Bedensel bir kırılganlık olarak uyku ve mekansal anlatıları
Bedensel bir kırılganlık olarak uyku ve mekansal anlatıları
Dosyalar
Tarih
2024-07-10
Yazarlar
Durak, Şadiye Yağmur
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Tezde, mimarlık teorisinde ve pratiğinde genellikle sağlıklı, dinç ve uyanık beden üzerinden düşünülen, kavranan ve tasarlanan mekan anlayışına eleştirel yaklaşılarak "Bedensel Bir Kırılganlık Olarak Uyku ve Mekansal Anlatıları" ile mimari tasarımda beden-mekan ilişkilerine alternatif bir izlek oluşturulması ve üretken bir tartışma aralığı amaçlanır. Doğal olana aykırı olan çeşitli sonsuzluk illüzyonlarının olduğu ütopik-distopik bir dünyada kırılgan olmak mücadele edilmesi, üstesinden gelinmesi gereken bir şeymiş gibi dayatılır ve algılanır. Oysa beden (mimari beden de dahil) doğası gereği kırılgandır; evrenin sürekli devinen, değişen, eklemlenen, biriken parçalı yapısından etkilenmeye ve etkilemeye açıktır. Kırılganlığın yaşamın ayrıl(a)maz parçası oluşunu tartışabilmek için anlatı bir araç olarak görülür. Anlatılar, mimarlık disiplininde toplumsallığı, bedensel ve eylemsel olanı ve zamansallığı ele alarak mekanı mikro ölçekte inceleyen çoğul anlamlar oluşturmayı sağlayan pratikler oluşturur. Mimarlığın fiziksel ve anlamsal bileşenlerinin parçalanarak, eklemeler/çıkarmalar yapılarak yeniden ve bir kez daha üretilişi anlatıların önemli bir bölümünü oluşturur. Bu durum, tasarımda yaşamsal olanın değişkenliğinin, sürekliliğinin ve ilişkiselliğinin tekrardan ele alınarak yeniden ve bir kez daha düşülmesini sağlar. Uyku, yalnızca biyolojik bir olgu veya yaşamdan kopuk izole bir davranış olmayıp yaşamı şekillendiren ve yaşamla şekillenen (embodied) bütünleşik (embedded) bir eylemdir. Uykunun bedensel bir kırılganlık oluşu "ben" ve "kendiliğin" belirsizleşerek uyanıklıktan farklı bir bilinçlilik oluşturması uykunun bireye özgü bir deneyim olarak yaşanmasını sağlamaktadır. Canlılığın bir formu olarak uyku, kendi mekansallığını bedenle ve yaşanmışlıklarla oluşturmaktadır. Aynı zamanda uyku, canlılar tarihiyle var olan bir olgudur. Yaşamın içindedir ve her yerdedir. Dolayısıyla uyku bireysel bir eylem olmasının yanında toplumsal bir yaşantı da oluşturmaktadır. Toplumlarda, sosyoloji, psikoloji, tıp, sanat gibi disiplinlerde, yaşamda anlam kazanmış sözlü veya yazılı paylaşımlar bir nesilden diğerine aktarılmıştır. Mitoloji, efsane, edebiyat, resim, sinema ve performans sanatlarında özellikle bilinçaltını konu alan yaşamlar, eserler ve performanslar odağında anlatılmıştır. Tarihte farklı sanat disiplinleri anlatımlarının öznesi olan uyku; ölüm, itaat, tembellik, kabulleniş, kaçış, bilinçdışı, geçici duraksama, mahrem, göçebelik, dayanıklılık, aşırılık gibi metoforlaştırılmış kavramların merkezinde biçimlenmiştir. Tez, mimarlığın yaşamla ilişkisine "başka" bir açıdan yaklaşarak, mimarlıkta bedenin kırılganlık gerçeğini ve ilişkiselliğini; mimari anlatı literatüründe kısıtlı bir şekilde yer alan uykuyu sosyal, politik açıdan ele alarak uykunun mekansallığını tartışılabilmek ve izlekler oluşturabilmek için mevcut olanlarla performatif ilişkilerin kurulduğu ve farklı disiplinlerle mimarlığı yakınlaştıran ve birbirinden beslenmesi gerekliliğini savunan Jane Rendell'in "eleştirel mekansal pratik" kavramı/kuramı bir yöntem olarak kullanır. Çalışma metni, uykunun mekansallığını anlamakta ve anlatmakta bir araç olarak görülmüştür. Bu bağlamda tezin girişi olan "Giriş:Uykudan Önce Hipnogojik Faz" adlı bölümünde uyanık halden uykuya gidilen bir deneyim olarak anlatının mimarlıktaki yeri, beden-mekan ilişkileri, bu ilişkilerin değiştiği, tekrardan tanımlandığı kırılganlık kavramına ve bedensel bir kırılganlık olarak uyku ile kurduğu ilişkilere bakılır. Tezin ana gövdesi olan "Başka Mekan Anlatıları: Uyku Ev(ren)i" adlı ikinci bölümde uykunun ve mekansallığının kavramlar aracılığıyla tanımlanabilecek bedensel-mekansal-zamansal oluşumlar uykunun uyanık yaşamla bütünselliğini aktarmanın bir yolu ve "başka" türlü bir görme ve tanımlama yolu olarak "Uykunun Gündelik Eşiği", "Uykunun Performatif Eşiği" ve "Uykunun Zaman Eşiği" başlıkları altında yeniden kurulur ve tartışılır. Tezin sonsözü olan "Sonsöz: Uyanmadan Önce Hipnopompik Faz" adlı bölümde çalışma kapsamında gerçekleştirilen, araştırılan ve tartışılan uykunun mekansal anlatılarına dair uyanmadan önceki yaşanılan bilgi akışları ve yaşantılar olarak bir değerlendirilmesi yapılır.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024
Anahtar kelimeler
mimarlık teorisi,
architectural theory,
mekansal anlatılar,
spatial narratives,
uyku,
sleep