Simetrik Yapılarda Yön Bulma Daranışına Yakın Çevrenin Katkısı: Taşkışla Örneği

thumbnail.default.placeholder
Tarih
2016 -11-18
Yazarlar
Dilsiz, Muhammed Ataullah
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Bir noktadan diğerine seyahat günlük hayatın önemli bir parçası olan aktivitelerdendir. Bu aktivitenin yapılış şekli günlük hayatı kolaylaştırabileceği gibi acil durumlarda can kurtaran bir özellikte de olabilir. Bu bağlamda, herkes için tasarlanan kapalı mekanlar için bir tasarım kriteri olan yön bulma, acil durumlarda vazgeçilmez öneme sahip oluyor. Carolina State Üniversitesi’ndeki Evrenel Tasarım Merkezi (The Center for Universal Design at Carolina State University), tasarlanmış mekanların genç, yaşlı ve engelli ayrımı olmaksızın bütün insanların kullanabilmesi gerektiğine söyler (Story et al., 1988) ve evrensel tasarımın yedi kriterine dikkat çeker (Story et al., 1988, pp. 73 – 79). Evrensel tasarım kriterleri özellikleri taşımayan yapılarda, kullanıcılar kendilerini yönlendirebilmek ve yönlerini kolayca bulabilmek için dışardan yardım alma ihtiyacı duyarlar. Bir yapı içerisindeki tasarım bileşenleri kullanıcılara nerede olduklarını bilmelerinde ve yönlerini bulmalarında kolaylık sağlayabilir. Bu tasarım bileşenleri, grafik ve mimari tasarım elemanlarıdır: kat planları, işaretler, röper noktaları, hatta aydınlatma ve renk olabilir. Çevresel değişkenlere bağlı olarak, bu tasarım elemanlarından biri veya bir kaçı diğerlerinden daha önemli olabilir. İnsanlar mekan organizasyonunu röper noktaları aracılığı ile anlama yeteneğine sahip oldukları için; yön bulma bağlamında, röper noktaları en önemli tasarım elemanlarından bir konumuna gelir. İnsanlar okunabilirliği düşük yapılarda kendi pozisyonlarını belirlemek için bu röper noktalarına ihtiyaç duyarlar. Röper noktaları, zihinsel mekan modelleri oluşturmak için referans noktaları olma özelliğinin yanısıra; rota kararlarında da önemli rol oynar. Bu tezin bağlamında, röper noktaları iç ve dış röper noktaları olarak tanımlanmıştır. Eğer kişi iç mekanda kendi konumunu belirlemek, ardından varış noktasının konumunu belirlemek ve son olarak rota seçiminde bina dışında bulunan bir röper noktasını kendine referans alıyorsa, o röper noktası ‘dış röper noktası’ olarak tanımlanır. Tasarım elemanları ile yön bulma arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çok çalışma mevcuttur (Arthur and Passini, 1992; Passini, 1984; Weisman, 1981; O’Neill, 1991; Caduff et. al., 2006; Garling and Evans, 1991; Golledge, 1991). Özellikle, iç mekandaki yön bulma söz konusu olduğunda bu çalışmaların sayısı fazlalaşmaktadır. Bu çalışmaların bir kısmı, iç mekandaki yön bulma ile gene iç mekanda bulunan röper noktaları arasındaki ilişkiyi incelerken; diğer bir kısmı ise dış mekandaki yön bulma ile gene dış mekanda bulunan röper noktalarının ilişkisini inceleyegelmiştir. Simetrik mekanlarda yön bulma davranışını inceleyen çalışmalar da mevcuttur (Remolina and Kuipers, 2004). Hölscher et al. (2006) ise bir çalışmasında simetri ve benzerliğin mimarlık tarihi boyunca kullanılan bir tasarım kriteri olduğunu belirtmiştir. Simetrik mekanlarda benzer mekanları birbirinden ayırt edebilmek için iç röper noktaları kullanılacağı gibi; yeterli miktarda ya da nitelikte iç röper noktası olmayan yapılarda kişilerin bina dışında yer alan röper noktalarını da kullanabileceği öngörülmüştür. Bu bağlamda, literatürde iç mekandaki yön bulma davranışı ile dış mekandaki röper noktalarının ilişkisini inceleyen çalışmalar düşünüldüğünde bir boşluk söz konusudur. Bu yaklaşım bir araştırma sorusunu da beraberinde getirir; dış mekanda bulunan röper noktalarının, simetrik ve benzer mimari elemanları bir arada bulunduran yapıların iç mekanlarındaki yön bulma davranışına bir katkısı var mıdır? Robertson (2003), literatür taramasında da belirtildiği gibi, gözler, kulaklar ya da dokunma gibi reseptörlerin mekansal çevrenin bir imajını zihnimizde canlandırdığını söyler. Peki ya zihnimizde canlanan bu imaj, mekanın benzer başka bir noktası için de geçerliyse? Bu durumda simetri ve benzerlik zihnimizde canlandırdığımız imajlarla, o imajların kaynağı olan mekanları birbiri ile ilişkilendirmeği zorlaştıracaktır. Zihnimizde canlanan bu imajların daha sonra hangi mekana ait olduğunu bilmek için o mekanları başka bir obje ile ilişkilendirme ihtiyacı duyabiliriz. Bunu dış mekandaki röper noktalarını kendimize referans alarak yapabilir miyiz? Başka bir değişle, dış mekandaki röper noktalarının iç mekandaki yön bulma davranışına katkısı var mıdır? Çalışmanın ana amacı bu sorulara cevap bulmaktır. Bu amaca ulaşmak için önce, dış mekandaki röper noktalarının iç mekandaki kullanıcıların mekansal bilgisine katkısı bilişsel haritalama ve işaret etme çalışmalarıyla (pointing out task) aracılığı ile analiz edildi. Daha sonra, dış mekandaki röper noktalarının iç mekandaki kullanıcıların yön bulma davranışına katkısı referans alınan röper noktaları bağlamında yön bulma çalışmaları (wayfinding task) aracılığı ile analiz edildi. Bunlardan sonra, iç mekandaki kullanıcıların önceden belirlenmiş iç mekanlar ile dış röper noktalarını ilişkilendirme yetenekleri Likert ölçek anket aracılığı ile analiz edildi. Yukarıda anlatılan hedeflere ulaşmak için üç aşamalı bir yöntem uygulanmıştır. İlk olarak katılımcılara bilişsel haritalama yaptırılmış, daha sonra işaret etme testleri ve bu testlerle ilişkili açık uçlu sorulardan oluşan anketler, ardından yön bulma testleri ve bu testlerle ilişkili açık uçlu sorulardan oluşan anketler, ve son olarak Likert ölçek sorulardan oluşan anketlerin bir arada kurgulandığı bir metot uygulanmıştır. Asistanı olduğum Visual Comminication 2 dersi öğrencilerinden Taşkışla’yı merkeze alarak 1 km yakın çevresinin eskiz haritasını çizmeleri istenmiştir. Bu eskiz haritaları Lynch’in (1960) eskiz haritalarını değerlendirme yöntemi esas alınarak değerlendirilmiştir, böylelikle çok sayıda ortak çizilen lokasyonlar potansiyel landmark olarak tanımlanmıştır. Bu veriler daha sonraki işaret etme testi, yön bulma testi ve Likert ölçek anket için altlık niteliğindedir; uygulanacak olan testlerde katılımcılardan işaret etmeleri veya gitmeleri istenilen mekanlar eskiz haritalarında belirlenen röper noktaları ile mekansal ilişki kuracak şekilde seçilmiştir. Bütün testlerden ve açık uçlu sorulardan oluşan anketlerden sonra ise, testler için Taşkışla içerisinde seçilen mekanların Taşkışla’nın yakın çevresindeki röper noktaları ile mekansal ilişki içerisinde olduğunu doğrulamak için Likert ölçek sorulardan oluşan anket uygulanmıştır. Böylelikle uygulanan metotun güvenilirliği ve kabul edilebilirliği doğrulanmıştır. Katılımcılara önce belli bir mekanı parmakları ile işaret etmeleri istenmiş, doğru ya da yanlış gösterdikleri kayıt altına alındıktan sonra neden o yönü işaret ettikleri açık uçlu bir soru ile sorulmuştır. Cevap alındıktan sonra, işaret etmeleri istenen mekana gitmeleri istenmiştir. Bu yön bulma testi esnasında katılımcıladan sesli düşünmesi istenmiştir ve test kamera ile kayıt altına alınıştır. İstenilen noktaya varan katılımcıya, varış noktasını nasıl buldukları açık uçlu bir soru ile sorulmuştur. Bu aşamaya kadar olan testler ve açık uçlu sorulardan oluşan anketler daha önce belirlenmiş üç farklı mekan için tekrarlanmıştır. Bu aşamadan sonra katılımcılardan, araştırmacı tarafından belirlenen bazı iç mekanlar ile daha önce bina kullanıcıları tarafından bilişsel haritalama tekniği ile belirlenen dış mekandaki röper noktaları arasındaki mekansal ilişkiyi sorgulayan bir Likert ölçek anket doldurması istenmiştir. Kişisel ya da çevresel değişkenlerin yön bulma davranışı ile ilişkisini sorgulayan bir çok çalışma yapılmıştır. Çevresel değişkenlerin yön bulma davranışı ile ilişkisi söz konusu olduğunda, röper noktaları şehir, bölge ya da bina ölçeğinde çalışılagelmiştir; ancak, röper noktaları – yön bulma davranışı ilişkisini bu ölçekler arası geçişli olarak inceleyen çalışma neredeyse yoktur. Bir başka değişle, dış mekanda yer alan bir röper noktası ile iç mekandaki kullanıcıların yön bulma davranışı arasındaki ilişkiye dikkat çeken çalışma mevcut değildir. Bu çalışma dış mekandaki röper noktalarının iç mekandaki yön bulma davranışına bir katkısının olup olmadığını arz etmek açısından önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmanın bulguları, tasarımcılar, mimarlar hatta şehir plancıları için kılavuz niteliği taşımaktadır. Bu çalışma bina kullanıcılarının bina dışındaki röper noktalarını kendilerine referans almalarının yön bulmayı kolaylaştıracağını öngörür. Tez, beş ksımdan oluşmaktadır. İlk kısım olan giriş kısmında, yön bulmanın öneminden kısaca bahsedilmiştir. Bunun yanında tezin amacı ve hedefleri açıklanmış, araştırma sorusu ve kullanılan metot anlatılmıştır. İkinci kısım olan literatür taraması kısmında ise yön bulma kavramı anlatılmış, ardından, yön bulmanın mekansal algı ve mekan bilgisiyle ilişkisine değinilmiştir. Takip eden adımlarda yön bulmayı etkileyen parametrelere çevresel değişkenler ve kişisel değişkenler başlıkları altında değinilmiştir. Çevresel değişkenler, plan, simetri ve benzerlik, röper noktaları, görünebilirlik ve işaretler ele alınarak incelenmiş; kişisel değişkenler aşinalık, yaş ve cinsiyet değişkenleri ele alınarak incelenmiştir. Üçüncü kısımda ise araştırma tasarımı beş ana başlıkla incelenmiştir, bunlar: araştırma soruları, hipotezler, araştırma stratejisi ve metodu, alan çalışması seçim kriterleri ve katılımcılardır. Araştırma soruları kısmında ana araştırma ve alt araştırma soruları yer almaktadır. Hipotezler kısmında ise gene ana hipotez ve alt hipotezler her almaktadır. Araştırma stratejisi ve metodu kısmında ise araştırmanın nasıl yürütüleceği ve sonuçların nasıl elde edileceği anlatılmıştır. Son olarak alan çalışması yapılacak yapının ve katılımcıların seçim kriterleri açıklanmıştır. Dördüncü kısımda, alan çalışması için seçilen İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Yerleşkesi, tarihi, mekansal ve fonksiyonel analizi ve işaret sistemleri bağlamında analiz edilmiştir. Buna ek olarak alan çalışması sonucu elde edilen bulgular ve bulguların yorumları bu kısımda yer almaktadır. Beşinci kısım, tezin sonuç kısmıdır. Tezin sonuçlarının özetlendiği bu kısımda mimarlar ve gelecek çalışmalar için bir kaç öneride bulunulmuştur.
The aim of the thesis is investigating the contribution of immediate surroundings of symmetric buildings to wayfinding behavior and examining the cognitive relations constituted between indoor and outdoor environments by people. When users of a symmetric building, which consists of similar architectural elements, tend to reach a space in the building, the image comes to the mind is validated for some other spaces of the building. In such situations, users link the destination with another space or landmark located in the building to distinguish the destination from the other similar spaces. The hypothesis of the study is based on distinguishing a space from the other similar spaces by linking it with not only spaces and landmarks located in the building; but also spaces and landmarks in the immediate surroundings of the building. To test the hypothesis, the first step was to decide which buildings or spaces are outer landmarks that are located in immediate surroundings of Taskisla; for this aim, participants were asked to draw a sketch map of immediate surroundings of Taskisla with in 1 km diameter. Then, a mix of tasks and questionnaires were applied to participants. There were two types of tasks that are pointing out, and wayfinding tasks; in addition, there were two types of questionnaires that are open-ended and Likert scale questionnaires applied to the participants. The data obtained from the first step was became a pedestal for both pointing out and wayfinding tasks. Thus, at first participants were asked to point out a space, which is related with an outer landmark that determined in the first step. Subsequently, results were evaluated whether it was accurate or not. Then an open-ended question, which is asking why they pointed out that direction, was asked to participants. After that, participants were asked to perform a wayfinding task. Concordantly, each and every participant was required to get the destination point, which was determined by pointing out by participants. The task recorded by a camera. Upon arrival, participants were asked to answer an open ended question, which is asking how they found the destination. This process was repeated four times for every participant until all pointing out tasks and wayfinding tasks were finished. At last, a Likert scale questionnaire was applied. Participants were requisite for filling a Likert scale questionnaire that evaluates the relation between the destination point and outer landmarks. It is found that immediate surroundings of a symmetric building have a significant effect on wayfinding behavior. It is also observed that people section the building according to immediate surroundings of that building and distinguish similar spaces from each other by linking the spaces with another space or landmark located in immediate surroundings of the building.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2016
Anahtar kelimeler
Yön Bulma, Simetrik Yapılar, Yakın Çevre, Taşkışla, Wayfinding, Symmetric Buildings, Immediate Surroundings, Taşkışla
Alıntı