Toplumsal cinsiyet açısından iş şarkıları ve bakım emeği: Ninniler

thumbnail.default.alt
Tarih
2022-12-09
Yazarlar
Acar, Begüm
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Bu çalışma kapsamında ninniler ve bakım emeğine eşlik eden müzik pratikleri, emek ve müzik ilişkisini toplumsal cinsiyet açısından analiz etmek amacıyla ele alınmıştır. Erişilebilen en eski yazılı kayıtlara göre ninnilerin tarihi M.Ö. 2000'li yıllara kadar uzanmaktadır. Birçok toplumda ve farklı dönemlerde var olan ninniler çoğunlukla kadınlar tarafından üretilmiş ve sözlü gelenekle aktarılmıştır. Ninnilerin ve bakıma eşlik eden müzik pratiklerinin hem ebeveynlerin bakım işiyle doğrudan ilişkili olması hem de tıpkı hane içindeki karşılıksız emek süreçlerinde olduğu gibi değersiz veya ikincil olarak addedilmesi sebebiyle, bu çalışmada ninnilerin iş şarkısı/ türküsü çerçevesinde incelenmesi önerilmiştir. İş şarkıları/ türküleriyle bakım emeğinin içerik ve form olarak birçok karakteristik özelliği ortaklaşmaktadır. Benzer şekilde, bakım emeği ve ninnilerin de karakteristik özelliklerine dair birtakım ortaklıklar bulunmaktadır: Her ikisi de özel alanla ilişkilendirilir ve kadınların varsayılan doğasına atfedilir; standart formlar olmadığı için tanımlamak ve kategorize etmek zordur; doğaçlamaya açıklardır; tekrar içerirler; çoğunlukla kolay, niteliksiz ve basit olarak tarif edilirler ve bu sebeple göz ardı edilirler. Buradan yola çıkarak öncelikle iş şarkıları/ türküleri kavramının kapsamı ve bu konudaki çalışmalar özetlenerek Türkiye'de bu alanda yürütülen çalışmalar ele alınmış; ardından iş şarkıları/ türkülerinin toplumsal cinsiyet açısından anlamları ortaya konularak bakım emeği ile ilişkisi tartışmaya açılmıştır. Bu bağlamda bakım emeğine eşlik eden ninni ve benzeri formların iş şarkısı/ türküsü çerçevesinde toplumsal yeniden üretim yaklaşımıyla incelenmesi önerilmiştir. Araştırma süreci, ikincil kaynak incelemesi ve niteliksel araştırma yöntemleri kullanılarak yürütülen saha çalışması olmak üzere iki aşamalı bir şekilde kurgulanmıştır. İlk olarak sözlü gelenekle aktarılan ninnilere ilişkin ikincil kaynaklara dayalı bir inceleme yürütülerek ninnilerin genel olarak hangi kapsamda ele alındığına dair çerçeve; ninnilerden beklenen işlevlere, ninnilerin biçim ve içerik olarak nasıl tarif edildiğine ve ninnilerle ilgili çalışmalara yöneltilen eleştirilere odaklanarak özetlenmiştir. Ayrıca, Türkiye'de sözlü gelenekle aktarılan ninnilere ilişkin Cumhuriyet döneminde yürütülen ve bu üç başlık etrafında özetlenen çalışmaların içeriği görselleştirilmiş ve bir tablo olarak sunulmuştur. Ardından, ninnileri derleyen kaynaklar içerisinden konuyla doğrudan ilişkili olması sebebiyle bakım emeğini tarif eden yüz on (110) adet ninni metni seçilmiş ve bu metinlere dair yapılan içerik analizi sonucunda ninnilerin bakım emeğine dair şu ortak konuları içerdiği ortaya çıkmıştır: Kadınlara ait görülen hane içi sorumluluklar ve toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümü, bakım emeğinin içeriği ve emek-yoğun özelliği, hanenin sosyo-ekonomik durumu ve ücretsiz aile işçiliği, hane içindeki bakım emeğinin yüküyle ilişkili olarak koca/ partner ve diğer akrabalarla ilgili dile getirilen şikayetler. Sözlü gelenekle aktarılan ninni metinlerinin incelenmesi sonucunda ortaya çıkan bu konuların, günümüzde dönüşen çocuk bakımı deneyimleriyle nasıl örtüştüğüne bakmak amacıyla halihazırda bakım veren ve çoğunlukla İstanbul'da yaşayan, 26-63 yaş aralığında olan 15 kadınla yapılan derinlemesine görüşmeler yoluyla bir saha çalışması yürütülmüş ve yöntem olarak etnomüzikolojideki feminist yaklaşımlar benimsenmiştir. Görüşmelerden elde edilen veriler 1970'lerde feminist teorisyenlerin Marksist yeniden üretim analizine getirdikleri eleştiri sonucunda ortaya çıkan toplumsal yeniden üretim yaklaşımı ışığında ve kesişimsel bir zeminde yorumlanmıştır. Bu bağlamda ninni ve benzeri müzik pratikleri, kültürel alanın yeniden üretimini bakım verenlerin bakış açısından aktaran bakım emeği anlatıları olarak değerlendirilmiştir. Görüşmelerde bakım verenlerin gündelik hayat deneyimleri içerisinde bakım emeği ve müzik ilişkisini nasıl yorumladığına, çocuk bakımı deneyimi özelinde ninni ve benzeri müzikal formları ne şekilde icra ettiğine ve bu formların taşıdığı potansiyel dönüşüm alanlarına odaklanılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarından beri azımsanmayacak sayıda derlemeci ve araştırmacı tarafından ninnilerin yok olduğuna dair dile getirilen görüşlerin aksine, görüşmelerde günümüzde ninni pratiklerinin hâlâ devam ettiği aktarılmıştır. Ayrıca, hem bakım hem de müzik pratiklerinin piyasalaştığı koşullarda dahi bakım emeği ve müzik ilişkisinin özgül birtakım özelliklerini koruduğu da görüşmeler yoluyla tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda ilk olarak bakım emeğine eşlik eden müzik pratiklerinin kültürel üretim alanında toplumsal cinsiyetle ilişkisi ortaya çıkarılmıştır. Bu noktada öncelikle bakım emeğine eşlik eden müzik pratiklerinin güncel olarak çeşitlendiğini, farklı biçimlerde ve formlarda icra edildiğini gözlemlemek mümkündür. İkinci olarak, bu pratiklerin sevgi, bağlılık, yorgunluk, neşe, tükenmişlik vb. gibi bakım emeğiyle ilişkili birtakım duyguların ifadesi olmasının yanında, bakım işini kolaylaştırması amacıyla araçsallaştırılması da söz konusudur. Üçüncü olarak bakım emeğine eşlik eden müzik pratiklerinde oldukça yaygın şekilde görülen ihtiyaç veya iletişim temelli doğaçlama; bilinen ezgilere uygun yeni sözler üretilmesi, var olan sözlere uygun ezgiler üretilmesi, var olan ninni veya popüler müzik ürünlerinin yeniden yorumlanması veya tamamen belli bir anda doğaçlanan yeni ürünler ortaya çıkarılması şeklinde gerçekleşmektedir. Doğaçlamanın sunduğu yaratıcılık alanı, toplumsal dönüşümle koşut olarak değişen bakım rollerinin anlatısını sahiplenme ve yeniden üretme potansiyelini de taşımaktadır. Bakım ve müzikle ilişkili güncel deneyimler bir bakım emeği anlatısı olarak ele alındığında, ninni ve benzeri formların değişen bakım rolleri ve dijitalleşen müzik piyasası bağlamında toplumsal dönüşüm açısından taşıdığı potansiyel ortaya çıkmaktadır. İlk olarak kültürel hafıza aktarımı bağlamında kişisel tarihine sahip çıkmak ve geçmişle bağ kurmak amacıyla bu müzik pratiklerini sahiplenen bakım verenler, aynı zamanda şimdiye ve geleceğe yönelik değiştirmek istedikleri bakım sorumluluklarını veya eşitsizlikleri de göz önünde bulundurarak bu pratikleri, dolayısıyla anlatıları dönüştürmekte ve yeniden üretmektedir. Bu yolla yeniden üretilen kişisel deneyimler toplumsal bir dönüşüme de işaret etmektedir. İkinci olarak dijitalleşen müzik piyasasının, bakım emeğine eşlik eden müzik pratiklerinin üretimi ve tüketimi açısından bir standartlaşmaya yol açmakta olduğu görülse de görüşmeciler dijital kanalları kullanma biçimleri açısından kendi özgül yorumlarını ve yaklaşımlarını geliştirmiştir. Dolayısıyla bu tür kişisel anlatıların oluşturulması açısından bir standartlaşmadan bahsetmek zor görünmektedir. Üçüncü olarak toplumdaki eşitsizliklere alternatif yaratmak üzere üretilen/ yeniden gözden geçirilen ninniler ve çocuk şarkıları da dijital müzik piyasasının sahip olduğu alanların içerisinden gelişmektedir. Bakım emeğine eşlik eden müzik pratiklerinin ve ninnilerin bu bağlamda açtığı yaratıcı alan, hem bakım emeğinin toplumsallaşması hem de bakım etiği yaklaşımı çerçevesinde dayanışma temelli farklı ebeveynlik pratiklerinin anlatısını oluşturması açısından önemli görünmektedir. Bu bağlamda bu pratikler toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve bakım ilişkilerinin demokratikleşmesi amacıyla gerçekleşecek olası toplumsal dönüşümlerde önemli bir rol oynayabilir. Bunun ötesinde, doğrudan bu çalışmanın konusu olmasa da bahsi geçen ninni ve müzik pratikleri, özellikle COVID-19 pandemisi sonrasında müzik piyasasında gündeme gelen dayanışma temellinde kurulacak olası dönüşümler için de toplumsal mücadeleleri desteklemesi bağlamında bir alan yaratabilir ve hatta örnek teşkil edebilir.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022
Anahtar kelimeler
ninniler, lullabies, müzkoloji, musicology, cinsiyet eşitliği, sexual equality, iş şarkıları, work songs
Alıntı