FBE- İnşaat Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Ağıralioğlu, Necati" ile FBE- İnşaat Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAkarsu Taşımacılığının Dünyadaki Durumu Ve Karasu Nehri’nde Taşımacılık Potansiyelinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Sarıgöl, Metin ; Ağıralioğlu, Necati ; Su Mühendisliği ; Hydraulics EngineerinBu çalışmada, akarsu taşımacılığının dünyadaki ve ülkemizdeki durumu incelenmiş, akarsu taşımacılığıyla ilgili genel bilgiler verilmiştir. Özel olarak Karasu Nehrinin hidrolojisi ve topografyası incelenmiş, taşımacılık açısından değerlendirilmesi yapılmıştır. Büyük debi değişimleri, düzensiz yatak şekilleri ve katı madde birikintileri nedeniyle azalan su derinliklerinin Karasu Nehrindeki navigasyona olumsuz etkiler oluşturduğu tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda nehri kanalize etmeden navigasyonun istenen düzeyde olamayacağı sonucuna varılmıştır.
-
ÖgeBalık Geçidi Tasarım Değerlendirmesi: Vereinigte Weißeritz Nehri Örnek Çalışması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-02-20) Ekren, Meliha Gamze ; Ağıralioğlu, Necati ; 10064457 ; İnşaat Mühendisliği ; Civil EngineeringBarajlar, akarsu sistemindeki akım şartlarını değiştirerek oluşturdukları göllerle yeni bir hayat ortamı (habitat) sağlayarak balıklar üzerinde olumlu etki yaparken, balık geçişlerini engelledikleri için balık türleri üzerinde, balıkların nesillerinin tükenmesine kadar varan çok ciddi olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Ayrıca dolu savaklar, su alma ağızları, hidroelektrik santral ve dip savaklardan geçen balıklar ciddi şekilde yaralanabilir, hatta ölebilirler. Bu olumsuz etkileri azaltmak için genellikle baraj ve bağlamalarda balık geçitleri ve ızgara tesisleri planlanır. Balık geçitleri ve ızgara tasarımına, hukuk, topografya, zemin durumu, balık biyolojisi, hidroloji, hidrolik ve çevre faktörleri gibi çeşitli etkenler etki eder. Bunun için bunların tasarımı farklı disiplinlerdeki uzmanların bir arada çalışması ile gerçekleştirilebilir. Balık göçü, doğal ve genellikle mevsimlik hayat devresinin bir fonksiyonudur. Bu göçte, çok sayıda balık, bir hayat ortamından diğerine yumurtlamak, beslenmek, büyümek veya yırtıcı hayvanlardan korunma yeri aramak için hareket eder. Hukuki düzenlemelerde, geçiş engellerinin aşılması ve su almalarda veya su çevirmelerde balık girişlerinin azaltılması istenir. Gelişmiş ülkelerin pek çoğunda, balık geçitleri için önemli ve pek çok sayıda araştırmalar yapılmakta ve uygulama projeleri gerçekleştirilmektedir. Türkiye’de bu hususa yeterli ve gerekli önem henüz verilmemiştir. Halbuki Türkiye’de bugüne kadar yüzlerce baraj ve binlerce bağlama yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir. Bu yapılan tesislerin pek azında balık geçidi vardır. Türkiye’de bu konudaki yasal düzenlemeler sırasıyla aşağıda verilmiştir. Su Ürünleri Kanunu (22 Mart, 1971) Madde 22 şöyledir: Madde 22- “İlgili bakanlık izni alınmadan su ürünlerinin geçişine ve yetişmesine engel yapıların yapılması yasaklanmış, su ürünlerinin geçmesine olanak sağlayan balık geçidi yapılarının yapılması ve bunların devamlı işler durumda bulundurulması mecburiyeti getirilmiştir.” Su Ürünleri Yönetmeliği (10 Mart 1995) Madde 8 şöyledir: Madde 8- “Baraj gölü, gölet, set gibi tesisler yapılırken balık geçitleri, balık perdeleri, asansörleri yapılması zorunlu kılınmıştır.” Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (26 Haziran 2003) Madde 9/Ek fıkra şöyledir: Madde 9/Ek fıkra-“ Depolama ve çevirme (regülatör) yapılarında yapısal ve işlevsel balık geçiş yapılarının tesis edilmesi gerektiğini, tesis eden şirketin balık geçitlerinin çalışmasını izlemesini ve bakımını yapmakla hükümlü kılmıştır.” Balık geçitleri, arazi, akarsu, yapı ve canlı dengesine dayanarak planlanmalıdır. Bu karmaşık yapılarından dolayı planlanmaları kolay değildir. Planlama ve tasarımda, balık biyolojisi uzmanları dâhil, farklı disiplinlerde uzmanlar, beraber çalışmalıdır. Balık geçitleri çevre ve ekoloji açısından olduğu kadar ülke ekonomisi için de önemlidir. Bunların özellikle tatlı su balıkçılığına olumlu etkileri büyüktür. Barajlarda sular altında kalan tarım topraklarından kaybedilen gıda ürünleri yerine su ürünleri geliştirilerek gıda güvenliği ve çeşitliliği sağlanabilir. Balık geçitlerinin ise su ürünlerinin üzerinde hayati bir etkisi vardır. Pek çok balık geçidi, balığın engellerin etrafından yüzecek veya küçük basamaklarla öteki tarafa sıçrayacak şekilde yapılır. Basamaklar üzerinden düşen suyun hızı balıkları merdivene çekecek seviyede olmalıdır. Fakat balıkları tekrar aşağı itecek kadar veya onların yukarıya doğru hareketini sürdüremeyecek şekilde uzak bir noktaya düşürecek kadar fazla büyük olmamalıdır. Bu tez çalışmasında WKA Bienertmühle savağında bulunan balık geçidi (Dresden, Almanya) yerinde saha çalışması yapılarak incelenerek Türkiye’de çalışmayan balık geçitleri için bir örnek teşkil etmesi amaçlanmıştır. Balık geçidi bilgileri, balık geçidi tasarım ilkeleri, saha alanı: coğrafya, nüfus ve sosyo-ekonomi, topografya, meteoroloji, hidroloji, nehir özellikleri: ekohidroloji, hidromorfoloji, hidrobiyoloji, hidrokimya, ekohidrolik, malzeme ve yöntemler: Vereinigte Weißeritz Nehri, balık geçidi konumu ve tasarımı, yaklaşım yöntemleri: konvansiyonel ve ekohidrolik, değerlendirmeler ve tartışmalar: pratik çözümler: optimum balık geçidi konsepti: mevzuat, önerilen tasarım: işletme kriterleri, yeni balık geçidi tasarımı sırasıyla verilmiştir. Balık geçidi tasarımını yapan mimarla görüşülmüş ve balık geçidiyle ilgili plan, enkesit gibi çizimler elde edilmiştir. Ayrıca, Saksonya eyaletinin barajlardan sorumlu kişisinden yeni tasarım kılavuzu hakkında bilgi alınmış ve TU Dresden’de ekoloji anabilim dalında görev yapan profesörden bölgede varolan diğer baraj ve balık geçidi yapılarına gezi düzenlenmiştir. Varolan balık geçidi istenilen fonksiyonu gerçekleştirememekte olup yerine hem membe hem mansap balık göçüne izin veren yeni bir balık geçidi planlanması uygun görülmüştür. Bu tez çalışması Almanya’da yer alan balık geçidinin değerlendirilmesiyle Türkiye’deki çalışmayan balık geçitlerine bir örnek teşkil etmesi açısından önem taşımaktadır. Sonuç olarak bu çalışma ile Elbe Nehri’nin bir kolu olan Vereinigte Weißeritz Nehri’nde değerlendirmeye alınan tek yönlü balık göçüne (yukarı göç) izin veren bir adet düşey yarıklı balık geçidinin yerine iki yönlü (aşağı ve yukarı göç) balık göçüne izin veren iki adet düşey yarıklı balık geçidi yapılmasına karar verilmiştir. Ayrıca, var olan dört adet balık geçidi havuz yapısının sol tarafa alınması ve yerine aşağı göçe izin veren düşey yarıklı balık geçidi yapılması uygun bulunmuştur. Bölgede yapılacak olan izleme ve değerlendirme, bakım programları balık geçidinin işletim kriterlerinden gerekli oranda verim alınmasını sağlayacaktır.
-
ÖgeBaraj Planlaması, Ekonomik Analiz, Mali Analiz Ve Maliyet Taksimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Genç, Onur ; Ağıralioğlu, Necati ; Su Mühendisliği ; Hydraulics Engineerinİnsanların su ile mücadelesi bir başka ifadeyle sulardan faydalanma ve zararlarından korunma çabası insanlığın tarihi kadar eskidir. Medeniyetin gelişmesine paralel olarak sudan istifade şekilleri veya su kaynakları planlaması esasları da gelişmiş, ekonomik ve mali analizlerde farklı yöntemler ortaya çıkmış, sonuçta da bugünkü kompleks yapı oluşmuştur. Sulardan istifade imkanlarını bulabilmiş toplumlar, eski Mezopotamya ve Mısır’ da olduğu gibi devirlerinin en zengin ve ileri medeniyetlerini kurmuşlar, aksi taktirde yerleşme bölgelerini terk etmek zorunda kalmışlardır. Günümüzde göç imkanı kalmadığına göre, mevcut su kaynaklarının doğru bir şekilde değerlendirilmesi, bozulan kalitesinin yükseltilmesi kaçınılmaz olmuştur. Su kaynaklarının planlama ve geliştirilmesinde gayelerin tespitinin, toplumun değer yargılarına göre olması icap eder. O halde kaynakların planlama esasları da zamanla değişecektir. Nitekim evvelce sadece su kaynaklarının geliştirilmesine önem verilirken bugün, onun muhafazası ve çevre şartları kalitesinin korunması ilkeleri ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bu çalışma yukarıda kısaca değinilen konular üzerinde dokuz ana bölümden meydana gelmektedir. Çalışmanın başında baraj planlaması ve baraj projesi konuları incelenmiştir. Daha sonraki bölümde ise barajlardaki faydalar ve hesaplanma yöntemleri ele alınmıştır. Beşinci ve altıncı bölümlerde ekonomik ve mali analiz konularına değinilmiştir. Yedinci bölümde maliyet taksimi konusu işlenmiştir. Ele alınan konular ile ilgili sayısal çözümler ve çözümlerin değerlendirmesi sekizinci bölümdeki uygulama bölümünde yer almaktadır. Son olarak da yapılan çalışmalar ışığında sonuçlar ve değerlendirmeler sunulmuştur.
-
ÖgeDamla Sulamasında Lateral Boruların Bilgisayar Destekli Projelendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yıldırım, Gürol ; Ağıralioğlu, Necati ; Su Mühendisliği ; Water EngineeringDamla sulamasını oluşturan basınçlı boru sistemi, ana boru (main line), yan ana borular ( manifold) ve üzerinde damlatıcılar bulunan yan borulardan (lateral) teşekkül etmektedir. Bu sistem içerisinde, sulama suyunu damlatıcılar vasıtasıyla direkt olarak bitkilerin kök bölgesine ulaştıran lateral boruların doğru biçimde projelendirilmesi büyük önem arz etmektedir. Lateral boruların projelendirilmesinde genellikle uygulanan yöntem, belirli bir boru çapı ve damlatıcı özelliği için damlatıcı debileri arasındaki değişimin belirli bir sınır değerini aşmamasını sağlamaktır. Lateral boruların projelendirilmesinde kullanılan üniformluk katsayısı, projelendirmenin kabul veya reddedilmesine esas teşkil eden debi değişiminin sayısal bir değeridir. Bu değerin hesaplanmasında en doğru sonuç, lateral üzerindeki tüm damlatıcı debilerinin göz önüne alınması ile elde edilebilir.Yapılan tez çalışmasında; üzerinde eşit aralıklarla yerleştirilmiş nokta kaynaklı damlatıcılar bulunan üniform eğimdeki lateral borunun, hidrolik kriterlere uygun ve arzu edilen üniformlukta debi dağılımını sağlayacak biçimde projelendirilmesi ve bununla ilgili bilgisayar programı geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bilgisayar programı ile laterallerin projelendirilmesinde, belirli bir boru uzunluğu ve boru çapı ön görüldüğünde, lateral boyunca istenen üniformlukta debi dağılımını sağlayacak giriş basınç yükü tayin edilerek, sistemin tamamındaki sürtünme kayıpları ve sistemin bu şartlarda kazanacağı üniformluk seviyesi ortaya konmaktadır. Bununla birlikte program çözümünden, tasarım parametrelerinin (lateral boru uzunluğu, çapı , giriş basınç yükü) farklı değerlerine tekabül eden toplam sürtünme kaybı ve üniformluk katsayısı değerleri anında görülebildiğinden, en uygun projelendirme için söz konusu parametrelerin debi dağılımı üzerindeki etkileri ve bunların birbirleriyle değişimleri ortaya konmaktadır. Buradan hareketle, lateral boruların hidrolik bakımdan tasarım kriterleri ayrıntılı olarak sunulmaktadır. Değişik tasarım uygulamaları için; bilgisayar programından elde edilen sonuçların, diğer analitik ve nümerik çözüm yöntemleriyle ulaşılan sonuçlarla uyum içinde olduğu görülmüştür
-
ÖgeDolgu Barajların Güvenliğinde Risk Analizi : Atatürk Barajı Örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-02-17) Ulusoy, İsmail Can ; Ağıralioğlu, Necati ; 10066018 ; İnşaat Mühendisliği ; Civil EngineeringSu yeryüzündeki canlılar için alternatifi olmayan bir yaşam kaynağıdır. Canlılar sudan faydalanmak için çeşitli maksatlarla suyun optimal kullanımına yönelik projeler geliştirmişlerdir. Bu projelerden bir tanesi de barajdır. Barajların yapımında detaylı projelendirme, hatasız imalat ve optimal işletme koşulları gibi konular azami derecede önemli tutulmasıyla birlikte, yapının imal edilmesi veya işletilmesi sırasında ortaya çıkabilecek risklerin de belirlenmesi ve bu risklere karşı gerekli önlemlerin alınması da bir o kadar önemlidir. Bu bağlamda son yıllarda risk gruplarını ön gören, geçmişte yaşanan baraj kazalarının bir daha yaşanmaması için gelişmesi şart olan ve yapıyla birlikte çevresindeki yaşamların da korunmasını amaç edinen baraj güvenliği konusu önem kazanmıştır. Baraj güvenliği mevcut barajların yanı sıra yapılacak olan barajların projelendirilmesi, imalatı, işletilmesi ve bakımı gibi konuları da ihtiva etmektedir. Bugün pek çok gelişmiş ülkede hukuki ve teknik alt yapıya kavuşan baraj güvenliği konusu ülkemizde de üniversiteler, dernekler, kongreler ve idari mekanizmalar ile birlikte gün geçtikçe ilerleme kaydetmektedir. Baraj güvenliğine değinilen bu çalışma çerçevesinde, Bölüm 1'de, tezin ana konusu olan baraj güvenliği ve barajlara etki eden riskler hakkında gerekli önemden bahsedilmiştir. Bölüm 2'de, tehlike ve emniyet kavramları açıklanmıştır. Riskin, tehlike ve emniyet ile olan ilişkisi açıklanıp yapıya etkisine değinilip barajlardaki yetersizler açıklanmıştır. Barajların yetersizliği konusu ilgili faktörler çerçevesinde irdelenmiştir. Bunlara ek olarak baraj kazalarıyla ilgili verilen örneklerle ile baraj güvenliği konusuna vurgu yapılmıştır. Bölüm 3'te, mevcut barajların muayenesi konusu incelenmiştir. Muayene konusu ile ilgili hususlar belirtilmiştir. Barajlardan veri almayı sağlayan ölçme aletlerinin çalışma prensipleri ve okunan verilerin kayıt altına alınma düzeni açıklanmıştır. İlgili veriler ışığında değerlendirme ve analizin yapılışı hakkında bilgi verilmiştir. Bölüm 4'te, risk kavramına değinilip riskin mühendislik alanındaki faydaları açıklanmıştır. Risk analizi ve yönetimi kavramının çeşitli uzmanlık alanlarında kullanılan başlıca yöntemleri belirtilip açıklamalar getirilmiştir. Risk analiz yöntemleri açıklandıktan sonra barajların risk gruplarının belirlenmesinde izlenen yoldan bahsedilmiştir. Bölüm 5'te, Türkiye'nin en büyük dolgu barajı olan Atatürk Barajı önemiyle birlikte tanıtılmıştır. Atatürk Barajı'nın öneminden bahsedildikten sonra DSİ Şanlıurfa 15. Bölge Müdürlüğü'nden alınan baraj gövdesindeki oturmaları gösteren ölçme sonuçları verilmiştir. Belirli periyotlarla baraj gövdesinde ölçülen oturmalar ve kabarmalar modellenmiştir. İlgili model çerçevesinde baraj güvenliği kapsamında risk analizi yapılmıştır. Bölüm 6'da, Atatürk Barajı'nın gövdesinde yapılan ölçümler sonucu yapılan modele göre değerlendirme yapılıp risk kapsamında irdelenmiştir. İlgili çalışma tavsiye niteliğindeki sonuca bağlanmıştır.
-
ÖgeKil Çekirdekli Toprak Dolgu Atık Barajlarında Sızmanın Nümerik Metotlarla Araştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-01-30) Kesgin, Erdal ; Ağıralioğlu, Necati ; 10062821 ; İnşaat Mühendisliği ; Civil EngineeringSızma, bütün ayrıntılarıyla açıklanamayan önemli baraj stabilite problemlerinden biridir. Sızma basit olarak suyun barajın memba kısmından mansap tarafına doğal yollarla hareketi olarak tanımlanır. Suyun bu hareketi hem klasik su barajlarında hem de atık barajlarında baraj ömrüne ve baraj stabilitesine önemli derecede etki eder. Baraj gövdelerinde borulanma oluşması ve içsel erozyonun meydana gelmesi bu etkinin sonuçlarındandır. Atık barajlar, çeşitli yollarla elde edilmiş atıkları depolamaya yarayan ve yine çeşitli yollarla üzerinde biriken suyu mansaba aktaran yapılardır. Atık baraj birçok yönüyle klasik su barajlarından farklılık gösterir. En önemli farklardan biri barajın ömrüdür. Su barajlarında ömür sınırlıyken, atık barajın ise atık üreten madenin faaliyetleri bitse bile çok daha uzun zaman stabil kalması gerekmektedir. Diğer bir fark ise atık barajın çevre açısından büyük risk oluşturan atıkların depolamaya olanak vermesidir. Bu durumdan dolayı herhangi bir sızmaya karşı çevreye verilebilecek zarar büyük olacağından, tasarım kriterleri açısından sızmanın hayati bir durum teşkil ettiği aşikârdır. Diğer bir taraftan atık barajlarda sızma mekanizmasını açıklayacak literatür çalışmalarının sayısı sınırlıdır. Bu çalışmada, tipik bir toprak dolgu baraj tipi atık barajın sonlu farklar yardımıyla oluşturulmuş yeni bir matematik model ile sızma mekanizması incelenmiştir. Atık baraja ait sızma ağı çıkartılmış, sızma miktarı ise sonlu elemanlar tabanlı GeoStudio SEEP/W programı ile mukayese edilmiştir. İki modelde de gözlenen sonuçlar tatmin edici olup aradaki farklar kabul edilebilir seviyededir. Bu durum uygulama açısından karmaşık sızma problemlerine kolay ve uygulanabilir bir bakış açısı getirmektedir.
-
ÖgeSakarya Havzası’nda Aylık Akış Miktarlarının Yağış-akış Modelleriyle Hesaplanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Doğan, Uğur ; Ağıralioğlu, Necati ; Su Mühendisliği ; Hydraulic EngineeringYağış-akış modelleri, hidrolojik çalışmalarda çok önemli bir yere sahip olan, üzerinde yoğun çalışmaların olduğu alanlardan biridir. Sunulan bu çalışmada, dünyanın çeşitli bölgelerinde uygulamaları yapılmış olan aylık yağış-akış modelleri incelenmiş olup, on dört farklı aylık yağış-akış modeli ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Eldeki verilere uygun olan üç model, Sakarya Havzası’ndaki Kurtköy ve Söğüt Bölgeleri’ne uygulanmıştır. Basit Polinom Modeli ile toplamsal ve çarpımsal zaman serileri olarak iki farklı versiyona sahip olan Basit Zaman Serileri Modeli (Tsykin Denklemi) eldeki verilerin yardımıyla kalibre edilmiş olup, Kurtköy ve Söğüt Bölgeleri için aylık akış tahminleri gerçekleştirilmiştir. Yatak Genişliği Metodu ise sadece Kurtköy Bölgesi için eldeki veriler nispetinde uygulanmıştır. Bu bölge için aylık akış tahminleri yapabilecek bir denklemin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Kurtköy ve özellikle düşük akımların görüldüğü Söğüt Bölgesi’nde kullanılmış olan basit yapıya sahip nonlineer ampirik modellerin, uygulama sonuçlarına genel olarak bakıldığında havzaların akış karakteristiklerini yeteri kadar iyi olarak yansıtamadıkları sonucuna varılmıştır. Modellerin uygulandığı havzalarda verilerin yetersiz olmasının yanında, bu havzaların akış katsayılarının incelenmesi sonucunda ölçülen verilerin güvenirliliği konusunda bazı soru işaretlerinin olduğu gözlenmiştir. Modellerin düşük performans göstermesinin nedenlerinden birinin havzalarda yaşanan veri problemi olduğu düşünülmektedir. Bu bölgelerde aylık akış tahmini konusunda yapılacak çalışmalar için kompleks yapıya sahip nonlineer modellerin, yapay sinir ağları modellerinin ve fiziksel tabanlı modellerin uygulanması tavsiye edilmektedir.
-
ÖgeSilindirle Sıkıştırılmış Ağırlık Beton Barajlar Ve Bunların Ağırlık Beton Barajlarla Karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Sürmeli, Ahmet Serdar ; Ağıralioğlu, Necati ; Su Mühendisliği ; Hydraulics EngineerinBu çalışmada ilk olarak silindirle sıkıştırma beton baraj metodunun önemi ve bu çalışmayla amaçlanan hedef belirtilmiştir. İkinci bölümde bu tip barajların dayandığı felsefeler ve tipleri açıklanmıştır. Üçüncü bölümde fiziksel, dayanımsal özellikler belirtilerek klasik beton barajlarla maliyet dahil tüm bu özellikler karşılaştırılmıştır. Dördüncü bölümde karışım özellikleri ve laboratuvar çalışmaları çok büyük öneme sahip olduğu için anlatılmıştır. Beşinci bölümde silindirle sıkıştırma beton baraj tasarım ve inşa ilkeleri belirtilmiştir. Altıncı bölümde silindirle sıkıştırma beton barajın dünyanın çeşitli ülkelerinde nasıl kullanıldığı hakkında tipik örnekler verilip Türkiye’de kullanılan yerler hakkında da özet bilgi sunulmuştur. Yedinci bölümde CGDA adlı bilgisayar tahkik programı kullanılarak Manyas’ta yapılması düşünülmüş silindirle sıkıştırma beton ağırlık baraj dataları tetkik edilmiştir. Ayrıca aynı programa tipik bir klasik beton barajın ortalama sınırlar içindeki dataları girilerek sonuçlar karşılaştırılmıştır. Son bölümde ulaşılan sonuçlar verilmiştir.Ek bölümünde dünyada ve Türkiye’deki silindirle sıkıştırma beton barajlarla ilgili örnek kesitler ve fotoğraflar, ayrıca yapılan tahkik sonuçları sunulmuştur.
-
ÖgeUzaktan Algılama Ve Cbs Yöntemleri Kullanılarak Akış Eğri Numaralarından Eşen Çayı Havzası İçin Taşkınların Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-03-20) Eraydın, Eda ; Ağıralioğlu, Necati ; 10066846 ; İnşaat Mühendisliği ; Civil EngineeringTürkiye‘nin güneybatısında yer alan Muğla ili sınırları içerisinde kalan Eşen Havzası’nın taşkın modelleme çalışmasında bir Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) teknolojisi olan ArcGIS yazılımı yardımıyla havzaya ait morfolojik özellikler belirlenmeye çalışılmış ve havza karakteristik özelliklerine göre bu yazılım yardımıyla çeşitli haritalar oluşturulmuştur. Havzaya ait Landsat TM uydu görüntüleri üzerinde bir Uzaktan Algılama yazılımı olan Erdas Imagine 2013 ile kontrollü sınıflandırma yoluna gidilerek arazi kullanım sınıfları alansal olarak hesaplanmıştır. USDA (United States Department of Agricultural) tarafından yağış verilerinden akış yüksekliği değerini bulmak üzere geliştirilmiş akış eğri numarası NRCS (Natural Resources Conservation Service) yöntemiyle havzanın söz konusu parametreleri göz önüne alınarak havzaya ait akış eğri numarası (CN) hesaplanmıştır. Ölçümleri DSİ ve DMİ tarafından yapılmış yağış ölçüm istasyonlarının yıllık ve 100 yıllık verilerinden Thiessen Poligonu yöntemiyle yağış yükseliğinin alansal ortalaması hesaplanmış ve akış modeli uygulanarak maksimum akış değerlerine ulaşılmıştır. 5 günlük yağış verileri göz önüne alınarak değerlendirilen havza toprak nemi durumlarına göre sırasıyla doygun (CNI), orta doygun (CNII) ve kuru zeminlere (CNIII) göre akış debisi değerleri ayrı ayrı hesaplanmış ve toprak nemi durumuyla akış debisi değeri arasındaki ilişki ortaya koyulmuştur. CBS teknikleri kullanılarak elde edilen Eşen Çayı Havzası’na ait potansiyel alt havzalar içinden uygun bir havza seçilerek aynı işlemlerden geçirilmiş ve bu alt havzaya ait maksimum akış değeri hesaplanmıştır. Yağış-akış modeliyle hesaplanan akış değerleri EİE ve DSİ’nin ölçümlerini gerçekleştirdiği akım gözlem istasyonlarından elde edilen verilerle karşılaştırılma yoluyla hidrolojik model değerlendirilmeye çalışılmıştır. Eşen Çayı Havzası ve alt havzasında yapılan çalışmalar ve hesaplamalar sonucunda taşkın debisi değerinin zemin nemi değeriyle bağlantısı ortaya konulmuştur. CBS ve UA teknolojilerinin kullanımıyla gerçekleştirilen hesaplamalarda edinilen taşkın debisi değeri AGİ’lerden alınan verilerle karşılaştırılarak değerlendirilmiş, her üç zemin nemi grubu için sonuçlar elde edilmiştir.