İstanbul Tarihi Yarımadası'nda bulunan ayazmalar ve Vefa Meryem Ana Kilisesi ve Ayazması koruma projesi
İstanbul Tarihi Yarımadası'nda bulunan ayazmalar ve Vefa Meryem Ana Kilisesi ve Ayazması koruma projesi
Dosyalar
Tarih
2024-01-31
Yazarlar
Tuna, Merve
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
İstanbul tarihi boyunca su ile yakın ilişkisi olmuş bir şehirdir ve İstanbul'daki din ve su kültürü ilişkisini gösteren mimari ögelerden biri ayazmalardır. Ayazma, Ortodokslar tarafından kutsal sayılan su kaynaklarına verilen addır. Bu dinî kültür her ne kadar Hristiyanlıkla özdeşleşmiş olsa da geçmişi Pagan geleneklerine kadar dayanmaktadır. Bu çalışma ile İstanbul Tarihi Yarımadası'nda bulunan ayazmaların tespit edilmesi ve Vefa Meryem Ana Kilisesi ve Ayazması'nın bölgedeki diğer ayazmalar içerisindeki yeri ve su kültüründeki rolü aydınlatılarak yapının ayrıntılı olarak belgelenmesi hedeflenmiştir. Ortodoks inancı ile suyun yakın ilişkisi, bu ilişkinin mimariye yansıması ve geçen süre içerisinde yapılarda yaşanan değişimlerin ortaya koyulması açısından ayazmalara ait toplu bir kaynak oluşturulmaya ve daha önce yapılan çalışmalar güncellenmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda İstanbul Tarihi Yarımadası'nda bulunan ayazmaların tespiti ve koruma sorunlarının belirlenmesi üzerine odaklanılmış ve bu doğrultuda ayazmaların bir listesi çıkarılmıştır. Bu çalışma yapılırken ayazmalar üzerine yapılan 1947 ve 1997 tarihli iki çalışma kıyaslanmış, ayazmaların güncel konumları tespit edilmiş, içine girilebilen ayazmalar fotoğraflanmış, günümüze ulaştığı haliyle mimari özelliklerine ve güncel durum bilgilerine yer verilmiştir. Vefa Meryem Ana Kilisesi ile Tarihi Yarımada'da yer alan diğer ayazmaların ortak özellikleri ve farklılaşan sorunları ele alınmıştır. Ayazmaların ilk inşa edildiği dönem tespit edilmeye çalışılmış; yapılar Bizans ve Osmanlı dönemleri olmak üzere iki ana başlık atında toplanmıştır. Tarihi tespit edilemeyen ayazmalar ise ayrı bir başlık altında sıralanmıştır. Bu tespitler sırasında ayazmalar ve ayazmaların içerisinde bulunduğu dinî yapılar hakkında yapılmış sanat tarihi ve mimarlık tarihi çalışmaları incelenmiştir. İstanbul Tarihi Yarımadası'ndaki 65 ayazma ele alınmış ve bunlar katalog haline getirilerek ekler bölümünde toplu bir şekilde sunulmuştur. İncelenen ayazmaların ağırlıklı olarak toprak kotunun altında olduğu görülmüş olup günümüze ulaşabilen ayazmaların dinî yapılarla ilişkili olduğu anlaşılmıştır. Samatya, Kumkapı, Fener, Balat, Ayvansaray semtlerinde ayazmaların yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Günümüze ulaşmayan veya çeşitli sebeplerden dolayı tespiti yapılamayan ayazmalar ile ilgili literatür taraması sonucu edinilen bilgiler aktarılabilmiştir. Rum Ortodoks cemaatinin dinî ritüelleriyle ilişkilendirilmiş ayazma yapıları, İstanbul'un tarih boyunca ev sahipliği yaptığı farklı toplulukların mimarisini şekillendiren önemli unsurlardan biridir. Ancak, bu yapıların tespiti ve korunmasıyla ilgili bir dizi zorlukla karşılaşılmaktadır. Bu yapıların korunması için önerilen çözümler, bölgesel kalkınma, kültürel turizm ve bilinçlendirme faaliyetlerini içermektedir. İnceleme için ziyaret edilen ayazmaların büyük bölümünün ibadete kapalı olduğu görülmüştür. Bazıları bütçe yetersizliği gerekçesi ile onarılmamıştır. Sınırlı sayıda cemaati bulunan bu yapıların birçoğu kültürel turizm amaçlı ziyaretler için de kapalıdır. Bu ayazmaların günümüze kadar ulaşabilmiş olmasının ana nedeni ise bir kilisenin bahçesinde, içerisinde veya altında olmasından kaynaklanmıştır. Müstakil ayazmalar ise şehirleşmenin getirdiği yükün altında kalarak ya varlığını sürdürememiş ya da bina bodrumlarında kaderlerine terk edilmiştir. Tarihi Yarımada'daki ayazmaların korunarak gelecek nesillere aktarılması için gerekli bakım ve onarımın sürekli hale getirilmesi, bunun için de ihtiyaç olan gelirin çeşitlendirilmesi önerilmiştir. Bunu sağlayabilmek için ayazmaların bir kültür rotası çerçevesinde ziyaretinin organize edilmesi ve yapıların ziyarete kapalı tutulmaması önerilmiştir. Vefa Meryem Ana Kilisesi ve Ayazması, cemaatinin halen var olması nedeniyle İstanbul Tarihi Yarımadası'nda önemli bir yer tutmaktadır. Halk arasında Ayın Biri Kilisesi olarak da bilinen Meryem Ana Kilisesi onlarca yıldır Hristiyanlar ve Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Meryem Ana Kilisesi ve Ayazması, İstanbul'un tarihî ve kültürel bir mirası olmasının yanı sıra içerdiği anlam bakımından somut olmayan kültürel mirasın da önemli bir bileşenidir. Bugüne kadar kapsamlı bir araştırmaya konu olmayan Vefa Meryem Ana Ayazması için, Fener Rum Patrikhanesi'nin talebi sonrasında yine Patrikhane'den alınan izinle başlayan belgeleme çalışmasında, lazer tarama yöntemi ile yapı üç boyutlu olarak taranarak rölövesi hazırlanmış, restitüsyon denemesi çizilmiş, sonrasında içerisinde bulunduğu avlu ve diğer yapılarla birlikte bütüncül olarak restorasyon projesi hazırlanmıştır. Araştırmalar neticesinde kısıtlı literatür bilgisine ulaşılmış olup bu bilgiler tarihî haritalar ve yapıdaki izler ile birleştirilerek yapının geçirdiği süreçler anlaşılmaya çalışılmıştır. Yapının mülkiyet sorunları ve çevresi ile olan ilişkileri irdelenmiş, tarih boyunca üstlendiği dinî ve toplumsal roller araştırılmıştır. Kilise avlusunun ve avluda yer alan eski okul yapısının farklı parselde bulunması ve farklı mülkiyete sahip olması yapının bütüncül olarak ele alınmasını güçleştirmiştir. İstanbul İli, Fatih İlçesi, Hacı Kadın Mahallesi'nde bulunan, Meryem Ana'nın ölümüne adanmış ayazmalar arasında yer alan, Bizans dönemine tarihlenen Meryem Ana Ayazması'nın üzerinde; yapımı 1920'li yıllara tarihlenen Meryem Ana Kilisesi bulunmaktadır. İlk olarak 5. yüzyılda inşa edildiği düşünülen ayazma, 18. yüzyılda bir bostanın içinde yer almıştır. Toprak kotunun altında yer alan ayazmanın üzerine 19. yüzyıla kadar izi sürülebilmiş bir yapının inşa edildiği, bu yapının dönem içerisinde çeşitli değişikliklere uğradığı anlaşılmıştır. Vefa semtinde ciddi hasara yol açan 1918 yangınından etkilenmeyen ayazma, özellikle duvar ve taş ustaları ile mimarların faaliyet gösterdiği Makedon Eğitim Kardeşliği'nin katkılarıyla 1920'li yıllarda son halini almıştır. 1921 yılında avlunun içerisine bir okul yapısı inşa edilmiş; kısa bir süre sonra ise, mevcut kiliseyi genişletecek biçimde betonarme kolon-kiriş sistemine sahip kilise yapısının inşa edildiği anlaşılmıştır. 6-7 Eylül olaylarından etkilendiği bilinen yapının çevresinde yer alan diğer yapılar 1960'tan itibaren birer birer yıkılmış, imar çalışmaları neticesinde de yapının avlusunda çeşitli değişiklikler meydana gelmiştir. Tez kapsamında yapının genel tanımı yapılmış, plan özellikleri, katlar arasındaki farklılıklar, kilisenin içinde bulunan litürjik ögeler ve dış cephe özellikleri açıklanmıştır. Ayrıca, kullanılan malzemeler ve yapım tekniği hakkında bilgiler sunulmuştur. Yapının hasarları incelenmiş, yapılacak müdahalelerin özgün malzeme ve yapım tekniğine uygun olmasına önem verilmiştir. Kilise, avlu ve günümüzde zemin katı lojman, bodrum katı bir spor kulübünün sosyal tesisi olarak kullanılan eski okul yapısı bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Bahse konu yapı ölçekli bir kroki şeklinde hazırlanmış olup işlevi değiştirilerek, ziyaretçi merkezine dönüştürülmesi önerilmiştir. Ayrıca, avluda peyzaj düzenlemesi ve avlu içerisinde dağınık duran sütun ve sütun başlıkları gibi ögelerin belli bir alanda toplanarak sergilenmesi planlanmıştır. Sonuç olarak; birçok farklı din ve milletten ziyaretçiler tarafından önemli bir kutsal mekân olarak kabul edilen ve bugün hala kültürel ve dinî merasimlere ev sahipliği yapan Vefa Meryem Ana Kilisesi ve Ayazması'nın yanı sıra diğer ayazmaların korunması ve restore edilmesi için adımlar atılması, İstanbul'un dinî mimarisinin bir parçası olan ayazmaların gelecek nesillere aktarılması ve tarihî dokunun sürdürülebilir bir şekilde korunması için tespit ve önerilerde bulunulmuştur.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024
Anahtar kelimeler
ayazmalar,
holly spring waters,
restorasyon,
restoration