FBE- Kentsel Tasarım Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, sadece yüksek lisans düzeyinde eğitim vermektedir.
Araştırma Konuları:
Kentsel Dokuda Çevresel Kalite,
Kentsel Tasarım Standartları,
Kentsel Yenileme,
Kentsel Koruma,
Kentsel Sağlıklaştırma,
Yeni Yerleşme Alanları Tasarımı,
Kentsel İmaj ve Kimlik,
Bilgisayar Destekli Kentsel Tasarım,
Kamusal Alanların Değerlendirilmesi ve Tasarımı
Gözat
Yazar "Arslan, Ezgi" ile FBE- Kentsel Tasarım Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKentli Hakları Kapsamında Kamusal Alanın Kullanımına Yönelik Katılımcı Bir Model Önerisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-07-07) Arslan, Ezgi ; Hacıhasanoğlu, Ayşe Işıl ; 10043130 ; Kentsel Tasarım ; Urban DesignDünyada 18. ve 19. Yüzyıllardan itibaren gerçekleşen sanayi devrimi ve sonrasında, kentleşme oranları hızla artmaya başlamıştır. Bu süreç Türkiye’de farklı iç dinamikler sebebiyle daha kısa sürelere sıkışmış, dolayısıyla sonuçları da daha özgün olmuştur. Kırdan kente göç oranlarının hızlı artışı ile beraber, altyapı olarak bu dramatik büyümeye hazır olmayan kentler, çarpık kentleşme gibi sonuçlar doğurmuştur. Kırdan kente göçmüş insanlar için yeni toplu yaşam alanları, çalışma alanları, kentsel alanlar inşa edilmesi gerekmiştir. Kentleşme süreci aynı zamanda “kentlileşme” süreci henüz olamamış Türk insanı için tüm bu değişim, kentle ilişkisinin en başından kopuk bir şekilde kurulduğu (veya kurulamadığı), kendi yaşam tarzlarına göre tasarlanmamış tip evlerde yaşamaya mahkum edildiği, kentte nefes alma, sosyalleşme, tanıdığı ve tanımadığı insanlar ile ilişki kurma şansını yakaladığı alanlardan mahkum bir kent hayatına dönüşmüştür. Gene bu süreçte, aynı zamanda birey olma, temel haklarını elde edebilme, ekonomik ve sosyal alanlarda var olabilme mücadelesini sürdüren, belki bir Avrupalı’nın, yokluğunun nasıl bir şey olduğunu hayal dahi edemediği temel insanlık meseleleri, kendi yaşam kavgasının tamamını oluştururken, kentli hakları veya kentsel hak gibi kavramlar, onun yaşamını çoğunlukla teğet geçmiştir. Dünya literatüründe dayanışma hakları olarak da geçen, 3. kuşak insan haklarından sayılan “kentli hakları” veya “kentsel haklar”ı en temel başlıklarda sıralayacak olursak; sağlıklı, aydınlık, yeterli büyüklüklerdeki evlerde yaşama; yeterli yeşil alan, sessizlik gibi önemli çevre gerekleri, kentsel işlevler arası bağlantılar, kültürel olanaklar, spor ve dinlence aktiviteleri, sosyal gelişim, özgür dolaşımın sağlanması, yoksullukla savaşma, engelliler için uygun, sağlıklı çevrelerin yaratılması, güvenlik, refah, iş ve eğitim olanaklarına, kültür ve tarih mirasına sahip olabilme ve yönetime katılabilme hakları öncelikli olarak söylenebilir. 20. yüzyıldan itibaren dünyada yükselen ekonomik kriz ve kentlinin hayatında daha fazla çalışmayan küreselleşme, globalleşme gibi kavramlar ile neo liberal kent politikaları, yerellik kavramının artan bir ivme ile daha fazla önem kazanmasına, kentlinin çeşitli sivil veya politik örgütlenmelerle beraber kent hakkına sahip çıkma yolunda bilinçli ve aktivist bir hak talep etme sürecine girmesine sebep olmuştur. Bu süreçte dünyanın pek çok ülkesinde yükselen kentsel muhalefetin sesleri ve haklarını geri almak için mücadele eden kentlinin oluşturduğu eylemlilik hali, teknolojik olanaklarla beraber dünyanın bambaşka yerlerinden yakın olarak izlenebilmektedir. Kentsel haklarla beraber “kullanıcı katılımı” kavramının kentsel politikalara dahil edilmesi de bir gereklilik ve zorunluluk olarak bu çağda yerini almıştır. Kullanıcı katılımı kavramının kentsel politikalarda yer almadığı ve kentli haklarının ihlal edildiği durumlarda karşılaşılan kent kaynaklı direnişlerin dünya çapındaki farklı örnekleri incelenerek ve sebepleri anlaşılarak, hem otoriteler, hem de bireyler için belirli modeller oluşturulmalıdır. Kentler, onu oluşturan kentliden bağımsız düşünülmemeli, planlanmamalıdır. Kentsel haklar ve özellikle katılım hakkı, ulusal ve uluslararası politikalar ve denetim mekanizmalarıyla korunma altına alınmalı, tehdit altında olduğu durumlarda kentli için bu hakları yönetimlerden ve otoritelerden talep edebildiği yol haritaları olmalıdır. Tez çalışmasında da, dünyanın farklı yerlerindeki kentsel mücadeleler ve katılım örnekleri incelenmiş, bu sayede kentler için katılımcı bir model önerisi oluşturulmuştur.