Somuttan soyuta: Temel tasarım stüdyosunda bir başlangıç pratiği olarak yaparak tasarlama

thumbnail.default.alt
Tarih
2024-06-28
Yazarlar
Gök, Beril
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Mimarlık eğitimi, disiplinler arası bir pedagojik yapı aracılığıyla mimarlık pratiğinde zorunlu olan bilgi, beceri ve eleştirel düşünme yeteneklerini kazandırmayı hedeflemektedir. Bu eğitim modeli, yapılı çevreyi bütüncül bir bakış açısıyla kavramayı hedefleyerek çeşitli disiplinlerin entegrasyonunu teşvik eder. Temel tasarım stüdyosu, bu pedagojik sürecin merkezinde yer alarak öğrencilere temel tasarım prensipleri ve metodolojilerini tanıtır; görsel muhakeme yetenekleri ve yaratıcı düşünce süreçleri ile tanışma fırsatı sunar. Böylelikle stüdyo eğitmenleri tarafından öğrencilerin bilişsel, kavramsal ve teknik yeteneklerinin gelişimi teşvik edilir. Güncel akademik araştırmalar mimarlık öğrencilerinin pedagojik deneyimlerinden artan oranda memnuniyetsiz olduğunu göstermektedir. Öğrenciler, bu memnuniyetsizliğin hem psikolojik baskılardan hem de eğitim metodolojisinin eksikliklerinden kaynaklandığını ifade etmişlerdir. Bu noktada temel tasarım stüdyolarının neredeyse tümünün, öğrencilerden soyutlama yoluyla tasarım sürecine başlamalarını talep etmesi, pedagojik bir meydan okumaya işaret eder. Öğrencilerin tasarım sürecindeki soyutlama aşamasını tam anlamıyla kavrayamamaları, önemli zorluklarla yüzleşmelerine ve yönlendirilmesi güç durumlarla karşı karşıya kalabilmelerine neden olabilmektedir. Bu çalışmanın temel amacı mimarlık eğitimine yeni başlamış birinci sınıf öğrencilerinin kompozisyon tasarlama ve temsil etme süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları azaltmak ve konuya ilişkin disiplinler arası bir analiz sunmaktır. Araştırma üç ana hipotez üzerine kurulmuştur. İlk hipotez somut gerçekliğin algılanmasının, soyut temsiline kıyasla daha kolay olduğunu iddia eder. İkinci hipotez öğrencilerin, soyutlama sürecinin zorlukları ve deneyim eksiklikleri nedeniyle kendi kapasitelerini düşük olarak değerlendirdiğini ancak gerçek kapasitelerinin önkabullerinin üzerinde olduğunu öne sürer. Üçüncü hipotez ise temsil/soyutlama bilgi ve becerilerini henüz geliştirme aşamasında olan başlangıç seviyesindeki öğrenciler için yaparak tasarlamanın daha etkili bir başlangıç pratiği sunduğunu ifade eder. Araştırmanın metodolojik yaklaşımı, nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin entegre bir kombinasyonunu temel almaktadır. Çalışma kapsamında ele alınan konu, çoklu bilgi alanlarının katkısını gerektiren bir problem olmasından dolayı araştırma sürecinde bilişsel bilim, bilişsel psikoloji, nörobilim ve pedagoji alanlarından teoriler ve amprik bulgular incelenmiş; belirlenen öğrenci grubu üzerinde iki aşamalı bir vaka çalışması yürütülmüştür. Elde edilen bulgular, temel tasarım stüdyolarında etkin ve verimli bir başlangıç ortamı oluşturulmasına yönelik bir başlangıç pratiği önerisiyle hipotezlerde ileri sürülen yaklaşımı desteklemektedir. Araştırmanın sonucunda elde edilen verilerin, bu alanda gerçekleştirilecek akademik çalışmalara mütevazi bir katkı sağlaması hedeflenmekte; temel tasarım stüdyosundaki pedagojik yaklaşımları ve tasarım stüdyosu başlangıç uygulamalarını tartışmaya açmayı amaçlamaktadır.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024
Anahtar kelimeler
tasarım stüdyosu, design studio, mimarlik eğitimi, architectural education
Alıntı