Bu çalışmada amaç, aktif tektonik ve yüksek sismisiteye sahip olan Marmara Bölgesi’nde, sismik riskin ve litosfer reolojisinin anlaşılmasına katkıda bulunabilecek kabuktaki soğurulma yapısının incelenmesidir. Soğurulma, kabukta heterojenite, anelastisite ya da her ikisi sonucu, sismik dalganın genlik ya da enerjisindeki azalımdır. Bu çalışmada, deprem verileri ile saçılma kökenli soğurulma, çok kanallı sismik yansıma verileri ile anelastik kökenli soğurulma incelenmiştir. Deprem verileri kullanılarak, koda dalgalarından, kalite faktörü Qc’nin kestirimi yapılmıştır. Marmara Bölgesi için, farklı kesme zamanlarında, frekansın fonksiyonu olarak hesaplanan ortalama Qc değerlerinin, kesme zamanı ile birlikte artması kabuğun derin kısımlarının, sığ kısımlara oranla daha homojen bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Erken kesme zamanlarında üst kabukta saçılma kökenli soğurulmaya neden olan tektonik yapı Kuzey Anadolu Fay Zonu ve ona bağlı fay sistemleri ile ilişkilendirilmiştir. Anelastik kökenli soğurulmanın saptanması için, sabit Q varsayımı ile dalga modellemesi yöntemi kullanılmıştır. Marmara Denizi’nin doğusunda yer alan Çınarcık Havzası’ na ait sismik yansıma verileri kullanılarak yapılan Q kestirimi sonuçları, havzanın litolojik ve yapısal özellikleriyle ilişkilendirilmiştir. Havza içindeki genç çökellerde ve fay zonlarına yakın kayaçlarda gözlenen düşük Q değerleri ortamın çatlaklı ve suya doygun yapısı ile ilişkilendirilmiştir.