FBE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Şehir ve Bölge Planlaması Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Yayın Türü "Thesis" ile FBE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAn analytic approach to the shopping centers in Istanbul metro politan area case study Levent-Etiler district, Akmerkez shopping center(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2001) Beygo, Cem ; Dökmeci, Vedia ; 112253 ; Şehir ve Bölge Planlama ; Urban and Regional PlanningKentiçi ticari faaliyetlerinin tarihi Yunan kentlerindeki agoralara kadar gitmektedir. Tarih boyunca perakendecilik bir çok faktöre bağlı olarak gelişim göstermiştir. Ancak, ticari faaliyetlerdeki en önemli mekansal, sosyal ve ekonomik değişimler 20. yüzyılda meydana gelmiştir. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra, alışveriş merkezleri kent merkezlerinin yerini alan, ticari olarak karlı ve sosyal olarak canlı toplanma yerleri olmuşlardır. 1980'lerden sonra, perakendecilerin uluslararasılaşmaları ve küreselleşmenin etkileri perakendeciliğe ve alışveriş merkezlerine yeni bir boyut kazandırmıştır. 1980'ler dünya piyasalarına katılmayı amaçlayan Türkiye için önemli bir dönüm noktası olmuştur. İstanbul'un Türkiye ekonomisindeki önemli rolünden dolayı, 1980'lerdeki değişimler İstanbul'un da önemini arttırmıştır. Bu dönemdeki yatırımlar, ağırlıklı olarak ticaret, turizm ve finans sektöründe yoğunlaşmıştır. 1990'larda bütün dünyada perakendecilikte görülen hızlı büyüme, İstanbul'da da alışveriş merkezleri ve büyük marketlerin sayısında artışa neden olmuştur. Bu dönemde, Avrupalı ve Amerikalı yabancı perakendeciler de İstanbul'da yatırım olanakları aramışlardır. Bu tez, İstanbul'da perakendecilik sektöründe büyük potansiyel olmasına ve İstanbul'un yabancı perakendeciler tarafından son derece karlı bir pazar olarak görülmesine rağmen, alışveriş merkezlerinin yatırım ve yapımları esnasında bilimsel yer seçim kriterleri kullanılmadan yapılan tercihler sonucu ortaya çıkan durumu irdelemeyi amaçlamaktadır. Bu yaklaşımın sonuçlan, alışveriş merkezlerinin yalan çevresinde oluşan trafik sıkışıklığı, orta ve uzun vadede perakendecilerin kârlılık oranlarındaki düşüşler ve kentsel çevrenin geleceği için ciddi problemler olarak ortaya çıkmaktadır.
-
Ögeİstanbul arazi kullanımının karbon salımı üzerindeki etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Karlı, Melis ; Türkoğlu, Handan ; 596439 ; Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim DalıGünümüzde aşırı kentleşme, sanayi faaliyetlerinin artması ve nüfusun büyümesine bağlı olarak gerçekleşen fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma ve tüketim alışkanlıklarının artması doğada ve kentsel alanlarda yaşam döngüsü olumsuz etkilemiştir. Özellikle bu açıdan önemli bir sorun potansiyeli taşıyan metropoliten alanlarda etkili çözümlerin üretilmesi için doğru sorun tespiti yapılması ve kentsel alana ilişkin verilen kararların iklim değişikliği üzerindeki etkisinin sorgulanması gerekmektedir. Bu çalışma kapsamında arazi kullanım kararlarının enerji ve yakıt tüketimine bağlı olarak karbon salımı üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. Çalışma gerçekleştirilirken ilk olarak iklim değişikliği ve karbon ayakizi konularına değinilmiş olup, bu konularda uluslararası alanda yapılmış olan çalışmalardan bahsedilmektedir. Sonrasında ise Türkiye'nin bu süreçte izlemiş olduğu tutum ve karbon salımı konusunda diğer ülkeler arasındaki konumu hakkında bilgi verilmektedir. Yine karbon salımına yönelik olarak çalışma alanı olarak belirlenmiş olan İstanbul'a ilişkin yapılmış araştırmalara yer verilmiştir. Sonrasında karbon salımın hesaplanması konusunda uluslararası alanda hazırlanmış yöntemler açıklanmıştır. İstanbul'un karbon salımı üzerinde etkili olabilecek demografik, mekânsal ve enerji kullanımına ilişkin veriler değerlendirilmiştir. Enerji ve yakıt tüketim değerleri ile arazi kullanım verileri arasında ilişki kurulmuş olup, böylece gelecekte verilecek olan arazi kullanım kararlarının karbon salımı açısından değerlendirilmesi yapılabilecek aynı zamanda mevcut durumun analizi yapılarak ilgili kentsel bölgelere özgü önlemlerin alınmasını olanak sağlanacaktır. İstanbul metropoliten alanı için gerçekleştirilen bu çalışma sonucunda arazi kullanım fonksiyonları (konut, ticaret ve sanayi) arasında konut alanlarının enerji ile yakıt tüketimi (doğalgaz ve elektrik tüketimi) bakımından toplam karbon salımlarının en yüksek olduğu tespit edilmiştir. İlçe bazlı olarak konut alanlarında karbon salım değerleri incelendiğinde de nüfus büyüklüğü, yapı sayısı ve toplam inşaat alanı bakımından öne çıkan Esenyurt, Küçükcemece ve Bağcılar ilçelerinin karbon salım değerlerinin de yüksek olduğu; ticaret alanlarında ise doğalgazdan kaynaklı karbon salımı Bakırköy, Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerinde, elektrikte kaynaklı karbon salımının ise Şişli ilçesinin en yüksek olduğu; sanayi alanlarında da Esenyurt, Silivri ve Arnavutköy ilçelerinin karbon salım değeri bakımından öne çıktığı tespit edilmiştir. Ayrıca inşaat alan büyüklüğü başına düşen karbon salım dağılımı ile ilçelerin toplam karbon salımlarının farklılık gösterdiği belirlenmiştir.
-
Ögeİstanbul'un değişik mahallelerinde kullanıcı hoşnutluğunun karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2004) Topçu, E. Ümran ; Dökmeci, Vedia ; 175839 ; Şehir ve Bölge Planlama ; Urban and Regional Planning1950'lerden itibaren İstanbul'da görülen hızlı kentleşme, kentte yaşayan insanların fiziksel çevrelerinin bozulmasına, planlama sorunlarına ve mekanlar arası dengesizliklerin artmasına neden olmuştur. Kentsel alanda hizmetlerin gereksinimlere cevap verememesiyle, yaşamın bütün alanlarında kalite düşmüştür. Böylece kentliler giderek kentsel yaşamdan hoşnut olmayan bireyler haline gelmişlerdir.İnsanın çevresi ile olan ilişkisi hiç eksilmeyen ve hatta giderek artan bir ilişki olduğuna göre , insan ve yakın çevresi arasındaki ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir .Literatürde de insanların fiziksel çevrelerine uyumları konusunda çalışmalar artmaktadır. Çalışmalarda insan-çevre ilişkisinin zamana ve mekana bağlı karşılıklı dinamik bir ilişki şeklinde araştırılmakta olduğunu görmekteyiz. Araştırmalar, yaşam kalitesi yüksek olan mekanlarda yaşayanların, daha mutlu, daha üretken ve yaşamlarından daha hoşnut bireyler olduklarını göstermektedir .Günümüzde artık kalitenin bir hak olduğu konusunda toplum bilinçlenmektedir. 80'li yıllardan itibaren benimsenen kalite anlayışı, kullanıcı isteklerine uygunluk vesüreklilik içeren çevrelerin planlanması ile kentsel planlama alanında da kaliteanlayışının var olması gerektiğini göstermektedir. -Yaşamın çok bileşenli bir yapıya sahip olması, araştırmacıları bileşenler arasındaki , ilişkileri açıklamaya yönelttiğini söyleyebiliriz. Literatürdeki araştırmalarda,araştırmacının bilim dalına göre, çeşitli yöntemler kullanıldığını görmekteyiz. .Planlama bakış açısıyla yapılan çalışmalarda genellikle istatistiksel analiz metodlarıkullanılarak, hoşnutluğa etki eden faktörler belirlenmeye çalışılmıştır .Kentler arası vekent içi karşılaştırmalar yapılmaya ve değişen yaşam koşu11arına göre bireylerin tercihlerinin ortaya çıkarılmasına çalışılmaktadır. Böylelikle kentsel yaşamdan hoşnutluğun yükseltilmesine çalışılmaktadır .Bu çalışmada, insanların algıladıkları yakın çevreden hoşnutlukları, başka bir deyişle mahallelerinden hoşnutlukları, iki ayrı maha11ede karşılaştırmalı olarak ve kullanıcıların yaş, eğitim ve mesleki özellikleri gözönüne alınarak farklı istatistiksel analiz yöntemleriyle incelenmiştir. İstanbul Metropoliten Alanının, Anadolu Y akasından seçilen iki mahallede örnekleme yapılmıştır .İki mahallede toplam dörtyüz ( 400) katılımcıya kentsel yaşam faktörleri ile ilgili fikirleri sorulmuştur . Anketlerden elde edilen veriler önce ki-kare anlamlılık sınamasından geçirilerek birbirleriyle olan ilişkileri incelenmiştir. Sonra, Faktör Analizi ve Lojistik Regresyon Analizi yapılmıştır. Faktör Analiziyle, çok sayıdaki değişken, birbirleriyle yüksek ilişkisi olan faktörlere indirgenmiş, yani yapılarının açıklanması kolaylaştırılmıştır.Daha sonra aynı değişkenler kategorik değişkenler haline getirilerek Lojistik Regresyon Analizi yapılmıştır. Lojistik Regresyonla gruplama yapmak suretiyle 520 hoşnut olma ya da olmama oranı belirlenmiştir. Başka bir ifadeyle, bir bireyin mahallesinden hoşnut olma olasılığı belirlenmeye çalışılmıştır.Netice olarak, analizlerin sonucunda bağımsız değişkenlerin bağımlı değişken olan ''Mahalleden Hoşnutluk'' üzerindeki etkileri elde edilmiştir. Buna göre mahalledenhoşnut olma olmama olasılığının belirlenmesinde etkili olan bağımsız değişkenler Anadoluhisarı için ''Belediye çok az hizmet veriyor ,, " ve " ''Ben kendimi buralı hissediyorum'' değişkenleridir. Ataşehir için ise, ''Burada hayat sıkıcı , , ve ''Kendimi bu mahalleye ait hissediyorum'' değişkenleridir. Bu sonuçlara göre bu değişkenlerin, bireylerin mahallelerinde en belirgin olarak algıladıkları özellikler olduğu görülmektedir .Kısaca özetlemek gerekirse, bu çalışmanın sonunda İstanbul ' da geleneksel ve modem olarak sınıflandırılan iki mahallede, bireylerin hoşnutluğunu öznel değerlendirmelerin etkilediği anlaşılmıştır. Hoşnutluğun kullanıcılar" tarafından değerlendirilmesinin plancılar ve politikaları üretenler açısından da önemli olduğu düşünülmektedir, çünkü plancıların ve politikaları belirleyenlerin algılamaları ile onların planladıkları mekanların kullanıcılarının algılamaları her zaman aynı olmayabilir.