LEE- Proje ve Yapım Yönetimi-Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Çakmak, Fatma Pınar" ile LEE- Proje ve Yapım Yönetimi-Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Ögeİnşaat sektöründe iş zekasının potansiyel faydalarının değerlendirilmesi: Farkındalığı artırmak için bir Q metodolojisi yaklaşımı(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-06-24) Çakır, Merve ; Çakmak, Fatma Pınar ; 502211408 ; Proje ve Yapım YönetimiGünümüzde organizasyonlar açısından teknolojik gelişmeler; süreçleri optimize etmeleri, kaynakları verimli bir şekilde yönetmeleri ve rekabet avantajı elde etmeleri gibi kritik konularda kolaylaştırıcı bir rol oynamaktadır. Organizasyonlar büyük ölçekte veri üretmekte ve toplamakta, bu veriler ise organizasyonların doğru ve hızlı kararlar verebilmeleri için önemli fırsatlar sunmaktadır. Teknolojinin sunduğu analitik araçlar ve veri yönetimi sistemleri sayesinde organizasyonlar, büyük miktarda veri kümelerini işlemekte, veriler arasındaki ilişkileri keşfetmekte ve iş stratejilerini bu verilere dayanarak şekillendirebilmektedir. Bu doğrultuda İş Zekası (Business Intelligence), organizasyonlar açısından veri analitiği süreçlerini geliştiren ve stratejik karar alma kapasitesini artıran önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. İş zekası, organizasyon verilerini analiz ederek anlamlı bilgilere dönüştüren ve karar verme süreçlerini kolaylaştıran kapsamlı bir araçtır. Kullandığı birçok teknik ve araçlarla organizasyon verilerini derinlemesine incelemekte, gizli trendleri ve ilişkileri keşfetmekte ve gelecekteki eğilimleri tahmin edebilmektedir. İş zekası ayrıca farklı veri kaynaklarını bir araya getirerek bütünsel bir bakış açısı sağlamakta ve işletmelerin stratejik karar alma süreçlerini desteklemektedir. Özellikle proje yönetimi alanında değerlendirildiğinde iş zekasının sağladığı faydalar büyük önem taşımaktadır. Proje yöneticileri, iş zekası sayesinde proje süreçlerini daha etkili bir şekilde takip etmekte, kaynakları daha verimli bir şekilde yönetmekte ve riskleri önceden tespit ederek önlem alabilmektedir. Ayrıca, iş zekası sayesinde proje performansı sürekli olarak izlenebilmekte ve gerektiğinde revize edilmekte, organizasyon süreçleri ve paydaşlar entegre edilmekte, maliyet tahminleri yapılmakta ve hem tedarik hem de paydaş yönetim sürecinin etkili bir şekilde yönetilmesi sağlanmaktadır. Bu da proje başarısını artırarak, rekabet avantajı elde eden organizasyonları ön plana çıkarmaktadır. İnşaat sektöründeki karmaşık ve sürekli değişen projeler, büyük miktarda veri üretme eğiliminde olmaları ve bu verilerin etkin bir şekilde yönetilme ihtiyacıyla birlikte, farklı disiplinler arası işbirliği gerekliliği proje yönetimi alanında yenilikçi ve sürdürülebilir uygulamaların zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Bu sebeple çeşitli alanlarda birçok faydası bulunan inşaat sektöründe iş zekası kullanımı kaçınılmazdır. İş zekası, inşaat sektöründe proje maliyetleri, zaman çizelgeleri, tedarik zinciri yönetimi ve risk analizi gibi birçok alanda değerli içgörüler sunarak projelerin başarılı bir şekilde yönetilmesine yardımcı olmaktadır. Bu sayede, inşaat sektörü daha verimli ve sürdürülebilir projeler gerçekleştirmektedir. İş zekasının inşaat sektöründeki potansiyel faydalarına rağmen, sektörde iş zekası kullanımı ile ilgili mesafeli bir tutum yer almaktadır. İnşaat sektörünün geleneksel metodları benimsemesi, yenilikçi ve sürdürülebilir uygulamalar konusunda mesafeli davranması ve teknoloji ile arasına sınır koyması, sektörün teknoloji tabanlı, nispeten yeni bir uygulama olan iş zekasına yönelimini sınırlamaktadır. İnşaat sektörü ve sektörde çalışan çoğu proje yöneticisi, iş zekasının potansiyel faydalarını benimsememiş ve bu konuda gerekli farkındalığı kazanmamıştır. Bu tezin amacı, inşaat sektöründe iş zekasının potansiyelini ve faydalarını vurgulamak, sektörde iş zekası farkındalığı oluşturmak ve yine iş zekasının inşaat sektöründe yer edinmesi konusunda katkı sağlamaktır. Tez kapsamında ilk olarak iş zekası ile ilgili kapsamlı bir literatür çalışması yapılmıştır. Literatür çalışması ile, iş zekasının tanımı ve faydaları belirtilmiş, iş zekasının inşaat sektöründeki yeri açıklanmış, ardından PMBOK (2021)'e göre proje yönetimindeki 10 bilgi alanının (Entegrasyon yönetimi, kapsam yönetimi, süre yönetimi, maliyet yönetimi, kalite yönetimi, kaynak yönetimi, iletişim yönetimi, risk yönetimi, tedarik yönetimi ve paydaş yönetimi) her biri için iş zekasının önemi ve faydaları hem genel hem de inşaat sektörü özelinde detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Tez kapsamında iki aşamalı bir metodoloji uygulanmıştır. İlk aşama olarak, literatür araştırması kısmında sıklıkla vurgulanan iş zekasının inşaat sektöründe oldukça az kullanıldığını kanıtlamak amacıyla bibliyometrik analiz çalışması yapılmıştır. Konu ile ilgili tespit edilen 25 adet yayın için, "VOSviewer" yazılımında yayınların eğilimi, alıntı analizi, öne çıkan ülkelerin ve kurumların analizi ile anahtar kelime eşzamanlılığı analizi yapılmıştır. Bu analizler sonucunda iş zekasının inşaat sektöründeki kullanım azlığı, literatür bazında kanıtlanmıştır. Ardından inşaat sektöründe iş zekasının potansiyel faydalarını değerlendirmek ve sektörde iş zekası farkındalığı oluşturmak amacıyla Q Metodolojisi uygulanmıştır. Q metodolojisi çalışması, 28'i iş zekasının proje yönetimi bilgi alanlarındaki faydalarından oluşan, 8'i ise iş zekasının organizasyonlar açısından kısıtlamalarını içeren 36 adet Q ifadesinden oluşmaktadır. 13 adet proje yönetimi alanında deneyimli sektör profesyoneli ile "Q Method Software" yazılımı kullanılarak, online bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda 3 adet perspektif elde edilmiş, 13 katılımcıdan 3'ü 1. Perspektife, 4'ü 2. Perspektife ve 3'ü de 3. Perspektife yerleşmiştir. Bakış açıları sebebiyle 2 kişinin hiçbir perspektife yerleşmediği çalışmada, perspektiflerin her biri detaylı olarak açıklanarak katılımcıların bakış açıları ortaya koyulmuştur. Perspektiflerin her biri için, yüksek derecede önem verdikleri ifadeler ve bu ifadelerin yer aldığı ifade grupları ile ifade gruplarının her birinin aldığı toplam puanlar incelenmiştir. Sonuçlara göre Perspektif 1 katılımcıları entegrasyon ve iletişim yönetimi bilgi alanına ait ifadeleri önceliklendirmişler, iş zekasını aktif olarak bu alanda kullandıklarını belirtmişlerdir. Bu sebeple Perspektif 1 katılımcılarına "Entegrasyon ve İletişim Yöneticileri" takma adı verilmiştir. Perspektif 2 katılımcıları ise oluşturdukları Q-sort tablolarında süre yönetimi bilgi alanına ait olan ifadeleri yüksek önem derecesine atamışlardır. Sektörde süre yönetimi alanında iş zekasından aktif olarak yararlanan katılımcılara "Süre Yöneticileri" takma adı verilmiştir. Perspektif 3 katılımcıları ise, maliyet ve kapsam yönetimi bilgi alanlarını önceliklendirdiklerinden bu gruba "Maliyet ve Kapsam Yöneticileri" takma adı verilmiştir. Tüm perspektifler farklı bilgi alanları kapsamında olsa da iş zekasının inşaat sektöründe çeşitli faydalarının bulunduğu ile ilgili görüş bildirmişler, ayrıca iş zekasının inşaat sektöründe sebep olduğu kısıtlama ifadeleri ile ilgili en düşük katılma derecesinde görüş bildirmişlerdir. Tez kapsamında elde edilen sonuçlar, her perspektif grubunun farklı proje yönetimi bilgi alanlarında iş zekası desteği gördüğünü kanıtlamaktadır. Bu durum, inşaat sektöründe henüz farkındalığı olmayan iş zekasının potansiyel faydalarının bilinmesi ve organizasyon içerisinde aktif olarak kullanılmasının teşvik edilmesi gerekliliğine dair bir öneridir. Tez, her ölçekte inşaat sektörü organizasyonları ve profesyonellerinin iş zekasının potansiyel faydaları hakkında farkındalık kazanmasını amaçlamıştır. Böylece, geleneksel yöntemler kullanan ve teknolojiyle arasında mesafe koyan inşaat sektöründe iş zekası ile, proje yöneticilerinin karar verme süreçleri kolaylaşacak ve yenilikçi bakış açısına sahip yöneticiler organizasyonlarını rekabete karşı daha güçlü hale getirecektir.
-
ÖgeYap-işlet-devret modeli inşaat projelerinde eş zamanlı gecikmeler: Türkiye'den bir vaka analizi(Graduate School, 2024-06-11) Çolak, Çağdaş ; Çakmak, Fatma Pınar ; 502141405 ; Proje ve Yapım YönetimiBu tez çalışmasında, yap-işlet-devret modeli ile gerçekleştirilen inşaat projelerinde meydana gelen eş zamanlı gecikmelerin irdelenerek; bu gecikmelerden doğan hak taleplerinin değerlendirilmesine yönelik gecikme analizi yöntemlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, yap-işlet-devret modeli ile yürütülen bir inşaat projesindeki eş zamanlı gecikmelerin durumu incelenmiş ve söz konusu gecikmelerden doğan hak taleplerine ilişkin sözleşme ve/veya şartnamelerde bulunması fayda sağlayacak analiz yöntemleri değerlendirilmiştir. Söz konusu gecikme analizi yöntemlerinin ne gibi avantajları ve dezavantajları olduğu tartışılarak, eş zamanlı gecikmelerde kullanılabilirlikleri irdelenmiştir. Bu veriler ışığında, örnek bir yap-işlet-devret modeli ile yürütülen bir projede meydana gelen gecikmeler, sebeplerine ve türlerine göre sınıflandırılarak haftalık iş programı güncellemeleri ile etkileri belirlenmiştir. Gecikme türleri sayesinde sorumlular netleştirilmiş ve gecikmeden doğan hak taleplerinin değerlendirilmesi sonucu varılacak sonuçlar tespit edilmiştir. Belirtilen gecikme analizlerinin hangi koşullarda kullanılacağının ve oluşacak veriler sonucunda nasıl bir karar verileceğinin sözleşme ve/veya şartnamelerde yer alması durumunda, olası bir anlaşmazlık konusu engellenebilecek ve projenin belirlenen hedefler doğrultusunda başarıya ulaşması konusunda önemli bir çözüm sağlanabilecektir. Tezin ilk bölümü olan giriş bölümünde; tezin kapsamına, yöntemine ve amacına yer verilmiştir. Tez kapsamında yapılan çalışmalar aktarılmış ve bu çalışmalar doğrultusunda tezin amacına değinilmiştir. Tezin ikinci bölümünde, proje teslim yöntemlerinin türleri ve bu türlerin açıklamalarına yer verilmiştir. Detaylı bir şekilde proje teslim yöntemlerinin avantajları ve dezavantajları aktarılmış olup paydaş ilişkileri ve süreçler hakkında bilgilere değinilmiştir. Proje teslim yöntemlerinin detaylarının yanı sıra, bu teslim türlerinden biri olan ve tasarım-yapım proje teslim yöntemi baz alınarak geliştirilen kamu özel ortaklığı modelinin tarihsel gelişimi ve türleri incelenmiştir. Günümüzdeki konumuna bakıldığında altyapı projelerinin hayata geçirilmesinde tercih edilen bu modelin avantajları ve model hakkındaki genel eleştirileri kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Tezin üçüncü bölümünde ise, gecikme kavramı açıklanmış ve gecikme türleri anlatılmıştır. İnşaat projelerinde gecikmelerin analiz edilme yöntemleri ve literatürde analizlerin nasıl bir yaklaşımla ele alındığı aktarılmıştır. Örnekler verilerek aktarılan bu analizlerde gecikme türlerinin ne gibi sonuçlara sebep oldukları ve hak taleplerinde nasıl ele alındıkları tariflenmiştir. Bu çalışmalarda, gecikme analiz türlerinin kullanılabildiği ve kullanılamadığı gecikme türleri değerlendirilerek eş zamanlı gecikmelerin analizi için tez kapsamında kullanılması mümkün olan analiz türleri irdelenmiştir. Bu sonuçlara göre vaka analizinin kapsamı belirlenmiş ve yapılan çalışmalar bu araştırmalara istinaden ilerletilmiştir. Tezin dördüncü bölümünde, kamu özel ortaklığı modelinin türlerinden olan yap-işlet-devret modeline göre ihale edilmiş bir inşaat projesinde yaşanan eş zamanlı gecikmeler analiz edilmiştir. Projede yaşanan gecikme sebepleri belirlenmiş, haftalık olarak güncellenen iş programlarında bu gecikmelerin etkileri analiz edilmiş ve gecikme türlerinin dikkate alınması ile taraflar arasında gecikme sürelerinin paylaştırılması sağlanmıştır. Eş zamanlı gecikmelerin analizinde kullanılması önerilen zaman etki gecikme analizine göre haftalık olarak gerçek zamanlı verilerle güncellenen iş programlarında, eş zamanlı gecikmelerin etki başlangıç ve bitişlerine göre gecikmelerin sorumlusu tayin edilmiş ve hak taleplerinde süre uzatımı ile ek tazminat hakkı için nasıl bir sonuca varılacağı belirlenmiştir. Yukarıda aktarılan bölümler ışığında tezin beşinci bölümü olan sonuç bölümünde, yap-işlet-devret modeli inşaat projelerinde eş zamanlı gecikmelerin analiz edilmesi ve raporlanarak sunulması konusunun önemine değinilmiş ve sözleşmelerde eş zamanlı gecikmelerin nasıl bir yeri olması gerektiği tariflenmiştir. Buna ek olarak, eş zamanlı gecikmelerin analiz edilme yöntemleri ve hak taleplerinde nasıl bir detayda sunulmaları gerektiği aktarılmış ve sözleşmelerde bununla ilgili maddelerin içeriği açıklanmıştır. Sözleşmenin açıklanan bu analizlere göre düzenlenmesi durumunda, teze konu olan vakanın hak talebi sonucunda ne gibi haklar kazanılacağı ve/veya kaybedileceği belirtilmiştir. Özetle, yap-işlet-devret modelinde yapım aşaması ne kadar erken tamamlanırsa işletme dönemine aynı sürede erken başlanabilmekte ve böylelikle gelir elde etme dönemi daha erken başlayarak karlılık artabilmektedir. Bu amaçla, oluşan eş zamanlı gecikmelerin doğru analiz edilmesi ve sonuca bağlanması, yatırımcı açısından oldukça önemli bir konudur. Bütün bu süreçlerin anlaşmazlık oluşturmadan sürdürülebilmesi için, sözleşmelerin ve/veya şartnamelerin eş zamanlı gecikmeler konusunda düzenlemeler barındırması sonucuna varılmıştır.