Mimari temsilde eleştiri oluş farklanmalarını sorunsallaştırmak

thumbnail.default.alt
Tarih
2022-12-07
Yazarlar
Mortaş, Mustafa
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Dünya görüşleri, dünyayı ve evreni görme halleri farklılıklar gösterdikçe, çağlar boyunca mimari temsilin özne, nesne, imge, bilinç, düşünce, yargı ve eleştiri gibi kavramlarla olan ilişkisellikleri de farklılıklar gösterdiler. Mimari temsilin inşa edilme amacı güden baskın pratikleri aynı temsil kodlarını yapılarına aktarırlarken, inşa edilmeye yönelik olmayan mimari temsil ortamı kendi sözlükleriyle farklı mekansallıklara işaret ettiler. Bu tez iddiasını mimari temsilin inşa edilmeye yönelik olmayan alanındaki bu farklılıklar içinde/boyunca kuruyor. Bu alanda edimsel, edimselleşme ve virtüel kavramlarının mimari temsildeki anlamları ile görsel hallerini/olaylarını eleştiri, oluş ve fark bağlamlarında tartışıyor. Tezin tartışma strüktürünü ören yöntemsel yaklaşım, Deleuzecü oluş ve fark felsefesi ile Braidottici insan sonrası eleştirel kuram arakesitinde kurgulanıyor. Tez, üst başlığının içeriğini parçalarına ayırarak bu parçalardan kritik kavramsal kelimeler çıkarıyor. Tezin araştırdığı mimari temsil dönemleri boyunca içerikleri çıkarımlanan kelimeler, o dönemde açığa çıkan ve kavranan özne, kriz, ortam, reaksiyon ve eleştiri olarak ele alınabilirler. Eş zamanlılıkta bu çıkarımlar boyunca sorunsallaştırmaya tabi tutulan kavramlar ise nesne, imge, mimari temsil ve virtüel/edimsel olarak düşünülebilirler. Tezin üst başlığını parçalarına ayırarak çıkarımlama ve sorunsallaştırma pratiklerini açığa çıkardığım tüm bu kavramsal kelimeleri ise, oluş ve fark mefhumlarının mimari temsildeki çeşitlenen hallerinin izlerini sürmek adına tartışıyorum. Bu anlamda tez içeriğinde dört farklı özne kurulumu ile dört farklı epokhal ontolojik krize yer veriyorum. Klasik öznede mimari temsili nesneleştirme edimselliğini, öznenin imgeyi bilinç içi araçsallaştırması bağlamında izdüşüm ve perspektif pratikleriyle çıkarımlıyorum. Nesneyi bilinci içerisinde psişik bir şey olarak konumlandıran klasik öznenin mimari temsilde yargı veren ve yöneten eleştirel dualitesini, başı ve sonu belirlenebilir edimsel alanda tartışıyorum. Klasik öznenin imge, nesne ve mimari temsilde yargı veren, tek odaklı dualistik araçsallığının birinci epokhal ontolojik krizi doğurduğunu keşfediyorum. Birinci epokhal ontolojik krizin kritik reaksiyonunu bir modernlik itirazı bağlamında fenomenolojik yönelimsellikle anlamlandırarak tez çalışmasında mimari temsil ve imgeyi bilincin dışında bir tür edim olarak kavramaya geçiyorum. İkinci özne kurulumu olan yönelimsel öznede epokhe kavramının eleştirelliği eleştiri oluşa açtığını, mimari temsil nesnesini bilincin dışında bir bilinçlilik türüne dönüştürdüğünü savunuyorum. Yönelimsel öznenin inşa edilmeye yönelik olmayan mimari temsil alanında, montajın çok odaklı bitimsiz gezinti kurgusunda edimselin virtüelleşmesini, aksonometrik avangardın saydamlaşma ve yönelim kaybı atmosferinde edimselleşmenin virtüelleşmesini, sürreal imgenin ise bilinçaltı arzularda öznenin nesneleşmesi, nesnenin de özneleşmesi bulanıklığında virtüel-edimsel karışmasını karşılayabileceklerini iddia ediyorum. Fenomenolojik öznenin edimselliği terk ettiği mimari temsil alanında oluşun izlerini daha çok farklılaşma izleğiyle çıkarımlıyorum. İkinci Dünya Savaşı sonlarına doğru mimari temsil ve özne kurulumunda da radikal kopuşlar ve parçalanmalar açığa çıkmasıyla birlikte üçüncü özne hali olan postmodern özne ve onun eleştirel mimari temsil alanını açımlamaya yöneliyorum. Bu alanda çıkarımlanan ikinci epokhal ontolojik krizin reaksiyonunu modernlikten radikal bir kopuş bağlamında postizmlerin dekonstrüktivist anti-şehir ütopyaları ile tartışıyorum. Anti-şehir ütopyalarının kolektif bir sosyal bilinçlilikle mimari temsilde eleştiri oluşu değil, eleştirel geleneği devam ettirdiklerini, böylelikle temsilde edimselleşmenin edimseli arzulamaya geri dönmüş olabileceğini iddia ediyorum. Bu bağlamda postmodern özne ve onun anti-şehir edimselliği, oluş meselesinden koptukları için tezin çalışma alanına girmiyor. Seksenli yılların ortalarına gelindiğinde ise inşa edilmeye yönelik olmayan mimari temsil ortamında radikal bir kırılmanın vuku bulduğunu savunuyorum. Bu kırılmanın, seksenli yılların ortalarında başlayan enformasyon ve görüntünün hızlı dolaşımı ile birlikte mimarlık kuramının sonunun gelmeye başladığını haber eden hiperepokhal ontolojik krize karşı bir reaksiyon olabileceğini açığa çıkarıyorum. Lebbeus Woods mimarlığı ile çıkarımladığım bu radikal kırılma, mimari temsilde eleştiri oluşun virtüel olay farklanmalarını tetikleyen insan sonrası bir alana geçişi kurguluyor. Tezin iddiasına göre bu dönemde baskın bir insan merkezli eleştirellik, parametrisizm ve eleştirel sonrası sonuç odaklılığı savunmasıyla yeni bir tür krize sebebiyet veriyor. Bu krize epokhal-ötesi ontolojik kriz ismini veriyorum. Böylelikle tez, dördüncü özne hali olan insan sonrası oluş ile epokhal-ötesi ontolojik krizin reaksiyonu bağlamında montaj-oluş, organsız-beden oluş ve protez-oluş olaylarının mimari temsildeki virtüel farklanmalarını sorunsallaştırma alanında genişleyerek açımlanıyor. Tez, inşa edilmeye yönelik olmayan mimari temsil alanındaki insan sonrası oluşun virtüelliğinde farklılaşmanın hiçbir haliyle yer alamayacağını, temsilde olay farklanmalarının açığa çıkıp duruyor olduğunu iddia ediyor. Bu iddia, Woods mimarlığını yanına alarak, yirmibirinci yüzyıldaki iki örnek olay olan Bryan Cantley ve Ryota Matsumoto temsilleri ile kapma-oluşun yaratıcılığı bağlamında sorunsallaştırılarak virtüel farklanma kavramında tartışmaya açılıyor. Oluş farklanmaları ve insan sonrası düşüncedeki kuramsal kavrayışların, hayallemeye, tarihselci doğrusallıktan kaçmaya ve kavramsal eleştiri oluş temsilleri yaratmaya imkan tanıdığı savunularak, Cantley'nin mechudzu veya eşiksel-sonrası bulanma gibi kavram yaratımları makinik-prostetik kapma-oluş atmosferlerinde tartışılıyor. Cantley'nin atmosferindeki oluş farklanmaları, olayın içinde kalarak, protez ve organsız bedenin olanaklarıyla gerçekleşenlerin aralarına ve çatlaklarına sızarak, aşinalığımızın tersyüz edilmesi ve yersizyurtsuzlaşma aracılığıyla araştırılıyor. Ryota Matsumoto'nun mimari temsil atmosferi ise, kentsel biyoteknolojik ve morfogenetik oluş farklanmalarının virtüel alanda kalan yaratıcı olayları etrafında ve boyunca çıkarımlanıyor. Bu temsil alanında mimarın klasik özne alışkanlıklarını benimsemeyişi, teknolojiden teknoloji aracılığıyla çıkan bir insan sonrası alanın eleştirelliğini olumlaması, edimselleşmenin farklılaşan sonlu olumlamaları yerine virtüelliğin farklanan saf olumlamalarındaki kapma-oluşlarında yaratıcılığa uğruyor olduğu açığa çıkarılıyor. Tez, inşa edilmeye yönelik olmayan mimari temsil alanında edimselleşmenin farklılaşmaları pratiklerinde yaratıcılıktan bahsedilemeyeceğini, yaratıcılığın bilindik öznesiz virtüel olay farklanmalarındaki montaj-oluş, organsız beden-oluş ve protez-oluşlardaki kapma-oluş dinamiklerinde açığa çıkabileceğini, bunun da özne ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını iddia ediyor. Çalışmanın kendi yönetimsel kodları ve geleneksel konformizmiyle güvenli sularda gezinen bilinçli mimarlık öğrencisi ve mimar personasının temsil dilindeki felsefi/politik aktarımını yeniden gözden geçirmesi ve sorunsallaştırmasına olanak tanıyacağını düşünüyorum. Daha da kritik olanı, yaratıcılık olduğu düşünülen mimari temsildeki edimselleşme farklılaşmalarının kendisini edimselin olumsuzuna doğru hazırlıyor olduğunun; bunun yaratıcılık ve farklanma ile ilgisinin olmadığının anlaşılması gerekliliğini mimari temsilde eleştiri oluş farklanmaları bağlamında gündeme getirme niyeti taşıyorum.
Açıklama
Tez(Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022
Anahtar kelimeler
mimari tasarım, architectural design, mimari temsil, architectural representation, creativity, yaratıcılık
Alıntı