FBE- Jeofizik Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Büyük, Ersin" ile FBE- Jeofizik Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeSoma Darkale Kömür Sahasında Tasmanlaşmış Uzunayak Kömür Panosunun Yer Altı Su Seviyesi Gözönünde Bulundurularak Mikrogravite Modellemesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-07-03) Büyük, Ersin ; Karaman, Abdullah ; 10042952 ; Jeofizik Mühendisliği ; Geophysical EngineeringSoma linyit yatakları Türkiye’deki en önemli linyit kömürü üretim sahalarından biridir. Sahadaki linyit kömürü çoğunlukla kapalı işletme, yer yer açık işletme tekniği ile işletilmekte ve uzunayak madencilik yöntemi ile kömür üretim faaliyetleri sürdürülmektedir. Bu sahada gerçekleştirilmiş olan bir çalışmada tasmanlaşmış bir kömür panosu üzerinde alınan mikrogravite ölçümlerinin çok karakteristik bir şekilde kısa dalga boylu ve hızlı değişimler gösterdiği vurgulanmıştır. Yaklaşık 160-200 m derinden kömürün alınmasıyla tasmanlaşmanın bu derece kısa dalgaboylu bir anomaliye sebep olup olamayacağı kuşkusu önceki çalışmalarda dile getirilmiştir. Bu çalışmada yoğunlukları farklı prizmalardan düşey modeller kullanılarak uzunayak panosunun ve tasmanlaşmış yapının gravite model tepkisi hesaplanmış ve gerçek ölçümlerle kıyaslanmıştır. Modeli oluştururken sahada önceden yapılan sondaj bilgileri derlenmiş ve anlamlı bir model oluşturmada kullanılmıştır. Tasmanlaşma sonrası sadece panoyu dolduran örtü katmanı gözönüne alınarak üretilen modeller kömür panosu üzerinde pozitif anomali vermesine karşın, gerek dalgaboyu gerekse anomali ölçülen gravite değerleri ile uyumsuz olduğu gözlenmiştir. Gravite ölçülerinde gözlemlenen kısa dalgaboylu anomalilerin kaynağının daha sığda olması gerekliliğinden hareketle yer altı su seviyesindeki değişintinin modellere dahil edilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Uzunayak madenciliğinde tasmanlaşmanın bir sonucunda oluşan çatlaklar ve ikincil porozite ile kömür panosu üzerinde yer altı su seviyesinde ciddi bir düşüşün olabileceği bilinmektedir. Gravite modellemesi yeraltısu seviyesindeki düşüş gözönüne alınacak şekilde yeniden oluşturulup ve üretilen tasmanlaşma modelinin üzerine eklenmiştir. Ne yazıkki, sahada tasmanlaşma sonrası yeraltısu seviyesini gösteren herhangi bir hidrojeolojik çalışma yapılmamıştır ancak sadece tasmanlaşmadan sonra alınan düşey elektrik sondaj verileri mevcuttur. Bu verilerden yararlanılarak çok kaba bir yeraltısu seviyesi oluşturulmuştur ve yeraltı su seviyesindeki düşüş kütle kaybı olarak gravite modeline dahil edilmiştir. Görünür özdirenç ve özdirenç ters çözüm eğrileri referans alınarak üretilen su seviyesinin gravite modeline dahil edilmesiyle birlikte anomali değişimindeki belirsizlikler giderilmiş anomali büyüklüğü ve dalgaboyları gözlemsel gravite verileri ile daha tutarlı hale gelmiştir. Bu modelleme çalışması gösteriyor ki, yeraltısularındaki seviye değişiminin gravite modeline dahil edilmesi ile derindeki panonun gravite etkisi daha belirgin hale gelmektedir. Bu yaklaşım üretim sonrası ortaya çıkan birçok probleme rahatlıkla uygulanabileceğini ortaya koymuştur. Kömür pano pozisyonunun belirlenmesi problemi üretim kaynaklı olduğu düşünülen hasar olması yada sınır ihlali olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Kömür üretiminden sonra topoğrafyada yatay ve düşey hareketler sonucunda ortaya çıkan tasmanlı yapı yerleşim yerlerinde olursa, alt ve üst yapıda, binalarda çatlaklar oluşması yada elektrik direklerinin devrilmesi gibi ciddi hasarlara neden olabilir; Pano poziyonunun belirlenmesini gerektirecek olan ve bu çalışmayla cevabı bir ölçüde bulunan bir diğer problem ise sınır ihlali ile kömür üretiminin yapılmasıdır. Uygulamada talebi zamanında karşılamak için parçalara ayrılan kömür sahalarında üreticiler komşu ruhsat sahasına girebilmektedir. Kömür panosunun geometrisini ve panodan üretilen kömürün miktarını makul bir hassasiyetle sondajla belirlemek oldukça zor ve maliyetlidir. Böyle durumlarda jeofizik yöntemlerin kullanımı daha pratik ve ekonomik olabilmektedir. Bu modelleme çalışması gösteriyor ki; bu tip problemlerle şahıs veya kurumlar arasındaki anlaşmazlıkların pano üzerinde alınan gravite ölçüleri ile rahatlıkla giderilebilir.