İstanbul’daki Endüstri Mirası İçin Koruma Ve Yeniden Kullanım Önerileri

thumbnail.default.alt
Tarih
2011-01-05
Yazarlar
Köksal, T. Gül
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Endüstri Devrimi’nin ardından, özellikle 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda devlet eliyle ve özel teşebbüs tarafından hemen her iş kolunda sanayi tesisi kurulmuştur. Ağırlıklı olarak başkent İstanbul ve çevresinde inşa edilen sanayi yapılarının kentin kıyı bölgelerinde ve yerleşimin henüz yoğun olmadığı yerlerde konumlandığı izlenmektedir. 20. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarında bulunan sanayi işletmelerinin % 55’i İstanbul’da yer almaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu’nun sanayileşme girişimlerini en iyi yansıtan kent olan İstanbul’un sanayileşme sürecini izlemek, Osmanlı Devleti’nin sanayileşme süreci hakkında da bilgi edinmeyi sağlamaktadır. Endüstri mirasının gelecek kuşaklara aktarılabilmesi, yapıları uygun bir işlevle kent hayatına kazandırmanın yanı sıra, özgün kimliklerini de korumaya bağlıdır. Kentte 19. yüzyılda sayısı 256’yı bulan ve bugün 43’e düşen sanayi yapıları, mimari, tarihi ve teknolojik miras olarak koruma altına alınmalıdır. Bir kısmı halen işlevini sürdüren, bir kısmı da, 20. yüzyılın ortalarına kadar kullanıldıktan sonra işlevini yitiren sanayi yapılarıyla ilgili ayrıntılı belgeleme çalışmaları henüz yapılmamıştır. Terk edilen fabrikalar ihmal, bilinçsiz onarım veya genel bir yöntem belirlemeden gelişigüzel kararlarla yapılan yeniden işlevlendirme çalışmaları ile her geçen gün daha fazla tahrip olmaktadır. Bu çalışma, Osmanlı İmparatorluğu teknoloji tarihinin önemli bir bileşeni olan ve kentin fiziksel gelişiminde etkin bir rol alan İstanbul’daki endüstri mirasını belgeleme ve uluslararası kabuller çerçevesinde koruma ve yeniden işlevlendirme önerileri getirmeyi amaçlamaktadır.
After the Industrial Revolution, especially in the 19th century, many industrial buildings in almost all working branches were constructed in the Ottoman Empire by the government and the private sector. Most of these industrial buildings were located in the capital, Istanbul, the coasts and the regions where settlement had not been intensive yet. At the beginning of the 20th century, 55% of the Ottoman industrial establishments were in Istanbul. Following the industrialization period of Istanbul that best reflects the industrialization attempts of the Ottoman Empire shall also provide information of the Ottoman Empire’s industrialization period. Preserving the industrial heritage to the next generations is subject to keep the specific features of the buildings as well as making them to participate in the city life with a suitable function. The industrial buildings in the city which were 256 in the nineteenth century but 43 now should be put under protection as architectural, historical and technological heritage. Detailed documentation studies the industrial buildings some of whose functionality still continues but some of lost their functions have not been performed yet. The abandoned factories are being damaged day by day due to neglect, uncontrolled and incorrect repair or reuse works without using a generally acceptable methodology. This study aims to record of the industrial heritage in Istanbul which is a significant component of the Ottoman Empire’s technological history and took an important part in Istanbul’s physical development, and to put forward some proposals for conservation and re-use of them within the scope of the internationally acceptable concepts.
Açıklama
(Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2005
(PhD) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2005
Anahtar kelimeler
İstanbul, endüstri arkeolojisi, endüstri mirası, koruma, yeniden işlevlendirme, Istanbul, industrial archaeology, industrial heritage, conservation, adaptive reuse
Alıntı