Mekanın kendi varoluşunu inşa edebilmesi için eş varoluşsal hak arayışı; hetero-fenomenolojik oluş

thumbnail.default.alt
Tarih
2023-07-24
Yazarlar
Atukeren, Ayçin
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Tez, her oluşun ortaklaşan işleyişine, eş varoluşsal hakka ve her oluşun kendine has varoluşsal sürecini inşa edebilmesine dayanan varsayımsal farkındalıklara odaklanır. Tezin bu varsayımsal farkındalıklar ile türeyen araştırma odağı, mekanın edilgen ya da araçsal pozisyonundan sıyrılmasına yönelik, insan ve mimar egemen dünya görüşünün aksine söz konusu varsayımları mekan için araştırılabilmek [mekanın kendi varoluşunu inşa edebilmesi] ve tüm bunların farkındalığının getirdiği çıkarımlar [mimarın otorite kaybı ve mekana kadar genişleyen sorumluluğu] doğrultusunda mimarın bu sürece dahiliyetinin tekrar sorgulamak üzerinedir. Tez, bu varsayımların temellendirilmesi, odaklandığı bu soruşturma için inşa edilen merkezsiz ve çok boyutlu bir araştırma zemini ve beraberinde zemin bulgularıyla birlikte mimari edim için türeyen melez ve ağsı yönelim stratejisi denemesinden oluşur. Tez, odağını üreten ve post-hümanist düşünce ile örtüşen bu varsayımları temellendirmeden araştırmaya koyulmanın ortak işleyiş ve eş değerlik düşüncesinin sindirilemeyeceği; araştırmanın var olan ile açıklanamayan ütopik söylemlere evrilebileceği ve yönünü kuru analojilere çevirerek varoluşal ifadelerin [eylem, kendi, istek vs] yüzeysel metaforlarla araştırılma tehlikesi taşıyacağına yönelik savı üzerine, varsayımlarını gerekçelendiren kuramsal örtüşmelere yaslanarak, doğrudan mekanın varoluşsal süreci odağında araştırmaya koyulmaz. Bunun yerine, kuram ve varsayımlara eleştirel mesafesini gözeterek ve -olgusal durumlar üzerinden fark edilebilir olmalarına rağmen bu arayışların güncel niteliğinin ürettebileceği yanılsamalara mahal vermemek üzere- güncel olanın insan-insan olmayan arası ayrımın ortadan kalkması yerine bu ayrımın hiç olmadığının fark edilmesi meselesi olmasını vurgulayarak, tez, varsayımların temellendirilmesi ile birlikte süreç boyunca eş ve art zamanlı birbirini üreten ilerletici açılım ve çıkarımlarla söz konusu varsayımları [her oluşun varoluşsal ortaklığı, eş varoluşsal hakkı, sorumluluk] mekanın varoluşsal süreci için kavrayabilmeye ve mimari bağlamda edimselleştirebilmeye yönelik hem düşünsel hem pratik olanaklar ve dayanaklar üretebilmeye odaklanarak çok yönlü, kontrollü ve açık uçlu bir araştırma yürütebilmek üzerine kurgulanır. Tezin ikinci bölümde, her oluş için ortaklaşan varoluşsal işleyişi ve beraberinde gelen eş varoluşsal hak ve sorumluluğu kavrayabilmek üzere, evrim teorisinden başlayarak varoluşsal işleyişe dair merkezin gittikçe genişlediği ve işleyişin dağıldığı farklı perspektiflerin görünür hale geldiği bir izlek ile doğal-yapay arası ayrım kalmayana kadar her oluşun içkin olduğu çok boyutlu ve her oluş için ortaklaşan işleyiş [varsayımları] temellendirilir. Bu süreç, bölümün ucu açık ve üretken olabilmesi için, ortaklaşan varoluşsal yeti ve nitekiler, bunların farklı karmaşıklık eşiklerinde her oluş için nasıl araştırılabileceğine yönelik çıkarımlar ve söz konusu varsayımlar ile türeyebilen, dolayısıyla varsayımların kapsam ve önemini görünür hale getiren, farklı soru açılımları türetilerek ilerletilir. Tezin üçüncü bölümünde, odaklanılan varsayımları araştırabilmek üzere, ortak niyetli mimari arayışlar ve bu varsayımları temellendiren kuramsal izlek ve çıkarımlar gözetiminde merkezsiz ve çok boyutlu işleyiş düzenine yeniden ve derinlemesine yönelerek her oluşun ve dolayısıyla mekanın kendine has varoluşsal sürecinin sorgulanabileceği bir araştırma zemini inşa edilir. Zeminin inşa süreci için türeyen tezin yönelim stratejisi, post-hümanist düşünceye paralel olarak, mekanın varoluşsal süreci için sorgulanabilirliğinin ve bu sorguyu mümkün kılan içerik ve gerekliliklerinin temellendirildiği hümanizmde insana has kabul edilen varoluşsal sürecin [kendi varoluşunu inşa edebilme] yapı sökümüne ve fenomenolojik yönelim stratejilerine [askıya alma, indirgemcilik, çoklu perspektifler gözetiminde sürece yönelim] dayanır. Bu süreçte fenomenolojinin odaklandığı üretken kavramlar [yönelimsellik ve özdeşi ilişkisellik] eşliğinde, bu varoluşsal sürecin [kendi varoluşunu inşa edebilme] iç içe ilişkili içeriklerini [kendi, ebilme, akıl, özgürlük vs.] doğallaştırarak [canlı-cansız, doğal-yapay her oluş için sorgulanabilir hale getirerek] post-hümanist kuramların cansız ya da materyal olan için kabul edilebildiği varoluşsal yeti ve nitekiler [etkenlik, içsellik, ilişkisellik, fark] ile işleyişin çoklu boyutlarına dağınık halde anlamlandırılmaya çalışılır. Fenomenolojinin post-hümanist varsayımların sindirilmesi için bu merkezsiz dünya görüşü ile revize edilmesinin üretken olanaklarını görünür hale getiren bu yönelim stratejisi ile farklı karmaşıklık eşiklerindeki her oluşu, aynı inşai süreç ve birbirleriyle iç içe ilişkileriyle sorgulanabilir hale gelecek olan çok boyutlu araştırma zemini ile, mekanın varoluşsal sürecinin, eş varoluşsal hakkın ve sorumluluğunu yerine getirebilmek üzere mimarın bu sürece yönelimimin eş zamanlı ve çok yönlü sorgulanabilmesi hedeflenir. Zemin, "kendi varoluşunu inşa edebilme" halinin çok yönlü, dinamik ve devingen bir izlek oluşturabilmesi üzerine kontrollü bir biçimde çözümlenebilmesi için "ebilme" ve "kendi" kavramlarına parçalanarak strüktüre edilir. Bu süreçte, ilk olarak "ebilme" ekinin etkenliği bağımlı olduğu değişkenlerle birlikte sorgulamaya yönelik kapsayıcı içeriği aracılığıyla her oluş için oraklaşan varoluşsal yeti ve niteliklerin işleyişsel süreçleri, birbirleri ile iç içe ilişkileriyle özgürlük ve olanak başlıkları altında açılmaya başlanır. Olanağın henüz olmayan [içsel olan, bilinemez] ve gerçek [mevcut olan] arası varoluşsal düzlemi; özgürlüğün ise oluşun diğerleriyle ilişkisine refere eden kolektif düzlemi soruşturmayı gerektirdiği için "ebilme" eki, araştırma zemininin işleyişin farklı perspektifleriyle açılmasını; işleyişin çok boyutlu soruşturulabilmesini kendiliğinden getirir. Olanağın işleyişi, Simondon'un bireyleşme süreçleri ile oluşun içerdiği ilişkisel düzlemlerden I. Düzlem altında çözümlenir. Özgürlük ise Dennett'in özgürlük kuramı ve Luhmann'ın sosyal sistem teorisi ile tezde II. Düzlem olarak ifade edilen kolektif düzlem işleyişinde çözümlenir. Her iki düzlem işleyişinde "ebilme", 'eş varoluşsal hak', "kendi" ve ortak işleyişe dair yönelim ve ilişkiler aralarındaki denge, devinim ve dinamikliğin ürettiği açılımlar ile mekanın "kendi varoluşunu inşa edebilme" hali ve sorunun farklılaşan ifadeleri için ortaklaşan bulgulara ulaşılır. "Kendi" bölümünde ise ontolojik, varoluşsal ve fenomenolojik açılımlarla "kendi" olmanın, "kendi"ye dönüşmenin ve sürdürmenin işleyişsel karşılıkları ve gereklilikleri çözümlenir. Bölümde "kendi"nin tekilliğini yitirmesi, ortak işleyişten bağımsız sorgulanamazlığı fakat bir yandan da tekilliğinin ve faklılaşmasının işleyiş için öneminin görünür hale gelmesi, "kendi"nin hem bütün, parça, diğeri olarak hem de yönelimlerin ve ilişkilerinin soyut işleyişi olarak sorgulanması gerektiği fark ettirir. Nihayetinde teze yönelten farkındalıkların çözümlemede türeyen bulgularla genişlemesi ile mekanın "kendi varoluşunu inşa edebilme" halini, hem yönelim ve ilişkiler sisteminin soyut işleyişini hem de mekanın kendisini eş zamanlı araştırmaya müsaade eden hetero-fenomenolojik oluş ile örtüştürür. Bu örtüşme, fenomenolojinin tez sürecine insan odaklı olmak yerine mekanın fenomenolojisi odağında dahil oluşunu anlamlandırır. Bu süreçte sorumluluğu yerine getirmek üzere eş varoluşsal hakkın önemi, eş zamanlı olarak, var olan her şey -parça- ve soyut işleyiş için kritikleşirken araştırma zemininde her oluş için ortaklaşan rol açılımları ile mimarın sürece dahiliyetine dair bulgular hetero-fenomenolojik arabulucu yönelim çatısı altında bir araya getirilir. Bu sayede araştırma zemini ile morfolojik, sosyolojik, psişik süreçleri eş zamanlı sorgulamaya müsaade eden ve mekanın fenomenolojisi odağında otoriteden arınmış ve sorumluluğunu araştırmak üzere, post-hümanist varsayımlar mimari bağlamda araştırabilmek üzere güncel bir fenomenoloji kuramı altında bir arada görülebilir hale gelir. Tezin dördüncü bölümünde, hetero-fenomenolojik arabulucu yönelim başlığı altında, söz konusu arayışta kuramsal ve olgusal arası kopukluğa mahal vermemek üzere, tezin odaklandığı varsayımlara yönelik araştırma zemini bulguları, mevcut mimari örnek ve yöntemler ile açılarak anlamlandırılır. Bu süreçte, hem söz konusu arayışın henüz olmayan, yeni bir edim, süreç keşfetmek yerine işleyişe dair farkındalığı artımaya yönelik olduğu ve dolayısıyla işleyişsel bulguların var olanla açıklanabilir olması hem de tezin odaklandığı varsayımsal farkındalıklara [her oluşun içkin olduğu soyut işleyişe ve eş varoluşsal hakka] yönelik türettiği çok boyutlu ve ağsı bulgularıyla araştırma zemininin, mekanın varoluşsal süreci için edimselleşebilmek üzere olanak ve dayanak üretebilme potansiyeli görünür hale getirilir. Nihayetinde, soyut, çok boyutlu ve her oluşun içkin olduğu işleyişi ve sürece ilişkin her oluşun kendisini [parçayı, tekili], eş varolusal hakkını gözetebilmek üzere hetero-fenomenolojik arabulucu yönelim, hem söz konusu işleyişsel farkındalıklarla sürece yönelebilmeye hem de bu niyetle türeyen zemin ile düşünebilmeye yönelik ilerletilebilmek üzere [mevut mimari örnek ve yöntemlerle] melez, ağsı ve çok boyutlu bir yöntem denemesi olarak üretilir. Tezin varoluşsal inşası, her oluşun sorgusuna müsaade eden araştıma zemini bulguları gözetiminde ilerler. Dolayısıyla, tezin varoluşu hem içerdiği düşünsel arayışın pratik bir karşılığı olarak hem de bu arayış için türettiği araştırma zeminini bulgularını kullanmaya ve zeminin işlerliğini test etmeye yönelik bir deneme olarak değerlendirilebilir. Tüm bunlarla beraber, tez, kendine has varoluşsal serüveni ile, her oluşun varoluşsal ortaklıklarını, işleyişsel süreci ve eş varoluşsal hakkı gözetmeye yönelik türeyebilecek ortak niyetli arayışlar için çok boyutlu, [hem içeriği hem yapısı itibariyle] hem düşünsel hem de pratik anlamda üretken bir zemin olabilmeyi hedefler.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023
Anahtar kelimeler
fenomenoloji, phenomenology, mekan, space, varoluşçuluk, existentialism
Alıntı