LEE- Malzeme Bilimi ve Mühendisliği-Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Tekin Eroğul, Gözde" ile LEE- Malzeme Bilimi ve Mühendisliği-Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDoğal taşlara yüzey koruyucu olarak sol-jel yöntemiyle nano katkılı kaplama geliştirilmesi( 2020) Tekin Eroğul, Gözde ; Yücel, Onuralp ; 643023 ; Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Ana Bilim DalıDoğal taşlar, tuz kristalizasyonu, atmosferik etkileşim, taş gözeneklerinde suyun donması, taşın sürekli ıslanıp kuruması, rüzgâra bağlı etkiler, taş üzerinde mikroorganizmaların büyümesi, rüzgâra bağlı aşınma ve insan etkisi gibi faktörler yüzünden zaman içinde bozulmaya uğrarlar. Su doğal taşların bozulmasına yol açan en önemli sebeplerden biridir; çünkü su, tuzların taş içerisinde kristalleşmesine yol açarak taşların pul pul dökülmesine neden olur, atmosferik kirliliklerle reaksiyona girip asidik bileşikler oluşturarak taşların yüzeyini bozar, soğuk iklimlerde donarak taşların çatlamasına sebebiyet verir ve mikro organizmaların taş üzerinde büyümesine neden olur. Bu sebepten doğal taşların suyun aşındırıcı etkisine karşı korunması gerekmektedir. Doğal taşlara koruyucu kaplamalar uygulamak taşlara su girişini engellemenin en etkin yöntemlerinden biridir. Bunun için doğal taşlara koruyucu kaplama olarak hidrofobik ve süperhidrofobik kaplamaların her ikisi de uygulanabilmektedir. Hidrofobik kaplamalarda, temas açısı 90°'den büyük olduğundan damlalar küreler şeklinde yüzeyde kalır ve hidrofilik kaplamalardaki gibi emilmezler. Süper hidrofobik kaplamalarda ise temas açısı 140°nin üzerinde olup damlalar hava paketlerinin üzerinde kalırlar. Bu tip kaplamalar doğal taşlara su girişini önleyerek taşlarda suya bağlı bozunmaların olmasını engellerler. Süperhidrofobik ve hidrofobik kaplama üretmenin en basit ve düşük maliyetli yöntemlerinden biri sol-jel yöntemidir. Sol-jel yöntemi, moleküler başlangıç madde-lerinin hidroliz ve yoğunlaşmasına dayanan bir düşük sıcaklık prosesidir. Bu proses ile inorganik, inorganik-organik hibrit kaplamalar, yüksek saflıkta tozlar, fiberler, aerojeller, seramik ve camlar gibi çeşitli malzemeler üretilebilmektedir. Sol-jel yöntemiyle sentezlenen inorganik-organik hibrit kaplamalar doğal taşların yüzeylerinin korunmasında sıklıkla kullanılmaktadır. Burada, inorganik bileşen kaplamaya kimyasal direnç ve ısıl kararlılık sağlarken polimerik organik bileşen de kaplamaya hidrofobiklik sağlamaktadır. Nano tozlar da kaplama yüzeylerinde yarattıkları mikro-nano pürüzlülük nedeniyle kaplamaların hidrofobikliğini arttırlar. Bu tez çalışmasında, mermer yüzeyler için nano silika ve nano alümina katkılı inorganik-organik hibrit kaplamalar geliştirilmiştir. Organik bileşen olarak polidimetilsiloksan (PDMS), inorganik bileşen olarak da tetrametoksisilan (TMOS) kullanılmıştır. İlk yapılan çalışmalarda, PDMS oranı %10'da sabit tutularak nano silika katkı miktarları değiştirilmiş ve farklı nano silika miktarının temas açısına etkisi incelenmiştir. İkinci setteki çalışmalarda, yine PDMS oranı %10'da sabit tutulmuş ancak bu sefer nano silika tozu yerine nano alümina tozu kullanılarak farklı nano alümina miktarlarının ve farklı toz kullanımının temas açısına etkisi incelenmiştir. Üçüncü setteki çalışmalarda ise, nano silika oranı %1'de sabit tutularak farklı PDMS oranının temas açısına etkisi incelenmiştir. Daha sonra geliştirilen kaplamalar nem direnci ve UV yaşlandırma testlerine tabi tutularak optimum koşulları sağlayan kaplamalar belirlenmiştir. Yapılan deneyler sonucunda, optimum temas açısı değeri nem direnci testi öncesinde %1 nano silika %10 PDMS katkılı kaplama ile 145° olarak ölçülmüşken, nem testi sonrasında ise %3 nano silika %10 PDMS katkılı kaplamalı numunelerde 140° olarak ölçülmüştür. Nano silika katkılı formülasyonların çoğu test sonrasında da hidrofobik özelliklerini korurken nano alümina katkılı formülasyonlar nem direnci testi sonrasında bu özelliklerini kaybetmiştir. UV yaşlandırma testi öncesinde ve sonrasında numunelerin hiçbirinde gözle görülebilecek renk değişimi olmadığı gözlenmiştir.