Su altı kültür mirasının korunması ve sunumu Çanakkale savaş alanları Tekke Koyu örneği

thumbnail.default.placeholder
Tarih
2022-07-05
Yazarlar
Çerik, Erkin Yaşar
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Su altı kültür mirası iç sularda veya uluslararası sularda bulunan tamamen ya da kısmen su altında yer alan arkeolojik alanları, ören yerlerini, ulaşım araçlarını ve kargolarını kapsamaktadır. İnsanlık tarihi su kenarında şekillendiği için en az karadaki kadar kültür mirası ögesine ve çeşitliliğe sahip olsa da görünürlüğünün ve ulaşılabilirliğinin zorluğu sebebiyle 20. yy'ın ikinci yarısına kadar öncelik görmemiştir. Bu tarihten sonra ise uluslararası alanda İsveç Vasa Savaş Gemisi, ülkemizde ise Uluburun ve Serçe Limanı Cam Batıkları ile su altı kültür mirası dikkat çekmiş ve bilimsel kazı ve kurtarma çalışmaları başlamıştır. Bu operasyonların ilk aşamalarında koruma ilkelerinin, tecrübenin ve teknik ekipmanların ve yöntemlerin eksikliklerinden dolayı pek çok kültür mirası ögesine de zarar verilmiştir. Bu kurtarma çalışmaları için emsal oluşturan örnekler sayesinde bilimsel koruma ilkeleri, belgeleme, koruma yöntemlerine kılavuz oluşturacak koruma tüzükleri ve sözleşmeler ortaya çıkmıştır. Uluslararası alanda 1996 ICOMOS Su Altı Kültür Mirasının Korunması ve Yönetimi İle İlgili Tüzük ve 2001 UNESCO Su Altı Kültür Mirasının Korunması Sözleşmesi birer kılavuz oluşturmaktadır. Ülkemizde ise su altı kültür mirası koruma uygulamarı 3386 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu içinde değerlendirilmektedir. Ülkemizde pek çok su altı kültür mirası ögesi ve alanı olmasına rağmen Çanakkale, Gelibolu bu alanlar içinde özel bir yere sahiptir. 1915 Çanakkale Savaşları sırasında Gelibolu Yarımadası'nda yapılan çıkarma harekatları ilk amfibik harekatlardan biri olma özelliğine sahip iken 1. Dünya Savaşı'na ait su altı kültür mirasını Dünya üzerinde bulunduran sayılı alanlardandır. Savaş sırasında batırılmış pek çok savaş gemisi, destek gemisi, çıkarma gemisi ve araçları ve deniz altı su altı kültür mirasını oluşturmaktadır. Ancak bu kültür mirasının önemli bir kısmı ne yazık ki 1923-1970 yılları arasında ülkenin başta çelik olmak üzere hammadde ihtiyacını karşılamak için hurda olarak parçalanarak satılmıştır. Hurdacılık faaliyetleri sırasında pek çok gemi ve diğer kültür mirası ögesi anlaşılamayacak kadar zarar görmüştür. Çıkarma alanlarından biri olan Tekke Koyu da pek çok su altı kültür mirası ögesine sahiptir. Su altında, çıkarmada kullanılan tekneler ve barçlar, yüzer iskele olarak kullanılan gemiler, iskele ayakları ve iskele gövdesini oluşturan taşlar mevcuttur. Kıyıda ise iskele ayakları ve iskele gövdelerini oluşturan taşlar, çıkarmada kullanılan barçlar, tekneler, savaş sırasında kullanılmış varil ve sandıklar mevcuttur. Ancak zaman içerisinde hurdacılık faaliyetlerinden ve doğal etkenlerden zarar görerek anlaşılması güç bir hale gelmişlerdir. Buna rağmen Tekke Koyu'nun Çanakkale Savaşları'na yaptığı tarihi tanıklık, bu tanıklığın yansımaları olan gemi, iskele ve diğer kalıntılarının zarar görmüş de olsa birbirini tamamlar şekilde bütüncül olarak günümüze ulaşmış olması ve hala yerin ruhunu yansıtıyor olması, savaş sonrası el değmemiş durumu gibi pek çok özelliği koruma değerini oluşturmaktadır. Tekke Koyu'nun çıkarma koyu olarak seçilmesinde etkili olan coğrafi özellikler ve günümüzde de alanda okunabilir olmaları, savaş sonrasında el değmemiş doğası, ilk amfibik harekatlardan birine ev sahipliği yapmış olması da kültürel peyzaj değerini oluşturmaktadır. Bu şekilde Tekke Koyu'nun ayrılmaz bir parçası olmuş taşınır ve taşınmaz kültür mirası ögelerinin alanda korunması ve ziyaretçilere sunulması 2008 ICOMOS Quebec Yerin Ruhunun Korunması Deklerasyonu'nda da işaret edildiği üzere yerin ruhunun yansıtılmasında en önemli araç olacaktır. In-situ koruma Tekke Koyu'nun bu özelliklerinden de anlaşılacağı üzere su altı kültür mirasında tarih tanıklığı yaptığı yer bağlamında değerlendirilmelidir. Koyun bütün halde koruma uygulamaları başlamamış olsa da Tekke Koyu'nda bulunan su altı kültür mirasından iki batık gemi Gelibolu Tarihi Su Altı Parkı envanterine dahil edilmiştir. Dolayısıyla koyun su altı turizm faaliyetleri için de büyük bir potansiyeli vardır. Bu nedenle Dünya tarihinde ve ulusal tarihimizde önemli bir yer tutan Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı yerlerden biri olan Tekke Koyu'nun, bu tarihsel geçmişinin günümüze ulaşmış izleriyle ziyaretçilere yerinde aktarılması gerekmektedir. Bu aktarım sırasında ise geleneksel su üstü ve su altı sunum teknikleri yeterli olmayacaktır. Teknolojinin gelişmesi ile çağdaş bir sunum tekniği olarak ortaya çıkan artırılmış gerçeklik uygulamaları ise Tekke Koyu için en uygun sunum yöntemini oluşturacaktır. Artırılmış gerçeklik sunumları ile eser açıklamaları direkt görsel ve yazılı olarak eser üzerine yansıtılabilir, pano vb. fiziksel araçların kullanılmasına gerek kalmayabilir ve bakım maliyetinden sakınılabilir, bütünleme uygulamaları görsel olarak yapılarak fiziki müdahale azaltılabilir, fotoğraf ve videolar eser üzerine çakıştırılarak yerin ruhu en gerçekçi şekilde aktarılabilir, gezi rotası işaretçilere gerek kalmadan alanda gösterilebilir, etkileşimli uygulamalar ile ziyaretçi sunuma dahil edilebilir, sunum kurgusu ile ziyaretçi yoğunluğu azaltılabilir. Su altı ögelerinin sunumunda sözel iletişimin olmaması, batıkların bütün formunun anlaşılamaması, sunum ögelerinin su altında konumlandırılamaması, konumlandırılsa bile görüş mesafesi ile okunurluğunun az olması, rotaların takip edilememesi, yansıtma vb. sunumların yapılamaması gibi engeller de bu sayede aşılmış olacaktır. Bu özellikler ile gerek su altında gerekse su üstünde bulunan parçalanmış ve anlaşılması zor bir hale gelmiş kültür mirası ögelerinin artırılmış gerçeklik ile görsel olarak bütünlenerek ziyaretçiye sunulması kalıntıların bir rehber veya zihinde canlandırma ihtiyacı olmadan anlaşılabilirliğini en etkili şekilde sağlayacaktır. Bunun yanısıra tarihi fotoğrafların ve yeniden üretilmiş görsel veya video sunumların kalıntılar üzerine çakıştırılması ile tekil halde bulunan kültür mirası ögelerinin kullanım amaçları, birbirleriyle ve alanla olan ilişkileri ve 1915 yılında ki durumları en doğru biçimde ziyaretçiye aktarılacaktır. Su altı kültür mirasının başından günümüze oluşum öyküsü ve bu öykü sonucunda Tekke Koyu'nun su altı kültür mirası ögelerinin korunmasının gerekliliği vurgulanmış olup, fotoğraflar ile Tekke Koyu'ndaki su altı kültür mirası envanteri oluşturulmuştur. Tekke Koyu için ÇATAB tarafından hazırlanmış olan 2016-2020 ve 2019-2023 ÇATAB stratejik planı ve 1/25.000 Ölçekli Tarihi Alan Planı tez kapsamında incelenmiştir. Hazırlanan stratejik planlar bir çıkarma sahili olarak tanımlanmış ve koruma altına alınmış olan Tekke Koyu için koruma ve sunum uygulamaları için genel ölçekte bir çerçeve çizse de "Tekke Koyu Çıkarma Alanı Açıkhava Müzesi ve Dalış Noktası" adı altında oluşturulacak ve Seddülbahir Kalesi Morto, Ertuğrul Koyları tematik müzesine dahil edilecek özel bir planlama gereksinimi vardır. Bu açıkhava müzesi ve dalış noktasına halihazırda Tarihi Sualtı Parkı'na dahil edilmiş Maria Delle Vittorie and Vincenzo Florio batıkları dışında kalan batık, iskele ve diğer kalıntıların da dahil edilmesi önerilmektedir. Tekke Koyu'nda bulunan kültür mirası eserleri 1996 ICOMOS Su Altı Kültür Mirasının Korunması ve Yönetimi ile İlgili Tüzük ve 2001 UNESCO Su Altı Kültür Mirasının Korunması Sözleşmesi değerlendirilmiş ve koruma maddeleri kapsamında yapılması gereken günümüzdeki uygulamalar ve proje planları önerilmiştir. Aynı zamanda Tekke Koyu'nun modern savaş tarihindeki ilk amfibik harekatlardan olması ve özgün su altı kültür mirası durumu 1994 ICOMOS Nara Özgünlük Belgesi, Çanakkale Savaşı'nın Dünya, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki yeri ve günümüzde de bu değerin alandaki kültür mirası ögeleri üzerinde hala okunabiliyor olması 2008 ICOMOS Quebec Yerin Ruhunun Korunması Deklerasyonu kapsamında değerlendirilmiş olup ziyaretçilere sunulmasında önemi belirtilmiştir. 2008 ICOMOS Kültürel Miras Alanlarının Yorumlanması ve Sunumu tüzüğü Tekke Koyu'nun özgün durumuna uygun sunum yöntemlerinin geliştirilmesi için tez kapsamında incelenmiştir. Tekke Koyu'nun envanterinin artırılmış gerçeklik sunumları ile anlaşılabilirliğinin artırılması, koyda su üstünde ve su altındaki kültür mirası ögelerinin yerin ruhunu yansıtır şekilde in situ korunmasını ve sunumunu sağlaması, minimum zarar ilkesine uygun şekilde en az fiziki bütünleme yapılmasını sağlaması, tarihi fotoğraf, çizim vb. kaynakların kültür mirası ögeleri üzerine çakıştırılması ile özgün bir deneyim sunulması, pano vb. ek fiziksel sunum araçlarına gerek kalmaması, koy içinde yönlendirme işaretçilerine gerek kalmaması, fiziki sunum ve yönlendiricilerin azalması ile koyun özgün halinin korunması, su altını ziyaret edemeyen ziyaretçiler için alan çeperinde ve bakı noktalarında alternatif sunumlar oluşturulması gibi öne çıkan avantajları ile Tekke Koyu için en uygun sunum yöntemi olacağı düşünülmekte, en sağlıklı ve etkili şekilde ziyaretçilere aktarılacağı tezin sonucunu oluşturmaktadır.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022
Anahtar kelimeler
naval warfares, deniz savaşları, tarihi koruma, historic preservation, yeniden sunum, representation
Alıntı