenen 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu 01.01.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Bu çalışmada yazar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun eksikleri, tereddüt yaratan hükümleri ve uygulama aşamasında oluşan problemleri ortaya koyarak, bu sorunların çözümleri için önerilerde bulunmuş; ayrıca Kamu İhale Kurumu ve kuruma yapılan şikayetleri incelemiş ve bu kanun kapsamında ihalelere katılan kurum ve yüklenicilerle, kanun hakkında bir anket çalışmasında bulunmuştur.
-
Öge4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na göre ihalesi gerçekleştirilen bir yapım projesinde, mevzuat ve uygulamalarda yaşanılan sorunların tespiti ve çözüm önerileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 19.11.2009) Karanis, Ahmet ; Kuruoğlu, Murat ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu çalışmada, Adalet Bakanlığının bir yatırımı olan ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından ihalesi gerçekleştirilen “İstanbul Anadolu Yakası Adliye Binası İnşaatı”nın, yeni kamu ihale kanununa göre ihale ve ihale sonrası çalışmalarında yaşanılan aksaklıkların listelenmesine, tespit edilen bu aksaklıkların kaynaklarının araştırılmasına, uygulama sırasında idarenin ve idare adına işin denetimini gerçekleştiren yapı denetim görevlilerinin yaşadıkları sorunlara değinilmiş, bütün bu sorunlardan inşaatın nasıl etkilendiğine ve süresel planlamanın gerçekleştirilip gerçekleştirilemediğine bakılmıştır.Sonuç olarak kamu inşaatları içinde ihalesi gerçekleştirilen ve yapımı devam etmekte olan en büyük ikinci bina inşaatının, yeni kamu ihale kanunu ışığında, görevini kontrollük yönetmeliğine bağlı olarak yapmaya çalışan bir yapı denetim görevlisinin gözünden incelenmesi ve çözüm önerilerinin tespit edilmesi sağlanılmıştır.Anahtar Kelimeler: 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu, Anahtar Teslim Götürü Bedel, Kontrollük Yönetmeliği, İstanbul Anadolu Yakası Adliye Binası, Yapı Denetim Görevlisi Bilim Dalı Sayısal Kodu: 624.06.01
-
Öge4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nda yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin Avrupa Birliği mevzuatına uyumunun değerlendirilmesi ve uygulamada karşılaşılan sorunlar(Fen Bilimleri Enstitüsü, 19.11.2009) Akpınar, Ahmet ; Erişkon, Akın ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementKamu alımlarını düzenleyen mevzuatlar, diğer bütün ülkeler için olduğu gibi, ülkemiz için de çok büyük öneme sahip metinlerdir. Bu düzenlemelerin etkin, şeffaf ve başarılı ihaleler yapılmasını sağlayacak biçimde hazırlanmaları gerekmektedir. Ülkemizde kamu satın alımlarını düzenleyen kanun, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’dur. Kamu ihale sistemimize büyük değişiklikler getiren bu kanun, önceki benzerlerinin uygulamasında karşılaşılan problemlerin çözümüne yönelik olarak, 01.01.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten sonra da kanun, zaman içerisinde ortaya çıkan problemler ve üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği mevzuatına tam uyumun sağlanabilmesi için, birçok değişikliğe uğramıştır. Ancak yapılan değişikliklerin bütününün, bu amaçlara tam olarak hizmet etmediği; ihale sisteminin halen tartışmaya açık birçok unsur içerdiği gerçeği karşımıza çıkmaktadır.
-
ÖgeAlman inşaat (proje) yönetiminin hizmet ve uygulama standardı ile Amerikan inşaat (proje) yönetiminin hizmet ve uygulama standardının karşılaştırmalı analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 19.11.2008) Eker, Erdem ; Kuruoğlu, Murat ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu çalışmada, iki farklı ekolü temsil eden Amerikan Proje Yönetim Standardı ile Alman Proje Yönetim Standardı karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. İlk bölümlerde ana hatlarıyla proje yönetim kavramı hakkında bilgi verilip dünyada yaygın olarak kullanılan proje yönetim sistemleri konusunda açıklamalar yapılmıştır. Bu kısımlarda Amerikan Standartları daha ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Daha sonraki bölümlerde ise tezin asıl konusu olan Alman İnşaat (Proje) Yönetim Hizmet ve Uygulama Standardı detaylarıyla incelenmiştir. Türkiye’de inşaat firmaları tarafından en çok kullanılan ve bilinen Amerikan Standardıdır. Alman Proje Yönetim Standardının ise bu detayda bilinmemektedir. Bu doğrultuda Alman Proje Yönetim Standardı ile ilgili çeşitli Almanca dokümanların çevirileri her iki standardı da karşılaştırabilecek şekilde aynı tabana oturtulmuş ve incelenmiştir. Sonuç olarak, yazar her iki Proje Yönetim Standardı ile ilgili tablolar oluşturmuş ve bu tablolar üzerinden karşılaştırmalı analiz yapmıştır. Yazarın üniversitede Amerikan Standardı konusunda eğitim alması, iş hayatında ise bir Alman firmasında çalışması teorik bilgilerinin yanında pratik uygulamalarını da katmasını sağlamıştır. Bu durum tezin oluşumunda önemli katkıda bulunmuştur.
-
ÖgeAlmanya`da İş Güvenliği Sistemi, İnşaat İş Kazaları, Alınan Önlemler Ve Türkiye İle Karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Ulu, Onur ; Müngen, Uğur ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu çalışmada, Almanya’daki iş güvenliği sistemi incelenmiş ve Türkiye ile karşılaştırılarak, ülkemizde iş güvenliği alanında yapılan çalışmalara destek olması ve bir örnek teşkil etmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın içeriği ve kapsamı hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra, iş güvenliği konusunda hem Almanya hem de Türkiye`deki temel kavramlar tanıtılmıştır. Her iki ülkedeki iş güvenliği mevzuatı ve denetim organları hakkında bilgiler verilmiş, Almanya`daki iş güvenliği hareketleri ile birlikte, en önemli denetim organı olan meslek kurumları incelenmiştir. Almanya’da şantiyelerde iş kazalarına karşı alınan önlemler, şantiye kurulmasından şantiye içi trafiğe kadar tüm detaylarıyla anlatılmıştır. Önce Türkiye daha sonra Almanya`daki hem ülke geneli, hem de inşaat sektöründeki iş kazalarının sayısal analizleri incelenmiş, bu sayısal veriler göz önünde bulundurularak ayrıntılı olarak iki ülkeye ait sayısal değerlendirmeler grafiklerle karşılaştırmalı olarak yapılmıştır. Kaza analizleri incelenmiş ve karşılaştırma bölümümde ayrıntılı yorumlara yer verilmiştir. Son olarak, araştırma sonucunda elde edilen bulgular; eğitim, istatistik, sayısal değerlendirmeler, kaza analizleri, mevzuat, denetim organları ve gelişmeler başlıkları altında verilmiştir. Elde edilen bulgular göz önünde bulundurularak, ağırlıklı olarak ülkemiz için gerekli önerilerde bulunulmuştur.
-
ÖgeAmerika Birleşik Devletleri ve Türkiye'deki yapı işletmesi uygulamalarının karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 27.10.2010) Oral, Harun Övünç ; Kuruoğlu, Murat ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementAmerika Birleşik Devletleri’nde modern yapı işletmesinin tarihi 1950'lere uzanmaktadır. Ancak bu kavramın önemi Türkiye’de inşaat mühendisliği bölümlerinin bir kısmında konu hakkında mezuniyet sonrası eğitim programlarının oluşturulmasıyla birlikte hala günden güne anlaşılmaya devam etmektedir. Bu nedenle, ülkemizde yapı işletmesinin yerini bu konuya özel bir önem veren Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yeri ile kıyaslamalı olarak belirleyebilmek amacıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde yapı işletmesi uygulamalarını tüm yönleriyle derinlemesine değerlendirmek önemli görünmektedir. Bu çalışmada Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ve ülkemizde yapı işletmesi uygulamaları en son literatürler ışığı altında incelendi. Ülkemizde de benimsenmiş olan Amerika Yapı İşletmesi Derneği (CMAA) uygulama standardlarındaki tüm bilgi alanlarındaki - proje işletmesi planlaması, maliyet yönetimi,zaman yönetimi, kalite yönetimi, kontrat yönetimi, ve güvenlik yönetimi - uygulamalar karşılaştırıldı. Bunlara ilave olarak, yapı işletmesi uygulamalarına katkıda bulunabilecek genel mühendislik kavramları, hem lisans ve hem de yüksek lisans düzeyinde yapı işletmesi eğitimi, sertifika programları, eğitim akreditasyonu ve konuyla ilgili profesyonel organizasyonlar karşılaştırma için incelendi.
-
ÖgeANAHTAR TESLİM-SABİT FİYAT SÖZLEŞME USULÜNCE ALINAN BİR PROJENİN RİSK DEĞERLENDİRİLMESİNİN YAPILMASI İÇİN METOT ÖNERİSİ VE ÖRNEK UYGULAMA(Fen Bilimleri Enstitüsü, 07.07.2010) Burcu AKYILDIZ ; Dr. Murat Kuruoğlu ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementEkonominin en önemli iş kollarından biri de ulusal gelire katkısı ve istihdam yaratma becerisi ile inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü diğer sektörlere oranla tipik özellikleri nedeniyle daha fazla belirsizlik içermektedir. Ancak bu kadar belirsizliğin dolayısı ile riskin olduğu bir sektörde ilginçtir ki risklere gereken ilgi gösterilmemekte hatta çoğu firmanın projenin risk analizi yapmadan işi aldıkları görülmektedir. _x000D_ İnşaat projesinin süresinin ve maliyetinin belirlenmesi kararlarında, inşaat sektörünün özellikleri ve içerdiği tipik riskler sebebiyle sıklıkla yanılgılar meydana gelmektedir. Özellikle anahtar teslim-sabit fiyat sözleşme usulünün uygulandığı ihalelerde teklif edilen fiyat, değiştirilemediği için maliyeti etkileyen riskler yükleniciyi ciddi anlamda zorlamaktadır. Aynı zamanda bu şekilde ihale edilen işlerde genellikle planlanan programdan sapmalar durumunda yüklenici ciddi meblağlarda ceza ödemek zorunda kalmaktadır._x000D_ Bu çalışmanın amacı, anahtar teslim-sabit fiyat usulünce ihale edilen tipik bir projenin maliyet ve süre olarak risk analizinin yapılmasıdır. Örnek olay incelemesi kısmından önce aralarındaki farkları anlayabilmek amacıyla sözleşme tipleri anlatılmış, risk kavramı, yönetimi ve analiz yöntemleri ele alınmış ve risk analizinin yapılmasında en çok kullanılan yazılımlar anlatılmıştır. Örnek olay incelemesi olarak ise gerçekleşen ve simülasyon sonucu bulunan değerlerin kıyaslanabilmesi için daha önceden yapımı tamamlanmış bir projenin ele alınması tercih edilmiştir. Risk analizine ilişkin simülasyonların sayısını artırabilmek için de elle simülasyon yerine @Risk yazılımı kullanılarak simülasyon yapılması tercih edilmiştir.
-
ÖgeANAHTAR TESLİMİ MÜHENDİSLİK-SATINALMA-YAPIM SÖZLEŞMELERDE BİR RİSK YÖNETİMİ SİSTEMATİĞİ GELİŞTİRİLMESİ(Fen Bilimleri Enstitüsü, 21.10.2010) Celalettin İlhan ; Doç. Dr. Uğur Müngen ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu çalışmada, inşaat sektöründe belirsizlik sebebi ile gündeme gelebilecek öngörülemeyen olayların, proje hedefleri üzerindeki etkilerinin azaltılmasına veya kaldırılmasına yönelik sistematik faaliyetler bütünü olan risk yönetimi, sektörde kullanımı her geçen gün artan anahtar teslimi mühendislik-satınalma-yapım sözleşme tipi özelinde ele alınmış olup, bu sözleşme tipi ile yapılacak projelerde yer alacak yüklenici firmalar için bir risk yönetimi sistematiği çerçevesinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, anahtar teslimi sözleşmelerin inşaat proje yönetim sistematiğinin başlıca evreleri olan ihale aşamasında, mühendislik-satınalma-yapım aşamasında ve yapım sonrası evrede gündeme gelebilecek risklerin ve bunlara karşı uygulanabilecek risk yönetim stratejilerinin belirlenebilmesi için; literatür araştırmalarının yanı sıra, sektörde danışmanlık hizmetleri veren ticari organizasyonların uygulamaları ve anahtar teslimi sözleşmeleri hayata geçiren bir Türk müteahhitlik firmasının yetkilileri ile yapılan mülakat sonuçları kullanılmıştır. Ayrıca mülakat sonuçlarından elde edilen veriler ile etkileri ve gündeme gelme olasılıkları belirlenen risk unsurlarının değerlendirilmesi amacına yönelik bir çerçeve de yüklenici firmların kullanımı için önerilmektedir.
-
ÖgeAvrupa Birliği-türkiye Mali İşbirliği Kapsamında Alınabilecek Mali Yardımlar Ve Koşulları İle Ab Mali Yardımlarının Türk İnşaat Sektörüne Etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Fındıkoğlu, Arda ; Müngen, Uğur ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu çalışmada, Türkiye`nin geçmişten bugüne Avrupa Birliği ile mali işbirliği kapsamında dahil olduğu mali yardım mekanizmaları irdelenerek mali yardım sürecinde karşılaşılan belli başlı sorunlar saptanmıştır. Başlangıcı XIX. yüzyıla dayanan Avrupa Birliği, zaman içinde genişlemeler yaşayarak bugünkü durumuna gelmiştir. AB, geçmişten bugüne birliğe üye ve üye olmayan ülkelere çeşitli mali destek mekanizmaları oluşturmuştur. Türkiye`nin AB ile mali ilişkileri 1960`larda başlamış, o günden bugüne artan mali ilişkiler ile 1999`da ülkemizin tam adaylığının onaylanmasıyla yeni bir sürece girmiştir ki, bugün ülkemiz AB`nin katılım öncesi mali yardımlarından faydalanır konumdadır. Merkezi Olmayan Yapılanma temeline dayanan bu mekanizma ana hatlarıyla PHARE enstrümanı yoluyla işlemektedir. Söz konusu yardımların ana amacı, yardım alan ülkenin AB’ye uyum çalışmalarına katkı sağlamak olduğundan mali yardıma başvuran projelerin genel anlamda bu hedefe yönelik olması esastır. Başvuru usulleri ve hangi projenin hangi programdan faydalanabileceği bellidir, ve tüm başvurularda olmazsa olmaz başlıklardan birisi, istenilen kalitede projelerin hazırlanabilmesidir. Ülkemizde mali yardımların kullanımında özellikle bilgi eksikliğinden kaynaklanan bazı sorunların yaşandığı açıktır. Yıllardır mali kaynak sorunu yaşayan ülkemizde, böylesine uygun şartlarda mali kaynak sağlanması konusunda bilgi sahibi olmak ve ülke gelişiminde rol oynayacak projelerde söz konusu mali yardımlardan destek almak önem taşımaktadır. Çalışma dahilinde bunların neler olduğu üzerinde de durulmuş, en büyük sorun olarak görülen istenilen kalitede proje hazırlama konusunda esaslar ve detaylar ortaya konulmuş, son noktada Türk inşaat sektörü firmalarının konuya bakış açıları saptanmaya çalışılmıştır.
-
ÖgeAVUSTRALYA VE TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLIĞİNİN_x000D_ KARŞILAŞTIRMASI(Fen Bilimleri Enstitüsü, 27.02.2014) Emad GHAVAM ; Doç.Dr. Gürkan Emre Gürcanlı ; 10028644 ; Yapı İşletmesi ; Construction Managementİnşaat sektörü birçok tehlike ve kaza potansiyeline eğilimlidir. İnşaat malzemeleri, makinalar, aletler ve bunların kullanımları gibi birçok parametre risk unsuru içerir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği işyerlerinde çalışan insanların sağlık, güvenlik ve refahını korumaya çalışır. Teknoloji ve makineleşme sayesinde iş yerleri daha karmaşık ve hassas duruma gelmiştir, bu yüzden daha uygun kontrol sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti İş Sağlığı ve Güvenliği kanununu değiştirmektedir. İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatı Avrupa İşyerinde Sağlık ve Güvenlik Ajansı ile bağdaşan bir şekilde güncellemeye çalışmaktadır. Bu yüzden zayıf ve kuvvetli noktalarının ortaya çıkıp, vurgulanması için Avrupa Birliği dışından bir ülke ile karşılaştırmak daha iyi olacaktır. Avustralya sadece İngilizce konuşan ülkeler arasında değil tüm dünya çapında iş sağlığı ve güvenliğinde başarılı bir ülke örneğidir. Bu çalışmada iki ülkenin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatları detaylı bir şekilde kıyaslanmıştır. Aslında, Avustralya ve Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatları birçok benzer özellik barındırmasına rağmen, Avustralya’nın mevzuatında belli bölümler daha dikkatli hazırlanmıştır. Avustralyalılar, kendi iş sağlığı ve güvenliği kanunlarını hazırlarken belli bir politika ve şekli takip etmişlerdir. Avustralya yasaları, Türk kanunlarında daha az dikkate alınan veya kaçınılan konulardan da bahsetmektedir. Türkiye’nin yeni iş sağlığı ve güvenliği yasası, birçok yeni özellikleri ve kavramları kapsadığı halde bazı konularda yetersizdir. Avustralya ve Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği istatistikleri ve mevzuatları karşılaştırıldığında, Türkiye nin uluslararası standartlara ulaşmak için bazı aşamaları geçmesi gerektiği gözükmektedir ancak bu iş Avustralyalılar için çok daha kolaydır.
-
ÖgeBelediyelerde Toplam Kalite Yönetimi Ve Iso 9000 Uygulamaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yıldırım, Yener ; Müngen, Uğur ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBir ülkenin kalkınması ve ulusal hayat standardının yükseltilmesi, ancak mevcut kaynakların verimli kullanılması, geleceğe yönelik ciddi hedeflerin tespiti, bu hedeflere ulaşımdaki politika ve stratejilerin belirlenmesi ve topyekün kalite, verimlilik odaklı çalışmaların sağlanması ile mümkündür. Ülke kaynaklarının ciddi bir bölümünü kullanan merkezi ve yerel idarelerin kaynak kullanımındaki verimlilikleri, ülkenin ekonomik kalkınması ve hayat standardının yükseltilmesi hususunda önemli bir etkendir. ISO 9000 Kalite Güvence Sisteminin kurulması, Toplam Kalite Yönetimi felsefesinin uygulanması sonucu kurulan sistem ve yapılan iyileştirme çalışmaları sonucu elde edilen kaynak tasarrufu ortaya koyulmuş, kamu kurum ve kuruluşlarında da kurulabilecek bu sistemin ülke kaynaklarının kullanımında verimliliğini ne kadar fazla arttırdığını ortaya çıkarılarak, Toplam Kalite Yönetimi hedeflerinden olan çalışanların ve müşteri memnuniyetinin sağlanması gerçekleşmiştir.
-
ÖgeBetonarme Binalarda Kullanılan Temel Kaba İnşaat Malzemeleri Piyasa Fiyatlarının Zamana Dayalı Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Şenalp, Mustafa Selim ; Kuruoğlu, Murat ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu tez çalışmasında, betonarme bir binada kullanılan temel kaba inşaat malzemelerinin piyasa fiyatları zamana dayalı olarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler Mart 2001 ile Mart 2004 arasını kapsamakta olup toptan eşya fiyatları endeksi ve dolar kurları esas alınarak gerçekleştirilmiştir. İlk olarak kaba inşaat malzeme maliyeti literatür araştırması ve birtakım kabuller yapılarak toplam inşaat maliyeti cinsinden formülize edilmiştir. Sonraki aşamada incelenecek malzemelerin piyasa fiyatlarıyla ilgili bilgiler, firmalardan temin edilmiştir. Bu birim fiyatlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yayımlanan rayiç fiyatlarıyla karşılaştırılmıştır. Sonraki aşamada ise herbir malzemede dönemsel olarak gerçekleşen nominal ve reel değişim oranları tespit edilmiştir. Malzeme ölçeğinde gerçekleşen nominal ve reel değişim oranları tespit edildikten sonra geçen 3 yıl boyunca kaba inşaat malzeme maliyetinin değişim oranları belirlenmiştir. Elde edilen fiyatlar, örnek bir 5 katlı binada uygulanmış ve kaba inşaat malzeme maliyeti tespit edilmiş ve değerlendirilmiştir. En son aşamada ise elde edilmiş olan formülasyon kullanılarak, toplam inşaat maliyeti tahmin edilmiştir.
-
ÖgeBetonarme, çelik ve hafif çelik binalarda iş güvenliği risklerinin karşılaştırmalı analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 21.02.2012) Şahin, Müzeyyen ; Gürcanlı, Gürkan Emre ; 424285 ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementYalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada iş kazaları ile işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunları oldukça ciddi boyutlara ulaşmıştır. Ülkemizde ise inşaat sektöründe meydana gelen iş kazalarının oranı diğer sektörlere göre oldukça yüksektir. Bunun en önemli nedenlerinden biri de inşaat sektörünün kendine özgü koşullarının bulunmasıdır. Yapının türüne bağlı olarak farklı riskler ve farklı iş kazaları gündeme gelmektedir. Şantiye türlerine göre iş kazası dağılımlarına bakıldığında bina şantiyeleri ilk sırada yer almaktadır. Şantiyelerin iş sağlığı ve güvenliği açısından daha emniyetli hale getirilmesi için kazalar oluşmadan risk analizi yapılması, hem işveren hem de çalışanlar açısından büyük önem taşımaktadır.Çalışmanın ilk bölümünde, çalışmanın amacı ve kapsamından söz edilmektedir. Ayrıca yapılan literatür araştırması da bu bölümde yer almaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünde, iş sağlığı ve güvenliği hakkının ortaya çıkışı, iş güvenliğinin tanımı, iş güvenliğinin amacı, iş güvenliğinin önemi ve iş güvenliğinin neden olduğu maliyetlerden bahsedilmiştir. Bu bilgilerin yanı sıra, yapı sektöründen ve yapı sektöründe meydana gelmiş iş kazalarıyla ilgili birtakım istatistiki bilgiler verilmektedir.Çalışmanın üçüncü bölümünde; işçi,işveren, işveren vekili, iş yeri, iş kazası ve meslek hastalığı gibi temel kavramların tanımları yapılmıştır. İnşaat sektöründe işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramının durumu ile inşaat sektörünün iş kazası riskini arttıran özel koşullarından ise çalışmanın dördüncü bölümünde bahsedilmektedir. Çalışmanın beşinci bölümünde, bina inşaatlarında kazaların önlenmesi ve en aza indirilmesi amacıyla oluşturulmuş gerek toplu koruma önlemleri gerekse kişisel koruyucular ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Çalışmanın altıncı bölümünde ise iş güvenliği bağlamında risk yönetiminden söz edilmektedir. Risk yönetimi, risk analizi ve risk değerlendirme gibi temel kavramlar anlatılmaktadır. Birinci bölümden altıncı bölüme kadar sözü edilen kısımda anlaşılmıştır ki; tasarım aşamasında riskler önceden belirlenerek ve olası muhtemel kazalar oluşmadan önce alınması gereken önlemler tespit edilerek, kazaların azalması ve hatta önlenmesi mümkündür.Bu çalışmada bir binanın taşıyıcı malzemesi; betonarme, çelik ve hafif çelik olarak değiştirilerek, iş güvenliği riskleri karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Bu çalışmanın amacı; ana yapı malzemesi farklı bina şantiyelerinde, var olması muhtemel tehlikeleri önceden tespit ederek, tanımı yapılmış risklerin aktivite bazında kabul edilebilir olup olmadığına karar verebilmek, riskleri kontrol altına alabilmek için gerekli önlemleri belirlemek ve tasarım aşamasında gerekli iş güvenliği yönetimi uygulamalarını yerine getirmek için bir takım öneriler sunmaktır. Bölüm 7.1 de risk analizinde kullanılan temel kavramlar, risk değerlendirme yöntemleri ve bu çalışmada risk puanlarını belirlemede kullandığımız karar matris metodu açıklanmıştır. Her projenin imalatında kullanılan teknolojik yöntemlerin değişmesi sebebiyle, iş kalemleri ve bu iş kalemlerinin imalatı sırasında oluşabilecek tehlikeler farklılık göstermektedir. Bu bağlamda; bir binanın ana yapı malzemesi değiştirilerek hafriyattan ince işlere kadar iş kalemleri listelenmiş, bu veriler ışığında; betonarme çelik ve hafif çelik binalarda meydana gelebilecek aktivite bazında iş güvenliği tehlikeleri belirlenmiş, belirlenen bu tehlikelere karşılık gelen risk puanları hesaplanmış ve ilgili risklerin tanımı yapılmıştır. Risk puanları hesaplanırken, şantiyede meydana gelebilecek her tehlike için kaza olabilirliği, kaza şiddeti değerleri belirlenmiş ve 5x5 karar matris metodu kullanılmıştır. Betonarme, çelik ve hafif çelik binalar için belirlenen her tehlikeye karşılık hesaplanan risk puanlarının karşılaştırmaları yapılmıştır. Binanın taşıyıcı yapı malzemesi betonarme olduğunda 140, çelik olduğunda 149, hafif çelik olduğunda ise 130 alt iş kalemi tespit edilmiştir. Toplam risk puanları açısından ele alınacak olursa, 2712 puan ile betonarme en az riskli sistem, 2815 puan ile hafif çelik daha riskli sistem, 3308 puan ile çelik en riskli sistemdir. Bölüm 7.2 de ise kontrol ve karar mekanizmalarını güçlendirmek amacıyla; her bir iş kaleminin projedeki mantıksal yeri belirlenerek, Primavera Project Planner adlı bilgisayar yazılımı kullanılarak birer iş programı oluşturulmuş, bu iş programları sayesinde her bir projenin en riskli aşaması, riskli faaliyetlerin hangi zamanda başlayıp hangi zamanda biteceği ve bu dönemlerde alınacak güvenlik önlemleri önceden belirlenmeye çalışılmıştır. Yapımı en uzun süren bina inşaatı betonarme yapı iken, en az sürede biten bina inşaatı çelik yapıdır. Çelik ve hafif çelik yapıda ince işler fabrikasyon olarak yapılmayıp, betonarme yapıda olduğu gibi yapılmış olması ve hafif çelik yapıda çelik yapıdan farklı olarak ince işlere ait bir takım iş kalemlerinin bulunması hafif çelik yapımının bir ay daha uzun sürmesine neden olmuştur. Bilgisayar yazılımı kullanılarak elde edilen toplam risk eğrisi, risk histogram grafikleri ve bar diyagramlarından yararlanarak, projelerin en riskli dönemleri belirlenmiştir. Bu en riskli dönemlerin içinde yer alan iş kalemleri, bu iş kalemlerine karşılık gelen risk puanları ve tehlikeler tespit edilmiştir. Sonuç bölümünde ise bu çalışmada yapılan karşılaştırmalr ile çıkan sonuçlar ve kazaların azaltılması için yapılması gereken bir takım öneriler sunulmuştur.
-
ÖgeBina Duvar Isı Yalıtım Sistemleri Ve Ekstrüde Polistren İle Ts825’e Uygun Bina Yalıtım Çözümleri Üzerine Bir İnceleme(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Ünal, Salim ; Müngen, Uğur ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu çalışmada, ısı yalıtım malzemeleri konusunda tarifler verilip, bina duvar ısı yalıtım sistemlerinde ekstrüde polistren levhaların kullanımları konusunda bilgiler verilmiştir. Eski TS 825’e göre yalıtılan bir binanın, yeni TS 825’e göre alternatif dört şekilde projelendirilmesi sonucu elde edilen enerji tasarruflarından yola çıkılarak, alternatif sistemlerin maliyetlerinin geri dönüş süreleri hesaplanmış ve uzun vadede alternatif sistemlerin çok daha ekonomik olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca eski ve yeni TS 825’e göre yapılan duvar yalıtım sistemleri yapı fiziği açısından da birbirleriyle mukayese edilmiş ve dıştan yalıtım sistemi olan mantolamanın konutlarda en doğru çözüm olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuçlar kesitlerdeki ısı akışını gösteren diyagramlarla desteklenmiştir.
-
ÖgeBina inşaat projelerinde kullanılan otomasyon ve robotik teknolojisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 13.09.2013) Enshassi, Mohammed ; Pehlevan, Esin Ergen ; 10006568 ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementBu tez ART’nin (Otomasyon ve Robotik Teknolojisi) geliştirilmesi, tanıtılması ve sahada uygulanma operasyonları ile ilgili konuları ele almaktadır. Son on iki yıllık (2000-2012) süre içersindeki ART’nin sanatsal yanı, potensyel uygulama alanları, sürümleri ve kullanıcılar üzerindeki etkisi inclenmiştir. İnceleme sadece otomasyon ve robotik Teknolojisi ile ilgilenen özel bilimsel dergilere sınırlı kaldı, örneğin, Journal of Automation in Construction, Proceeding of Automation and Robotics in Construction (ISARC), Journal of Computing in Civil Engineering, Journal of Construction Engineering Management. Bu dergi ve makaleler, Otomasyon ve Robotik Teknolojisi konusunda lider olanlardır, ve ISAARC tarafından önerilmiştir, nitekim, bu dergiler SCI (Science Citation Index) listesindedir. Otomasyon ve robotik Teknolojisinin bir çok araştırma ve yaklaşımlarını inceledikten sonra, ART özel faktörlere göre sınıflandırılmıştır. Bu faktöler şöyle: Robot Tipi, Coğrafi Bölge, Ülke, Gelişme aşaması, Kurum Referansı, görevler, Yıl, GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla). Tüm bu faktörler yerinde inşaat projeleri operasyonlarında ART sanatsal durumu keşfetmek ve ART uygulanabileceiği veya verimli uygulandığı potansiyel alanları belirlemek için kullanılmıştır, ayrıca, hangi ülkenin bu teknolojileri diğerler ülkelerden daha çok kullandığını bulmak, tezin niteliksel bölümündeki literatür taramasına dayalı yüksek düzeyli uygulama sebeplerini tanıtmak. Bu tez, sınıflandırma faktörlerinin arasındaki ilişkiyi incelemiştir. ART’nin gerçekte uygulanmasına engel teşkil eden boşluk veya bariyerleri tespit etmeye yarayabilir. Bu araştırmada, o faktörlerin (sınıflandırma faktörleri) arasındaki ilişkiyi keşetmek için SPSS programındaki bazı testler kullanılmıştır, örneğin, bağımsızlık için Ki-Kare testi ve tezin saysal bölümü için Spearman testi. ART’yi inceleyen 542 makalenin içinde, yerinde inşaat işleri faaliyetlerine doğrudan bağlı olan sadece 65 makale vardı. Her sınıflandırma faktörü üzerindeki frekans dağılımı gösterdi ki: robotların %63.1’I yarı otomatik, yerinde inşaat ART’lerin %57’si Güney Kore ve Japonya’da bulunur, ART’lerin %58.2’si prototip gelişim aşamasındadır, kurum referansı ART’lerin %60’ını geliştirmesinde büyük rol oynadı, ART’lerin %60’ı denetim ve bakım, malzeme teslimi ve montajı görevlerinde kullanılıyor. Sonuçların yorumlarının hepsi bölüm 5’te anlatılmıştır. SPSS (Ki-Kare bağımsızlık testi) sonuçlarına göre; tespit edilen 11 ilişkiden, sadece 6’sı önemli çıkmıştır. Yıl faktörleri ile coğrafi bölge, görevler ve kurum referansı faktörlerinin arasında ilişki var. Ayrıca, kurum referansı ile robot tipi, coğrafi bölge ile robot tipi ve, sonunda, robot tipi ile gelişme aşaması arasında göçlü ilişki tespit edilmiştir. Spearman testinden çıkan tek ilişki sadece robot tipi ile gelişme aşaması arasında tespit edilmiştir. Tez sonuçlarına göre, Japonya ve Güney Kore Asia ülkeleri gibi sağlanan devlet desteğinden dolayı ART’yi inşaat projelerinde kullanmaktalar. Yeterli derecede kazı ve toprak işi olduğu için, ART etkin bir şekilde kullanılabilir. Öte yandan, malzeme teslimi ve denetim ve bakım görevlerine bakan ART’ler uzman taşeron tarafından yapılmaktadır ki gelecekteki benzer projelerde aynı teknoloji kullanılsın. Tavsiyeler, ART’nin yerinde inşaat operasyonlardaki uygulamaları nasıl arttıldığı yönündedir. ART maliyeti, inşaat şirketlerinin organizasyon yapısı, inşaat işleri süreci, kültür ve işçi sendikası, ART’nin uygulanmasını etkileyen en büyük faktörlerdır. Her ülkenin inşaat standart, kod ve politikalarına göre özel ve açık tavsiyeler vermek için, gelecekte daha kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. O yüzden, bu araştırma, yerinde inşaat faaliyetlerinde otomasyon ve robotik Teknolojisine yararlı bir analiz sağlamak ve gelecekte akademik araştırmacı ve uygulayıcılar için bir yol haritası sunmaktadır. Bu araştırma, daha ileri seviyede incelenirse ve inşaat projelerindeki iş safhalarında uygulanırsa yararlı olabilecek ve fayda sağlayacaktır. Sanata daha fazla ilgi çekmek için, starteji ve ilkeler genel olmamalı, tam tersine her ülkenin kodlarına, kanunlarına ve inşaat kurallarına göre özel olarak düzenlenmelidir. Bu araştırma, 2000-2012 yılları arasındaki sanata ait potansiyel uygulama alanlarını, sanat uygulamalarını önleyen engelleri, boşlukları incelemiş ve bunlar arasında ilişki (sınıflandırma faktörleri) kurmuş olması nedeniyle güzel bir başlangıç olup, araştırmanın ana öneri alanları şunlardır: Sanatın inşaat sürecinde verimli bir şeklide inşaat işlerine uygulanması için araştırma ve geliştirmeler gereklidir. Bu da daha fazla özel sektör ve akademik ARGE işbirliği gerektirmektedir. Sanat uygulamaları için izlenen finansal yol, inşaat sektöründeki otomasyon ve robotik teknoloji maliyetlerini net bir tablo ortaya çıkacak şekilde incelenmelidir. Çünkü, ancak böylelikle sanatın uygulama popülaritesi arttıtrılabilir. Hükümet desteği sanat uygulamalarında önemli bir faktördür. Hükümetin inşaat projelerinde sanat uygulamalarını teşviki inşaat sektörüyle hükümet politikaları arasında daha iyi bir iletişim kanalı oluşturur. Bu da inşaat şirketlerini gelecek projelerde sanat uygulamalarına yer vermesi için cesaretlendirecektir. Sanat kullanımı; bina yüzey kaplaması, boyama, yangın koruması ve sıva gibi yüksek özenli ve komplike işlerde önerilmektedir. Bu işlerdeki hasssasiyet, bu işlerin maliyetinin büyük bir kısmını malzeme maliyeti oluşturduğu için bu işlerin maliyetini azaltacaktır. Bina dizaynları sanat uygulamalarına uygun olmalıdır. Sanat uygulamasının yapılabilmesi için yeterli miktarda iç ve dış alan bulunmalıdır. Bu daancak bütün inşaat iş bölümlerinde çalışanların birbiriyle iletişim halinde çalışmasıyla mümkün olur. Prefabrikasyonda, ulaştırmada ve sahada birleştirmede modüler bina dizaynı kullanılarak sanat her alanda uyugulanabilir. Türkiye için, ölümcül kazaları azaltmanın - inşaat sektöründe 2012 yılında ölümcül kazalar tüm kazaların %30.2 sini oluşturmaktadır - potansiyel önleyicilerinden biri de sanatı inşaat projelerine uygulamak olacaktır.
-
ÖgeBlokzinciri (blockchain) teknolojisinin inşaat sektöründe kullanımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-06-15) Kandiye, Alican ; Artan, Deniz ; 501171102 ; Yapı İşletmesi ; Construction ManagementGünümüzde karmaşık ve mega yapıların artmasıyla proje yönetimi konusu daha da önem kazanmıştır. Bu tür büyük ölçekli projeler genellikle birçok disiplinden ve birçok milletten insanları bünyesinde barındırır. Bu tarz projelerin belirlenen zamanda ve maliyette tamamlanabilmesi için; kaynaklar etkin kullanılmalı, paydaşlar arasında bilgi paylaşımı yapılmalı ve yoğun bir işbirliği içinde çalışılmalıdır. İnşaat endüstrisi her zaman diğer birçok sektöre göre daha düşük üretim ve verimlilik düzeyine sahip olması ile bilinir. Her projede, tarafların değişmesi ve değişen çıkarları, genellikle tek seferlik iş ilişkisinde olmaları ve sektörün teknolojik gelişmelere karşı muhafazakar yapısı düşük verimliliğin nedenleri arasında sayılabilir. Ayrıca, proje katılımcıları arasında güven eksikliği, verimliliği azaltan en önemli faktörlerden biridir. Son yıllarda dünyada popülerliğini arttıran ve özellikleri anlaşılınca giderek daha fazla ilgi odağı haline gelen blockchain teknolojisi, inşaat sektörüne verimliliği düşüren belli başlı alanlarda yardımcı olabilecek potansiyele sahiptir. Veri işleme ve depolama teknolojisi olan blockchain, veri içeren blokların, kronolojik olarak birbiri ardına eklenmesiyle, zincir oluşturması sonucu oluşmuştur. Bloklarda veri, "hash" olarak adlandırılan bir nevi parmakizi, bir önceki bloğun hash değeri ve zaman damgası bulunur. Her bir yeni bilgi, veri ya da işlem bloklara kaydedilir, şifrelenir ve zaman damgalanır. Bir sonra eklenen blok hem kendi hash değerine hem de kendinden önce gelen bloğun hash değerine sahip olduğu için bloklardaki bilgileri değiştirmek oldukça zordur. Oluşturulan bloklar merkezi bir veri tabanında tutulmaz, sistemdeki her kullanıcı 'düğüm noktası' blok zincirinin bir kopyasına sahiptir. Buna dağıtılmış defter teknolojisi denir. Verilerde en ufak değişiklik yapmak için, bütün kullanıcılardaki blokların aynı anda değiştirilmesi gerekir ki bu da pratik olarak mümkün değildir. Yeni eklenecek bir bloğun sisteme kaydedilmeden önce geçerli olmasını sağlamak için fikir birliği mekanizması kullanılır. Ağdaki kullanıcılar fikir birliğine ulaştığı takdirde işlem geçerli olacaktır. Blockchain, merkezi olmayan yapısı, şeffaflığı, denetlenebilirliği, gizliliği, değişmezliği ve sağladığı güven duygusu ile birçok sektörde ilgi çekmiştir. Blockchain'in özellikleri ve kullanım alanları ile ilgili birçok makale olmasına rağmen, inşaat sektöründe kullanımı ile ilgili yayın sayısı oldukça sınırlıdır. Literatürde blockchain teknolojisinin inşaat sektöründe kullanımı ile ilgili destekler ve engeller yeterince işlenmemiş olmakla birlikte SWOT analizi konusunda da eksiklikler mevcuttur. Tespit edilen literatürdeki eksiklikler bu tez ile giderilmeye çalışılmıştır. Tez çalışmasının amacı, blockchain teknolojisinin inşaat sektöründe benimsenmesi için geniş çaplı yapılandırılmış literatür çalışmasının yapılması, destek ve engellerinin belirlenmesi ve sonucunda SWOT analizinin yapılmasıdır. Tezde öncelikle inşaat sektöründe blockchain kullanımı ile ilgili yayınlar için yapılandırılmış literatür taraması yapılmıştır. Yayınlar; anahtar kelimelere, yayınlanan ülkelere, türlere, yayıncılara, dergilere göre analiz edilmiş ve sonunda bir araştırma yol haritası oluşturulmuştur. Yapılan araştırma yol haritası sonucunda benzer ve birbirinin devamı niteliğinde olan çalışmalar belirlenmiş ve bu alandaki araştırma eksiklikleri tespit edilmiştir. Blockchain teknolojisinin tanıtımının düzgün yapılamaması, potansiyel kullanıcıların karşılaştırma yapabilmeleri için teknolojinin pilot projeler veya örnek vaka çalışmalarıyla desteklenememesi ve nesnelerin interneti (IoT) konusunun blockchain teknolojisi ile olan işbirliğinin oldukça yüzeysel araştırılması tespit edilen eksikliklerdir. Yapısal özellikleri nedeniyle blockchain teknolojisi, inşaat endüstrisinde birçok alanda kullanılabilir. Bunlar: akıllı sözleşmeler, tedarik zinciri, ekipman kiralama, blockchain tabanlı BIM, atık yönetimi, gayrimenkul yönetimi, enerji yönetimi, sürdürülebilirlik ve tesis yönetimidir. Blockchain teknolojisi; otomasyon özelliği ile akıllı sözleşmelerde; şeffaflığı ve takip edilebilirliği sayesinde tedarik zincirinde ve ekipman kiralamada; derin işbirliği ve güven duygusu sağlamasıyla BIM ile birlikte; inşaat sırasında oluşan atıkları tek bir yönetim ve kayıt sistemi altında birleştirerek atık yönetiminde; arazi ve tapu senetlerini blockchain tabanlı bir sistemde tutarak gayrimenkul yönetiminde; enerji üretiminde ve dağıtımında akıllı şebeke kullanımı ile enerji yönetiminde; hammadde veri tabanı sağlayarak sürdürülebilirlikte; bakım gerektiğinde bina ile ilgili tüm bilgilere sahip olduğu için otomatik iş emri verilebilecek tesis yönetim sisteminde de kullanılabilir. Daha sonra blockchain teknolojisinin yapısal özellikleri irdelenip, sektörde benimsenmesine destek ve engel olabilecek faktörler saptanmıştır. Destekleyici faktörler arasında aracısızlık, otomasyon, maliyet azaltma, güven ve belirgin sahiplik belirlenmişken engelleyici faktörler olarak; blockchain anlayışı, karmaşık görünen yapısı, başlangıç maliyetleri, depolama sorunu ve gizlilik&güvenlik belirlenmiştir. Yeni bir teknolojinin ya da inovasyonun objektif bir şekilde değerlendirilebilmesi için en sık kullanılan analiz yöntemlerinden biri de SWOT analizidir. Blockchain teknolojisinin inşaat sektöründe kullanımıyla ilgili güçlü ve zayıf yönleri ile karşılaşılabilecek fırsat ve tehdtiler SWOT analizi ile incelenmiştir. Buna göre, Blockchain teknolojisinin güçlü yanları; verimli olması, ademi merkeziyetçi yapısı, otomasyon, gizlilik özelliği, şeffaf olması ve denetlenebilir olmasıdır. Buna karşılık yüksek enerji tüketimi, kapasite arttıkça aynı verimde çalışma sorunu, performans ve fikir birliği mekanizmasındaki bazı konular blockchain teknolojisinin zayıf olduğu alanlardır. Tezin ilerleyen kısmında ise inşaat sektöründe son zamanlarda dijitalleşme ve verimlilik konusunda önemli katkısı olan Yapı Bilgi Modellemesi "Building Information Modeling" (BIM) konusu açıklanmış ve BIM ile ilgili yaşanan sorunlarda, blockchain teknolojisinin ne gibi çözümler sağlayabileceği incelenmiştir. Tasarım sahipliği, veri güvenliği, fikri mülkiyet hakları, sözleşmeye bağlı konulardaki problemler blockchain teknolojisi ile üstesinden gelinebilir. Bu tezin katkısı, blockchain teknolojisinin inşaat sektöründe benimsenmesi için geniş çaplı yapılandırılmış literatür çalışmasının yapılması, destek ve engellerinin belirlenmesi ve sonucunda SWOT analizinin yapılmasıdır. Ayrıca inşaat sektöründe BIM'in uygulanmasında karşılaşılan sorunlara blockchain teknolojisinin getirebileceği çözümler belirlenmiştir. Araştırma sonuçları, blockchain teknolojsinin inşaat sektöründe uygulanması ile ilgili akademik ve sektörel araştırmaların yetersiz olduğunu göstermektedir. Özellikle blockchain teknolojisinin, sektördeki profesyonellere daha iyi tanıtımı yapılmalı, potansiyel kullanıcıların karşılaştırma yapabilmeleri için anlatımlar pilot projeler veya örnek vaka çalışmalarıyla desteklenmelidir. Ayrıca nesnelerin interneti (IoT) konusunun blockchain teknolojisi ile olan potansiyel işbirliği daha detaylı incelenmelidir. Blockchain teknolojisi hala inşaat sektörü için oldukça yenidir. Sektörün de yeniliklere karşı korumacı yapısı göz önüne alındığında, blockchain teknolojisinin aniden benimsenmesi beklenmemektedir. Fakat bu durum blockchain teknolojisinin inşaat sektöründeki potansiyelinin göz ardı edilmesini gerektirecek bir durum değildir. Sağlayacağı gizlilik, güven, işbirliği, şeffaflık ve otomasyon gibi özelliklerle blockchain, sektördeki mevcut problemlerin önemli bir kısmına çözüm olma ve verimliliği arttırma potansiyelini kendinde barındırmaktadır.
-
ÖgeBulanık mantık çözümleme yöntemi ile bir konut projesinde süre maliyet kalite optimizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 29.06.2011) İşçioğlu, Yiğit ; Tatar, Gül Polat ; 403369 ; Yapı İşletmesi ; Construction Managementİnşaat sektöründe özellikle günümüzdeki rekabet ortamında işveren ve müteahhit firmaların projeleri hızlı, olabildiğince düşük maliyetle ve en yüksek kalitede yapmaları beklenmektedir. Bu şartları yerine getirmek özellikle birçok değişkenin ve birçok farklı yapım metodunun olduğu bu ortamda çok güçtür. Ancak, literatürde bu 3 ana kriteri birden optimize eden çok fazla çalışma bulunmamaktadır. Genellikle, süre ve maliyet optimizasyonu üzerinde durulmuş ve kalite göz ardı edilmiştir. Ancak, son yıllarda literatürde, süre, maliyet ve kalite kriterlerini en yüksek verimi verecek şekilde ayarlamak üzerine çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Bu tezde de bu çalışmalara ışık tutacak şekilde bir uygulama yapılmış ve günümüzde devam eden bir proje üzerinde bulanık mantık yöntemi kullanılarak optimizasyon denenmişitir. Bir konut projesinde süre, maliyet ve kalite kriterlerinin farklı alternatif yapım metodları incelenerek nasıl optimize edilebileceği bu tezde incelenmiştir. İncelemelerde literatür taraması yapılmış ve konu ile ilgili yapılan çalışmalar irdelenmiştir. Yapılan irdelemenin ardından, bir konut projesi seçilmiş ve bu proje üzerinde projedeki aktivitelerin alternatif yollarla yapılması durumunda süre, maliyet ve kalite üzerinde ne gibi değişiklikler olduğu hesaplanmaya çalışılmıştır. Bulunan veriler üzerinde projenin en uygun değerli iş akış şeması oluşturulmuş ve projenin başarısına ışık tutulmuştur. Ayrıca bu tez ileride, teklif aşamasında teklif veren firmaların ihale kazanma başarılarını arttıracak veya hali hazırda devam eden projelerde daha fazla süre kazancı, kâr veya daha yüksek kalite hedeflerinin gerçekleştirebileceği bir model olarak da kullanılabilir.