FBE- Jeoloji Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Akkök, Remzi" ile FBE- Jeoloji Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeMut havzası'nda alt miyosen yaşlı kırıntılı kayaçların sedimantolojisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Eriş, K. Kadir ; Akkök, Remzi ; 101020 ; Jeoloji MühendisliğiOrta Torosların GD'sunda yeralan Mut Havzasında alt Miyosen yaşlı kırıntılı kayaçlarda yapılan bu sedimantolojik çalışmada inceleme alanında erken Miyosen'den itibaren Mesozoyik yaşlı temel kayaçlan üzerleyen ve farklı sedimenter ortamlarda gelişmiş kırıntılı kayaçlarm ayrıntılı sedimantolojisi yapılmıştır. Sedimantolojik çalışmalarda birimlerin fasiyesleri, depolanma işlevleri ve depolanma ortamları belirtilmiştir. Bu ortamlar erken Miyosen'den önce allokton Mesozoyik temelin yerleşiminden itibaren bölgenin sedimenter depolanma ortamları ile birlikte geçirdiği jeolojik evrimi incelenmiştir. İnceleme alanında Paleozoyik-Mesozoyik temel kayaçlarm yerleşiminin ardından Orta Torosların batısında Üst Eosen- Alt Oligosen sıkışmak fazının bölgeyi yükseltmesine karşılık olarak Mut ve Ermenek havzalarında Üst Oligosende küçük akarsu evresinde Yenimahalle Formasyonu'nun oluşumu ile Neojen Mut havzası açılmaya başlamıştır. Havzanın Oligosende açılması sonucunda Akitaniyen'de gölsel bir havzanın gelişmesiyle Fakırca Formasyonu oluşmuştur. Bu gölsel ortam Akitaniyen sonuna kadar devam etmiş ve hemen ardından Üst Eosen-Alt Oligosen sıkışmak fazının Akitaniyen- Burdigaliyen süresince devam etmesiyle inceleme alnında ortaç ve ıraksak fasiyesde akarsu ortamı gelişmeye başlamıştır. Orta Torosların batısında Üst Eosen-Alt Oligosen sıkışmak fazının devamı olarak Akitaniyen- Burdigaliyen süresince Ermenek- Hadım arasında kalan bölge güçlü sıkışmak tektonizmaya maruz kalmış ve bunun sonucunda bölge yükseltilmiştir. Bu yükselmeler bölgedeki Mesozoyik kayaçlarm parçalanmasına ve aşınmasına sebep olmuştur. Mesozoyik kayaçlarm uğradıkları bu deformasyon sonucunda bölgede çeşitli graben sistemleri meydana gelmiştir. Bu graben sistemlerinin gelişimi muhtemelen Ermenek K/KB'sında Alt Burdigaliyen 'de alüvyal yelpaze oluşumuna sebep olmuştur. Alüvyal fandaki kaynak bölgeyi oluşturduğu düşünülen Mut havzasının KB'sında inceleme alam dışmda kaldığından incelenememiştir. rv Alt Burdigaliyen'de gelişmiş alüvyal yelpazenin ortaç ve ıraksak fasiyeslerinde Mut havzasında akarsu sistemlerinin gelişimi ile Derinçay Formasyonu gelişmiştir Derinçay Formasyonu'nu oluşturan akarsu çökellerinde yapılan sedimantolojik çalışmalarda alınan ölçülü stratigrafik düşey kesitlerde gözlenen makroform ve mesoform yapılar belirlenmiştir. Akarsu çökellerinde ayırtlanan makroform ve mesoform yapıların sunduğu karekteristik yapısal ve geometrik özellikler ayrıntılı olarak incelenmiştir. Makroform ve mesoformlardaki yapısal ve geometrik özelliklerin saptanması yoluyla bunların çeşitleri ve kanal-içi fasiyesindeki konumlan ve akış işlevleri belirlenmiştir. Ayrıca makroform ve mesoformlarda gözlenen yapısal ve geometrik özellikler ve bu formların çeşitlerinin belirlenmesiyle bunları oluşturan akarsu sistemlerinin içerdiği farklı rejimler saptanmıştır. Ayrıca gözlenen bu farklı akarsu rejimlerinin gelişimine etki eden iç ve dış etkenler belirlenmiştir.. Bütün bu gözlemlerin ve bulguların ışığında Alt Burdigaliyen'de Mut havzasmda farklı akarsu rejiminde gelişmiş istiflenmeler, ölçülü stratigrafik düşey kesitlerin yanal olarak korelasyonu ile havza boyunca akarsu sistemlerinin yatay ve düşey yönde gelişimi ve yayılımı saptanmıştır. Alüvyal yelpazenin gelişimi kaynak bölgede ilk olarak kanyon morfolojisi sunan bir vadinin kazılmaya başlanmasıyla (Entrenchment) vadinin geliştiği graben boyunca yakınsak konglomeratik fasiyesteki çökelleri biriktirmiştir. Bu ilk başlangıç döneminde akışın çok yüksek olmasıyla bölgenin KB'sında ortaç fasiyesinde başlangıç evresinin devamı olan yaygı-çökelleri gelişmiştir. Ani ve güçlü taşkınlar ile yakınsak fasiyesdeki çökeller alüvyal yelpazenin bu bölgesinde nispeten daha ince taneli ve yaygı geometrin' fasiyeste alüvyal düzlüğü sedimanlanm oluşturmuşlardır (Ek 1 -ünite A). Akarsu yatağı gelişminin ileri evrelerinde alüvyal yelpazenin ortaç ve ıraksak kesimlerini oluşturan akarsu evreleri gelişmiştir. Bu evrelerin zaman içerisinde farklı akarsu rejimleri ile gelişmiş ve rejimin zaman içerisinde akarsu yatağında değişimini iç ve dış faktörler belirlemiştir. Dış faktörlerden tektonik etkenler, havzanın KB'smda kaynak bölgedeki yükselmeye bağlı olarak akarsu kanalındaki sediman yükünün miktarını ve akarsu profili üzerindeki genel temel seviye değişimlerini belirlemiştir. İklimdeki değişiklikler kaynak bölgedeki anakayanın aşınmaya karşı kohezyonunu artırarak sediman yükündeki miktarı ve tane-boyunun artmasına sebep olmuştur. Akarsu profili boyunca gelişen genel temel-seviye değişimleri akarsu profilinin tüm uzantısı boyunca eğimin değişmesine ve yersel temel-seviye değişimleri ise akarsu profilinin bazı kesimlerinde etkili olmuştur. Temel-seviyedeki değişiklikler, gelişen akarsu rejiminin ve akarsu kanalı içinde makroform ve mesoform yapıların çeşitlilik sunmasına yolaçmıştır. İç etkenler sonucunda meydana gelen değişiklikler, akarsuda kanal-göçü ile akarsu yolunun değişmesine ve ayrıca yanal-göçleri ile kanal-içi fasiyesteki makroform ve mesoform gelişimlerine sebep olmuştur. Akarsu evrelerinin geliştiği süreçte çökellerin depolanması, havzada hem düşey ve hemde yanal yönde akarsu profili boyunca gerçekleşmiştir. Alüvyal yelpazenin gelişminin ilk evresinde inceleme alanında gözlenen yaygı çökellerin ardından alüvyal yelpazenin ortaç ve ıraksak fasiyesinde gelişen çökeller inceleme alanında yüksek sinüslü menderesli rejimde akarsu evresinde gelişmiştir (Model 6: Miall, 1996). Akarsu kanalındaki yanal ve otojenik göçler ile (Avulsion) kanal-içi fasiyesde kanal- dolgulan ve nokta-barlan gelişirken, kanal-dışı fasiyeste taşkın-ovası düzlüğü çökelleri düşey yönde devresellikler sunmaktadır. Akarsu profili eğiminin düşük olduğu bu evrede (Model 6), yaygın olarak nokta-ban gelişiminin yanısıra bank-üzeri (natural- levee) ve kanal-yanğı (crevasse splay and channel) çökelleri gözlenmiştir. Bu evrede gelişen akarsu kanalının havzada GD'ya doğru gelişmesi ile (progradational) akarsu çökelleri daha ziyade yanal-yönde depolanmıştır. VI Akarsu profilinin eğimi genel temel-seviyedeki yükselme ile artmış ve yüksek sinüslü menderesli rejimden nispeten daha düşük sinüslü menderesli rejimde akarsu evresi gelişmiştir (Model 5: Miall,1996). Bu evreye geçişte akarsu çökellerindeki tane-boyu ve yatak yükünün artmasıyla farklı geometrilerde makroformlar gelişmiştir. Çakıllı-kum (Model 5) menderesli akarsuyun geliştiği bu evrede rejimdeki değişiklik sonucu kanal-içi fasiyeste gelişen makroformlardan barlar, bölgenin KB'sında nispeten daha yakınsak fasiyeste yanal-yığışım üniteli nokta-barlan halinde gelişmiştir. Kanallar nispeten merceksi geometrili ve duraylı ribbon tipde gelişirken, kanallardaki sinüslülüğün giderek azalması ile duraysız tabular geometrili kanallar gelişmiştir. Bu evrede akarsu çökellerinin yanal-yönde depolanması sonucunda akarsu profili boyunca kanal-içi fasiyeste gelişen barlar ve kanallar, özellikle yersel temel-seviye değişimleri sonucunda farklılıklar sunmaktadır. Buna göre alüvyal yelpazenin yakınsak ve ortaç kesimleri arasında kalan Kızılkaya'da yanal-yığışım üniteli makroformlar gelişirken, ortaç kesimde Zincirkaya mevkiinde akarsu profilindeki eğimin artmasıyla kanal-içi fasiyesteki makroformlar da değişikliler sunmaktadır. Akarsu profilindeki eğimin arttığı Zincirkaya'da makroformlar yanal-yönde yığışmadan ziyade düşey-yönde birikerek ve depolanarak gelişmiştir. Ayrıca duraysız gelişen kanalların düşey-yönde depolanması ile (Amalgamated / Vertically Stacked channels) makroformlarm tabular geometride gelişmesi bu kesimde sinüslülüğün azaldığını göstermektedir. Çakıllı-kum menderesli akarsu rejiminin geliştiği bu dönemde akarsu profilinde ıraksak kesimlere doğru profildeki eğimin tekrar azalması ile makroformlarm geometrileri ve tipleri değişmiştir. Eğimin azalması ile kanalın sinüslülüğü nispeten artmış ve böylece gelişen kanal-içi fasiyesteki makroformlar yanal- yığışım üniteli nokta-barlan ve akış- yönünde yığışımlı kum-düzlüğü barları düşey istif boyunca ardalanmalı olarak gelişmiştir. Makroformlardaki tabaka kalınlıkları ve taşkın-ovası düzlüğü çökellerindeki artışın gözlendiği bu kesimde tane-boyunda bir değişme hemen hemen olmamıştır. Bu evrede alüvyal yelpazenin ıraksak kesimlerinde sediman-biriktirme lracminin daha fazla artması ile ince taneli sedimanlarm birikimi nispeten daha fazla eğimin az olduğu alanlarda gelişmiştir. Sediman-biriktirme hacminin sürekli olarak bu evrede artması, kaynak bölgedeki yükselmelerin sonucu olarak ortaç ve ıraksak kesimlerde kalan bölgenin çökemesiyle gelişmiştir. vn Alüvyal yelpazenin yakınsak kesiminde kaynak bölgedeki yükselmelerin ve bunun yanısıra Miyosen'de denizin havzaya doğru muhtemelen GD'dan yaptığı transgresyonu ile düşük sinüslü menderesli rejimde geriye (KB 'ya ) doğru sedimalan depolaması ile transgresif akarsu evresi gelişmiştir. Denizin havzaya olan sürekli transgresyonu sonucunda akarsu profilinin uzanımı akış-yukan (KB 'ya doğru), iç kesimlere doğru göçetmektedir (Retrogradational). Miyosen'de denizin havzada ilk etkileri, bölgenin güneyinde akarsu taşkın- düzlüklerinin ve flüvyo-deltaik ortamlann gelişmesiyle gözlenmektedir. Göreceli deniz seviyesindeki sürekli yükselimler ile bölgenin ıraksak kesiminde geçiş ortamları gelişirken, akarsu-düzlüğündeki çökeller daha kuzeyde gelişimini sürdürmüştür. Denizin kuzeye doğru havza boyunca sürekli ilerlemesi süresince karasal ve geçiş ortamları daha iç kesimlere doğru göçetmek suretiyle yanal-yönde fasiyes değişimleri sunmaktadır. Göreceli deniz seviyesinin havzada en yüksek seviyeye ulaştığı Üst Burdigaliyen'de, havzanın güney ve daha iç kesimlerinde tamamen denizel fasiyes etikisinde geçiş ve literal ortamlar gelişmiştir. Bu ortamlar üzerinde maksimum sellerime yüzeyinin geliştiği dönemde havzanın iç kesiminde açık-denizden bir sut ile sınırlı şelf ortamı oluşmuştur. Göreceli deniz seviyesindeki sürekli artışlar ile şelf-üzerinde resif gelişimleri başlarken, karadan getirilen dağıtıcı kanallar ile havzanın bazı kesimlerinde delta gelişimi sürmüştür. Resif gelişimleri isole-resif fasiyesinde paleotopoğrafik yükseltilerde gelişirken, şelfin açık-deniz tarafında sırtı oluşturan oolitli kireçtaşı bariyerleri üzerinde yama resfileri gelişmiştir. Resiflerin gelişimi sırasında resif-ardı, resif-önü ve resif-arası ortamları farklı fasiyeslerde gelişmiştir. Resif-ardı fasiyesde yüksek sıklıklı deniz seviyesi değişimlerine (High-frequency sea-level change) bağlı olarak otokton ve allokton fasiyeste lagünel ortamlar gelişmiştir. Resif-arası bölgelerde sedimantasyon allokton fasiyeste lagün gelişimi ile başlamış, sediman-biriktirme hacminin yerterli olması ile otokton fasiyeste Köselerli Formasyonu gelişmiştir. Ayrıca havzada sırtlı-şelfin açık-deniz tarafındaki sedimantasyon, aynı süreç içerisinde pelajik fasiyesde Köselerli Formasyon 'unun gelişimi sürmüştür. VIII Havzada aynı depolanma sürecinde Köselerli Formasyonu sırtlı-şelfin açık-deniz tarafinda marn ve killi kireçtaşı fasiyeslerinde gelişimini sürdürmüştür. Bölgede denizel ortamların gelişimi Langiyen'e kadar sürmüş ve bölgenin bu dönemden sonra yükselmesi ve deniz seviyesindeki sürekli azalmalar sonucunda deniz Langiyen sonunda gerileyerek havzadan çekilmiştir.