Mimari araç olarak betonarme

thumbnail.default.alt
Tarih
1998
Yazarlar
Abidin, Ayhan
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Özet
Tezin amacı yüzyılımızın başında inşaat alanında yaygın olarak kullanılmaya başlanan ve günümüzde çelikle birlikte en önemli iki yapı malzemesinden biri olan betonun mimarlıktaki yerini araştırmaktır. Tekniğin ilerlemesi, sadece eski malzemelerin daha elverişli koşullar altında kullanılmasını değil, fakat yeni malzemelerin ortaya çıkmasını sağlayarak, yeni biçim ve strüktür olanaklarını arttırmıştır. Yüzyılımızın başında yaygın olarak kullanılmaya başlanan betonarmenin en önemli özelliği mimar ve mühendislere başarılı statik çözümler sunan monolitik yapısıdır. Yüzyılımızın üç farklı döneminde yaşamış üç mimarının çalışmalarında betonarme taşıyıcı sistemin nasıl kullanıldığını izlemekteyiz. 20'lerin sonlarındaki villalarıyla Le Corbusier mekanda tek başlarına duran eş aralıklı kolonlar ve bu düşey taşıyıcıların sağladığı serbestlikle bunlardan ayrı olarak düzenlenmiş duvarları kullanmaya başlamıştır. Böylece Le Cobusier taşıyıcı sistemi biçimler sisteminin ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir. İkinci Dünya savaşından sonra Le Corbusier'in kabuklardan oluşan daha organik binaları gözlenmektedir. Kahn'a göre mimarlar çağın teknolojisinin ürünleri olan ve ağır taşıyıcıları gereksiz kılan beton ve çeliğe rağmen geçmişteki taşıyıcı sistemlerin ürünü dolu duvarlarla tasarım yapıyorlardı. Kahn eğer duvarlar boş yapılırsa bunların boruların, kanalların ve kabloların yerleştirilmesi için odalar olabileceğini ve odalara hizmet ederken bu mekanları işgal etmeyeceklerini öne sürüyordu. Bu şekilde binalar hizmet eden ve hizmet alan mekanlar olarak ayrılabilirdi. Hizmet eden ve hizmet alan mekan kavramı mekansal düzenleme için devrimci bir yöntem öne sürdüğü için, çağdaş mimariye önemli bir katkı sağlamıştır. Ando'nun mimarlığı çember ve dörtgen biçimlerden, silindirik ve düz yüzeylerden oluşan net bir geometriye sahiptir. Ando'nun pürizminde geometrik varlığının gücü, sadece kullandığı biçimlerin sadeliğinden değil, aynı zamanda kullandığı malzeme çeşidinin azlığından da kaynaklanmaktadır. Ando'nun mimarisi betonla özdeşleşmiştir.
The aim of the study is to search the role of reinforced concrete in architecture. With the progress in architecture, besides traditional building materials could be built at new arrangements, new materials, like steel and concrete, are found. The characteristic property of reinforced concrete structure is its monolrthicity, and from it may be derived some of its most brillant static solutions. We can observe how the system is used in architecture by the works of three architects of our century. Le Corbusier, beginning with the avan-garde villas of the late 1920s, used the grid of free-standing columns as a foil to walls, which stand apart from these vertical supports. In this way Le Corbusier made the structural system an integral component of the system of form. For Kahn, the architects had continued to think in antiquated terms of constructing buildings with solid walls, although technology had produced materials, such as concrete and steel, that made the heavy supports unnecessary. Kahn suggested that, if walls were opened up and made hollow, they could become actual rooms for accommodation of ducts, pipes, and wires, thus providing services to living spaces without invading them. In this way, buildings could be divided into servant spaces and the spaces they serve. Because the servant and served concept introduced a revolutionary method of spatial organization, it was one of the most influential contributions to contemporary architecture. Ando's architecture, composed of circles and quadrilateral shapes, cylinderic and flat surfaces has a pure geometry. Not only the geometry make up the purism, but also the buildings are built with one material; beton.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1998
Anahtar kelimeler
Betonarme, Bina bilgisi, Reinforced concrete, Building information
Alıntı