FBE- Mimari Tasarım Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "10012617" ile FBE- Mimari Tasarım Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKenti Deneyimleme Aracı Olarak Psikocoğrafya(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-08-16) Sarı, Jale ; Kahvecioğlu, Nurbin Paker ; 10012617 ; Mimari Tasarım ; Architectural DesignÇevrenin, bireylerin duygu ve davranışları üzerindeki etkilerini tanımlayan psikocoğrafya kavramı, 1950’lerde ortaya çıkan Situasyonist(Durumcu) Enternasyonal hareketin ileri sürdüğü bir kavramdır. Önce sanatsal kaygılarla ortaya çıkarılan kavram, dönemin siyasi ortamından etkilenerek kent yaşantısını dönüştürmek için politik bir araç haline gelmiştir. Psikocoğrafya kavramının kentteki uygulama yöntemi olan derive, bireylerin gündelik yaşantılarına dair herşeyi bir kenara bırakarak, kentsel alanda gerçekleştirdikleri başıboş gezintilerdir. Sitüasyonist Enternasyonal hareket, bu başıboş gezintiler sırasında gerçekleşen yön kaybı, beklenmedik karşılaşmalar ve sezgilerle genel olarak göz ardı edilen mekan ruhunun algılanabileceğini savunur. Böylece kentsel çevrede gizli kalmış duygusal uyarıcılar, ilişkiler, geçmişe dair izler ve imgeler ile birey arasında anlık ilişkiler kurulabileceğine inanılır. Bunlar modern yaşamda bireyin maruz kaldığı gösterişli ve hızlı yaşam koşulları nedeniyle çevresine duyarlılığının azalması durumuna ve tekrarlı eylemlerimizle kentsel çevremizi kısıtlandırmamıza karşı bir tepkidir. Derive süresince gerçekleştirilen sürekli sokak seviyesi bakışı, bireyin gerçekleştirdiği bir keşif ve meydan okumadır. Sonuçta oluşturulan psikocoğrafik harita ise bireyi, kentin temsili düzen altında kalan karmaşıklığıyla yüzleştirir. Bu haritalar, gerçek öğelerin imgesel karşılığından çok yaşam pratiğinin ve ilişkilerin gösterimine odaklanmıştır. Kuramsal altyapısı yazınsal olarak desteklenen psikocoğrafya ve psikocoğrafik harita konularında çok az görsel ürün verilmiştir. Çalışma kapsamında amaç; duyumsama ve deneyime dayanan psikocoğrafya ve psikocoğrafik haritaların, kentin görünmeyen ya da gözardı edilen bileşenlerinin ve potansiyellerinin ortaya çıkarılması konusundaki yaratıcı etkinliğinin irdelenmesidir. Çalışmanın birinci bölümünde psikocoğrafyanın uygulama alanı olan kente kısaca değinen bir giriş, çalışamanın oluşum süreci, amaç ve kapsamı yer almaktadır. ardından, ikinci bölümde kenti anlamaya yönelik görsel temsil aracı olan haritaların tarihsel süreçte geçirdiği değişim, süregelen tartışmalı yönleri, farklı disiplinlerle olan ilişkisi ve son olarak da yenilikçi yaklaşımlarının örneklerle açıklanmasına yer verilmiştir. Üçüncü bölüm bu yenilikçi yaklaşımlardan psikocoğrafya kavramını ileri süren Sitüasyonist Enternasyonal hareketin sanatsal ve düşünsel alt yapısını, ileri sürdükleri pratikleri, gündelik yaşam- kent kavramlarına yaklaşımlarının anlatımını içermektedir. Dördüncü bölümde ise psikocoğrafya, derive ve harita ilişkisine değinilmiş, ardından psikocoğrafik haritalamanın güncel örnekleri incelenmiştir. Sonuç bölümünde çalışmanın genel bir değerlendirilmesi yapılmış ve çalışmanın amacına yönelik tartışma ile sonlandırılmıştır. Sonuç bölümünde çalışmanın genel bir değerlendirilmesi yapılmış ve çalışmanın amacına yönelik tartışma ile sonlandırılmıştır. Bu bölümde kente kısaca değinip, kenti anlamaya yönelik kullanılan haritaların tarihsel sürecinin irdelenmesi ve yenilikçi yaklaşımlardan olan psikocoğrafya ve psikocoğrafik haritalama kavramının güncel örnekleri incelenmiş olup, bu haritalama çalışmalarının direkt olarak Durumcuların ifade ettiği biçimiyle uygulanmadığı, günümüz şartlarına uyarlandığı görülmüştür. Her ne kadar bu çalışmaları kentin yapılandırılmasına dair birey odaklı ve yaratıcı yaklaşımlar olabileceği söylense de, çalışmalar sonucunda elde edilen bireyin istekleriyle ilgili çıkarımların, kentin yapılandırılmasında tasarıma katkı sağlayacak yol gösterici veriler olarak henüz kullanılmadığı görülmektedir. Bu nedenle bu çalışmaların yerel birer haritalama uygulaması olarak, bireyleri bilinçlendirme ve kentle bağlarını kuvvetlendirme seviyesinde kaldığı sonucuna ulaşılabilir.