Kapalı Sitelerde Kamusal Hizmet Sunumu Ve Tercihleri: Zekeriyaköy, İstanbul Örneği

thumbnail.default.alt
Tarih
2017-02-2
Yazarlar
Karaca, Melike
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Dünya nüfusunda görülen dalgalanma, Türkiye’de de özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, gibi büyük kentler başta olmak üzere tüm kentlerde görülebilmektedir. Nüfusta görülen bu dalgalanma iç ve dış göçlerle de desteklendiğinde özellikle büyük kentlerde azımsanamaz bir nüfus artışına denk gelmektedir. Yıllardır süregelen nüfus artışı ve buna ek olarak artarak devam eden kentleşme hızı ile kentler yeni gelen nüfusa merkez sınırlarında cevap vermekte yetersiz kalmaktadır. Bu da, insanlara sürekli kent çeperlerinde ve merkezden uzak yerlerde de yeni yerleşim yerleri sunulmasına sebep olmaktadır. İstanbul, Türkiye’de bir metropolitan bölge olarak bunun en keskin hatları ile görülebildiği kenttir. Sunduğu ekonomik ve finansal imkanlara ek olarak bulunduğu coğrafi konum sebebi ile İstanbul yurtiçi ve yurtdışı göçler için cazibe noktası oluşturmaktadır. Hal böyle olunca da gelen insanların talebi doğrultusunda konut piyasası açısından da odak noktası olmayı sürdürmektedir. Yalnızca yerel üreticiler değil çevre ülkelerden de konut üreticileri İstanbul’a gelip hızla konut üretmeye devam etmektedir. Ancak bu duruma ek olarak İstanbul’un yıllardır bir çok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmış olmasından dolayı kent merkezlerinde hatta kent merkezinin yakın çevresindeki yerleşim yerlerinde de yeni konut yapılabilmesi için alan kısıtlıdır. Bu sepeble üreticiler ürettikleri konutları sunmak için artık yavaş yavaş İstanbul’un yeni yerleşim yerleri olarak belirlenen kent çeperlerine de yayılmaya başlamıştır. Tüketici olarak insanlara da İstanbul’un merkezi yoğunluğundan, trafiğinden ve hareketliliğinden hatta son yıllardaki güvensizliğinden ve dolayısı ile tehlikesinden sıkılan, kentten uzak ama kente kolay ulaşabilecekleri yerlerde yaşamak çekici gelmektedir. Yeni bir akım olarak kent çeperlerinde huzurlu, güvenli ama kent merkezinin sunduğu imkanlar hatta daha fazlası ile yaşamak insanlar tarafından talep edilmektedir. Bu da konut üreticileri tarafından kapalı siteler adı altında tüketiciye sunulmaktadır. Kapalı ve güvenlikli sitelerin varlığı Dünya genelinde özellikle Amerika ve Avrupa’da 50 yılı aşkın zamandır süregelse de Türkiye’de 1980li yıllar sonrasında artmaktadır. İlk olarak İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde görülse de şimdi Türkiye’nin her kentinden bu yerleşim yerleri bulunmakta ve insanlar tarafından tercih edilmektedir. Tercih edilmesindeki en önemli sebep adından da anlaşıldığı üzere tüketiciye kapalı ve güvenlikli bir hayat sunması olsa da ek olarak sunduğu imkanlar ve diğerleri üzerinde yarattığı prestij sebebi ile de cazip bir seçenek olmaktadır. Kapalı ve güvenlikli siteler kent merkezinden uzakta konumlansa da yaşayanlara kent merkezinde ulaşabilecekleri imkanların hemen hemen hemen hepsini sunan lüks ve prestijli yaşam alanlarıdır. Ek olarak yalnızca kent çepelerinde değil kent merkezinde de hem yatayda, site olarak hem de dikeyde gökdelen olarak konumlanabilmektedir Ancak bahsedildiği üzere İstanbul’un kent merkezi ya da kent merkezine yakın yerlerdeki yerleşim stokları hali hazırda fazlası ile dolu olduğu için bu çalışma kapsamında özellikle kent çeperlerindeki lüks yerleşim alanlarına yani kapalı ve güvenlikli sitelere odaklanılmıştır. Tez çalışması kapsamında üzerinde durulan bir diğer konu ise kamu servisleri ve kamu servislerinin kent çeperlerinde gösterdiği sunumsal farklılıklardır. Kamu servisleri en basit ve genel tanımı ile devletin sınırları içerisinde yaşadığı tüm vatandaşlarına eşit ve adil bir şekilde sunmakla yükümlü olduğu servislerdir. Bu servisler dahilinde insanların yüksek yaşam standartlarında yaşayabilmesi adına sağlık, eğitim, alışveriş ve temel hizmetler, sosyal tesisler, rekreasyon, spor tesisleri, ulaşım, otopark, temizlik, güvenlik gibi hizmetler vardır. Sürekli artan nüfus sebebi ile devlet bir noktadan sonra kamusal hizmet sunumunda verimsiz ve hatta yetersiz hale geldiği için alternatif yöntemler bulunmak zorunda kalmıştır. Bu yöntemlerin özünde ise kamusal hizmetin özelleştirilmesi yer almaktadır. Devlet kamusal hizmet sunumunda yeterli geldiğinde yine sadece kendisi sunacak, yeterli gelmediği durumlarda ise ya sunumu tamamen özel sektöre devredecek ya da özel sektör ile ortak bir şekilde kamusal hizmeti insanlara ulaştırmaya devam edecektir. Böylelikle devletin yetersiz kaldığı durumlarda özelleştirme ile kamusal hizmet hem daha verimli hem de daha hızlı bir şekilde sunulacaktır. Bahsedildiği üzere tez çalışmasının iki ana ekseni kentsel çeperlerdeki yeni yerleşim yerleri olarak kapalı güvenlikli siteler ve kamusal hizmet sunum çeşitleri ve bu sunum çeşitlerinde görülen farklılıklardır. Bu ikisinin kesiştiği nokta da tez çalışmasının araştırma konusunu oluşturmaktadır. Kent merkezinden uzakta olsa da yaşayanların kent çeperindeki imkanların hepsine erişebilidği noktalar yani kapalı ve güvenlikli siteler de kamusal hizmetin özelleştiği ve site güvenliği tarafından sitede yaşayanlara sunulduğu bir alandır. Kapalı güvenlikli siteler adı ile birlikte en önemli özelliği kamusal hizmet çeşitlerinden de birisi olan güvenlik hizmetini yani güvenli bir yaşamı dışardaki tehlikelerden uzakta tutarak kapalı bir ortamda ve yine site içerisinde temel ve genel ihtiyaçlar olarak adlandırılan diğer hizmetler dahilinde sunulduğu alanlardır. Dolayısı ile bu kapsamda tez içeriğinde hem kapalı site ile ilgili literatür hem de kamusal hizmet çeşitleri ve sunumları ile ilgili literatür kısmı yer almaktadır. Ayrıca ikisinin kesiştiği eksende özelleşme ve topluluk olma teorilerine de yer verilmiş olup iki konu ile ilgili de ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır. Özellikle kentsel çeper kısımlarına odaklanılmasındaki sebeplerin başında İstanbul merkezinde yer kalmaması, İstanbul’da yeni gelişim alanları olarak hem üreticilerin hem de tüketicilerin kent çeperlerini tercih etmesinin yanında kent çeperlerinde görülen farklı kapalı güvenlikli site yapılanmaları ve buralardaki kamusal hizmet sunumlarındaki farklılıklar dikkat çekmiştir. Tez kapsamında odaklanılan kentsel çeper bölgesi ise İstanbul Avrupa Yakasında bulunan Sarıyer ilçesine bağlı önceden köy statüsünde olsa da son yıllardaki gelişmeler ile hem yasal olarak mahalle olmuş hem de gelen ve orada yaşayan insanların sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı ile gittikçe postmodern bir köye dönüşen Zekeriyaköy’dür. Zekeriyaköy kent merkezine ne çok yakın ne de çok uzak olan bir noktada konumlanmış olan ve uzun yıllardır hem site dışı konut yerleşim yerlerine hem de tezin odak noktası olarak kapalı ve güvenlikli sitelere ev sahipliği yapmaktadır. Zekeriyaköy yalnızca bu özelliği ile değil tam olarak kapalı güvenlikli bir site olmamasına rağmen komşuluk birliği olarak adlandırılan bir kooperatif bulundurması ve ek olarak bu özelliğinin kamusal hizmetin hem özelleşmeden hem de özelleşmiş bir şekilde sunulması ile tezin araştırma bölgesi olarak belirlenmiştir. Daha önce de bahsedildiği üzere kentsel çeperdeki yeni yerleşim alanlarında yani Zekeriyaköy’de bulunan kapalı ve güvenlikli sitede yaşayan insanlar ve onlara sunulan kamusal hizmet çeşitleri ve farklılıkları araştırmanın temelini oluşturmaktadır. Dolayısıyla orada tam olarak kapalı site olmasa da Komşuluğ Birliği’ne üye olan ve kapalı güvenlikli site mantığı ile işleyen farklı sitelerde yaşayan insanlar tezin araştırma grubudur. Yöntem olarak orada yaşayan insanlarla ve Komşuluk Birliği’nde görevli insanlarla yüzyüze konuşmalar ve anket çalışmaları yapılmıştır. Kapalı ve güvenlikli siteler isimlerinden de anlaşılacağı üzere dışarıya kapalı alanlar oldukları için dışarıdan içeriye herhangi bi sebeple gelmek isteyen insanlara karşı ki bu eğitim ile ilgili bir çalışma olsa bile mesafeli durmuşlardır.Anket çalışmaları yapılmaya çalışıldığı zaman diliminin hemen öncesinde Zekeriyaköy’de meydana gelen hırsızlık vakaları sebebi ile insanlarda oluşan güvensizlik hali anket yapmayı olduğundan daha zor hale getirmiştir. Bu sebeplerle yapılmaya çalışılan anketler olduğundan daha limitli hale gelmiştir. Zekeriyaköy’de ikamet eden insanlar günlük aktivitelerini gerçekleştirdikleri park, kafe, alışveriş alanlarının çevresi gibi yerlerde yüzyüze konuşma tekliflerini ve anket yapma isteklerini reddettiği için alternatif yollar aranmaya çalışılmıştır. Günümüzde teknolojinin iyice yaygın hale gelmesi ile kulanımının gittikçe arttığı ve aslında bir kentin sokakları gibi bir kamusal alan haline gelen sosyal medya bu noktada kurtarıcı olmuştur. Sosyal medya uygulamalarından biri olan instagram ve onun yer bulma arayüzü yardımı ile Zekeriyaköy’de, Zekeriyaköy Konakları/Evlerinde ya da Zekeriyaköy’de bulunan herhangi bir kapalı sitede yer bildirimi yapmış olan insanlara yine instagram üzerinden ulaşılmış olup konu hakkında bilgi verilip ankete dahil olup olmak istemedikleri sorulmuştur. Yardım etmek isteyenlere ise hazırlanan anket Google Forms üzerinden online olarak ulaştırılmıştır. Anket üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde site hakkındaki genel bilgiler, ikinci bölümde site içi ve kamusal hizmet sunumu hakkında tüm kamusal hizmet sunum kategorilerini içeren ayrıntılı bilgiler son bölümde ise yaşayan insanlar hakkındaki genel kişisel bilgiler ile ilgili sorular yer almaktadır. Hazırlanmış olan anket aslında kamu hizmetlerinin tüm kategorileri ile ilgili sorular üzerine tasarlanmış olup hem de bu hizmetler hakkında mevcudiyet-memnuniyet ve kullanım sıklıkları hakkında bilgi almak üzere planlanmıştır. Anket 12 adet Komşuluk Birliği’ne üye olan 12 adet de üye olmayan yaşayanla yani toplamda 24 kişi ile yapılmıştır. Anket verileri yüzyüze görüşmeler ve google forms aracılığı ile toplantıktan sonra SPSS programına aktarılmış ve analizler orada yapılmıştır. Yapılan analizler yorumlanması adına üç gruba ayrılmıştır. İlk grup “ikamet edenler” olarak adlandırılmış ve orada yaşayan insanlar hakkında genel bilgiler ile yaşayanların genel kimliğini anlamak üzere analizler yapılmıştır. Genel olarak sorulan sorular Komşuluk Birliği’ne üye olup olmamaları, kaç yılından itibaren orada yaşadıkları, Zekeriyaköy’ü yaşamak için neden tercih ettikleri, bu sorunun seçenekleri kapalı site özellikleri ile eşleştirilmiştir, daha özele indirilğinde nasıl bir konut tipinde oturdukları, özel araca sahip olup olmadıkları ve özel araç kullanım sıklığı gibi kategoriler içermektedir. Yani analiz grubunun adından anlaşılacağı üzere orada ikamet eden insanların genel özelliklerini ortaya koymak hedeflenmiştir. İkinci grup analizler ise direk “kamusal servis” olarak adlandırılmıştır. Bu kısımda tüm kamusal servis kategorilerine göre araştırma grubuna sorular yöneltip önce servislerin var olup olmadığı sorgulanmıştır. Ardından Komşuluk Birliği’ne üye olan ve kapalı sitede yaşayıp komşuluk birliğie üye olmayan insanlar ayrılarak kapalı güvenlikli sitenin (güvenlik, spor tesisleri, otopark) ve Komşuluk Birliği’nin (sosyal servisler ve ulaşım, ring) ayrı ayrı hangi hizmetleri sunduğu ortaya konulmuştur. Son grup analizler ise aslında hem tez çalışmasının motivasyonunun hem de analizlerin en önemli kısmını oluşturan “yaşayan insanların kamu servis sunumlarından memnuniyeti” üzerine yapılmıştır. Burda sorulan sorular ve yapılan analizler puanlama sistemine dayalı olarak hazırlanmış ve insanların memnuniyet derecelerine göre her kamusal servis kategorisine 1’den 5’e kadar puan vermeleri istenmiştir. Ardından bu puanlar toplanılıp toplam bir skor elde edildikten sonra insanlar yine kapalı güvenlikli sitede oturan grup (güvenlik, yeşil alanlar ve rekreasyon alanları) ve Komşuluk Birliği’ne üye olan grup (temizlik hizmetleri, yeşil alanlar ve rekreasyon alanları) olarak ayrılarak ayrı ayrı hangi hizmetlerden memnun oldukları ortaya konulmuştur. Son olarak eklemek gerekir ki; bu tez çalışmasının konusunda karar verildiği aşamadan beri sosyal bakış açısı ve sosyal güdüler hep ön planda tutulmuştur. Bu bağlamda da kapalı site sisteminin mantığı ve kamusal servis sunum sisteminin mantığı birbirinden tamamıyla farklı çalışmaktadır. Kapalı ve güvenlikli sitelerin kuruluş ve işleme mantığı toplumun belli bir grubunu yani bu yerleşimleri yaşamak için tercih eden insanları kendi paraları ile toplumun diğer kesimlerinden belli ayrıcalıklar ve prestij sağlama yöntemi ile ayrı tutmayı baş prensip olarak görürken, kamusal hizmetlerin sunum mantığı ise toplumun her bir bireyinehiç bir fark ya da sınıf ayrımı gözetmeksizin eşit ve adil olarak ulaşmayı hedeflemektedir. Yapılan analizler ve çalışmalar ise Zekeriyaköy’de kapalı ve güvenlikli sitede ikamet eden ya da yalnızca normal bir mahalle sakini olup Komşuluk Birliğine üye olan insanların kamusal hizmet kategorilerinin hepsinden memnun olmadıklarını göstermektedir. Bu tez çalışmasına göre bu sonuçlar aslında kapalı ve güvenlikli sitede yaşamanın ya da herhangi bir topluluğa ya da kooperatife üye olup maddiyat ile kamusal hizmetlere ulaşmanın insanları tam anlamıyla memnun etmediğini göstermektedir. Sosyal bakış açısı ile bakıldığı tekrar göz önünde bulundurulursa bu çalışma insanların herhangi bir maddi yaptırım gözetmeksizin kamusal hizmetlere nasıl ulaşabileceğine ya da yerel yönetimlerin güçlendirilip kamusal hizmetlerin insanlara daha verimli nasıl sunulabileceğine, toplumun bütününü hali hazırda doğal hakkı olan bu servislerden nasıl daha memnun olarak yararlanacağına dair yapılacak olan çalışmalara önayak olabilmesi hedeflenmektedir.
Turkey and the world is encountering sharp population increase for years. Internal and external migration rates, fertility rate affectpopulation rise directly while these increases in population affect urbanization and development level in cities. Received population in cities are located in the centers that increased population density while the spread to the periphery was inevitable. A city which has become an attraction point for people who have the role of consumers and producers in the housing market. Producers prefer to offer houses in peripheral areas due to the lack of space in both city center and inner circle while consumers prefer to live in peripheral zonesto escape from the density and to experience peace of nature. The demand is not limited to nature but consumers want also same standards of living they had in the city center.On this basis, producers created a niche market “gated communities”. Among different definitions of gated communities, they can be seen as a system in which all the advantages of city centers are offered in high standards of public services. Public services differentiate in the peripheries and city centers. They are mainly under the responsibility of governement and needs to be offered to each person in an equal way who live in a country. Security, health, education, shopping and essential requirements, recreation areas, social and sport facitilies, transportaiton, cleaning services, car parking areas are the categories of public services. As a consequence of rapid population increase government started to be insufficient in presenting and transmitting public services each people. So that, government choose privatization of public services and by this way both proceeds and speed of presentation public services to each citizen can be increase. The situation in Istanbul is the same as the other cities of world. Benefits of geographical position, economic and financial characteristics of Istanbultransform the city intoan attraction point. This situation has triggered the spread of gated communities, which became today’s only housing production. Spread around the world for almost half century, gated communities in Turkey are occurred more around 1980s after the acceptance of Mass Housing Law. In this thesis, the aim is to understand the public service presentation and to measure preferences of public services in one of the pioneering gated community development, Zekeriyaköy, Istanbul. Therefore, the cross-section of two concepts public srevices and peripheral development has been analysed by the above-mentioned case study. In other words, research and analysis parts are shaped with these two subject as public service presentation and preferences in metropolitan peripheries as new growing areas and also people thoughts, satisfaction and dissatisfaction level. According to these perspective, thesis contains both gated community and public services literature together. Thereby, theory part focuses on the intersect of these two main subject on the basis ofprivatization and community and civic involvement theory. On the basis of the above-mentioned reasons such as the lack of space and consumers/producers tendency onperipheries Zekeriyaköy is very suitable asthe case study. Zekeriyaköy located in Sarıyer and European side of Istanbul, was a village before gated community development has started. Generally educated people and people who participate middle-high and high income level group prefer to live in Zekeriyaköy’s new development. Zekeriyaköy turned into a neighborhood connected toSarıyer and transformed into apostmodern village. Zekereiyaköy as the pionering periheral development, is formed by single-unit gated dwelling and restrictions of alley-gating that the neighrbohood is accessible for people while the recent developments are in form of gated communities. Besides, Zekeriyaköy has also its cooperative which offers mainly some selected public services to its members. Therefore, the research is based on questionnaire and face-to-face interviews with the inhabitants of gated and non-gated communities and with the cooperative. Making questionnaire in gated communities is already a difficult experience because of theself-enclosed situation in GCs. People who live in GCs generally as insiders do not approve outsiders in their closed and secureenvironment. Morever, burglary cases were situated those days,therefore doing face to face interviews and questionnaire was more difficult than usual. People did not want to make interview even in their public spaces such as parks, cafes or shopping areas. For this reason, alternative ways had to be found. In modern dayswith technological advantages social media applications has become a public space, like a street in a city. In addition to face to face interviews, designed questionnaire was transmited to people who were found via instagram which is a social media application and people replied questionnaire online with Google Forms. The questionnaire was designed with three main section as general informations about Zekeriyaköy and site, public service categories and general informations about citizens. In total, 24 persons have accepted to participate in our questionnaire. Analyses are calculated by using IBM SPSS Statistic 20 programme. Taking everything into consideration, this thesis study, from the beginning, was done from the social perspective. From this point of view, the idea behind the gated community and public service presentation are completely different from each other. While public service presentation techniques consider equality as a primary concern, logic of the gated community system formed with money, privilege and prestige. Analyses and studies were done aboutZekeriyaköy illustrated that people both living in gated community and enrolling neighbourhood cooperative are not pleased with all categories of public services. Therefore this thesis study can be a sample work to encourage the development of local governments, public service presentation techniques and influence people’s satisfactory levels in public service presentation/preferences without living in gated communities or other privileges which separate them from the rest of the community.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2016
Anahtar kelimeler
Kapalı Site, Kamusal Servis, Kamusal Servis Sunum Farklılıkları, Özelleşme, Zekeriyaköy, Gated Community, Public Service, Public Service Presentation Differences, Privatization, Zekeriyaköy
Alıntı