Özürlüye uygun açık alan tasarımı ve kullanımlarının değerlendirilmesi ve İstanbul örneği

thumbnail.default.alt
Tarih
1999
Yazarlar
Erkesim, Raziye
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Özet
Sağlıklı bir toplum yapısının, bütün sosyal grupların ihtiyaçlarının dengeli ve adaletli bir şekilde ele alınıp, ortaya çıkan sorunlara çözümler bulunarak sağlanabileceği bilinmektedir. Özellikle ülkemizin büyük şehirlerinde ki belirgin tablo; çevre kirliliği, aşırı nüfûs kalabalığından kaynaklanan kaos, plansız şehirsel gelişme, kaynak israfı ve sosyal kirlenme şeklinde özetlenebilir. Bu nedenle bu şehirlerde bütün insanlar zorluk içinde yaşamaktadırlar ama bu zahmetlerden en büyük payda özürlülere düşmektedir. Bu nedenle özürlülerin şehirsel çevredeki sorunları asıl önemli ilgi alam haline gelmiştir. Nüfusun %10' unun özürlü olduğu ülkemizde, özürlüler mimari ve şehirsel çevrede rahat hareket edememektedir. Bir özürlü için özenle inşa edilmiş şehirsel çevre daha fazla hareketlilik ve daha fazla özgürlük demektir. Bu bakış açılarına göre, yapılan araştırmada amaç özürlü insanın evinden dışarıya çıktığı andan itibaren şehirsel mekanda engelsiz ve rahat hareket edebileceği tasarımların araştırmak, Dünyadan ve İstanbul'dan örnekler verilerek şehirsel mekandaki taşıt ve yaya ulaşımı başta olmak üzere tüm açık alanlar ve aktivite alanlarında özürlüye uygun tasarımları ve uygulanabilirliklerini değerlendirmek; ayrıca anketlerle de özürlünün ihtiyaçlarını saptayarak çözüm önerileri sunmaktır. Bu amaçla hazırlanan araştırmada iki adımda gerçekleştirilmiştir. Birinci adım, literatür araştırması olup, bu adım amaç özürlünün ihtiyacı olan şehirsel mekan ve aktivite alanlarının tasarımlarının belirlenmesi, farklı kaynaklarda standartların araştırılarak konu ile ilgili örneklerin değerlendirilmesidir. Konu ile ilgili olarak İstanbul'daki üniversite ve devlet kütüphaneleri taranmış ancak konu ile ilgili yeterli kaynak bulunamamıştır. Bu nedenle National Library, British Library, U.S. National Park Service, United States Library of Congress, Canadian Rehabilitation Concil for the Disabled, ICTA Informatipn Center gibi kuruluşlardan yazışmalar yolu ile kaynak temin edilmiş, kimilerinden ise tavsiye üzerine başka ülkelerdeki kuruluş ve kütüphanelerden kaynak sağlanmıştır. Ayrıca Amerikan Konsolosluğu ve İngiliz Kültür Kütüphanelerinden de faydalanılmıştır. İnternet aracılığıyla da değişi ülkelerden konu ile ilgili güncel bilgilere ulaşılmıştır. Böylelikle araştırmanın teorik kısmını oluşturacak bilgi ve dokümanlar elde edilmiştir. İkinci adım da ise, özürlülerin şehirsel mekan ve açık alandaki ihtiyaçlarını bizzat kendilerinden öğrenmek amacıyla bir anket formu hazırlanmıştır. Bu anket formu farklı dernek ve kuruluşlara kayıtlı özürlülere uygulanmıştır. Anketler İ.B.B. xiiı Özürlüler Koordinasyon Merkezi, İ.B.B. Florya Özürlüler Yaz Kampı, Sakatlar Derneği, Sakatlar Spor Kulübü, Fatih Özürlüler Spor Kulübü, Yaşama Sevinci Özürlüler Spor Kulübüne kayıtlı özürlülerle olmak kaydıyla toplam 100 anket yapılmıştır. Hazırlanan anket formu ile kişiye ait özel bilgiler başta olmak üzere, onların açık alanlardan faydalanabilme durumları hakkında bilgi edinilmesi amaçlanmıştır. Sonuçta oluşturulan araştırma altı bölümde değerlendirilmiştir.. Birinci bölümde, konunun genel tanımı yapılırken, araştırmanın amacı, kapsamı ve yönteminden de söz edilmektedir.. İkinci bölümde, özürlüye uygun tasarımların yapılabilmesi için öncelikle özürlü tanımının iyi anlaşılması ilkesinden yola çıkarak, farklı özürlü tanımları, özürlünün ilgili oldukları yasalardaki tanımları ve özürlü türlerinin tanımlan yapılmıştır. Bu bölümde ayrıca DİE 1985 verilerine göre özürlü türlerinin, Türkiye ve İstanbul genelindeki dağılımları ve bunların bütün içindeki oranlan belirtilmiştir. Bölümün son kısmında ise; bölümün son kısmında ise; Türkiye ve Dünyada özürlüye uygun mimari ve açık alan tasarımları ile ilgili yasal düzenleme örnekleri belirtilmiştir.. Üçüncü bölümde, özürlüye uygun açık alan tasarımlan hakkında bilgi verilmektedir. Bu bölümde aktivite alanları günlük ve haftalık- yıllık olmak üzere iki kısımda ele alınıp incelenmiştir. Aktivite alanları incelenirken öncelikle bütün hepsi için geçerli olan ortak tasarım kriterleri hakkında bilgi verilmiş daha sonra ise her bir aktivite alam tek tek ele alınarak, tanımlan, tasarım ilkeleri ve standartları incelenmiştir. Ayrıca aktivitelerde kullanılan elemanların özürlüye uygun özel tasarımları hakkında da bilgi verilmiştir. Bu bölümün son kısmında ise tasarımları ve standartları belirtilen aktivite alanlarının, uygulamaya geçmiş örneklerine yer verilmektedir. Örneklerin bir kısmı yurt dışından seçilirken, diğerleri ise İstanbul'da Florya Özürlüler Kampı, Fevzi Paşa Caddesi ve Demokrasi Parkı'nda özürlüye uygun yapılan tasarımlar değerlendirilmiştir. Dördüncü bölümde, özürlünün aktivite alanlarına ulaşabilmesi ve bu alanları rahat kullanabilmesi için tasarımlarda birtakım standartlara uyulması gerektiği ilkesinden yola çıkarak, yaya yollan ve açık alanlardaki donatım elemanları hakkında bilgi verilmiştir. Bu bölümde öncelikle yaya yollan ve kaldırım standartları, kullanılan rampa ve merdivenler ile bu alanlarda kullanılan sahanlık, tırabzan gibi elamanların tasarım standartları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Ayrıca bu alanda kullanılan kent mobilyalarının özürlüye uygun özel tasarımları ve standartları incelenmiştir. Beşinci bölümde ise, İstanbul'da yaşayan özürlülerin açık alanlardaki aktivitelerden ne şekilde faydalanabildiklerini değerlendirmek amacıyla; belli kuruluşlara bağlı toplam 100 kişi ile yapılmış olan anket sonuçlan değerlendirilmiş, ayrıca ortaya çıkan sonuçların toplam içindeki oranlan da belirtilmiştir. Böylelikle diğer bölümlerle ilişkili olarak İstanbul'da yaşayan özürlü kişilerin şehirsel mekandaki yaya yollan ve aktivite alanlarını ne sıklıkta kullanabildikleri ve ihtiyaçlarının ne olduğu ortaya konulmuştur. Altıncı bölüm, sonuç ve önerileri içermektedir. Bu bölümde diğer tüm bölümler değerlendirilerek ortaya çıkan sonuçlar ve çözüm önerileri yer almaktadır. xiii Araştırmanın ilk dört bölümünde, özürlüye uygu olacak şekilde yapılan tasarımların başarılı olabilmesi için gerekli olan özürlü ve türlerinin tanımlan, ihtiyaçları, açık alandaki çeşitli aktivite alanları ve bu alanlarda kullanılan donatım elemanları, konusunda yapılan araştırmalar değerlendirilmiştir. Araştırmanın son kısmında ise, İstanbul'da belli dernek ve kuruluşlara bağlı özürlülere uygulanan anket sonuçlan değerlendirildiğinde, (25- 50) yaş arası genç erkek yürüyebilen bedensel özürlülerin bütün içinde en büyük paya sahip olduğu ve bunların içinde büyük çoğunluğu felç sonucunda sonradan özürlü olanların oluşturduğu görülmüştür.Bu noktada toplumdaki her bireyin her an bir hastalık veya diğer nedenler sonucu özürlü olabileceği ihtimali ve yapılan tasarımlarda bunun dikkate alınması büyük önem taşımaktadır Anketin ikinci kısmı olan şehirsel mekandaki ulaşım ve aktivite alanlarına katılım değerlendirildiğinde ise; ankete katılanların büyük çoğunluğunun yaya ulaşımını rahat sağlayamadığı ve ulaşımda Belediye otobüslerini kullandıktan sonucu elde edilmiştir. Araştırma sonucunda anket dahilindeki kişilerin boş vakitlerini çoğunlukla evde oturarak veya kulüp ve derneklere giderek değerlendirdiği anlaşılmıştır. Ankete katılan özürlülerin aktivite alanlarına katılımları değerlendirildiğinde ise; İstanbul'da özürlüye uygun tasarlanmış çok da fazla aktivite alam olmaması, olanlara da ulaşımın rahat sağlanamaması, kapasitelerinin yetersizliği, kullanılan donatıların özürlülerin ihtiyacına cevap vermemesi ve özürlülerin pek çok aktivitenin kendilerine uygun adaptasyonlarının varlığından dahi haberdar olmaması nedeniyle bu tip aktivitelere katılamayacaklarını düşünmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle yapılan tasarımlarda özürlülere uygun aktivite alanlarını sayısı arttırılırken, özürlülerin de bu tip aktivitelere ne şekilde katılabilecekleri konusunda bilinçlendirilmeleri ve eğitilmeleri gerekmektedir. Son olarak araştırma dahilindeki kişilerin aktivite alanları ile ilgili beklentileri değerlendirildiğinde, büyük çoğunluğun yapılan tasarımların tanışma ve sosyalliğe imkan tanımasını istediği sonucu elde edilmiştir. Buradan da anlaşıldığı üzere özürlü kişiler toplumda yalnız bırakılmaktan ve dışlanmaktan çekinmektedirler. Bu nedenle yapılan tasarımlarda özürlü insanlar soyutlanmamak, aktivite alanları normal ve özürlü insanların aktivitelere birarada katılabileceği şekilde tasarlanmalıdır. Yapılan bu araştırmada verilen öreklerde görüldüğü üzere yurtdışında, özürlüye uygun pekçok aktivite alam olduğu ancak Ülkemiz' de aktivite alanlarının genelinin özürlüye uygunluğu sağlanamadığı gibi, yaya yolu ve kaldırımlarda özürlüler için yapılan rampaların sürekliliği sağlanamamaktadır. İstanbul'daki aktivite alanları değerlendirildiğinde ise özellikle özürlüye uygun tasarlanmış aktivite alanları yok denecek kadar azdır. Bu nedenle yapılan tasarımın başarılı olabilmesi için öncelikle aşağıda sıralanan ilkelere uyulması gerekmektedir: Aktivite alanlarında bulunan duş, tuvalet, seyirci standı, soyunma odası, kafe, restoran, gibi tüm donatım elemanlarının girişleri ve içlerinin tasannu ile kullanılan tüm ekipmanların taşanını özürlünün ihtiyaçlarım karşılayacak nitelikte olmalıda-. Genişlikleri ise en azından bir tekerlekli sandalyenin tam daire yapabileceği şekilde tasarlanmalıdır. xıv Aktivite alanlarında kullanılan oturma elemanı, aydınlatma elemanı, çöp kutuları su içme elemanları, duvar ve sınırlayıcılar gibi tüm kent mobilyalarının tasarımı özürlüye uygun olmalı ve kullanılan mobilyalar özürlünün hareketlerim kısıtlamayacak şekilde konumlandırılmalıdır. Aktivite alanları ayrıca özürlünün yönünü rahatlıkla bulabilmesi için iyi şekilde işaretlenmeli, bu işaretler başta görme özürlüler olmak üzere her tür özürlünün ihtiyacına cevap verecek nitelikte tasarlanmalıdır. Açık alanda gerçekleştirilen her aktivite türü için özel tasarım ve adaptasyonların yapılması gerekmektedir. Bu düzenlemeler hem aktivite alanları hem de kullanılan ekipmanların tasarımında yapılmalıdır. Aktivite alanlarında yapılacak tüm bu düzenlemelerin yanısıra alanda özürlüye yardımcı olacak görevlilerin bulunması gerekmektedir. Bunlar kişinin çeşitli aktivitelere nasıl katılabileceği konusunda yardımcı olurken, onların her türlü ihtiyacına da cevap vermelidir. Özürlüler için mimari ve açık alanlarda yapılan tasarımlar beli standartlara bağlanmalı ve bunların yaptırım gücü ile uygulanabilirliklerinin sağlanması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen tüm bu düzenlemeler gerçekleştirildikten sonra özürlülerin bu aktivitelere ne şekilde katılabileceği konusunda eğitilmeleri ve bilinçlendirilmeleri de gerekmektedir. Sonuç olarak diyebiliriz ki; toplumda insanları özürlü ve sağlam diye ayırmak ve buna göre tasarım yapmak çok yanlış olur. Nasıl ki yapılan tasarımlarda, o alam kullanacak farklı yaş grubundaki kişilerin oram dikkate alınarak tasarım yapılıyorsa aynı şekilde, yine o alam kullanabilecek özürlü türleri ve oranlan da dikkate alınarak tasarım yapılması gerekmektedir. Bu nedenle tasarını yapılırken izlenecek aşamalar şöyle olmalıdır: 1. Aşama; Tasarımı yapılacak aktivite alanını kullanacak farklı özür grubundaki kişilerin demografik yapılarının ve özür türlerinin belirlenmesi, bunların bütün içindeki oranlarının saptanması gerekir. 2. Aşama; O alam kullanacak farklı özür grubundaki kişilerin oranına göre, özürlüler için yukarıda belirtilen tasarım kriterleri dikkate alınarak tasarım yapılması gerekir. Özürlüler için yapılacak tasarım ayrı bir köşede bütünden soyutlanarak yapılmamalıdır, aksine bütünün bir parçası olmalıdır. Yapılan anketler sonucunda elde edilen bilgilere göre de özürlü kişi diğer insanlarla tanışma, konuşma ve sosyal iletişim kurma isteğindedir. Bu nedenle özürlüye özürlü olduğunu hissettirmeden aktivite alanım kullandırabilmek gerekmektedir. Bu durum onların kendilerine olan güvenini de arttıracaktır. 3. Aşama; Yapılan düzenlemelerin, bakım, korunma ve temizliğinin sağlanması gerekmektedir. Özürlüler için kullanılan çeşitli özel ekipmanların da diğer insanlar tarafından tahrip edilmesi engellenmeli ve insanlar bu konu da bilinçlendirilmelidir.
It is well known that a healthy social structure may be ensured by handling the needs of all social groups in a balanced and just manner and finding solutions to the problems ever emerging in the society. The panorama, especially appearing in the metropolises of our country may be summarized in terms of the environmental pollution, the chaos deriving from excessive population, the unplanned urban development, the extravagance on resources and the social impurities. Therefore all the people in such cities live under certain difficulties, but the ones who most suffer are the disabled people. Thus the troubles of the disabled in the metropolitan environments have become the principal focus of interest. In our country where 10% of the population comprises of the disabled, the disabled fail to move freely in the architectural and urban areas. The urban environment built up by utmost care means more mobility and more freedom for the disabled. According to the viewpoint set forth above, the target of the study carried on is to search any designs allowing the disabled to move freely outdoors without any barriers preventing them and to evaluate any designs fit for the disabled in all open areas and the activity areas mainly in regard to the transportation of vehicles and pedestrians within urban areas and to set out applicability of such designs and also to offer solution proposals by giving examples from the world and Istanbul and determining the requirements of the disabled through questionnaires. The study dones for this purpose have been conducted in two steps; The first step is literature scanning and the target at this stage is to designate the designs of urban areas and activity areas required by the disabled and to bring forward examples related with the subject by evaluating standards in different sources. The universities and state libraries in Istanbul have been scrutinized in relation with the subject, but sufficient information on the subject was not reached. Consequently some sources have been obtained through correspondences from the institutes such as National Library, British Library, U.S. National Park Service, United States Library of Congress, Canadian Rehabilitation Council for the Disabled and ICTA Information Center and other sources have been obtained from institutes and libraries situated in other countries upon recommendation. Moreover the American Consulate and the I.T.B.A The Library of English Cultural Association have been benefited from. Some updated information relevant to the subject have been accessed via Internet, as made available by various countries. Thus the information and documentation which make up the theoretical base of the investigation have been acquired. xvi At the second step, an questionnaire form has been prepared in order to learn the needs of the disabled in terms of outdoor and activity areas in the city actually from themselves. These interview forms have been applied to the disabled who are enrolled by different associations and institutes. Totally 100 interview forms have been completed by the disabled enrolled by İ.B.B. Coordination Center for the Disabled, İ.B.B. Florya Summertime Camp for the Disabled, the Disabled Association, the Disabled Sports Club, Fatih Sports Club for the Disabled, the Living Gaiety Sports Club for the Disabled. The prepared questionnaire has served us to learn mainly the private information about the disabled and the conditions under which they are able to benefit from the open areas. The survey formed in result has been evaluated in six parts.. The first part gives the general definition of the subject and mentions about the target, scope and method of the investigation... The second part gives different definitions of the disabled and the definitions set out in laws relevant to the disabled and makes definitions of various types of the disabled by giving priority to the thorough understanding of the concept of the disabled in order to be able to make designs fit for the disabled. This part also specifies the distribution of the types of disabled throughout Turkey and Istanbul and the respective ratios of such types among the whole according to the 1985 data of DİE (State Statistics Institute). The final section of this part sets out examples of the legal regulations in Turkey and the world, which have to be complied with in relation to the architectural designs and open area designs fit for the disabled. The third part gives information about some outdoor designs fit for the disabled. This part handles the activity areas in two separate sections as daily and weekly- annual activity areas. While examining the activity areas, firstly it gives information about joint design criterion which are valid for all and then handles each area of activity individually and examines definitions, design principles and standards. Moreover this part makes available some information about those special designs of equipment used in the activities which are fit for the disabled. The final section of this part includes those examples of the activity areas of which designs and standards were set forth, which have been put into practice. While some examples have been chosen from abroad, the others have been taken from designs made as per the needs of the disabled in Florya Camp for the Disabled, Fevzipaşa Street and Demokrasi Park in Istanbul. The fourth part gives information about equipment elements in the pedestrian paths and the open areas by giving priority to the principle that some standards have to be complied with in order to enable the disabled to access the activity areas and use such areas readily. This part handles especially the standards of pedestrian paths and pavements and the ramps and stairs used and the design standards of elements such as platforms and banisters used in such areas in a detailed fashion. Furthermore it gives information about the special designs and standards of urban furniture fit for the disabled as used in such areas. The fifth part evaluates the results of interviews made with totally 100 persons from certain institutes in order to set forth to what extent the disabled living in Istanbul benefit from the activities held in the open areas. It also specifies the xvii . ratios of obtained results among the whole. Thus what is the frequency for the disabled living in Istanbul to use the pedestrian ways and the activity areas and their requirements have been set out. The sixth part includes results and proposals. This part evaluates all the other parts and sets forth the conclusions and solution proposals. In the first four parts of the investigation, the researches carried on the subject of designing various activity areas and equipment elements used in such areas in conformity with the needs of the disabled, have been evaluated and in turn, certain design principles and standards have been obtained. In the final part of the investigation, the results of questionnaires applied to the disabled who are enrolled by certain associations and institutes in Istanbul, have been evaluated and it has been understood that young men disabled people aged between 25 to 50 has the largest share in the whole and that the majority of this group consisted of people who became disabled later due to paralytic causes. Right at this point, the likelihood that any individual in the society may become disabled in result of any disease or other causes at any time and the consideration of this point in making designs bear great importance. When transportation in the city and participation in the activity areas that is the second part of the questionnaire, has been evaluated, it has been concluded that the majority of people who answered the questionnaire, is in difficulty in regard to passenger transportation and prefers Municipality buses in the transportation. In result of the investigation, it has been understood that the people answering the questionnaire pass their leisure time mostly at home or at clubs and associations. When the participation of the disabled answering the questionnaire in the activity areas has been handled, it has been determined that there were not many activity areas in Istanbul designed especially for the disabled and transportation to existing ones was difficult and their capacities were insufficient and the equipment used do not meet requirements of the disabled and the disabled people were unaware of the presence of many activities adapted to them. Therefore whilst the number of activity areas fit for the disabled should be increased in the designs made, moreover the disabled should be made conscious of and educated about how they can participate in such types of activities. Finally as the expectations of the disabled included in the investigation concerning the activity areas have been evaluated, it has been concluded that majority of the disabled wants the designs to be made in a way so that they facilitate socialization. As it is easily understood therefrom, the disabled people are afraid of being left alone and excluded from the society. Thus any designs must be made so that they do not exclude the disabled and the normal and disabled people may come together to conduct any activity. As it is seen from the examples given in this investigation and from the over all study there are many activity areas abroad, which are fit for the disabled. However in our country neither the suitability of overall activity areas and of the equipment used in regard to the disabled nor the continuity of ramps made in pedestrian ways and pavements for the disabled could be ensured. If the activity areas in Istanbul are considered, ones designed especially for the disabled are so restricted that they are almost none. Therefore the principles enumerated below have to be strictly observed to render any design successful. For this reason the following principles must be followed in order to achieve a successful design. The entrance and the interior designs of all public areas of activity such as showers, toilets, spectators' seats, changing rooms, cafes and restaurants and the equipment used should be in such a quality as to cover the needs of the disabled. The sizes of these areas should be designed large enough for a wheelchair to maneuver in a full circle. The design of all the city furniture such as seating elements used in the areas of activity, lighting units, garbage cans, fountains, walls and other limiting elements should be made in an efficient way so that the disabled people's movements would not be restricted. The areas of activity should be marked with signs showing them their directions easily. These signs should be designed efficiently enough to help any kind of disabled people including especially the blind. For any kind of outdoor activity, special designs and adjustments should be made. These arrangements should be carried on not only in the activity areas, but also in the designs of the equipment used. Besides the arrangements to be made in the activity areas, there should be attendants ready to help the disabled in those places. These officials could help them by giving instructions to the disabled and telling them how to participate in activities and they should meet their needs. Exterior and interior architectural designs should be based on certain criterion and the applicability of such designs must be guaranteed by effective sanctions. After all these arrangements mentioned above have been realized, it is necessary for the disabled to be made conscious of and informed about how they could join the activities. In conclusion, we can say that it is wrong to divide the society into two sections and to make designs according to this division. Just as the designs made according to the rate of different age groups expected to use these spaces, similarly the needs and types of the disabled and their rates should also be taken into consideration in the design of the same places. For this reason the steps to be followed in designing should be as follows: 1st Step; The demographic structure and types of the handicaps of the different disabled groups and their rate in the whole society should be determined. 2nd Step; Any designs should be made according to the rate of people belonging to different types of handicap groups expected to use that area by also taking into consideration the design criterion for the disabled mentioned above. The designs made for the disabled should not be restricted to one corner isolated from the whole. On the contrary, it must be a part of the whole. According to the data obtained from the questionnaires, a disabled person also wishes to meet, communicate and interact with other people. Therefore we should enable the disabled to use the activity area while remaining careful not to remind them of their handicaps. xix 3rd Step; The service areas needs maintenance, protection and cleaning. The equipment to be used for the disabled should be protected from any harms by others and the common public should be made aware of this matter.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1999
Anahtar kelimeler
Açık alanlar, Engelli kişiler, Tasarım, İstanbul, Open spaces, Disabled person, Design, Istanbul
Alıntı