Mühendislik Yönetimi

thumbnail.default.alt
Tarih
2024-06-10
Yazarlar
Sivuk, İmge Benay
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Küresel ısınmanın globalleşen dünyada önemli bir tehlike olarak fark edilmesi ve son yıllarda küresel ısınmayı arttıran etmenlerin artması, çeşitli çevrelerce sürdürülebilir aksiyonlar almanın gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu aksiyonların en önemli uygulama alanlarından biri tedarik zinciridir. Zira tedarik zincirinde gerçekleşen her faaliyet, bulunduğu ekosistemi çeşitli yönlerden olumlu ve olumsuz olarak etkileme potansiyeline sahiptir ve tedarik zincirinde faaliyet gösteren firmalarda gerçekleştirilecek yeşil uygulamalar, olası olumsuz etkilerin azaltılmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Lojistik firmaları, yeşil yönetim kapsamında gerçekleştirilecek yeşil lojistik uygulamaları ile sürdürülebilirlik performanslarını arttırarak çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğe katkıda bulunabileceklerdir. Bu bağlamda, son yıllarda artan enerji tüketimi ve emisyon oranları sebebiyle, tedarik zincirinin temel bir parçası olan lojistik faaliyetleri ile ilgili hükümetlerin ve toplumun artan sürdürülebilirlik kaygıları göz önüne alındığında, lojistik firmalarının yeşil lojistik yönetimini benimsemeleri oldukça kritik öneme sahiptir. Söz konusu firmalar jeopolitik konumlarını ve iş hacimlerini dikkate alarak lojistik operasyonlarını yeşil standartlara uygun şekilde yönetmelidir. Zira Türkiye'de jeopolitik konumdan hareketle birçok lojistik operasyonu bulunmaktadır ve bu operasyonlar çevreye zarar verme potansiyeline sahiptir ve sürdürülebilirliği tehdit etmektedir. Bu görüşten hareketle bu çalışmada, yeşil lojistik yönetimini benimseyen Türkiye merkezli bir lojistik firması ele alınarak, firmanın operasyonlarında gerçekleştirilen yeşil lojistik uygulamalarının sürdürülebilirlik performansına olan katkılarının değerlendirilmesi ve söz konusu uygulamaların sürdürülebilirliğin alt boyutları (çevresel, ekonomik ve sosyal) da göz önünde bulundurularak önceliklendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amacı gerçekleştirmek için öncelikle literatür araştırmasına ve uzman görüşlerine başvurulması sonucunda sürdürülebilirlik performansına etki eden 36 yeşil lojistik uygulaması belirlenmiş, söz konusu uygulamalar yedi farklı grup altında kategorize edilmiştir. Yeşil lojistik uygulamalarının sürdürülebilirlik performansına etkilerinin incelenmesi için Çok Kriterli Karar Verme yöntemlerinden biri olan ve daha az sayıda ikili karşılaştırma yapılmasını gerektirmesi dolayısıyla daha tutarlı sonuçlar elde edilmesini sağlayan Tam Tutarlılık Yönteminin (FUCOM) kullanılmasına karar verilmiştir. Yöntemin uygulanması için Türkiye'de faaliyet gösteren bir lojistik firmasında çalışan dört uzman belirlenerek, bu uzmanların görüşlerine başvurulmuştur. Uzmanlar ile iki aşamalı bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Birinci aşamada uzmanlar yeşil lojistik uygulama kategorilerini; ikinci aşamada ise yeşil lojistik uygulamalarını sürdürülebilirlik performansına etkileri açısından en önemliden en az önemliye doğru sıralayıp, karşılaştırmalı önem derecelerini belirlemişlerdir. Sonrasında FUCOM yöntemi kapsamında iki aşama için iki seviyeli bir hesaplama yapılıp, yeşil lojistik uygulama kategorilerinin ve yeşil lojistik uygulamalarının ağırlıkları belirlenmiştir. Bu ağırlıklar belirlenirken her uzman için belirlenen ağırlıklar aritmetik ortalama kullanılarak birleştirilmiştir. Birinci seviye ağırlık hesaplanmalarına istinaden, en önemli yeşil lojistik uygulama kategorileri 'Taşımacılık Uygulamaları' ve 'Araç ve Yakıt Uygulamaları' olarak belirlenmiştir. Sonrasında yeşil lojistik uygulamaları için nihai ağırlıklar birinci ve ikinci seviyedeki ağırlıklar çarpılarak hesaplanmıştır. Devamında en yüksek ağırlığa sahip olan uygulamadan başlanarak bu yeşil lojistik uygulamaları ağırlığa göre sıralanmıştır ve öncelik sıraları belirlenmiştir. Buna göre en yüksek ağırlık derecesine sahip olan ve birinci sırada bulunan yeşil lojistik uygulamasının 'Daha düşük enerjili ulaşım modlarının kullanılması (intermodal, multimodal ve kombine taşımacılık' olduğuna ulaşılmıştır. Bu uygulamayı sıralı olarak 'Seyahat mesafelerini en aza indirecek yönlendirme sistemlerinin kullanılması (araç rotalama uygulamaları)' ve 'daha az emisyona neden olan alternatif enerji/yakıt kaynaklarının ve araçların kullanılması (biyoyakıt, elektrikli, hibrit, vb.)' uygulamaları takip etmektedir. Ek olarak, sürdürülebilirlik performansına en az katkı sağlayan yeşil lojistik uygulamalarının 'Müşteri, tedarikçi, taşeron ve üçüncü parti lojistik servis sağlayıcılara yeşil lojistik uygulamaları ve sürdürülebilirlik hakkında eğitimler verilmesi' ve 'Müşteri, tedarikçi, taşeron ve üçüncü parti lojistik servis sağlayıcılarla çevre yönetimi konusunda iş birliği yapılması' olduğu da belirtilmiştir. Yeşil lojistik uygulamalarının ağırlıklarının belirlenmesinin ardından, incelenen lojistik firmasının yeşil lojistik uygulamalarına ilişkin başarı düzeyleri dikkate alınarak, firmanın sürdürülebilirlik performansı değerlendirilmiştir. Sonuç ve Öneriler bölümünde ise uygulama sonucunda, sürdürülebilirlik performansına en fazla ve en az katkı sağladığı belirlenen yeşil lojistik uygulamaları, sürdürülebilirlik alt boyutları dikkate alınarak yorumlanmış, uygulamanın gerçekleştirildiği lojistik firmasının sürdürülebilirlik performansının arttırabilmesi için yeşil lojistik uygulamaları ile ilgili geliştirme önerileri ve son olarak gelecek çalışmalar için öneriler sunulmuştur.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024
Anahtar kelimeler
lojistik, logistic, sürdürülebilirlik, sustainability
Alıntı