LEE- Mimarlık Tarihi-Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Günaydın, Doğa Hazal" ile LEE- Mimarlık Tarihi-Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeBruno Taut'un mimarlık öğretisi (Mimarî Bilgisi) eserinde mimarlık ve tarih ilişkisi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-08-29) Günaydın, Doğa Hazal ; Kuban, Zeynep ; 502201104 ; Mimarlık TarihiAntik dönemden beri pek çok mimar, inşa faaliyetlerinin yanı sıra kuramsal kitap yazmış ve binalarının dışında farklı türden bir kalıcılık sağlamıştır. Mimarlığın kuramsal boyutunu çalışan mimarların olması, bir çok teorik eseri meydana getirirken bir risale kültürü yaratmıştır. Bu nedenle mimarlar binaları kadar yazılı metinleriyle de anılmışlardır, hatta metinleriyle daha çok hatırlananlar da vardır. Söz konusu kalıcı eserlere sahip mimarlardan biri Avrupa'da üretken bir dönem geçiren sonrasında çalışmalarına Japonya ve Türkiye'de devam eden Bruno Taut'dur. Bu çalışmada, erken Cumhuriyet dönemi yıllarının önemli ve üretken mimarlarından biri olan Bruno Taut'un Mimarlık Öğretisi (Mimarî Bilgisi) eserinde mimarlık ve tarih arasındaki ilişki incelenmiştir. Bruno Taut, 04.05.1880'de Königsberg'de doğmuş Alman bir mimardır. 1897 yılında liseyi bitirip ardından yapı meslek yüksek okulunda eğitimine devam etmiştir. Almanya'da pek çok yapıya imza atarak adından söz ettiren mimar, 1917'de savaş yıllarından itibaren teorik üretimlerine ağırlık vermiştir. Barışa adadığı Die Stadtkrone ("Şehir Tacı'') adlı ilk kitabı 1919'da yayımlanmıştır. Die Auflösung der Städte (Kentlerin Çözülüşü), Alpine Architektur (''Alpin Mimarlık'') gibi kitapları yayımlanan eserlerinden bazılarıdır. 1915'te intihar eden Paul Scheerbart'tan ilham alan senfonik müzikli mimarlık piyesi Weltbaumeister ("Dünya Mimarlık Şampiyonu'') ve Der Regenbogen- Aufruf zum Farbigen Bauen ("Gökkuşağı- Renkli mimarlığa Çağrı") gibi eserler, mimarlık dışı metinlerinden bazılarıdır. Bununla birlikte Japonya'da olduğu yıllarda, özellikle Japon kültürüne ve mimarisinden etkilenmiştir. Japonya'da pratik anlamda olmasa da pek çok kuramsal metin yazmış, tecrübe ve gözlemleri mimarlık düşüncelerinin olgunlaşmasına zemin hazırlamıştır. Özellikle Katsura Sarayı ve Japon mimarisiyle gündelik tasarımlarının sadeliği Taut üzerinde büyük bir etki bırakmıştır. Nippon mit europäischen Augen gesehen (''Avrupalının gözünden Japonya'') 1934, Nippons Kunst mit europäischen Augen gesehen (''Avrupalının Gözünden Japon Sanatı''), Grundlinien der japanischen Architektur (Japon Mimarisinin Anahatları) 1936, Houses and People of Japan 1937 eserleri Japonya'da olduğu sürede kaleme alınmıştır. Japonya'nın ardından 10 Kasım 1936 günü İstanbul'a gelen Bruno Taut; Türkiye'de Güzel Sanatlar Akademisi'nin Mimarlık şubesini yönetmek, Ernst Egli'nin başlattığı reformları sürdürmek ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın Tatbikat Bürosunu Egli'den sonra idare etmek gibi çeşitli görevlerin sahibi olmuştur. Bu büroda Türkiye'de ihtiyaç duyulan yeni okul, üniversite, hastane vb. binalarının projelerini hazırlamış, uygulamaları da Bayındırlık Bakanlığı ile ortaklaşa yapmıştır. Yoğun geçen iki sene içinde eğitim için yeni adımlar atmaya çalışan Taut, hem sağlık hem de iş ortamı bakımından çeşitli sorunlar yaşamıştır. Eğitime getirdiği yenilikçi yaklaşımlar, öğrencileriyle olan diyaloğu ve fikirlerinin özü Mimarlık Öğretisi ile mimarlık ortamına katkı sağlamıştır. Mimarlık Öğretisi, mimar ve eğitmen Bruno Taut tarafından yazılmış ve ölümü ardından Mimarî Bilgisi adıyla yayımlanmıştır. Almanca ismi "Architekturelehre" olan kitap, Japonya'da kaleme alınmaya başlanmıştır. Japonya'da "Mimarî Düşünceler" (Architekturgedanken) adıyla başlayan yazım süreci Taut'un İstanbul'a gelmesiyle hızlanmış ve çeşitli eklemelerle tamamlanmıştır. Eserde Bruno Taut'un deneyimlediği ve gözlemlediği ülkelere ait yapılar bulunmakta ve bunlar metindeki örnekleri oluşturmaktadır. Mimarlık Öğretisi, Bruno Taut'un mimarlık alanında yazdığı metinlerin sonuncusu olduğundan yazarının birikimlerini ve deneyimlerini içermektedir. Dolayısıyla mimarın pratiğe geçirdiği mimarlığının altında yatan kuramsal bakış açısını da barındırmaktadır. Bruno Taut'un hayatından ve tecrübelerinden birtakım kesitler barındırmasından ötürü de otobiyografik niteliklidir. Bu bağlamda eser, Bruno Taut'un hayatı boyunca geçirdiği entelektüel süreci de kapsamaktadır. Kitapta Taut'un kişisel yaşamının ve düşüncelerinin okunmasını sağlayan ipuçları, günlüklerindeki notlarla karşılaştırılınca anlamlı hale gelmektedir. Taut'un kendi öyküsünün izini sürmeyi sağlayan örnekler, Mimarlık Öğretisi'nin Taut'un hayatının neresinde konumlandığının anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Mimarlık Öğretisi, modern bir mimarın tarihle ve kültürlerin geçmişleriyle kurduğu ilişkiye örnek oluştururken, hem mimarlık risaleleri içinde tarihsel bir rol oynamakta hem de Taut'un kişisel tarihinin anlatısı için önemli bir yer tutmaktadır. Kitabın, Taut'un Akademi'de vereceği ders için çeşitli eklemelerle dönüştürüldüğü söylenebilir. Ancak eserin en başından beri bir eğitim metni olarak tasarlanıp tasarlanmadığı bilinmemektedir. Taut'un Akademi'nin mimarlık bölümü başkanıyken yazdığı mimarlığın temel kavramlarını içeren kitabı, mimarlığın evrensel estetik değerlerinin araştırılmasında etkilidir. Bu eser, mimarlığı, dönemin mimarlığını, mesleğin getirilerini, mimarlık ve diğer sanatların birbiri içerisindeki kaçınılmaz yerini, belli bir kuramsal çerçeve ve yorumla ele almaktadır. Sistematik bir kurgudan uzak olan kitaptaki bölümler ise ait oldukları başlıklara pek sadık değildir. Tekrarlanmalar ve konudan konuya geçişlere rastlanılmaktadır. Mimarlık Öğretisi, modern mimarlığın yerel açılımlarına dikkat çekmiş ve oran, iklim, malzeme, estetik, teknik, konstrüksiyon ve işlev konularına önem vermiştir. Bu aktarımlar, mimarlık risale geleneğinin tartıştığı başlıca konulardandır. Bu nedenle eser klasik mimarlık teorilerine atıf yapmaktadır. Kitabın vurgusu ise mimarlığın özü olarak görülen oran kavramıdır. Oran kavramı metinde duyu olarak açıklanabilen özel bir fenomendir. Oranın somut ve genel kabulüne karşı çıkan eser, yalnızca yapıların ve nesnelerin değil aynı zamanda her ulusun ve hatta her insan vücudunun benzersizliğini de içeren bir kavram olarak değerlendirilmiştir. Mimarlık Öğretisi, "Mimarlık Nedir?", "Oran", "Teknik", "Konstrüksiyon", "İşlev", "Nitelik", "Toplum ve Diğer Sanatlarla İlişkiler", bölümlerinden oluşmaktadır. Eser içerisinde Taut tarafından belirlenen ve çekilen 112 adet görsel yer almaktadır. Yazıldığı dönemde (1938) Türkçe karşılığı olan teknik terimlerin sayısı henüz az olduğundan kitaptaki çoğu terim özgün dillerinde kullanılmıştır. Ayrıca çevirinin sahibi Adnan Kolatan, bu kitapla birlikte Türkçe mimarlık terminolojisine yeni kelimeler kazandırmıştır. Mimarlık Öğretisi, geçmiş mimarinin biçimsel olarak yeniden canlanmasına karşı çıkmakta, ancak geçmişten öğrenilen pek çok şeyin bugünün mimarisini geliştirebileceğini vurgulamaktadır. Kitap, tarihi yapıların ve eski ustaların keşfedilmesini ve onların neyi araştırmış olduklarının öğrenilmesini öğütlemektedir. Keşfedilecek en önemli unsur ise tarihi yapılardaki "oran"dır. Kitapta duyularla ifade edilebilen oran, mimarlığın özüdür-mimarlık oran sanatıdır. Bununla birlikte, geçmiş üslupların canlandırılması kadar modernizmin bir üslup olarak moda olması ise eleştirilen konulardandır. Mimarlık Öğretisi'nin aktarımlarının önemli bir kısmı tarihsellik barındırmaktadır. Bu ifadeler daha çok geçmişe ait hatırlanan bilgileri, yapıları, anıları, imgeleri içermekte ve Taut'un belleğini temsil etmektedir. Karşılaşılan tarihi yapılar Taut'un hafızasında yer edinmiş, yazarın genel kültür bilgisiyle birlikte, mimarlığın neden-sonuç ilişkisi çözümlenmeye çalışılmıştır. Verilen örnekler her zaman doğru hatırlanmasa da kitapta "tarih"ten yapılan alıntılar Taut'un düşüncelerini desteklemektir. Eserde tarihi yapılar ve geçmişle ilgili söylemler hem mimarlığın açıklanmasında hem de tasarım prensiplerinin belirlenmesi adına tarihe bakılmasını öğütlemiştir. Taut'un eleştirisi, tarihsel formların modern zamanda canlandırılması olmuş, geçmiş dönemlerin fikirlerinin değerlendirilmesi ise olumlu karşılanmıştır. Bu nedenle Mimarlık Öğretisi'nde saf klasik mimarlığı önemsemiştir. Taut'a göre saf klasik yapılar oran, işlev ve konsepsiyon bakımından yol gösterici görülmüştür. Mimarlık Öğretisi'nde tarih ve mimarlık arasında kurulan ilişki karşılaştırmalarla güçlendirilmiştir. Yapılar sadece ait oldukları kültürde değil, aynı zamanda medeniyetler ve kültürler arası değerlendirmelerle de karşılaştırılmaktadır. Bu karşılaştırmalar ise genellikle Antik Yunan, Japon, Osmanlı ve Çin gibi Taut'un aşina olduğu kültürlerin mimarlığını içermektedir. Mimarlık Öğretisi'nin bir mimar tarafından yazılması ve kuramsal mimarlık eserleri içerisinde yer alması, Taut'u ve kitabını başlı başına tarihle ilişkili hale getirmektedir. Mimarlık Öğretisi'ni önemli kılan unsur: Taut'un bir modernist olarak, hem mimarinin evrimini analiz ederken hem de kendi modern mimarlığının tasarım ilkelerini savunurken, geçmişle ilişki kurmayı tercih etmesidir. Taut, modern mimarlığın köklerini değil ancak olası kurgusunu, geçmişi ve tarihi yapıları inceleyerek aktarmaya uğraşmıştır. Böylelikle kitabında, kendisine göre alternatif modern mimariyi oluşturacak unsurları birleştirecek ortak bir payda aramıştır. Taut'un mimarlık ve tarih arasında kurmuş olduğu ilişki, düşüncelerini ve mimarlığa bakış açısını aktarmada bir araca dönüşürken, onun mimarlığını anlamlandırmaktadır.