Türk deniz gücü stratejisi kapsamında deniz taşımacılığı ve limanların avrupa birliği politikaları ile karşılaştırılması, eksiklikler ve öneriler
Türk deniz gücü stratejisi kapsamında deniz taşımacılığı ve limanların avrupa birliği politikaları ile karşılaştırılması, eksiklikler ve öneriler
Dosyalar
Tarih
2024-01-29
Yazarlar
Bilge, Gürkan
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Türkiye, toplamda 8592 kilometre uzunluğundaki geniş kıyı şeridiyle dikkat çekmekte ve bu coğrafi yapı, ülkenin deniz taşımacılığı ve liman işletmeciliği alanlarında ciddi bir potansiyel taşıdığını ortaya koymaktadır. Üç tarafının denizlerle çevrili olması ve Avrupa ile Asya kıtaları arasında stratejik bir köprü konumunda bulunması, Türkiye'nin deniz taşımacılığı ve liman işletmeciliği stratejileri açısından büyük bir öneme sahiptir. Deniz yollarının bu önemli kesişim noktasında yer alması, Türkiye'yi hem ekonomik hem de stratejik anlamda denizcilik sektöründe merkezi ve etkili bir konuma yerleştirmektedir. Denizcilik, sadece askeri güç açısından değil, aynı zamanda ekonomik ve ticari istikrarın devamlılığı açısından da kritik bir rol oynamaktadır. Deniz gücü kavramı, savaş gemileri ve askeri varlıkların ötesine geçerek, uluslararası ticaretin, deniz yoluyla taşımacılığın, liman yönetiminin ve deniz kaynaklarının verimli kullanımının önemini vurgulamaktadır. Türkiye'nin bu stratejik coğrafi konumu, denizcilik alanında sunduğu avantajlarla birleşerek, ülkenin bu sektördeki stratejik planlamasının ve politika oluşturma sürecinin kritik önemini daha da artırmaktadır. Türkiye'nin denizcilik sektöründeki potansiyelini maksimize etmek ve bu alanda daha etkin rol oynamak için kapsamlı, yenilikçi ve etkili stratejiler geliştirmesi gerekmektedir. Bu stratejiler, ekonomik kalkınmanın yanı sıra Türkiye'nin uluslararası sahada daha güçlü ve etkili bir pozisyon edinmesini de sağlayacaktır. Bu durum, Türkiye'nin denizcilik sektöründe sadece bölgesel bir aktör olmaktan çıkıp, küresel ölçekte daha belirgin ve etkili bir rol üstlenmesine olanak tanıyacaktır. Dolayısıyla, Türkiye'nin denizcilik politikalarını ve stratejilerini bu geniş ve kapsayıcı perspektifle geliştirmesi, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde büyük önem taşımaktadır. Bu gelişim, Türkiye'nin ekonomik büyümesini ve uluslararası ticaretteki konumunu güçlendirirken, aynı zamanda denizcilik sektöründeki inovasyon ve teknolojik ilerlemeleri de teşvik edecektir. Bu araştırma, Türkiye'nin deniz taşımacılığı ve liman işletmeciliği üzerine olan politika ve yaklaşımlarını kapsamlı bir şekilde değerlendirirken, Avrupa Birliği'nin bu alandaki politika ve uygulamalarıyla bir karşılaştırma yapmakta ve Türkiye'nin bu alandaki eksiklikleri için öneriler sunmaktadır. Araştırma ilk olarak Denizcilik stratejisi ve politikalarını kapsamlı bir şekilde ele alarak, denizlerin uluslar için olan önemini, denizcilik gücünün çeşitli yönlerini ve mavi ekonomi gibi temel kavramları derinlemesine inceler. Öncelikle, denizlerin ulusal ekonomik, siyasi ve askeri güçteki rolü ile ticaret ve kültürel etkileşimlerdeki kilit konumu vurgulanır. Ardından, denizcilik gücü ve deniz gücünün faktörleri; coğrafi konum, fiziki uygunluk, ülkenin büyüklüğü, nüfus yapısı, halkın ve hükümetin karakteri gibi faktörlerle analiz edilir. Denizcilik sektörüne yönelik mavi ekonomi kapsamında deniz canlı kaynakları, cansız kaynaklar, yenilenebilir enerji, liman faaliyetleri, gemi inşası ve onarımı, deniz taşımacılığı, kıyı turizmi gibi konular detaylı bir şekilde incelenir. Deniz körlüğü kavramı üzerinde durularak, denizlerin stratejik öneminin göz ardı edilmesinin olası sonuçları incelenir. Bu bölümler, ulusların denizcilik alanındaki stratejik yaklaşımlarını ve bu sektördeki potansiyelini değerlendirirken, aynı zamanda denizcilikle ilgili genel kavramsal çerçeveyi de aydınlatmaktadır. Bu geniş kapsamlı çalışma, Türkiye'nin denizcilik ve liman yönetimi politikalarını ayrıntılı bir biçimde ele alıp, bu alanda Avrupa Birliği'nin benimsediği politika ve uygulamalarla karşılaştırmalı bir değerlendirme yaparak, Türkiye'nin bu sektördeki potansiyel eksikliklerine yönelik önerilerde bulunmaktadır. İlk olarak, denizcilik stratejileri ve politikalarını detaylı bir şekilde inceleyerek, denizlerin ulusal ve global düzeydeki önemi, denizcilik alanındaki çeşitli güç unsurları ve mavi ekonomi konseptini derinlemesine analiz eder. Denizlerin ekonomik, politik ve askeri güçteki rolleri, ticari ve kültürel etkileşimlerdeki merkezi pozisyonları öne çıkarılır. Daha sonra, denizcilik ve deniz gücünün çeşitli faktörleri - coğrafi konum, fiziksel uygunluk, ülkenin büyüklüğü, demografik yapısı, toplumun ve hükümetin karakteri gibi - detaylı bir şekilde irdelenir. Mavi ekonomi perspektifinden denizcilik sektörüne yönelik konular; deniz biyolojik kaynakları, abiyotik kaynaklar, yenilenebilir enerji kaynakları, liman operasyonları, gemi yapımı ve tamiri, deniz yoluyla taşımacılık, sahil turizmi gibi çeşitli konu başlıkları altında ayrıntılı olarak ele alınır. Deniz körlüğü kavramını irdeleyerek, denizlerin stratejik öneminin ihmal edilmesinin olası sonuçlarını tartışır. Bu kısımlar, ulusların denizcilik alanındaki stratejik yaklaşımlarını ve bu alandaki potansiyellerini değerlendirirken, aynı zamanda denizcilikle ilgili genel teorik çerçeveyi de açıklığa kavuşturur. Türkiye için iyi örnek oluşturması, coğrafi yakınlığı, üyelerinin köklü denizcilik tarihinin olması ve geçmiş dönemde katılmak için faaliyetler yürütmesinden dolayı karşılaştırmada Avrupa Birliği seçilmiştir. Bu nedenle Avrupa Birliği'nin denizcilik politikaları ve bu alandaki kurumsal yapıları geniş bir perspektifle ele alınmaktadır. Avrupa Birliği'nin tarihine ve denizcilik alanındaki rolüne dair bir giriş yapıldıktan sonra, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, AB Konseyi, Avrupa Komisyonu gibi önemli organlarının yapısı incelenerek politika oluşturan birliğin kapsamlı yapısı analiz edilmektedir. Avrupa Birliği'nin denizcilik politikaları; deniz taşımacılığı politikaları, liman politikaları, çevre politikaları ve piyasa düzenlemeleri, kapsamlı bir şekilde ele alınarak, Erika-I, II ve III deniz güvenliği paketleri, Liman Devleti Kontrolü, tek cidarlı tankerlerin kullanımdan kaldırılması gibi önemli düzenlemeler ve politikalar üzerinde durulmuştur. Avrupa Birliği'nin denizcilik sektöründeki bütünleşik politikası, mavi büyüme, denizcilik verileri ve mekansal planlaması, entegre deniz gözetimi ve deniz havzaları stratejisi gibi modern yaklaşımlarla sektörün geleceğini şekillendirme çabaları vurgulanmaktadır. Ayrıca, Avrupa Birliği'nin Uluslararası Denizcilik Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü ile stratejik uyumları da incelenerek, bu uluslararası kurumlarla olan koordinasyonun ve işbirliğinin önemi ortaya konulmuştur. Avrupa Birliği'nin denizcilik alanındaki kapsamlı ve çok yönlü politikalarını, kurumsal yapılarını ve uluslararası işbirliklerini detaylı bir şekilde ele alınmakta ve bu politikaların genel bir değerlendirmesini sunulmaktadır. Bu kapsamlı araştırma, Türkiye'nin denizcilik politikalarını ve bu alandaki tarihsel gelişimini ayrıntılı bir şekilde ele alarak, Osmanlı İmparatorluğu'ndan başlayıp Türkiye Cumhuriyeti'nin devraldığı denizcilik faaliyetlerini ve bunların günümüze kadar uzanan evrimini detaylandırmaktadır. Ekonomik gelişim süreçlerinde belirlenen kronolojik beş yıllık planlar çerçevesinde denizcilik politikalarının nasıl şekillendiği incelenirken, Türkiye'nin 11. Kalkınma Planı kapsamındaki denizcilik stratejileri, Avrupa Birliği'nin benimsediği denizcilik politikalarının incelendiği başlıklara paralel olarak; deniz taşımacılığı, liman işletmeciliği, çevresel düzenlemeler ve piyasa ile rekabet politikaları altında değerlendirilmektedir. Ayrıca, Türk deniz idaresinin yapısal özellikleri, denizcilik sektörüne yönelik altyapı yatırımları, Denizcilik Genel Müdürlüğü ve liman yönetimi gibi önemli konular ele alınmış, Türkiye'nin denizcilik sektöründe yer alan istatistiksel veriler, Türk deniz ticaret filosunun mevcut durumu, liman trafiği, ro-ro hatları, kruvaziyer sektörü ve kabotaj taşımacılığı gibi kritik alanlarda güncel durum ve kapasite analizleri yapılmıştır. Türkiye'nin 2053 yılına kadar belirlediği denizcilik politikaları hedefleri, altyapı gelişimi ve deniz yoluyla kargo ve yolcu taşımacılığı hizmetlerinin iyileştirilmesi üzerine detaylı bir şekilde incelenmektedir. Bu çerçevede, taşımacılık yönetimi, deniz güvenliği, iklim değişikliğine adaptasyon, gemi inşası, kıyı tesislerinin yönetimi, hizmet kalitesi, çevresel duyarlılık, enerji verimliliği, güvenlik standartları, insan kaynağı gelişimi ve teknolojik yenilikler gibi birçok konu ele alınarak, Türkiye'nin denizcilik sektörü için gelecekteki hedefleri ve potansiyel gelişim yolları ayrıntılı bir şekilde tartışılmaktadır. Bu analiz, Türkiye'nin tarihsel ve mevcut denizcilik faaliyetlerini derinlemesine irdelemekte ve geleceğe yönelik vizyonunu somut önerilerle pekiştirmektedir. Tüm bu konuların detaylı incelenmesine müteakiben son olarak belirli Avrupa Birliği üye ülkelerinin ve Türkiye'nin denizcilik sektörleri başlığı altında politikaları ve sonuçları karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir. Türkiye için eksik görülen konularda öneriler sunulmuştur. Yapılan analizler ve karşılaştırmalar sonucunda Türkiye'nin denizcilik sektöründe eksik olduğu belirlenen alanlara yönelik öneriler sunulmuştur. Bu öneriler, Türkiye'nin denizcilik alanında daha etkin, verimli ve rekabetçi bir yapıya kavuşması için yol gösterici niteliktedir. Bu bölüm, Türkiye'nin denizcilik politikalarının güçlendirilmesine ve uluslararası arenada daha etkili bir rol oynamasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024
Anahtar kelimeler
deniz taşımacılığı,
maritime transportation,
denizcilik politikaları,
maritime policies