FBE- Telekomünikasyon Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.Araştırma Alanları:
• Sayısal/Analog İletişim Kuramı, Kanal ve Kaynak Modelleme, Kodlama
• Sayısal İşaret İşleme
• Mikrodalga Devre ve Sistemleri
• Telsiz İletişim
• Elektromagnetik Saçılım Problemleri ve Görüntüleme
• Video, Görüntü, Ses İşleme, Tanılama ve Sınıflandırma vb.
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Telekomünikasyon Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeSayısal Stereo Kotlayıcı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1984) Kayihan, A. İklil ; Leblebici, Duran ; 2159 ; Telekomünikasyon Mühendisliği ; Telecommunication EngineeringBu çalışmada, sayısal tekniğin. analog.tekniğe göre üstün lüklerinden ve geniş çaplı tümleştirmenin imkânlarından yarar lanmak için bir stereo-kotlayıcının sayısal olarak nasıl kuru labileceği araştırılmıştır. Bu araştırma sırasında belli bir yarıiletken teknolojisi veya gerçekleştirme şekli esas alınma mıştır. Birinci bölümde genel kotlama prensipleri/ kotlayıcı tür leri ve bunların özellikleri ele alınmıştır. İkinci ve üçüncü bölümlerde sayısallaştırmanın getirece ği üstünlükler ortaya konarak kullanılan kotlayıcı türleri bu açıdan incelenmiş ve seçim yapılmıştır. Yine üçüncü b&lümde, bir sayısal sistemin temel işlemi olan örnekleme üzerinde durulmuş, örnekleme frekansının ne olması gerektiği incelenmiştir. Ayrıca bu bölümde, temel bandda band sınırlamak için gereken dönüşlü tipten sayısal süzgeç tasarımı yapılmış, süzgeç katsayıları, kelime uzunlukları bulunmuş, kat sayı kelime uzunluğu ile geçiş fonksiyonu arasındaki bağıntı bulunmuştur. Ayrıca, katsayılarla, ileriki bölümlerde gereken kesim frekansı, ve tepe yükselme oranı gibi büyüklükler arasın daki bağıntılar da çıkartılmıştır. ÖÖrdüncü bölümde örmekleme frekansının değiştirilmesi üze rinde durulmuş, bu işlem için gereken interpolâsyon ve sıfırla ma işlemleri anlatılmış ve dönüşsüz bir interpolâsyon süzgeci tasarlanmıştır. Bu tasarımda kullanmak üzere bir katsayı opti- mizasyon programı da yazılarak elde edilen süzgeç katsayıları bu program yardımıyla optimize edilmiştir. Kullanılan örnekleme frekanslarının birbirinin tam katı olması durumunun sistem tasa rımı açısından getireceği basitleşmeler açıklanmıştır. IV Altıncı bölümde, kotlayıcı için gerekli olan pilot ve yar-, taşıyıcı işaretlerinin sayısal olarak üretimi ele alınmıştır,. Yardımcı taşıyıcıya ait Şrnek değerlerinin uygun seçilmesiyle pedfllSsyoa için gereken çarpma devresinin ortadan kaldırılabile- cegi açıklanmıştır. Bu bBlumde ayrıca, alıcı tarafta kanallar arasında belli bir diyafoni suurnu aşmamak için yardımcı taşıyıcı ve pilot işaretleri arasındaki fas hatasından hareketle pilot işareti ve dolayısıyla çıkıştaki sayısal-analog çevirici için gereken keli- ata uzunluğu hesaplanmıştır. Ve son olarak, çeviricinin frekans eğrisinde yol açacağı şins/s şeklindeki bozulmayı dengelemek i- çin islenebilecek bir yol açıklanmıştır.
-
ÖgeÇift diyodlu simetrik olmayan bir GUNN osilatörünün çalışma karakteristiklerinin teorik ve deneysel incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1985) Işık, Cevdet ; Yazgan, Bingül ; 2161 ; Telekomünikasyon Mühendisliği ; Telecommunication EngineeringÇok diyodlu osilatör devrelerinin analizine ilişkin yayınlanmış ça lışmalarda diyodlar basitleştirilmiş devre modelleri ile belirlenmekte dir. Ayrıca osilatörün pasif düzeni de çoğu kez diyodları. yüke göre simetrik konumda kılacak bir yapıda olmaktadır. Bu tezde işe diyodları yüke göre simetrik olmayan bir konumda bulunan iki diyodlu Gunn osila- törünün analizi yapılmıştır. Bu analizde diyodlar deneysel olarak be lirlenen yarı - lineer elemanlar ile modellenmiştir. Osilatörün deney sel olarak belirlenmiş devre modelinin analizinden ayarlı kısa devre komşularına göre osilasyon frekansı ve çıkış gücünün değişimleri elde edilmektedir. Osilatörün pasif düzenine ilişkin parametre değerleri çalışmada ge liştirilen bir ölçme yöntemi ile ölçülerek belirlenmektedir. Bu yöntem de transmisyon borusunun bir kesitinde bulunan süreksizliğe karşı düşen T - devre modeli elemanları ölçülmektedir. Süreksizliğin kayıpları bu devre modelinde seri kollardaki elemanlarda değerlendirilmektedir. Ge liştirilen ölçme yönteminde ayarlı kısa devre İle süreksizlik kesitinde seri ve paralel rezonans koşullarının oluşturulması deney sırasında göz lemle yapılabilmektedir. Bunun için bir ucu ayarlı kısa devre ile son landırılmış transmisyon borusunda, diğer uçtaki yansıma katsayısının a - yarlı piston konumlarına göre değişimlerinin bir devre analizöründe göz lemlenmesi yeterli olmaktadır. Osilatörün pasif düzeni içinde en önemli yeri tutan besleme filtreli düzenin parametreleri yukarıda belirtilen yöntemle ölçülmektedir. Bu du rumda diyod tutucu düzen bilinen farklı iki reaktansla sonlandırılarak, T - devre modeli parametreleri bulunmaktadır. Ölçülen bu parametreler ve -VI- bilinen sonlandırma reaktanslarından hareketle diyod tutucu düzenin üç kapılı devre modeline ilişkin parametre değerleri hesaplanmaktadır,. Tezde ölçülen yansıma katsayıları, rastlantısal hatalar, ölçü düzeni ve yöntem hataları bakımından ayrıca ele alınarak tekrar değerlendiril mektedir. Besleme filtreli diyod tutucu düzen parametreleri ölçüldükten sonra diy odlar tek sinisoidal girişli açıklayıcı fonksiyonlarla tanımlanmış yarı lineer elemanlarla modellenmektedir. Bu modelin belirlenmesinde kul lanılacak diyodlarla tek diyodlu osilatör devreleri gerçeklenerek bu dev relerde osilasy on frekansı ve çıkış gücü ölçülmektedir.: Ayrıca osilatörün parametre değerleri belirli devre modelinden, diyod uçlarına gelen toplam pasif düzen admitansı hesaplanmaktadır. Bu durumda diy od admi tansı, diyod uçlarına indirgenmiş pasif düzen admitansının zıt işaretli değerine eşit olmaktadır. Çalışmada teorik analizden önce iki diyodlu osilatörün, ayarlı kısa dev re konumlarına göre, osilasyon frekansı ve çıkış gücü değerleri ölçülmekte dir. Analiz, osilatörün iki diyodlu devre modelinden tek diyodlu devre mode line indirgenerek yapılmaktadır. Bu durumda devredeki parametre değerleri ölçme ile elde edilen eğrilerle belirlendiğinden, osilasyon frekansı ve çıkış gücünün devre modelinden hesaplanmasında grafik yöntemler kullanıl maktadır. Tezde verilen analiz ile iki diyodlu Gram osilatöründe güç ve frekans karakteristiklerinin, osilatörün modellenmesindeki ve model parametreleri nin değerlendirilmesindeki doğruluğa bağlı olarak, iyi bir yaklaşıklıkla çıkarılabileceği, gösterilmiş bulunmaktadır. Frekans vs güç eğrilerinin hesaplanabilmesi, bu karakteristiklere ilişkin frekans bandı, mod atlama sı ve osilasyon gücünün yüke en az kayıpla aktarılması sorunlarına, iki diyodlu osilatörlerde teorik olarak çözüm aranmasına olanak vermektedir.
-
ÖgeComputer aided design of the self oscillating microwave mesfet mixer(Institute of Science and Technology, 1990) Darsinooieh, Ahmad Hakimi ; Palamutçuoğulları, Osman ; 14167 ; Telecommunication EngineeringGaAs Alan-Etkili Tranzistor ' lar ve mikrodalga tüm- devre teknolojisindeki (MIC) yeni gelişmeler sonucunda osilatör, kuvvetlendirici ve karıştırıcıları X bandının üzerinde tasarlamak olanağı ortaya çıkmıştır [ı] Bir çift-geçitli GaAs FET'in X bandında belli bir kazançla Kendinden Uyarmalı Karıştırıcı (SOM) olarak kullanılabileceği gösterilmiştir. Kendinden uyarmalı karıştırıcı FET'li bir alıcı ön-katında da kullanıldığında, ön-katın tüm işlevi sade ce üç FET'le gerçekleştirilecektir. Bu durum GaAs 'in yapı malzemesinde ekonomik bakım dan verim sağlanması yönünden önem taşımaktadır. Bu yüz den iki katlı tek geçitli FET'li kuvvetlendirici ve bir çift geçitli FET'li kendinden uyarmalı karıştırıcı her hangi bir hibrid alıcı için gerekli elemanlardır [lO].GaAs çift-geçitli MESFET tek bir eleman olarak ön kuvvetlendirici, karıştırıcı ve lokal osilatörün yerini tutar. Birinci geçitteki giriş işareti (Wrf) için çift geçitli FET, ortak geçitli MESFET'e seri olarak GaAs çift-geçitli MESFET tek bir eleman olarak ön kuvvetlendirici, karıştırıcı ve lokal osilatörün bağlı ortak MESFET kuvvetlendirici olarak tanım lanabilir. Tüm FET'in geçiş iletkenliği FET'in ikinci geçidindeki osilasyon sonucu oluşan lokal osilatör geri limi (Wlo) ile modüle edilir. Çıkış akımı wıf=Wrf-Wlo açısal frekanslı spektral bileşenleri içerir. Tek geçitli FET yerine çift geçitli FET'leri kul lanmanın yararı, tek geçitli FET karıştırıcılara ait olan dönüşüm kazancı ve düşük gürültü özelliklerinin dı şında, işaret ve lokal osilatör kısımlarının ayrı olması ve ayrı empedans uydurma olanağının bulunmasının yanısı- ra oluşan güçlerin doğrudan birbirlerine eleman içinde eklenebilmesidir. Çift geçitli FET'lerin çalışma karak teristikleri, iki tek geçitli FET'in analizi birleştiri lerek analiz edilebilir. Genellikle kaynağı toprağa bağ lanmış 3-kapılı devre olarak da karakterize edilir [11]. Birinci bölümde tek ve çift geçitli FET'lere iliş kin daha fazla bilgi verilmiştir. Yine bu bölümde her iki FET içinde küçük ve büyük işaret eşdeğer devreleri vı incelenmiştir. Çift geçitli FET için iki tek geçitli FET'in eşdeğer devresinden meydana gelen, eşdeğer devre önerilmiştir. Son zamanlarda çift geçitli FET eşdeğer devresi, iki adet birbirine eş tek geçitli FET varsayı larak ölçülen S-parametreler inden belirlenmiştir. GaAs çift geçitli MESFET'in eşdeğer devresi ölçülen 3-kapılı S-parametrelerinden elde edilebilir. Bu devre 28 ele- manlı olup, 2-11 GHz frekans aralığında geçerlidir ve tel dirençleri, bağlantı endüktansları ve elektrodlar arası kapasiteler gibi parazitik elemanları da kapsamak tadır. Daha önce de belirtildiği gibi GaAs MESFET kulla narak osilasyon oluşturmak olasıdır. Mikrodalga osila- törleri için frekans kararlılığı, kararlı çıkış gücü gi bi elektriksel özelliklerin yanısıra, yüksek güvenilir lik ve düşük maliyette önemli unsurlardır. Bunun yanı sıra haberleşme cihazları küçülürken, osilatöründe az yer kaplaması istenilen bir başka özelliktir. Osilatö- rün elektriksel karakteristik, maliyet ve büyüklüğünü belirleyen unsurlar, osilasyon için kullanılan aktif eleman ile osilasyon frekansının kontrolunda kullanılan rezonatördür. Son zamanlarda X bandının üzerinde çalı şan osilatörler, Silisyum bipolar tranzistor ve GaAs FET'lerdeki gelişmeler sonucunda tasarlanmaktadırlar. Bu aktif elemanların yanısıra, osilasyon frekansının kontrolunda dielektrik rezonatörler kullanılarak daha kaliteli ve az yer kaplayan osilatörlerin gerçekleşti rilmesi mümkün olmuştur. İkinci bölümde söz edildiği gibi, mikrodalga osilatörlerinde kullanılan dielektrik rezonatörlerin elektriksel karakteristikleri hakkında şunlara dikkat edilmelidir : [7). 1) Rezonatörün boyutlarının küçük olması için yüksek ba ğıl dielektrik sabiti (e ), 2) Kararlı osilasyon frekansında osilasyon güç kaybını azaltmak ve frekans kararlılığını iyileştirmek için yüksek Qo, 3) Osilasyon frekans kararlılığını iyileştirmek için re zonans frekansının ısıyla değişme katsayısı Tf küçük olmalıdır. Dielektrik' rezonatörler bu koşulları sağlayacak biçimde kullanılmaktadırlar. Örnek olarak Q 'ı 10 GHz de 5000, e =28~30 ve Tf= +1 ppm/°C olan tipik bi°r dielektrik rezonatSr (Ba(Zn1/3 Ta2/3)03 - Ba(Zn1/3 Nb2/3)Q3) verilebilir. Osilatör gibi mikrodalga tümleşik devre uygulama larında dielektrik rezonatörün mikroşerit hatlarla bağ lanması gereklidir. Bağlama faktörü 3. sabit koruyucu ortamda dielektrik rezonatör ile mikroşerit hatlar ara sındaki uzaklığın bir fonksiyonu olup, rezonans bağlan ma direncinin rezonatör dışı dirence oranı olarak tanım lanır. vıı 3 ~ R, ~ 2Zn ext 0 3 aynı zamanda çeşitli iyilik faktörlerine aşağıdaki ifade ile bağlıdır. Qu = QL(i+e) = e.Qex Q, QT ve Q sırasıyla yüksüz, yüklü ve dış iyilik fak ız J-ı e x törlerini göstermektedir. Osilasyon frekansı, gereksinime bağlı olan farklı yaklaşımlar kullanılarak dar bir frekans aralığında ayar lanabilir. Tranzistorlu dielektrik rezonatörlü osilatö- rün frekans ayarı mekanik veya elektriksel olarak yapı labilir. Mekanik ayar durumunda, ayar vidası kutunun üst kısmına dielektrik rezonatörün üzerine gelecek şekilde yerleştirilir. Ayar vidasının derinliğinin (d) arttırılması ge nellikle TEp.,c. modunda kullanılan dielektrik rezonatörün rezonans frekansını arttıracaktır. Dielektrik rezonatör- den geri besleme elemanı olarak hem seri hem de paralel geribeslemede yararlanılabilir. Seri geri besleme için aşağıdaki yol izlenmelidir: Tranzistor üç kapılı bir eleman olarak düşünülür, üç kapılı S-parametreleri öl çülür veya ortak-kaynaklı iki kapılı S-parametrelerinden hesaplanabilir. Üç kapılı S-parametrelerini kullanmanın yararları şöyle ifade edilebilir: (i) Geribesleme analizi için, devreye geribesleme empe- dansı eklemeden önce S-parametrelerini Z veya.Y pa rametrelerine dönüştürme gereksinimini ortadan kal dırır. (ii) Bir MESFET'in üç kapılı S-matrisinin satır ve sü tunlarının toplamı l'e eşittir. Bu çalışmanın üçüncü bölümü çift geçitli MESFET için iki kapılı S-parametrelerini oluşturmaya ve osilas yon koşullarını belirlemeye ayrılmıştır. Çift geçitli bir FET yerine aynı özellikte iki FET kullanılmıştır, îki ayrı FET' in (AVANTEK 10650 ve AVANTEK 11671) dağılma parametreleri, çift geçitli FET ' in S-parametrelerini el de etmede kullanılabilir. îki geçitli elemanın, ortak kaynaklı birinci FET ve ortak geçitli ikinci FET1 in ard arda bağlanmasıyla oluştuğu düşünülebilir. Çift geçit li FET' in iki kapılı S-parametrelerini hesaplamada şu yöntem izlenebilir: 1) Mevcut 2-kapılı ortak kaynaklı S-parametrelerinden 3-kapılı S-parametrelerinin elde edilmesi. 2) Geçit veya savağı gerekli yük veya empedansla kapata rak 3-kapılı elemanın S-parametrelerinden 2-kapılı elemanın S-parametrelerinin hesaplanması. vııı 3) Ortak kaynak ve ortak geçitli veya ortak savaklı FET'in zincir dağılma (,, 4>") parametrelerinin elde edilmesi. 4) , ve $" yi çarparak çift geçitli FET'in dağılma mat risinin ($=-.. $2 ) elde edilmesi. 5) 4> matrisinden S matrisine dönüşüm yaparak çift ge çitli elemanın dağılma parametrelerinin bulunması. FET'in ikinci geçidi, rezonans frekansında T yan sıtma katsayılı mikroşerit hatla küple olan dielektrik rezonatörle sonlandırıldığı için iki osilasyon koşulu sağlanmalıdır j_ 1 6J. U/ani * |r| açı (l/s1;L) = açı (T) Bu koşullar l/s,, in cinsinden düşünüldüğünden osilatör tasarımında oldukça yararlıdır. (l/s,..) Smith abağında çizildiğinde R ve X in değerleri okunup negatif direnç ve reaktans değerlerini elde etmek için -1 ile çarpılır. Birinci osilasyon koşulunun (|l/s,,| S |T|) sağlan dığı bölgede sadece bir frekansta ikinci koşul (açı (l/s,, ) = açı(T) ) sağlandığında kararlı bir osilasyon oluşacaktır. Grafik olarak, şayet l/s,, ve T nın fazları değişen frekansla zıt açısal yönlerde değişiyor ise ka rarlı bir osilasyon meydana gelecektir. Diğer bir deyiş le, l/s,, rezonans çevrimini kesmeli ve frekansla değişi mi gösteren yön zıt olmalıdır. Çift geçitli MESFET'in diğer bir uygulama alanı da karıştırıcılardır. Bu tür uygulamalarda çift geçitli MESFET'in büyük işaret eşdeğer devre modeli dördüncü bö lümde gösterilmiştir. Schottky-engel kapasitesinin ge rilime bağımlılığını veren ifadeler ve de karakteristik leri kullanılarak, model zaman domeninde çözülmüş ve meydana gelen frekans bileşenlerini belirlemek için so nuca Fourier Analizi uygulanmıştır. Bu bölümde de gös terildiği gibi yüksek frekanslarda FET'in eşdeğer devre sinde ilk FET'in birinci geçit ve kaynağı arasında, di ğer FET'in ikinci geçit ve savağı arasındaki kapasitele rin gerilimleri V,(t), V2(t) ile kontrol edilen lineer olmayan elemanlar vardır. Lineer olmayan kati*-hal, mikrodalga devrelerinin optimum tasarımı lineer olmayan performanslarını belir lemede doğru bir teknik gerektirir. Bu tür lineer olmayan sistemlerin çözümünde deği şik nümerik teknikler kullanılmaktadır. Newton-Raphson yöntemi lineer olmayan devrelerin çözümünde en çok kul lanılan nümerik tekniktir. Bununla beraber türev değer lerini hesaplamadaki bilgisayar süresinin fazlalığı se bebiyle, harmonik değerler ve nonlineariteler düşünüldü ğünde pratik bir yöntem olmamaktadır [l3J. ix Bu çalışmada bilinmeyenler olarak düşünülen de ğişkenleri seçmek için bir kriter veren analiz yöntemi açıklanmıştır. CARLOS CMACHO-PENALOSA [13] tarafından önerilen yeni yöntemi kullanarak lineer olmayan sistemin çözümü zaman-domeni analizini lineer olmayan elemanların akım ve gerilimlerini hesaplamaya indirgemiştir. Büyük işaret sürme durumunda devredeki bütün akım ve gerilimler zamanın peryodik fonksiyonu olduklarından Fourier serileri ile gösterilirler: oo X(t) = E Xk:exp(jka)ot) k= -°° İlgilenilen bütün fonksiyonlar gerçel olduklarından ve yerel osilatör frekansı to * o * f = -x- olduğundan X. = X, olur. O ^-TF - K K Herhangi bir lineer olmayan sistem lineer olmayan' gerçel denklem sistemi X=f('X) biçiminde yazılabilir ve çözümü dördüncü bölümde anlatılan iterasyon tekniği kullanılarak nümerik yolla bulunabilir. Akım veya geri limlerin Fourier katsayıları kolaylıkla bulunamadığından, bu katsayılar bağıntısı aşağıda verilen ayrık Fourier dönüşümü (DFT) kullanılarak belirlenir. X =4" Z X (kAt)e_:I'2lTnk/N n=0,l,...,N-1 n W k=0 S X (kAt); X(t) fonksiyonunun örneklenmiş durumu, N; örnek sayısı, At=T/N f »l/T. Sonuç olarak eşdeğer devredeki çıkış akımları li neer olmayan elemanların Fourier katsayılarını kullanıla rak ve devrenin lineer analizi yardımıyla bulunabilir. Küçük RF işaretinde karıştırıcılardaki frekans değerleri f u=kf +sf bağıntısıyla verilir. Burada S } K O S -"»âka"», s = 0 ve + 1, f ve f sırasıyla yerel osilatör ve - o s J J RF frekanslarıdır. Buna göre devredeki tüm genlik değer leri, oo X(t)= I E X exp[j(kw +sü> )t] k=-co s=0,+l K's os biçimindedir [lA]. k= + 5 ve s=0,+l, N=10, f =11 GHz, f =12 GHz için çıkış akımı, değişik V, ~ genliği ve bes leme değerlerinde hesaplanmıştır.
-
ÖgeBir Tabaka İçindeki Cisimlerle İlgili İki Boyutlu Ters Saçılma Problemleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Akduman, İbrahim ; İdemen, Mithat ; 14188 ; Telekomünikasyon Mühendisliği ; Telecommunication EngineeringAmacı, yanına yaklaşılamayan cisimlerin konumunu, şeklini ve bünye parametrelerini, bu cisimlerin dalga yayılımına yaptıkları etkiyi belirli bir bölgede gözleyerek açığa çıkarmaktan ibaret olan ters saçılma problemleri üzerinde son yirmi yıl içinde çok yoğun araştırmalar yapılmıştır. Belirlenmesi istenen cisim ya bütün özellikleri bilinen sonsuz geniş bir uzayın içinde (örneğin, boşlukta) veyahut da böyle bir uzayın içinde yer alan, bütün özellikleri bilinen bir başka bölgenin içinde bulunur. Şimdiye kadar yapılmış bulunan incelemelerin hemen hemen bütünü birinci haldeki problemlere yönelik olmuştur. Oysa, ikinci gruba giren problemlerin, örneğin tıp, yerbilimleri, tahribatsız muayene v.b. alanlarda geniş uygulama alanları vardır. Bu çalışmada, ikici gruba giren problemlere yönelik bir ilk inceleme olarak, fiziksel özellikleri bilinen, belirli kalınlıktaki bir tabakanın içinde bulunan cisimlere ilişkin bir grup ters saçılma problemi ele alınmış ve bunları çözmeye elverişli bir analitik yöntem geliştirilmiştir. Tabakanın yüzeylerinde oluşan yansımalar, spektral dömende, belir lenecek olan cisimle dört dalganın etkileşim yapmasına neden olmaktadır. Bu da problemi hem matematik hem de fizik bakımından çok ilginç bir hale getirmektedir. Söz konusu dalgaların ikisi gelen dalga, diğer ikisi de Green fonksiyonu aracılığıyla uyarılır. Burada belirtmekte yarar vardır kfc homogen uzayda bulunan veya bir yarı uzaya gömülü bulunan cisimler halinde bu dalgaların sayısı sadece bire eşittir, ilgilenilen büyüklük sadece cismin konumu ve şekli ise, teori, uygulamada kullanılacak sayısal hesap tekniklerinin getireceği hatalar dışında tam anlamıyla kesin olarak doğrudur. Buna karşın, cismin bünye parametrelerinin sayısal değerleri ile de ilgile niliy or sa, sonuçlar ancak Born yaklaşıklığı mertebesinde geçerlidir. Geliştirilmiş bulunan teorinin etkinliği ve değişik parametrelerin çözümün kalitesi üzerindeki etkileri bazı örnek uygulamalarla sayısal olarak test edilmiştir.
-
ÖgeLocal İntrinsic Modes A New Method To Solve Non-seperable Wave Problems(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Sevgi, Levent ; Topuz, Ercan ; 14172 ; Telekomünikasyon Mühendisliği ; Telecommunication EngineeringHem enine (kesit içi) hem de boyuna (ışınım doğrul tusu boyunca) değişimlerin var olduğu kılavuzlanmış dalga ışınımı problemleri doğal ve yapay birçok ortamda önemli bir problem takımını oluşturmaktadır. Böyle ortamlarda uygun koordinat sisteminde kesit içi ışınım modlarının bu lunabilmesi genel alan dağılımlarının bu temel yapı taş ları etrafında yapılanmasını olası ve kolay kılmaktadır. Bu temel yapı taşlarının bulunabilmesi verilen ortamda dalga denkleminin değişkenlerine ayrıştırılabilir olması na sıkı sıkıya bağlıdır. Dalga denkleminin değişkenle rine ayrıştırılabildiği bir koordinat sisteminin buluna madığı durumlarda MOD kavramı sağlıklı tanımlanamaz. An cak ışınım ekseni boyunca değişkenlerin "yeterince yavaş" olduğu varsayılabildiğinde (ayrıştırılamamanın zayıf ol ması durumunda) dalga denklemi yerel olarak ayrıştırılıp yaklaşık modlar inşa edilebilir. Yerel modlar (adiabatic modes; AM) denilen bu yapı taşları dalga denkleminin WKB çözümünden başka bir şey değildir [l,2]. WKB, ışınım doğ rultusunda herhangi bir noktadan geçen ve kesiti o nok tadaki ortam kesitine eşit paralel levhalı dalga kılavu zu modlarının bulunması yöntemidir. İki boyutlu (x,z) koordinat sisteminde kesit (x), ışınım doğrultusu (z) olarak alındığında AM çözümleri her zg noktasında de ğişkenlerine ayrıştırılmış dalga denklemini sağlarlar. Bu AM kendilerini, yansıma ve diğer modlara kuplaj olmaksı zın, yavaş değişen ortam koşullarına uyarlayabilmektedir- ler. Dağılma denkleminin ( k2 = kx2 - Bm2 (z) ) olduğu göz- önüne alındığında ışınım doğrultusunda AM faz değişimi Bm (z) dz şeklindedir. Klasik modlarda olduğu gibi AM de enerji korun umunu sağlamak amacıyla ; normalize edilmektedirler. VI Ancak ışınım boyunca "kesim" bölgesi (cut-off), "kıla vuz lanma-sızıntı" bölgesi (guiding-to- leaky) ve "kıla-, vuzlanma-ışıma" bölgesi (guiding-to antiguiding) gibi dalga ışınımı problemlerindeki kritik bölgelere yaklaşıl dığında AM enerji korunumu sağlayamaz. Dalga ışınımı problemlerinde kesim kesitin daralmasından, kılavuzlan- ma-sızıntı ortam parametrelerinin kesitte bilineer değiş mesinden, kılavuz lanma-ışımı ise boyuna değişmelerin bir Zq noktasından sonra işaret değiştirmesinden kaynak lanmaktadır. Yakın geçmişte, AM nin bu yetersizliğini gidermek amacıyla "özmodlar" (IM) yöntemi dielektrik kama proble mine uygulanmıştır [3]. Düzlem dalgalarının süperpo- zisyonu ile oluşturulan bir biçim IM integrali kama içinde daralan kesit yönünde ilerleyen modların kesime girip kama dışına ışın demeti şeklinde ışımalarını doğ ru olarak açıklayabilmektedirler. Ayrıca geçerli oldukla rı bölgelerde AM çözümleri, IM integral inin yaklaşık yöntemlerle (semer noktası, durağan faz noktası yöntem leri) analitik olarak indirğenmesiyle elde edilmektedir ler. Düzlem dalgalarının süperpozisyonu yerine, kritik bölgelerden yeterince uzakta, AM ile oluşturulan spek- tral IM integrali horn antenlerde alan dağılımı [4] ve optik dalga kılavuzlarında iletim [5] problemlerine de başarıyla uygulanmıştır. Bu çalışmada İM yöntemi "yerel özmodlar" (LIM) şek linde geliştirilmiş, önce kapalı tam çözümlerin bulunduğu kanonik örnek yapılarda çözümlerin doğruluğu gösterilmiş, daha sonra değişkenlerine ayrıştırılamayan kritik bölgele rin olduğu dalga problemleri çözülmüştür. îlk bölüm yerel özmodlar (LIM) integralinin bir ve iki boyutlu yapılarda oluşturulmasına ayrılmıştır. VII LIM integrali, AM spektral bileşenleriyle oluşturulan in- tegranda iki spektral keyfi fonksiyonun (biri spektral faz diğeri spektral genlik fonksiyonu) eklenmesi, spektral genlik fonksiyonunun dalga denklemini asmptotik açılımda ikinci mertebede sağlayacak şekilde seçilmesi ve faz fonk siyonunun ise integrandın semer noktasının istenen gözlem noktasına gelecek şekilde seçilmesiyle oluşturulur. Bunu yapmadaki temel amaç LIM integrali durağan faz yöntemiyle alındığında elde edilen sonucun yerel mod (AM) sonucuyla orantılı olmasını sağlamaktır. Seçilen bu keyfi genlik ve faz fonksiyonları aslında yerel modların genlik ve faz ". fonksiyonundan başka birşey değildirler. ikinci ve üçüncü bölümlerde kapalı tam çözümleri ; -bu lunan iki kanonik yapıda LIM integrali ele alınmıştır. îlki tam yansıtıcı sınırlara sahip homojen dielektrikle doldu- rulmuş kama problemidir. İkincisi kesitte doğal sınırları bulunmayan ancak ortam kırılma indisi enine modların oluş masına olanak sağlayacak şekilde değişen yap.ıdır. Bu yapı nın paralel tam yansıtıcı kamadan tek farkı modların tam yansıtıcı düzlemler arasında değil oluşan kestikler arasın da hapsolmasıdır. Her -iki kanonik problemde düzlem polar koordinat sisteminde değişkenlerine ayrıştırılabilir tip tendir. Yerel modların oluşturulabilmesi için radyal uzak lık ve bu uzaklıktaki yay parçası koordinat bileşenleri olarak alınmış ve problem değişkenlerine ayrıştırılamayan tipe dönüştürülmüştür. Bu sistemde enine rezonans prensibi kullanılarak dalga vektörünün açısal ve radyal bileşenleri bulunmuştur. Kama probleminde enine modlar sinüs fonksiyo- nuyla diğerinde ise Gausyen-Hermit fonksiyonuyla gösteril mektedir. Boyuna değişimler ise kaynak ve gözlem noktala rının konumlarına bağlı olarak Bessel yada Hankel fonksi yonlarıyla verilmektedirler. Bu bölümlerde'. LIM iintegrali birinci bölümde anlatılan esaslarla oluşturulmuş, boyuna VIII dalga sayısı spektral domeninden uygun dönüşümlerle açısal spektrum domenine geçilip, bu doraende integral yolunun uy gun ötelenmesiyle Bessel ya da Hankel integral gösterilim- leri elde edilip kapalı tam çözümlere ulaşılmıştır. LIM integralinin tam çözümleri verdiği analitik olarak göste rildikten sonra integralin sayısal olarak alınması için uygun bilgisayar modülleri anlatılmış ve hesaplama üç de ğişik yöntemle gerçekleştirilip gerek birbirleri ile gerek se tam çözümlerle karşılaştırılması yapılmıştır. îlk sa yısal hesaplama LIM integralinin gerek orijinal yolu üze rinde gerekse en dik iniş yolu üzerinde alınması ve her iki Sonucun da Bessel fonksiyonlarının tablo değerleriyle kar şılaştırması olmuştur. özellikle büyük argüman ve mertebe- li Bessel fonksiyon değerlerini toblolarda bulmak olası olmadığından LIM integralini hesaplayan modüller (WLIM, FOR, WMODE, FOR) Bessel fonksiyonlarının hesabında rahatlıkla kullanılabilirler. Bu bölümlerde yapılan son sayısal ça lışma integralin kesim bölgesinde asimtotik olarak hesap- lanmasıdır. îlk üç bölümde yöntem açıklanıp güvenirliği kanonik yapılarda hem analitik hem de sayısal olarak gösterildik ten sonra dördüncü bölümde gerek sualtı ses dalga ışınımı gerekse troposfer tabakasında elektromagnetik dalga ışını mında görülen ve ortam parametrelerinin enine ve boyuna "daralan ışınım kanalı" (narrowing duct) oluşturacak şekil de değişmesi problemi ele alınmıştır. LIM integrali anali tik olarak oluşturulmuş ve kanonik test bölümlerinde uygu lanan integrasyon teknikleriyle yerel özmodların gerek eni ne gerekse boyuna değişimleri kesim bölgesindeki davranış larıyla beraber gösterilmiştir. Modların ayrıca üç boyutlu grafikleri de verilmiştir. Beşinci bölümde ise ışınım doğrultusu boyunca "geniş leyen bilineer kanal" problemi incelenmiştir. "Kılavuzlan- ma-sızmtı" ve "Kılavuzlanma-ışıma" kritik bölgelerinin IX analitik ve siyasal hesaplarının yapıldığı bu bölüm dör düncü bölüm gibi oldukça karmaşık ve zor problemler sınıfı na girmektedir. LIM integral! (x,z) koordinat sisteminde modların kırılma indisinin enine bilineer boyuna lineer de ğişiminden ötürü belirli bir gözlem noktasına kadar tam kılavuzlandığını ve bu noktadan sonra boyuna doğrultuda ke sime girip enine tabana sızdığını tam olarak verebilmekte dir. Kılavuzlanma-sızıntı geçişi bilineer profille ince-. lenmiştir. Burada profil kesitte belirli bir uzaklığa (ka nal genişliği) kadar kılavuzlayıcı bu uzaklıktan sonra ise yayıcı özelliğe sahiptir. Yerel modların (AM) geçerli ol duğu bölgede LIM integrali oluşturulduktan sonra geçiş böl gesinde bu çözümün birbiçim olduğu gösterilmiştir. Geçiş bölgesinin uzağında modlar kesitte üst sınır ile kostikleri arasında tuzaklanmaktadır. Tuzaklanmış modların kostik ge nişlikleri kanal genişliğinden oldukça küçüktürler. Sızın tıya uğramış modların ise kostik genişlikleri kanal geniş liği mertebesindedir. Kılavuz lanma-ışıma geçişi yine LIM integralinin yerel modların geçerli olduğu bölgelerde oluşturulması ve birbi çim sonucun geçiş bölgesinde incelenmesiyle ele alınmıştır. Bu geçiş burada (x,y) sisteminde ele alınmıştır. Bu haliy le LIM integral çözümü kılavuz lanma-ışıma geçişini açıkla- y anlamaktadır. Bu geçiş bölgesinde tuzaklanmış modlar ışın demeti şeklinde ışımaya uğramaktadırlar. LIM integreli bu haliyle geçiş bölgesinin ötesine analitik olarak ötelendi- ğinde ve asimptotik olarak hesaplandığında ışınımın oluştu ğu hissettirecek şekilde ışınımın bir ayağını yakalıyabil- mektedir. Ancak ışınımı tam olarak gösterebilmek için eş faz yüzeylerini yakalayacak uygun yerel küresel koordinat sis temi sistematik olarak bulunmalıdır. Yöntemin kanonik ve kanonik olmayan yapılarda uygulan ması, problemleri "zor problemler" sınıfına sokan içerdikleri kritik noktalarda tek bir integral gösterilimden kılavuz - lanmış, sızıntıya uğramış ve tabana ışımaya başlamış modların ayrı ayrı tam olarak aç ıklanab ilmesin in ko laylığı sonuç bölümünde verilmiştir.
-
ÖgeOptik kuplörlerin tasarımı için bir yöntem(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Birbir, Filiz ; Topuz, Ercan ; 14174 ; Telekomünikasyon MühendisliğiBu çalışmada kuple optik dalga kılavuzlarının pro- pagasyon sabitlerinin belirlenmesi problemi incelenmekte dir. Kuplörün tasarımı için gerekli olan kuplaj katsayı sı ve kuplaj mesafesinin hesapl anabil mesi için propagas- yon katsayılarının yüksek doğrul ukl a el de edilmesi gere kir. Kuple optik dalga kılavuzlarında tam çözümlerin el de edilmesindeki güçlükler nedeniyle, bu problemin çözü münde genellikle yaklaşık yöntemlerden yararlanmak zorunlu olur. Çalışmada, bu amaçla varyasyonel yöntem ve iteratif yöntem adı verilecek olan iki farklı yol izlenmiştir. İlk yöntemde, küple sistemin propagasyon sabiti için elde edilen varyasyonel bir ifadeden hareketle tam çözümleri daha kolay elde edilebilen test problemleri yardımı ile propagasyon sabitlerinin yaklaşık ifadelerinin bulunması amaçlanmıştır. İkinci yöntemde ise, küple dalga kılavuzu sisteminin belirli bir modu ele alınarak, bu moda ili şk in özdeğer ile aynı özdeğere sahip fiktif bir dalga kılavuzu nun belirlenmesi hedeflenmektedir. Her iki yönteme iliş kin uygulama örneklerinde elde edilen yaklaşıklıkların iyilik derecelerini belirleyebilmek amacıyla, tam çözümü kolayca bulunabilen optik dalga kılavuzlarından oluşan kuplörler göz önüne alınmıştır.
-
ÖgeKesim ötesi dalga klavuzu filtreleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Emir, Kadir ; Topuz, Ercan ; 14182 ; Telekomünikasyon MühendisliğiMikrodalga filtre devreleri genel olarak geçirme bandı içinde önceden belirlenen bir zayıflama karakteristiğine uyacak biçimde tasarlanmış ve mikrodalga enerjisini bu özellik uyarınca yüke aktaran iki kapılı pasif düzenler olarak tanımlanabilir. Geçirme bandındaki zayıflama karakteristiği genellikle kayıpsız ve resiprok reaktif elemanlarla gerçekleştirilir. Geçirme bandı dışında ise enerjinin büyük bölümü girişe yansıtılır. Pratikte bu amaçla dalga kılavuzları kulla nıldığında genelde bir süreksizlik tanımlanmaktadır. Bu problemlerde birçok durumda sadece dominant modun yayıldığı, üst dereceden diğer modların ise sönümlü olduğu haller göz önüne alınmaktadır. Bu çalışmada ele alınan yapı sadece dominant modun propagasyonuna izin veren iki eş dalga kılavuzu arasındaki kesimdeki dalga kılavuzundan oluşmaktadır. Çalışmamızda önce bu yapı için alan bağıntıları yazılarak, sınır koşulları yardımıyla denklemler elde edilmiş ve bu eşitlikler matematik kullanım açısından bilgisayara elverişli hale getirilecek şekilde moment metodunun kullanımı ile çözülmüştür. Daha sonra bu çözümü hızlandırmak amacıyla analitik ifadeler incelenerek önemli basitleşmeler sağlayan bir yaklaşık yöntem geliştirilmiştir. Son olarak ele alınan yapı ve 4. Bölümde verilen direkt kuple rezonatörlü filtre tasarım yöntemi kullanılarak bir ve üç elemanlı band geçiren filtreler tasarlanmıştır ve bu tip filtre için bir yaklaşık model önerilmiştir. Sayısal sonuçlar, bu çalışmada önerilen yöntemin özellikle yüksek Q'lu filtrelerin tasarımı açısından avantajlı olabileceğini göstermektedir.
-
ÖgeBiyolojik işaretlerin gelişmiş bir sayısal işaret işlemcisiyle işlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Demir, Derya ; Yazgan, Ertuğrul ; 19250 ; Telekomünikasyon MühendisliğiGünümüzde gittikçe gelişen ve yaygınlaşan sayısal elektronik işaret işleme konusunda da etkin çözümler sunmaktadır. Özellikle programlanabilen sayısal işaret işleyici Terdeki gelişmelerin boyutları göz kamaştırmakta ve bir çok alanda yerini almaktadır. Bu çalışmada da, gelişmelere paralel olarak böyle bir sayısal işaret işleyicinin biyolojik işaretlerin işlenmesinde kullanılması amaçlanmıştır.Seçilen sayısal işaret işleyici ise kayan-noktalı işlem yeteneğine sahip, Texas Instruments firmasına ait TMS320C30 dur. Bölüm 2' de frekans domeni analizinde çok önemli yer tutan Fourier dönüşümü ve ayrık Fourier dönüşümü incelenmektedir.Ayrık Fourier dönüşümünde karşımıza çıkan çeşitli problemler ele alınarak çözüm yolları irdelenmektedir. Bölüm 3' de ise TMS320C30 sayısal işaret işleyicisinin donanım ve yazılım özellikleri incelenmektedir. Hızlı Fourier dönüşümünü Radix-2 algoritması yardımıyla bulan bir programın geliştirilmesi ise Bölüm 4' de yer almaktadır.
-
ÖgeAktif tüm-geçiren anahtarlı kapasite filtrelerinin kaskad kafes yapılarla gerçeklenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Doğan, Alkan ; Acar, Cevdet ; 19265 ; Telekomünikasyon MühendisliğiSayısal tüm geçiren filtreler, genellikle» gecikme elemanı yada faz dengeleyici olarak kullanılmaktadır. Bu tür filtrelerin sayısal elemanlarla (çarpma, toplama ve gecikme) sentezi ve tasarımında çeşitli yöntemler izlenmektedir. Bu çalışmada, ilgili makaleler [1], [2], [3] ve lineer sistemlerin kararlılığını inceleyen Schur-Cohn test yön temi yardımıyla, kafes yapıdaki sayısal tüm geçiren filtrelerin, aktif anahtarlı kapasite devreleri ile gerçeklenmesi yapılmış ve devreler duyarlık, eleman dağılımı (element spread), toplam kapasite, eleman sayısı, dinamiklik (dynamic range), kutuplama gibi yönlerden incelenmiştir. Bu yöntem, n'inci dereceden sayısal tüm geçiren filt relerin, l'inci dereceden iki-çift ( two-pair ) yapısında temel kafes hücrelerin ard-arda (kaskad) bağlanarak gerçeklenmesine dayanmaktadır. Modüler olan bu yapı, tümdevre yapısına uygun olan aktif anahtarlı kapasite devreleriyle gerçeklenmiştir. Aktif anahtarlı kapasite filtrelerinin gerçeklenmesi sırasında ortaya çıkan temel problemler, kısaca belirtilerek, giderilmeye çalışılmış ve bunlara ilişkin devreler incelenmişti r. Temel kafes hücre kullanılarak, tüm geçiren transfer fonksiyonunun toplam ve farkından elde edilen, bant geçiren ve bant söndüren transfer fonksiyonları incelenmiştir.
-
ÖgeDikdörtgen kesitli horn antenler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Can, Orhan ; Topuz, Ercan ; 19267 ; Telekomünikasyon MühendisliğiElektromanyetik alan uygulamalarında oldukça önemli bir yeri olan horn antenler için "Skaler Helmholtz Denklemi"ni değişkenlere ayırma yöntemiyle çözüm imkanı yoktur. Bu nedenle benzer başka problemlerde de yapıldığı gibi bu çalışmada ele alınan horn antenler için, yaklaşık bir yöntem olan "özmod" yöntemi ele alınmış ve dikdörtgen kesitli horn antenler İçin elektromanyetik alan ifadeleri ve radyasyon diyagramları elde edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, bölüm 2'de; horn antene temel oluşturan daha basit bir yapı, "kama şeklindeki dalga kılavuzları" ele alınmıştır. Bölüm 2. l'de; bu tip yapılar için kartezyen koordinatlarda tam çözüm bulunamadığından, "özmod" yöntemi uygulanarak "Skaler Helmholtz Denklemi" için yaklaşık çözüm bulunmuştur. Bölüm 2.2'de; kama geometrisi için silindirik koordinatlara geçiş yapılmış ve özmod çözümü yeniden elde edilmiştir. Daha sonra silindirik koordinatlarda kama geometrisi için değişkenlere ayırma yöntemiyle bulunabilen tam çözüm, silindirik koordinatlardaki özmod çözümünde değişken dönüşümü yapılarak elde edilmeye çalışılmıştır. Bölüm 2.3'te; kartezyen koordinatlarda elde edilmiş olan yaklaşık özmod çözümünde, bölüm 2.2'dekine benzer bir değişken dönüşümü yapılmış ve silindirik koordinatlarda bulunan çözüme oldukça yakın bir ifade elde edilmiştir. Bu iki ifadenin karşılaştırılmasıyla, kama açısı küçüldükçe, kartezyen koordinatlardaki yaklaşık çözümün, silindirik koordinatlardaki tam çözüme yaklaştığı görülür. Bölüm 3. l'de; kamadan horn antenin daha basit bir şekli olan H-düzlemi hom antenlerine geçiş yapılmış ve bu yapı için "Moment Metodu"ndan yola çıkarak elektromanyetik alan ifadeleri belirlenmiştir. Bölüm 3.2'de; bölüm 3. l'de bulunan sonuçlardan yola çıkarak H-tipi horn antendeki güç dağılımı incelenmiş, güç sakınımının sağlanıp sağlanmadığına bakılarak elde edilen ifadelerin doğruluğu kontrol edilmiştir. Bölüm 4'te; genel tipten horn antenler ele alınmış ve H-düzlemi horn anten için yapılana benzer yolla "öz mod" çözümü elde edilmiştir. Ancak piramidal hornun x ve y doğrultularının her ikisinde de değişim göstermesinden dolayı çözümün elde edilmesi sırasında karşılaşılan özfonksiyonlann iç çarpımları iki katlı integrallerin hesaplanmasını gerektirmektedir. Ayrıca H-plane horn için m gibi tek indisli bir mod parametresi yeterli olmakla birlikte piramidal horn da tanımlanmış olan q mod indisi bir (m.n) çiftine karşı gelmektedir.
-
ÖgeDeğişken rezolüzyonlu görüntü örnekleyici(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Tarcan, Rıza Can ; Türköz, M. Sait ; 19262 ; Telekomünikasyon MühendisliğiSayısal görüntü işleme, bilimsel ve mühendislik alanlarında günden güne artan bir önem kazanmaktadır. Sayısal görüntü işleme terimi genel olarak iki boyutlu resimlerin bir sayısal bilgisayar yardımıyla işlem görmesi anlamında kullanılmaktadır. Sayısal görüntü işleme yöntemlerinin kullanıldığı alanlara örnek olarak uydularda ve diğer uzay araçlarındaki uzaktan algılamayı, ticari uygulamalarda görüntü saklama ve ile timi, tıbbi uygulamaları ve endüstride robot teknolojisini örnek olarak verebiliriz. Günümüzde robot görmesi alanında karşılaşılan en önemli sorun hız sorunudur. Dügey ekseninde 256, yatay ekseninde de 256 resim elemanı içeren, bir görüntüde toplam 65536 resim elemanı yer almaktadır ki bu sayı böylesi düşük rezolasyonlu bir görüntüde bile ne kadar çok işlenmesi gereken bilgi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışmada insan gözü model alınarak işlenmesi gereken bilgi miktarını aza indirgeyecek bir görüntü örnekleme devresi tasarlanmıştır. Devrenin özelliği bilgiyi işleyecek mikrobilgisayarın resim üzerinde istenen bir bölgeyi istenen rezolasyonda örneklemesine olanak tanımasıdır. Bu çalışmada tasarlanan örnekleme devresi aslında birden fazla işlemcinin yer aldığı bir sistemin alt^ parçası olmaktadır. Paralel çalışan işlemciler her birine verilen görevi yerine getirmek üzere aynı resmin farklı bölgelerini farklı rezolüsyonlarda örneklemek tedirler. Örneğin en kaba rezolüsyonla resmin tamamını işleyen bölüm hareket sezip hareket eden cismin hareket yönünü tayin etmeye çalışırken, hareket eden bölgenin üzerinde nispeten çok daha küçük bölgeyi en sık rezotüsyonla örnekleyen ikinci işlemci de hareket edenin ne olduğunu saptamaya çalışmaktadır.
-
ÖgeGaAs mesfet karıştırıcılarda af geribeslemenin gürültü sayısı üzerine etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Sezer, Rıza ; Palamutçuoğulları, Osman ; 19266 ; Telekomünikasyon MühendisliğiBu çalışmada, FET ve MESFET kullanılarak gerçekle nen kuvvetlendiricilere göre gürültü sayıları yüksek olan karıştırıcıların gürültü sayılarını düşürmek amacıyla uygun ara-frekans geribesleme yöntemleri ve geri besi emenin gürültü sayısı üzerine etkisi araştırılmıştır. îkinci bölümde. FET'li karıştırıcının gürültü sayısını asal tan iki ara-frekans geribesleme devresi verilmiştir. Bunlar kapasitif ve endüktif bölmeli ara-frekans geribesleme devreleridir. Analis sonuçlarına göre kapa sitif bölmeli ara-frekans geribeslemeli FET karıştırıcı nın gürültü sayısının, kaynak iç direnci 100 Ohm alındığında, yaklaşık 3,5 dB düşürülebileceği gösterilmiştir. Üçüncü bölümde, MESFET'li karıştırıcının gürültü sayısının kapasitif bölmeli ara-frekans- geribeslemesi uygulanarak düşürülebileceği gösterilmiştir. Analis sonuçlarına göre, iletim açısının 70 ve kaynak iç direncinin 10 Ohm olması durumunda, gürültü sayısında yaklaşık 5 dB lik bir asalma olacağı bulunmuştur.
-
ÖgeHDTV işaretlerinin uydu üzerinden iletiminde özel problemler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Bal, Ramazan ; Bingül Yazgan ; 14418 ; Telekomünikasyon MühendisliğiGünümüzde kullanılmakta olan TV sistemlerinin yerine kullanılması planlanan HDTV sistemleri 1000'den fazla tarama satırı ve 16:9 görünüş oram kullanarak 35 mm. sinema filmi ile aynı görüntü kalitesi sağlarlar.Bu sistemlerde birden fazla kompakt disk kalitesinde ses kanalı vardır. Bu tip sistemler bölüm 2'de anlatılmıştır. Bölüm 3'de iletim ortamları incelenmiştir.HDTVnin band genişliği büyük olduğundan mevcut frekans planlaması bozulmadan bu ortamlardan iletilemez.HDTV işaretlerini iletebilmek için iki yol vardır. Birincisi işaret bandım ikiye bölerek iki kanaldan iletmektir. Bunun avantajı kanallardan biri uygun şekilde düzenlenerek klasik alıcılarla ve/veya spektrumla uyumluluk sağlamasıdır. Sakıncası ise iki kanal işgal etmesidir. Bu tip iletim sistemleri bölüm 3'de anlatılmıştır. Diğer yol band genişliğini sıkıştırmaktır. Bu şekilde tek kanal kullanılarak HDTV işaretleri iletilebilir. Bunun sakıncası klasik sistemlerle uyumlu olmamasıdır. Band sıkıştırma yöntemleri bölüm 4,5 ve 6'da anlatılmıştır. örnekleme yöntemleri ile bandı sıkıştırılan işaret mevcut frekans planlaması bozulmadan bugün kullanılmakta olan uydu ve yer istasyonları ile iletilebilir.
-
ÖgeLokal alan şebekelerinin köprüler kullanılarak birbirine bağlanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Kaner, Kerem ; Durusoy, Günsel ; 19272 ; Telekomünikasyon MühendisliğiBu çalışmada Lokal Alan Şebekelerinin ISO (International Standardization Organization) terminolojisinde MAC altkatmanı aktarıcıları olarak adlandırılan köprüler (bridges) kullanılarak birbirine bağlanması incelenmiştir. Bir işletmede çeşitli nedenlerle birden fazla sayıda LAN kurulmak istenebilir. Bunun sebepleri arasında, şebekenin kapsadığı alanın genişletilmesi, şebekeye bağlanabilen istasyon sayısının artırılması, işletmenin büyümesi, gövenliğin artırılması sayılabilir. Birden fazla lokal alan şebekesine sahip bu tür işletmelerde farklı şebekelere bağlı kullacıların birbirleriyle haberleşmelerini sağlayacak yöntemlere gereksinim vardır. Bu tür şebekeleri birbirine bağlamak için köprü olarak adlandırılan aktarıcılar kullanılabilir. Köprüler basit köprü, öğrenen köprü ve kaynaktan yöneltme köprüsü olarak üçe ayrılabilir. Köprülerin standartlaştırma çalışmaları IEEE 802.1 komitesi tarafından yapılmıştır. Bu çalışma sonucunda saydam köprüleme ve kaynaktan yöneltme köprüleme yöntemleri standart yöntemler olarak kabul edilmiştir.
-
ÖgeHaberleşme yönetim ağı ve ene tasarımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Aloğlu, Ali Namık ; Örencik, Bülent ; 19264 ; Telekomünikasyon Mühendisliği
-
Ögeİki boyutlu saçılma problemi için sayısal çözüm yöntemleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Çakır, Kerim Algu ; Yazgan, Bingül ; 19257 ; Telekomünikasyon MühendisliğiBu tezde düzlemsel dalga ile aydınlatılmış bir dielektrik cisimden: saçılan alanın sayısal olarak nasıl hesaplanabileceği konu edilmiştir. îlk önce saçılan alanı gelen alan cinsinden ifade eden bir integral denklem oluşturulmaktadır. Bu integral denklem üzerinde dielektrik süreksizliğin sebep olacağı etki, indüksiyon akımlarının distribüsyon anlamında yorumlanması ile berraklaştırılmaktadır. Tezde integral denklem lineer hale getirilerek moment metodu ile çözülmüştür. Ayrıca Bölüm 3 'de moment metodu ile Finite element metodunu birleştiren hybrid metodla çözüm yöntemi incelenip moment metodu ile kıyaslanmıştır. Sayısal sonuçlar bölümünde, dielektrik silindir için analitik çözümle kıyaslama suretiyle sayısal sonuçların doğruluğu gösterilip çeşitli saçıcılar için hesaplanan saçılan alan değerleri verilmiştir.
-
ÖgeSayısal dik genlik modülasyonlu işaretlerin çoklu kafes yapıda tasarımı ve hata başarımlarının incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Ersöz, Ufuk ; Aygölü, Ümit ; 14426 ; Telekomünikasyon MühendisliğiBu tez çalışmasında çoklu kafes kodlamalı modülasyon tekniğinin dik genlik modülasyonlu (QAM) işaretlere uygulanması problemi ele alınmıştır. Tasarlanan iki durumlu çoklu kafes kodlamalı QAM sistemin, klasik kafes kodlamalı QAM sisteme göre üstünlükleri araştırılmış, her iki sistemin hata başarım sınırları analitik yöntemlerle hesaplanmıştır. Ayrıca bir bilgisayar benzetim modeli oluşturularak elde edilen sonuçlarla yukarda adı geçen sistemlerin hata başarım değerleri işaret - gürültü oranına göre çizilmiştir. Sonuç olarak çoklu kafes kodlamalı tekniğe göre tasarlanan 16-QAM sistemin hata başarımının kafes kodlamalı tekniğe göre daha iyi olduğu görülmüş ve elde edilen sonuçlar verilmiştir.
-
ÖgeSes frekansı bölgesi için dalga analizoru ve distorsiyonmetre(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Erman, Kemal ; Kuntman, Hakan ; 19268 ; Telekomünikasyon MühendisliğiBu çalışmada sayısal İşaret işleme yöntemlerine dayalı olarak gerçekleştirilen, bilgisayar kontrollü sayısal bir harmonik anali zor ünün teorisi ve pratik uygulaması anlatılmıştır. Öncelikle ses frekansı bölgesi için gerçeklenen klasik analiz yöntemleri incelenmiş ve tartışılmıştır. Sayısal işaret işleme yöntemlerine dayalı bir sistemin avantajları vurgulanarak.kuramsal inceleme.örnekleme teorisi ve Ayrık Fourier Dönüşümü üzerinde yapılmıştır. Sözkonusu teoriye dayalı olarak çalışan sistemin donanım ve yazılım özellikleri ortaya k onmuş, cihazın çalıştırılması ile elde edilen sonuçlar tartışılmış ve yeni Öneriler ortaya atılmıştır.
-
ÖgeWavelet dönüşümü ve işaret işlemedeki uygulamaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Koçal, Osman Hilmi ; Kayran, A. Hamdi ; 19254 ; Telekomünikasyon MühendisliğiBu tezde wavelet fonksiyonları ve wavelet dönüşümünün tanıtımı yapılmış, işaret isleme alanındaki en yaygın uygulaması olan kodlama konusu incelenmiştir. Wavelet -fonksiyonları ve dönüşümü kullanılarak herhangi bir işaretin seriye açılımı gösterilmiş, bu açılım wavelet serisi olarak tanımlanmıştır. Çok önerimli veya çok çözümlü ( Multi resolution ) işaret ayrıştırma metodu olarak bilinen wavelet serisi yöntemindeki multi- resolution kavramı açılım derecesi olarak adlandırılmış ve ilgili bölümde bu kavramın özellikleri incelenmiştir Farklı dereceli açılımlar arasındaki ilişki gösterilerek, birbirini izleyen iki açılım arasında geçiş yapma olanağı sağlayan bir algoritma üzerinde durulmuştur. Wavelet dönüşümü ve iki kanallı bir QMF (Quadrature Mirror Filter) 'de işaret işlenmesi arasındaki ilişki incelenerek iki kanallı QMF'de kullanılan -filtrelerin sağlaması gereken koşullar gösterilmiştir. Bu koşulları yerine getiren bir örnek olan Binomsal filtreler incelenmiştir.
-
ÖgeV.32 modemin hata başarımının bilgisayar benzetimi ile incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Köse, Cem ; Akgölü, Ümit ; 14420 ; Telekomünikasyon MühendisliğiBu çalışmada ilk olarak» daha yüksek hızda veri iletim olanağı sağlayan kafes kodlu modül asyon tekniğinin gelişimi kısaca anlatılmıştır. Modemler hakkında genel bir bilgi verilmiş ve tipleri hakkında açıklamalar yapılmıştır. CCITT V32 modeminin özellikleri verilmiş ve modül asyon ve demodülasyon işlemleri anlatılmıştır. Daha sonra, kafes kodlu modül asyonun yapısı ve temel kavramları anlatılmıştır. 9600 bps'lik V32 modeminde seçimli olarak kullanılmakta olan 90 'lik dönmeyle değişmeyen geri beslemeli kodlar için kurallar verilmiş, tasarım adımları açıklanmıştır. Alıcıda demodülasyon sırasında oluşan işaret elemanları dönmelerinin giderilmesinde kullanılan farksal kodlama yöntemi an latı lmı ştı r. İdeal olmayan iletim kanalı nedeniyle oluşan simgelerarası girişim anlatılmış ve giderme çaresi olarak uyar 1 amali dengeleyicilere giriş yapılmıştır. Bu çalışmada kullanılan ve dengeleyici çıkışında oluşan karesel ortalama hatayı en aza indirmeye çalışan» iki boyutlu en küçük ortalama karesel hata algoritması açıklanmıştır. Benzetim modelinde ilk olarak kanal etkisi gözönüne alınmadan çeşitli işaret gürültü oranlarına göre vi terbi kod çözme tekniği kullanılarak hata başarım eğrisi çıkarılmıştır. Daha sonra sisteme kanal eklenmiş ve getirdiği bozucu etkiyi giderebilmek için ayrıca bir uyar lamalı dengeleyici alıcı girişine yerleştirilmiştir. Bu durumda karar devresinde elde edilen hatanın iterasyon sayısına göre değişim eğrileri, kanal ve dengeleyici çıkış işaret eğrileri çizdirilmiş ve dengeleyicin sistemin çeşitli işaret gürültü oranları için hata başarım eğrisi çıkarılmıştır.