Investigating design for social innovation through business models in Rural India : A model proposal for developing countries

thumbnail.default.alt
Tarih
2014
Yazarlar
Bayraktaroğlu, Serkan
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme imkanlarını gözeterek bu günün ihtiyaçlarını karşılayabilmenin altını çizen sürdürülebilir kalkınma kavramı uygulamada çevre ve sosyoekonomik gelişmeler arasındaki ilişkilerin çok iyi kurgulanmasını zorunlu kılmaktadır. Büyümenin sınırları, kalkınmadaki dengesizliklerin giderilmesi ve ekonomik stratejilerin bu bakış açısıyla belirlenmesi yönünde ortak tavır almayı hedefleyen devletler, sürdürülebilir kalkınma hedefleri belirlenmesi hususunda uzlaşmış olsa da bunu gerçekleştirecek somut adımlar konusunda bağlayıcı bir karar üzerinde henüz anlaşamamıştır. Bu sebeple ülkeler kendi sosyoekonomik yapılarına uygun farklı ödünler vererek kalkınma faaliyetlerini olabildiğince sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmeye gayret göstermektedir. Her ne kadar çevresel sorunlar, enerji ve hammadde kıtlığı sürdürülebilrlik denildiğinde ilk akla gelen kısıtlar olarak karşımıza çıksa da sürdürülebilrliğin daha az tartışılan sosyal ayağı tüm bu iyileştirilmelerin gerçekleşmesini sağlayacak iradeyi, motivasyonu, bağlılığı ve davranış değişikliğini içerdiğinden aslında kilit roldedir. Kalkınmanın odaklandığı önemli alanlardan yoksullukla küresel mücadele bağlamındaki hedeflere ulaşmakta, gelişmekte olan diğer bir çok ülke gibi ülkemizde de kırsalın durumu önem kazanmaktadır. Ülkemizde, dünya ile paralel olarak kırsal kalkınma yaklaşımları başta modernleşme ile teknoloji transferi ve adaptasyon üzerinden ilerlemiş, 1950'lerden itibaren ise sürekli evirilmiştir. 2000'lerden itibaren bir yandan sosyal problemleri çözerken diğer yandan ekonomik girdi sağlayamaya odaklanan 'sürdürülebilir geçim kaynakları yaklaşımı' gibi yerelde kendine yetebilen dağıtılmış sosyoekonomik sistemler üzerine odaklanılmıştır. Bu sayede küreselleşmenin kırsal üzerindeki yıkıcı etkisinin azaltılması hedeflenmektedir. Tabandan doğacak bu tür çözümlerin tutunabilmesi ve gelişebilmesi için giderek daha fazla tartışılan yaklaşımlardan biri de sosyal yenileşimdir. Her ne kadar literatürde sosyal yenileşim göreceli olarak yeni bir kavram olsa da sosyal yenileşimin kendisi uygulamada aslında tarih boyunca örneklerini gördüğümüz türden iyileştirmelere karşılık gelmektedir. Üretici kooperatifleri buna verilebilecek en eski örneklerden biridir.Literatüre araştırmasına göre sosyal yenileşim, sosyal problemlerin çözümünü sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle eşgüdümleme rolünü üstlenebilmekte, yerel halkın sürdürülebilir kırsal kalkınma hedeflerine aktif katılımı ve bu yöndeki davranış değişikliğini sağlamakta kilit rol üstlenebilir. Çalışma bu bağlamda, kırsalda gerçekleşen sosyal yenileşimler ile sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasındaki bağlantıyı örnek vakalar üzerinden işaret etmekte, bu iyileştirmelerin gerçekleşmesinde tasarımın oynadığı rolü iş modelleri üzerinden araştırmaktadır. Endüstriyel tasarım bir disiplin olarak doğuşundan itibaren yarattığı katma değer ile hem şirketlerin rekabet gücünü hem de dolaylı olarak ülkelerin ekonomik refahını arttırarak kalkınmaya ekonomik anlamda olumlu etkide bulunmaktadır. Tasarımın kalkınmakta olan ülkelerdeki itici rolü üzerine yapılan çalışmalar da benzer etkiyi işaret etmektedir. Her ne kadar tasarımın sürdürülebilirlik ile olan yakın ilişkisi, çok daha uzun süreden beri, tasarlanmış ürünlerin çevreye olan etkileri çerçevesinde araştırılsa da, özellikle 2000'lerin başından itibaren, sosyal fayda konusunda çalışan organizasyonların sayısı arttıkça, tasarımın sosyal etkisi de popüler bir araştırma ve uygulama alanı haline gelmiştir. Bununla birlikte, son yıllarda giderek daha fazla araştırmaya konu olan sosyal yenileşim için tasarım, özellikle kalkınmakta olan ülkelerde ümit vaat edici, dönüştürücü bir dinamizmin tetikleyicisi olabilecek bir potansiyele sahiptir. Karmaşık sosyal meseleler karşısında, etkin ve bütüncül çözümler üretebilmek için, tasarımın sivil toplum örgütleri, kalkınma ajansları gibi farklı paydaşlarla birlikte çalışması, kendi alanındaki deneyimini yeni bilgi ve beceriler ile harmanlaması gerekmektir. Çalışmanın amacı; bu türden ortaklıkların gerçekleştiği, sosyal fayda sağlayan, sonuçlarının okunabileceği kadar olgunlaşmış projeler üzerinden sürdürülebilir kırsal kalkınma, sosyal yenileşim ve tasarım arasındaki ilişkiyi tespit etmek ve bu ilişki ağında tasarımcıların üstlenebileceği rolleri tanımlamaktır. Çalışma vaka analizi yöntemi ile gerçekleşmiş projeler üzerinden tasarımın kırsalda iş modellerini mümkün kılarak nasıl sosyal yenileşim ve kalkınmaya destek verdiğini araştırmaktadır. Türkiye, Hindistan ve Brezilya gibi kalkınmakta olan ülkeler, büyüyen ekonomileri, gelir dağılımındaki eşitsizlikler ve kırsal kalkınma hedefleri açısından benzerlikler taşımaktadırlar. Bununla birlikte Türkiye, diğer iki ülkeye nazaran tasarım odaklı sosyal yenileşim ve kalkınma projelerine çok daha az sahne olmaktadır. Bu sebeple çalışma, bu türden projelerin gerçekleştiği coğrafyalardan seçilen vakaları inceleyerek kalkınmakta olan ülkeler için örnek bir model önermektedir. Bu amaç doğrultusunda, Hindistan özelinde, tasarımcıların rol aldığı, bir iş modelinin doğduğu, sosyal yenileşim ve kalkınma içerikli vakalar incelenmiştir. Vakalar sosyal faydanın da tanımlanabileceği ve tez için üretilmiş hibrit iş modeli analiz aracı ile inclenmiş, bu sayede hem vakalar arasında karşılşatrma yapılabilmesi sağlanmış hem de tasarımın etki alanı ve sosyal faydanın nerede ortaya çıktığı gözlemlenebilmiştir. Çalışmanın sonuçları göstermektedir ki tasarımcılar farklı ama geçişken kimlikleri ile ve bu kimliklerinin onlara tanımladığı sınırlar dahilinde ekonomik ve sosyal değerin birlikte doğduğu sosyal yenileşimlerin gerçekleşmesini destekleyebilmektedirler. İş modelleri, karmaşık sistemler perspektifi ile aktörler, onların rolleri ve ilişkilerine göre analiz edilmiş; sosyal yenileşim ekosistemlerinin özellikleri tanımlanmıştır. Bu ekosistemler, Türkiye için de bir model önerisine ulaşılmasına izin vermektedir.Hindistan özelinde incelenen projeler, ülkenin bütünündeki sosyal fayda içerikli çalışmaları özetlemeye yetemeyecek kadar sınırlıdır. Aynı zamanda projelerin araştırılmasında proje başına ayrılan zaman, dil ve iletişim sıkıntıları, tüm projelerin aynı derinlikte incelenmesini olanaksız kılmıştır. Bu sebeple de belirlenen örnekler arasında, kalkınma ve tasarım konusuna yaklaşımıyla diğer tasarım enstitülerinden ayrışan NID'nin yer aldığı projelere odaklanılmıştır. İncelenen projelerde görülmüştür ki sosyal fayda içerikli projelerde tasarım; zanaat odaklı veya tarım dışı faaliyet gösteren çok küçük işletmelerin kapasitelerini arttırmakta, dezavantajlı topluluklar için ürün, hizmet, altyapı geliştirme faaliyetleri göstermektedir. Hindistan özelinde, literatürün de varsaydığı gibi, sosyal fayda ve ekonomik fayda birlikte ortaya çıkmaktadır. Bu birliktelik organizasyonların yaklaşımlarına ve çözümlerine doğrudan yansımaktadır. Bu sebeple çalışmada tasarımcıların, her ne kimlikle olursa olsun, kalkınmakta olan bir ülkede sosyal yenileşim içerikli bir proje gerçekleştirirken ekonomik ve sosyal değeri birlikte üretebilmeye odaklanmasının zaruri olduğunun altı çizilmektedir. Ortaya çıkan bir diğer bulgu ise kimlikler arasındaki geçişin, sektörler arasındaki geçişkenliğin bir yansıması olarak sıklıkla gözlemlenebileceğidir. Tasarımcının kimliğindeki bu geçişkenlik, özünde yöntemlerini çok etkilemese de projedeki rolünü değiştirmekte, getirdiği çözüm önerilerinin sınırlarını çizmektedir.
This research explores the roles and approaches of design interventions aiming to create livelihoods for rural people in developing countries through identified best practices from India. Although there is an increased interest by design practitioners and researchers about the social role of design, so far, there has been little discussion about how design could be employed for creating business models in rural. Understanding the direct and indirect impact of design interventions would help design researchers and practitioners to improve their tools to foster creating micro business models in developing countries.The research covers social innovation and development projects conducted in developing countries to identify design intervention patterns enabling business models in rural areas. Although rural Turkey shares socio-economic aspects with many developing countries such as India, in practice, it attracts far less attention from design oriented social innovation and development interventions. In Turkish context, design thinking is a tool widely used for competitive success of large corporations rather than approaching social and developmental problems of non-urban communities. In this perspective, India constitutes an important example to be explored with its decades old experience on employing design to create livelihoods for rural communities. Founded as a result of the Industrial Policy Resolution, National Institution of Design plays an important role with its mission to support development of the country. A case study research was conducted to identify how design intervention occurs, how design enables business models in rural areas and how social innovation emerges through these business models. Semi-structured interviews with a number of project stakeholders were undertaken in order to form seven case studies from two distinct craft domain: textile and bamboo. Analysis and synthesis of collected data were done through business model analysis tools to identify changing roles of designers aiming to enable business and foster social innovation and development in rural. Beyond existing tools used for representing and analyzing commercial business models, a new hybrid business model analysis tool was created for the project in order to represent the emerged social value together with the economic value. Additionally, to be able to gain a macro understanding of business models, institutions and relationships between actors, collected data was analyzed within a systems perspective. Actors, their roles and relationships were identified in social innovation and development ecosystems.This investigation contributes practical knowledge and scientific knowledge to two domains. First; improvement of the understanding of development agencies in a way that design could be employed with new roles; and second to identification of the linkages between design and social innovation in the context of business model generation. This research indicates that design can take various roles depending on the type of the intervention organization. Among all "project champion", "BM developer", "craft advocator", "network builder", "educator" and "transformer" roles were identified as prominent roles of designers. Moreover, interventions of designers in business models were classified in six levels; research level, product level (including tactical level and market level), innovative level, experience level, organizational level and strategic level.This research points out the blueness of borders between public, private and non-profit sector in social innovation context and identifies partnerships as the most crucial part of a social business model. Based on this modification, a Social Business Model Template is proposed in the study with a hypothetical BM developed for Turkish case. Moreover, based on the concept of innovation ecosystems, the research illustrates how design can enable business models in rural through a descriptive model.In conclusion, the research indicates that, by taking various roles designers can enable non-farm business models and consequently fosters social innovations.
Açıklama
Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014
Thesis (Ph.D.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2014
Anahtar kelimeler
Ekonomi, Endüstri Ürünleri Tasarımı, Endüstriyel tasarım, Kırsal kalkınma, Sürdürülebilir kalkınma, İş modelleri, Economics, Industrial Design, Industrial design, Rural development, Sustainable development, Business models
Alıntı