Kemal İlerici Mektupları ve Türk müzik modernleşmesi

thumbnail.default.alt
Tarih
2023-05-26
Yazarlar
Pelen, Semih
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Türkiye'de 'modernleşme' sözü, geleneksel toplum anlayışından koparak Avrupa'yı esas alan bir toplum anlayışına geçmeye, yani mod değişikliğine işaret etmektedir. Osmanlı-Türk toplumunda modernleşme, medeniyet ve kültür arasında bir ayrım gözetilip gözetilmemesine bağlı olarak tarihsel süreç içerisinde iki farklı şekilde ele alınmıştır. Bazı tarihçilere göre Atatürk inkılaplarına kadar olan süreçte medeniyet ve kültür arasında bir ayrım gözetilerek, modernleşme yalnız teknikte ve usûllerde arzulanmıştır. Buna göre Atatürk ile beraber ise böyle bir ayrımın gözetilmediği topyekün bir değişmenin uygulamaya konulduğu kabul edilir. Kemal İlerici'nin hayatına bakıldığında ise kişliğinin şekillendiği çocukluk ve gençlik yıllarının, çoklu düşünce ortamının etkilerinin yoğun hissedildiği bu geçiş süreci ile kesiştiği görülmektedir. Bu sebeple, İlerici'nin söylemlerinde olduğu gibi en bilinen eseri olan 'dörtlü armoni' sisteminde de bu dönemin izlerini görmek mümkündür. İlerici'nin armonik sistemi, müzik reformu konusunda ileri sürülmüş arzulardan biri olan 'Türk müziğinin kendi bünyesinden türetilecek bir çok seslilik' anlayışının ilk kez sistematik bir biçimde vücut bulmuş halidir. Dolayısıyla bu sistem sadece Türk müziğine kendi bünyesinden çıkmış bir armonik yapı kazandırmak konusunda ilk kez somut ve sistematik bir yöntem önermiş olmasından değil, birçoğu İlerici'nin öğrencisi olmuş kuşak bestecilerinin eserlerine kaynaklık etmiş olduğu gerçeği ve bunun Türk müzik yaşamının şekillenmesindeki etkileri bakımından da önem taşır. Bu açıdan, böyle bir armonik sistem icadını hazırlayan toplumsal koşulların aydınlatılması, Türk müzik modernleşmesi sürecinin daha iyi anlaşılabilmesi ile çift yönlü bir ilişki içerisindedir. Kemal İlerici'nin –gerek müzik gerekse müzik dışı konuları içeren– çeşitli isimlerle birçok mektuplaşmasının olduğu ve bu mektupların önemli bir bölümünün onun tarafından not defterlerine, nispeten daha küçük bir kısmının ise folyo kağıtlara kopya edilmiş olduğu görülmektedir. Bu mektuplar arasından çalışmada kullanılmak üzere seçilenler tasnif edilerek özetlerine yer verilmiş, yapılan ön inceleme sonucunda ise İlerici'nin, söylemlerinde sıkça ikili zıtlıklardan yararlanmış olduğu gözlemlenmiştir. Bu durumun ise, eskilerin 'hikmet-i vücut' olarak adlandırdığını söylediği 'varoluş nedeni'nin onun tarafından 'zıtlık kanunu' olarak yorumlanmış olması ile ilişkili olduğu anlaşılmaktadır. Ona göre hayat eşit olmayan iki zıttın mücadelesidir ve bu yasa her alanda hüküm sürmektedir. Diğer bir deyişle, hayattaki hareketi ve ilerlemeyi meydana getiren, zıtların mücadelesidir. İlerici'nin hayat felsefesinin merkezinde yer aldığı anlaşılan bu zıtlık düşüncesinin, en önemli eseri olan armonik sisteminin çıkış noktasını oluşturduğu gibi ona meşruiyet kazandırma yolunda verdiği mücadelenin de temel gerekçesini oluşturduğu anlaşılmıştır. Yürütülen söylem analizi ile onun zıtlıklarla kurduğu bu ilişkinin derinine inilerek işaret ettiği saklı anlamlara ışık tutulmuş; böylece, Türk müzik modernleşmesi süreci içerisinde Kemal İlerici'nin durduğu özel konum ortaya çıkartıldığı gibi bu süreçte yaşananlar da farklı bir açıdan ele alınmıştır.
Açıklama
Tez(Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023
Anahtar kelimeler
Türk müziği, Turkish music, Modernleşme, Modernization, armoni, harmony, müzik tarihi, music history, klasik müzik, classical music
Alıntı