Antarktika'daki araştırma istasyonlarının çevresel açıdan değerlendirilmesi

thumbnail.default.alt
Tarih
2022-11-18
Yazarlar
Erişmiş, Şeyda Nur
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Antarktika, Güney Yarım Küre'nin en güneyinde bulunan ve yaklaşık ~14 milyon km² alana sahip Güney Kutbu'nu içeren kıtadır. Güney Kutbu'nda yeryüzünün en soğuk ve en fırtınalı iklimi egemendir. Ortalama sıcaklık yaz aylarında -20 °C'dir. Antarktika'yı ortalama 2 km kalınlığında büyük bir buz katmanı örter. Bu buz kütlesi 24 milyon km³'lük hacmi ile yeryüzündeki bütün buzların %92'sini oluşturmaktadır. 20. yüzyılın sonundan bu yana ortaya çıkan küresel ölçekte çevresel değişikliklerin insan yaşamı için oluşturduğu tehdit, Antarktika'nın el değmemiş çevresini koruma ihtiyacını ve bölgedeki bilimsel araştırmaların önemini arttırmıştır. Antarktika, diğer bölgelerle enerji ve element alışverişi yoluyla küresel iklim sistemini düzenlediğinden iklim değişikliğinin ilk belirtilerini gözlemlemek için benzersiz bir bakış açısı sağlamaktadır. Kutup buzullarında Dünya'nın geçmişinin korunmuş koşulları, mevcut iklim sistemini anlamak ve gelecekteki değişiklikleri daha iyi tahmin etmek için önemli ipuçları vermektedir. Bilimde ilerlemeyi hedefleyen ülkeler Antarktika'da bilimsel programlar yürütmekte, kıtada araştırma istasyonları kurmaktadır. Tüm insanlığın bilimsel çalışmalarına açık olan Antarktika, günümüzde 80'i aşan araştırma istasyonuna (30'dan fazla ülkenin) ev sahipliği yapmaktadır. Antarktika'nın yaz nüfusu yaklaşık 5000 kişidir. Ancak bu, uzun, karanlık ve soğuk kış aylarında 1000 kişiye kadar düşmektedir. Türk bilim insanlarının çok taraflı işbirliği çerçevesinde Antarktika'daki çalışmaları 1960'lı yılların ortalarında başlamıştır. 2017 yılına kadar Türk araştırmacılar, bilimsel çalışmalar yapmak üzere Fransa, İtalya, Almanya, Japonya, Ukrayna, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi diğer ülkelerin keşif gezilerine katılmışlardır. Türkiye tarafından 2017-2022 yıllarında Türk Antarktika Seferleri gerçekleştirilmiştir. Türkiye, 2019 yılında Antarktika Yarımadası'nın batı kıyısındaki Marguerite Körfezi'nde bulunan Horseshoe Adası'nda 2018-2022 yılları arasında hizmet verecek üç modülden oluşan bir Geçici Bilimsel Araştırma Kampı konuşlandırmıştır. 2021 yılında ise aynı adada Türk Antarktika Araştırma İstasyonu'nun kurulması ile ilgili kapsamlı Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu sunulmuştur. Antarktika hem iklim koşulları açısından hem de tüm dünyanın korunması konusunda büyük çaba gösterilen hassas bir bölgedir. Böyle bir bölgede planlanan araştırma istasyonları hem zorlu kış koşullarında inşaat ve işletme açısından, hem de halihazırda dünyanın en el değmemiş doğasının ve canlı türlerinin korunması açısından özel tasarım ve lojistik gibi kapsamlı çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir. Özellikle son yıllarda inşa edilen araştırma istasyonları yeni teknolojileri de içerecek şekilde planlanmaktadır. Bu araştırma istasyonlarından elde edilen tecrübeler Antarktika'da yeni kurulacak araştırma istasyonlarının planlanması, inşaatı ve işletmesinde önem taşımaktadır. Bu çalışmada, Antarktika'da yeni kurulacak araştırma istasyonlarının planlanması, inşaatı ve işletmesinde kullanılabilecek veya geliştirilebilecek çevresel açıdan önemli tasarımların ve teknolojilerin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu amaçla Antarktika'da faaliyet gösteren nispeten yeni (son 20 yılda planlanan) ve Antarktika'nın farklı noktalarında yer alan yedi ülkenin (Belarus, Çin, Güney Kore, Hindistan, Birleşik Krallık, Belçika, Almanya) araştırma istasyonları tasarım ve yerleşim planı, lojistik, enerji temini, su temini ve atıksu yönetimi, atık yönetimi, yakıt depolama ve çevresel etkilerin değerlendirilmesi konularında incelenmiştir. Ayrıca Antarktika'da kurulması planlanan Türkiye Araştırma İstasyonu için yapılan planlamalar da ortaya konmuştur. Söz konusu araştırma istasyonlarının kapsamlı Çevresel Etki Değerlendirmesi raporları ile bu istasyonlara ait internet sayfaları, bilimsel yayınlar ve videolar incelenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre; incelenen araştırma istasyonlarında, mevsimlik veya yıllık konaklamalı, genellikle 20-25 yıllık tasarım ömrü olan, çevreye olan etkisinin azaltılması amacıyla taban alanı düşük, kar nedeniyle genellikle yerden yükseltilmiş, inşaat ve lojistik kolaylığı nedeniyle modüler sistemler kullanılmaktadır. İstasyon inşaatları, çalışmalar için havanın nispeten daha iyi olduğu Antarktika yaz aylarında genellikle iki veya üç yılda tamamlanabilmektedir. İnşaat ve işletme için malzeme ve personel genellikle gemi veya hava yoluyla Antarktika'ya getirilmekte, denizden karaya ulaşım ise mavna veya helikopterle yapılmaktadır. Son yıllarda enerji temininde güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanımı ön plandadır. Ancak bu enerjilerin yetmediği durumlarda ve yedek olarak dizel jeneratörler hala enerji temininde yaygın olarak tercih edilmektedir. Planlamalarda ayrıca acil durum enerji ihtiyacı için ilave jeneratörler bulundurulmaktadır. Jeneratörde yakıt olarak genellikle Antarktika dizeli kullanılmakta, yakıtlar geçirimsiz, çift cidarlı, izleme sistemi olan yakıt tanklarında depolanmaktadır. Yakıt sızıntısı ve dökülmelerine karşı Acil Müdahale Planları bulunmaktadır. İncelenen araştırma istasyonlarında su temini için daha çok deniz suyu veya kar/buz eritme kullanılmaktadır. Deniz suyunun arıtımında ters ozmoz tercih edilmektedir. Atıksuların yönetiminde siyah ve gri su ayrımı, geri kazanım ve ileri arıtma uygulanmaktadır. Atık yönetiminde atıkların türlerine göre kaynağında ayrılması, evsel ve tehlikeli atıkların Antarktika dışına çıkarılması yanında, organik evsel atıklar ve çamurların istasyonda yakılması da yapılmaktadır. Çevresel etkilerin belirlenmesi için emisyonlar, gürültü, atıksu deşarjları, atıklar, vb. için hesaplamalar, ölçüm ve modelleme vb. çalışmaları yapılmıştır. Antarktika için geçerli uluslararası kriterler olmadığı için genellikle ulusal standartlar dikkate alınmaktadır. Araştırma istasyonlarının inşaat ve işletme faaliyetlerinin çevresel etkileri olasılık, kapsam, süre ve önemine göre matris halinde verilmiş, ayrıca söz konusu etkileri azaltıcı önlemler ortaya konmuştur. Antarktika'nın doğal ortamını korumak ve faaliyetlerin etkilerini takip etmek için kapsamlı izleme programları planlanmıştır. Kurulması planlanan Türkiye Antarktika Araştırma İstasyonu için, incelenen ülkelerin istasyonlarındaki çevresel iyi uygulama örneklerinin dikkate alındığı, istasyonun inşaat ve işletme aşamasındaki çevresel etkilerinin azaltılmasına yönelik planlamaların yapıldığı değerlendirilmiştir. Bununla birlikte istasyonun faaliyeti öncesinde, önerilen saha ve çevresine yönelik mevcut duruma yönelik verilerin mümkün olduğunca fazla olması planlamaların daha iyi yapılmasına, inşaat ve işletmenin çevresel etkilerinin daha da azaltılmasına imkan verecektir. Bu nedenle sonraki yıllarda yapılacak Antarktika seferlerinde bu çalışmalara yönelik faaliyetlerin planlanması ve daha fazla veri toplanması önem taşımaktadır. Halihazırda Antarktika'da SCAR ve COMNAP gibi uluslararası organizasyonlar bulunmakla birlikte, bunların Antarktika'nın korunmasında yeterli oldukları düşünülmemektedir. Bu nedenle Antarktika'da üssü olan ülkelerin yer aldığı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı vb. uluslararası kurumların da olacağı bir Antarktika Yönetim Biriminin oluşturulması önerilmektedir. Bu birim Antarktika için ortak standartlar (emisyon, gürültü, deşarj, vb. için) belirleyebilir ve bağımsız ortam izleme çalışmaları yürütebilir. Ayrıca yapılan izleme çalışmaları verilerinin toplandığı, takip edildiği, şeffaf ve web tabanlı bir yönetim sistemi kurabilir. Denetimin esası olan izlenebilirliğin sağlanması ile uygun olmayan uygulamaların önüne geçilebilir. Ayrıca özellikle son yıllarda ciddi şekilde artan Antarktika'ya turistik seferlerin sınırlandırılması da gerekmektedir.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023
Anahtar kelimeler
Araştırma istasyonları, Research stations, Antarktika, Antarctica
Alıntı