Sinematik Şehirler, Kapadokya/ Asmalı Konak Örneği

thumbnail.default.alt
Tarih
Yazarlar
Ünal, Şebnem
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Sinematik Şehir, kapsamlı ve çok yönlü bir tanımlamadır. Kentsel mekanın nasıl kullanıldığının, kullanıcı katılımının, hitap ettiği fiziksel ve sosyal çevrenin niteliklerinin anlaşılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Kentsel mekanların, film seti olarak kullanılması, sinema ekranından izleyiciye sunulması, kent kullanıcılarının kent hakkında bildiklerini sorgular, yeni fikirler verir, kullanıcıların bakış açılarını değiştirir ve kentlerin algılanan veya empoze edilen imgelerini yaratır. Kent imgelerinin doğru yansıtılması, kent kullanıcılarının içinde yaşadıkları kenti algılama kapasitelerini etkileyeceğinden, sinema bu konuda üzerine büyük bir sorumluluk almaktadır. Kent, inkar edilemez şekilde sinematik form tarafından şekillenmiştir. Sinema da doğasının büyük kısmını kentin tarihi gelişiminden almıştır. Sinema ve kent arasındaki en önemli bağlantı kent imajı ve kentsel imgelerdir. Kentsel bir görüntünün, o mekanın kullanıcısına ne anımsattığı, ne hissettirdiği en iyi şekilde, kentin sosyal ve kültürel yapısını değerlendirebilecek olan kent plancısı tarafından yansıtılabilir. Bu açıdan film setinde kent plancısı ve mimar katılımı şarttır. Örneklem alanı olarak Kapadokya bölgesinin içerdiği tüm yerleşmelerin, yerleşmeler arasındaki yeraltı şehirlerinin, peri bacalarını içeren vadilerin, İpek Yolu üzerinde inşa edilmiş kervansarayların, farklı dönemlere ait tarihi eserlerin birleşmesiyle dünya üzerinde örneği olmayan bir mekan ortaya çıkmaktadır. ‘Asmalı Konak’ filminin çekimlerinin başlamasından itibaren yerleşimde büyük değişikliklerin olduğu gözlenmektedir. En belirgin değişim, bölge sakinlerinin bu filmi ve çekimlerini benimsemeleri ve kendi hayatlarına katmalarıdır. Kente gelen ekonomik canlılık, bölgeye gelen göç, sadece ekonominin ve turizmin değil aynı zamanda sosyal hayatın da renklenmesine sebep olmuştur. Bir alanın sinematik mekan olması sonucunda, bölgenin yerel yönetiminin ya da bağlı olduğu merkezi yönetimin üzerine düşen görevler artmaktadır. Mekanı görmeye gelen turist sayısının artması ile, çevre düzenlemelerinin, meydan ve park tasarımlarının yapılması, potansiyel grubun niteliklerine göre ihtiyaçların belirlenmesi, gerekli değişimlerin ve yeniliklerin yapılması, yerel yönetim kadrolaronda kent plancısı ve mimar bulundurulması, yönetimin diğer sorumlulukları olmaktadır.
The phrase; ‘Cinematic City’ is a comprehensive and a deep expression. This phrase plays a great role, in defining how the urban space is used, the user participation and in understanding physical and social properties of the environment, it addresses. The usage of urban spaces as film sets, showing them to spectators from the screen questions information the users have, gives new ideas, changes their vision and forms the images of cities that are perceived or assumed. The cinema has the big responsibility for reflecting the city images correctly, effecting the capacity of the users in percepting the city, they are living in. City is shaped by cinematic form without any denials. Cinema has taken the most of its nature from the city’s historical development. The most important connections between city and cinema are city image and urban images. The relationship between a scenario of past and a present space, must be examined when an urban space is selected for a film set. In that kind of experiment, only an urban planner, an architect and art historian can reflect the truth. What an urban vision reminds the user of the space or what it makes the user feel, can be reflected by an urban planner, that evaluates the city’s social and cultural structure, best. So, the participation of urban planner and architect, in a film set, is a must. Kapadokya, as the example chosen for this study, is seen as a place that have no similarity to anywhere in the world, by the historical settlements, the underground cities, fairy chimneys, palaces on the Silk Road and traces of many different cultures. Big changes have been examined in the settlement, during the film ‘Asmalı Konak’. The most clear change includes the users of the settlement, they have adopted and added the film to their lives. Also the economic development, the migration back to the settlement has not just caused a move in economy and turism, but also a move in the social life. In result of being a cinematic space, the ones that have responsibility for the settlement’s management, play great roles, in making new arrangements, designs of squares or parks, the necessary changes, paying attention the the user’s needs and having urban planners or architects inside their staff.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2003
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2003
Anahtar kelimeler
Sinematik Şehir, Kent İmgesi, Kapadokya, ‘Asmalı Konak’, Cinematic City, City Image, Kapadokya, ‘Asmalı Konak’
Alıntı