En iyi-en kötü (BWM) yöntemi ile taşkın hassasiyet haritalarının oluşturulması: Çanakkale-Sarıçay örneği
En iyi-en kötü (BWM) yöntemi ile taşkın hassasiyet haritalarının oluşturulması: Çanakkale-Sarıçay örneği
Dosyalar
Tarih
2024-07-01
Yazarlar
Yaramış, Kezban Ekin
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Afet; kişilere zarar veren ve yaşam alanlarında tahribata neden olan olaylar bütünüdür. Afetler oluşumunda etkili olan kaynağa göre isimlendirilmektedir. Kaynak doğa ise doğal afetler olarak adlandırılırken, olayın oluşmasındaki etken insan ise beşeri afetler olarak adlandırılmaktadır. Dünya ve Türkiye'deki afetler incelendiğinde, depremler ve taşkınlar en sık karşılaşılan doğal afetlerdendir. Özellikle iklim değişikliği ve küresel ısınmanın da etkisi ile sayıca artan taşkınlar, her geçen gün daha da tehlikeli hale gelmektedir. Tehlikeyi önceden belirleyip zararı en aza indirmek için ise birçok çalışma ve araştırma yapılmaktadır. Bu çalışmada, taşkın konusuna odaklanılmış ve seçilen çalışma alanı için taşkın hassasiyet haritası hazırlanarak taşkın hassasiyeti olan/olmayan alanlar belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma alanı olarak taşkın hassasiyeti yüksek olan ve zaman zaman taşkın uyarıları yapılan Çanakkale ili Merkez ilçesini ikiye bölen Sarıçay Deresi ve çevresi seçilmiştir. Taşkın hassasiyet haritalarının oluşturulması afet yönetimi çalışmalarında çok önemli bir yere sahiptir. Taşkın hassasiyet değerlendirme çalışmalarında Coğrafi Bilgi Sistem (CBS) tabanlı çok kriterli karar analizi (ÇKKV) yöntemi yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle literatür incelendiğinde Analitik Hiyerarşik Süreç (AHS) yöntemi oldukça yaygındır. Bu çalışmada, ise analitik hiyerarşik süreç yöntemine görece daha yeni olan ve daha az ikili karşılaştırma ile sonuca ulaşılabilen En İyi-En Kötü Yöntemi (Best-Worst Method- BWM) olarak bilinen bir ÇKKV yöntemi tercih edilmiş ve kullanılmıştır. Çanakkale-Sarıçay'da gerçekleştirilen bu çalışma, literatür incelemesi ve taşkın konusunda çalışmalar yapan 10 uzmanın görüşleri sonucu, taşkına neden olan faktörlerin belirlenmesi ve onların kategorize edilmesi ile başlamıştır. Çalışmada kullanılacak faktörlerin ağırlıklarını belirlemek için; 3 geomatik mühendisi, 2 orman mühendisi, 2 inşaat mühendisi, 1 peyzaj mimarı, 2 şehir plancısı olmak üzere farklı mesleklerden oluşan ve taşkın, sel ve çığ konuları üzerinde çalışmalar yapmış 10 uzman ile anket çalışması gerçekleştiirlmiştir. Uzmanlara öncelikle yöntem ile anketin yapısı açıklanarak sınıflandırmaya yönelik sorular sorulmuştur. Daha sonra ise hassasiyet faktörlerinin ikili karşılaştırılması için sorulan sorulara verdikleri cevaplar BWM için özel geliştirilen excel üzerinde toplanmıştır. Verilen cevaplara göre öncelikle ana hassasiyet faktörlerin ağırlıkları, sonrasında ise alt hassasiyet faktörlerinin ağırlıklarının belirlenmesi için değerlendirmeleri istenmiştir. Bu faktörler 5 ana faktör (topoğrafik faktörler, hidrolojik faktörler, jeolojik faktörler, meteorolojik faktörler ve arazi kullanımı ) ve 14 alt faktör (topoğrafik ana faktörünün alt kriterleri olan yükseklik, eğim, bakı; hidrolojik ana faktörünün alt kriterleri olan drenaj yoğunluğu, akarsuya uzaklık; jeolojik ana faktörünün alt kriterleri olan jeoloji, toprak; meteorolojik ana faktörünün alt kriterleri olan yağış, sıcaklık; arazi kullanımı ana faktörünün alt kriterleri olan yapay bölgeler, tarımsal alanlar, orman ve yarı doğal alanlar, sulak alanlar ve su yapıları) olarak belirlenmiştir. Belirlenen faktörlere BWM yöntemi uygulanarak faktör ağırlıkları belirlenmiş ve nihai harita için analizler gerçekleştirilmiştir. Yapılan bu analizler sonucu taşkına eğilimli alanlar belirlenmiş, olası bir taşkında etkilenecek nüfus ve çevresi için alınması gerekli tedbirler konusunda karar vericilere yardımcı olacağı düşünülen bir harita ortaya konulmuştur. Hazırlanan haritaya göre çalışma alanı: çok düşük hassasiyetli (1), düşük hassasiyetli (2), orta hassasiyetli (3), yüksek hassasiyetli (4) ve çok yüksek hassasiyetli (5) olarak beş farklı sınıf şeklinde değerlendirilmiştir. Elde edilen haritada; koyu yeşil alanlar çok düşük hassasiyet alanları ifade ederken, açık yeşil alanlar düşük hassasiyetli, sarı renkli alanlar orta hassasiyetli, turuncu renkli alanlar yüksek hassasiyetli ve kırmızı renkli alanlar ise çok yüksek hassasiyetli alanları ifade etmektedir. Sonuç haritada da görüleceği gibi koyu ve açık yeşil alanlar genellikle yüksek kesimleri ifade etmektedir. Turuncu ve kırmızı renkli bölgeler ise genellikle akarsu ve akarsu kenarlarını ifade etmektedir. Bu da çalışma alanında taşkın hassasiyeti yüksek bölgelerin akarsu ve dere kenarları olduğunu kanıtlar niteliktedir. Yapılan çalışmalar sonucu beş ana faktör incelendiğinde "Hidrolojik Faktör"ün en önemli ana faktör olarak seçildiği, bu hassasiyet faktörlerini sırasıyla "Meteorolojik Faktör", "Jeolojik Faktör" ve "Topoğrafik Faktör"ünün takip ettiği görülmektedir. "Arazi Kullanımı" ana faktörü ise en az önemli hassasiyet faktörü olarak belirlenmiştir. Alt faktörler değerlendirildiğinde ise; "Yağış" alt faktörü %81.7 ile diğer alt faktörler arasında en önemli faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Bu faktörü sırasıyla %73.7 ile "Akarsuya Uzaklık" ve %66.4 ile "Eğim" alt faktörü takip etmektedir. En az önemli alt faktör ise %14.4 ile "Bakı" olarak belirlenmiştir. Belirlenen ağırlıklar ise Weighted Sum yöntemi yardımıyla birleştirilmiştir. Elde edilen harita sonucunda, çalışma alanının %8'i çok düşük hassasiyetli, %25'i düşük hassasiyetli, %36'sı orta hassasiyetli alan olarak belirlenmiş, %6'sı ise çok yüksek hassasiyetli alan olarak ortaya konulmuştur. Çalışma sonucunda elde edilen beş sınıflı harita, 2023 yılı Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Marmara Havzası Taşkın Yönetim Planının Hazırlanması Projesi" ile hazırlanan havza planları ile karşılaştırılmıştır. Kurum çalışmasında hidrodinamik modelleme sonuçları iki çeşit harita ile gösterilmiştir. Bunlar Taşkın Su Derinliği Haritaları ve Taşkın Tehlike Haritaları'dır. Elde edilen bu Su Derinliği ve Tehlike Haritaları ile Marmara Havzası içerisinde bulunan akarsu ve dereler taşkın açısından kontrol edilmiştir. Bu tez kapsamında çalışma alanı olarak seçilen Sarıçay ve çevre bölgesi için de aynı çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışma incelendiğinde, çalışma alanı içerisinde bulunan ve taşkın hassasiyeti oldukça yüksek olan Sarıçay ve Kepez Çayları, dere yatakları kapasitelerinin yetersiz olduğu ve taşkın tekerrür periyodu 500 yıl (Q500) olarak belirtilmiştir. Ayrıca iki akarsuda gerçekleştirilen inceleme sonucunda yatak temizliğinin yılda bir kez olması gerektiği de özellikle belirtilmiştir. Taşkın hemen hemen her bölgede görülebilen fakat oluşum şekli, süresi ve verdiği hasar bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu her alanın kendine has özellikleri nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Faktörler çoğu çalışmada ortak kullanılan faktörlerdir. Fakat bölgelerin farklılık gösteren özellikleri nedeniyle, bölgeye özgü haritalar oluşturulmalıdır. Bu şekilde hazırlanan haritalar sonucunda daha doğru kararlar verilebilir, oluşabilecek hasarlar da diğer hazırlanan haritalara ve simülasyonlara oranla gerçeğe yakın tahminlerde bulunulabilir.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024
Anahtar kelimeler
taşkın,
flood,
afetler,
disasters,
sıvılaşma riski,
liquefaction risk