Miras yapı komplekslerinin yeniden kullanımı: Ankara Saraçoğlu mahallesi için yeniden kullanım stratejileri

dc.contributor.advisor Cordan, Özge
dc.contributor.author Özcan, Dilay
dc.contributor.authorID 772027
dc.contributor.department İç Mimari Tasarım Bilim Dalı
dc.date.accessioned 2025-02-19T13:18:17Z
dc.date.available 2025-02-19T13:18:17Z
dc.date.issued 2022
dc.description Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022
dc.description.abstract Ömrünü günümüze kadar sürdürebilmiş birer tarihi vesika niteliğinde olan tarihi yapılar, korunup yaşatılarak gelecek kuşaklara ulaştırmakla yükümlü olduğumuz kültürel ve mimari miras örnekleridir. Kültürel ve mimari miras yapılarıyla çalışmak, onları korumak, onarmak, restore etmek ve yeniden kullanmak çağdaş tasarım pratiğinde giderek daha önemli hale gelmiştir. Bu yapıların ömrünü uzatmaya yönelik her çaba, ekonomik, kültürel, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik modellerine ilişkin farkındalığı da içermektedir. Kültürel ve mimari miras yapıları, kültürel kimliğin gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu yapıların, zaman içerisinde orijinal kullanımlarıyla işlevlerini yerine getiremeyerek işlevsiz veya atıl hale gelmesi durumunda, bu yapıların sürdürülebilirliğini sağlamak ve gelecek kuşaklara aktarmak için yeni bir işlev önermek kaydıyla yeniden kullanımı kaçınılmaz hale gelmektedir. Yeniden kullanım, eski çağlardan beri kullanılagelen bir yaklaşımdır. Tarih boyunca, malzemeleri devşirmek veya yapıların işlevini değiştirerek kullanmak yaygın bir uygulama olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nda özellikle kiliseler camiye çevrilmiş, 18. yüzyılda Fransız Devrimi sırasında, dini yapılara el konulmuş, bu dini yapılar endüstriyel ve askeri işlevler için yeniden kullanılmıştır. Bu faydacı müdahaleler, genellikle bugünkü yeniden kullanım uygulamalarından farklıdır. Bu müdahalelerin arkasındaki itici güç, işlevsel, ekonomik ve politiktir. Tarihi ve kültürel mimari miras yapılarını, simgesel, kültürel, işlevsel, mekânsal değerleriyle korumanın bir yolu olarak yeniden kullanımın teorik çerçevesi ise 19. yüzyılda iki karşıt görüşün mimari çevrelerde tartışılmasıyla başlamıştır. Bu iki karşıt görüşten biri, Fransa'da Eugène Emmanuel Viollet-le-Duc (1814-79) liderliğindeki 'restorasyon hareketi', diğeri ise İngiltere'de John Ruskin (1819-1900) ve öğrencisi William Morris (1834-96) tarafından gündeme getirilen 'koruma hareketi'dir. Viollet-le-Duc mimari miras yapılarının devamlılıklarının sağlanması için bir müdahale dizisinden oluşan restorasyon ve ekleri önerirken; Ruskin ve Morris ikilisi binaların iyi korunduğu takdirde müdahaleye gerek olmayacağını savunmuştur. Süreç içerisinde tartışmalar devam etmiş ve Alois Riegl (1858-1905) ve Camillo Boito (1836-1914), Viollet-le-Duc, Ruskin ve Morris'den bayrağı devralarak tartışmaya başka bir boyut kazandırmıştır. Riegl ve Boito'nun fikirleri, Sherban Cantacuzino ve Rodolfo Machado gibi daha çağdaş düşünürler ve tasarımcılar tarafından geliştirilmiş ve bu çalışmalar çağdaş yeniden kullanım anlayışına önemli katkılarda bulunmuştur. İlk tartışmanın başlangıcı her ne kadar günümüzden iki yüzyıl geride gitse de, farklı teorisyenler, korumacılar ve tasarımcılar mevcut binalarla başa çıkmak ve en iyi yaklaşımı bulmak için çalışmalara devam etmişlerdir. Bugün, yeniden kullanıma yönelik yaklaşımlar ve görüşler çeşitlenmiştir. 20. yüzyılda bilim, sanat, ekonomi ve teknolojide başlayan radikal gelişmelerden etkilenerek, mimarlık ve tasarım alanında, mimari değer, temsil ettikleri sosyal gelişmeler ve yapımlarında uygulanan yenilikçi teknolojiler ile ortaya çıkan "Modernizm Hareketi"nin özgün örnekleri de bugün koruma ve yeniden kullanımın kapsamı içine girmiştir. Yeniden kullanım, mimarlık, iç mimarlık, koruma ve planlama disiplinlerinin, entelektüel ve pratik faaliyet alanı içerisinde yer almaktadır. Yeniden kullanım alanına iç mimarlık disiplini çerçevesinde ve iç mekan ölçeğinde yeni bir bakış açısı kazandıranlardan biri de Graeme Brooker'dır. Brooker'ın (2017), "İç Mimarlık ve Tasarım İçin Uyum Stratejileri" adlı kitabında, "yeniden işlevlendirme", "müdahale", "ekleme", "alan içi/dışı", "anlatı", "sanat", "aşırı kullanım" ve "yerleştirme" olmak üzere, yeniden kullamım için sekiz strateji tanımlamıştır. Bu stratejiler, tekil yapılar için olduğu kadar yapı komplekslerinin yeniden kullanımı için de geçerlidir. Brooker'ın belirlediği stratejiler ışığında bu tez çalışmasında, Dünya'dan ve Türkiye'den sekiz yapı kompleksi incelenmiştir. Bu örnekler; Milano, İtalya'da bulunan "Milano Fondazione Prada"; Essen, Almanya bölgesine kaybedilen ekonomik değeri geri kazandıran "Zollverein Maden Kompleksi"; Verona, İtalya'da bulunan "Castelvecchio Müzesi" (Castelvecchio); Guilin, Çin coğrafyasından "Alila Yangshuo Hotel"; Türkiye Kayseri'den "Abdullah Gül Ünivesitesi Sümerbank Kampüsü" (Kayseri Sümerbank Bez Fabrikası); "Hasanpaşa Gazhanesi" (Müze Gazhane); İstanbul "Bomonti Bira Fabrikası" (Bomontiada) ve "Silahtarağa Elektrik Santrali" (Santralİstanbul)'nden oluşmaktadır. Tezin vaka çalışmasını ise bir yapı kompleksi olan "Ankara Saraçoğlu Mahallesi" oluşturmaktadır. Saraçoğlu Mahallesi, Erken Cumhuriyet Dönemi yapılarından (1923-1950) biridir. Yeni rejimin sembolü olan Erken Cumhuriyet dönemi yapıları, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece yapısal olarak değil aynı zamanda fikri zeminde de kendinden önceki dönemle ayrıştığını ispat eden birer belge niteliğindedir. Bu yapılar DOCOMOMO'nun (Modern Hareketin Belgelenmesi ve Korunması) modern mirasın belirlenmesine yönelik ölçütlerine göre 'simge değeri' taşıyan yapılar grubundadır. Her ne kadar Erken Cumhuriyet Dönemi ile günümüz arasında yüzyıllar geçmemiş olsa da çağın değişimi ve ihtiyaçların farklılaşması ile birçok Modern Mimarlık Miras yapısı, yapıldıkları döneme ait kullanım amaçlarını kaybetmekte ve gündelik yaşamdan soyutlanmaktadırlar. Çoğu zaman boşaltılarak kaderlerine terkedilen bu yapıların büyük bir kısmı, çoğu zaman rantsal bir dönüşüme maruz kalmaktadır. Tez çalışmasında, "Ankara Saraçoğlu Mahallesi"nin kültürel ve mimari sürekliliğini sağlamak, kent ve kentli için önemini hafızalarda taze tutmak ve bu yapı kompleksini sürdürülebilir bir şekilde gelecek kuşaklara aktarmak için iç mimarlık disiplininin yöntem ve teknikleri kullanılarak, Brooker'ın belirlediği stratejiler temel alınarak bir tasarım önerisi geliştirilmiştir. Brooker'ın stratejilerinin seçilme sebebi, yeniden kullanımın, iç mimarlık disiplini ve iç mekan ölçeğinde ele alınmasıdır. Ankara Saraçoğlu Mahallesi, Ankara'daki üst düzey memurların ve askerlerin konut sıkıntısını gidermek için, Kızılay yakınlarına inşa edilmiş, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk toplu konut uygulaması olarak 1945-46 yılları arasında Alman mimar Paul Bonatz tarafından tasarlanmıştır. Ankara Saraçoğlu Mahallesi, Ankara Kızılay'da Kumrular Sokak, Necatibey Caddesi ve Yahya Galip Caddesi ile üç yönden sınırlanmıştır. II. Ulusal Mimarlık Döneminin özgün örnekleri arasında sayılan bu yapı kompeksi, bitişik düzende sekiz farklı tip ve yüksekliklerde yapılmış; 435 daireden oluşmaktadır. Alan "kentsel sit alanı" olarak koruma altındadır ancak; 2016 yılında mahalle boşaltılmış ve o yıldan beri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Tez çalışmasının proje önerisi, salgın hastalıklar için karantina evi önerisi kapsamında 2019 Aralık ayında Çin'in Wuhan Kentinde başlayarak, kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından salgın olarak tanımlanan COVID-19 ile hayatımıza giren karantina uygulamaları ve hastalığa yakalananların rehabilitasyonu için Ankara Saraçoğlu Mahallesi'ndeki bir A Tipi Konut Bloğunun, karantina evine dönüştürme senaryosu üzerine geliştirilmiştir. A Tipinin seçilme sebebi, Zeynep Tanrıverdi (2012) tarafından hazırlanan tez çalışması aracılığı ile bu tipin planlarının erişilebilir olması ve A tipinin bulunduğu parsel adasının ana arterlere olan ulaşım kolaylığıdır. Tasarım önerisi, Graeme Brooker'ın belirlediği sekiz strateji içerisinden; "yeniden programlama (reprogramming)", "ekleme (insertion)", "müdahale (intervention)" ve "anlatı (narrative)" stratejileri esas alınarak geliştirilmiştir. Tasarım önerisinde, yapının belirlenen bina programına cevap verebilmesi için iç mekâna yönelik müdahalelerde bulunulmuş; yeni işlevsel ve mekânsal katmanlar, mevcut yapıya eklenmiştir. Tasarımın dili, her yapının kendi döneminin çağdaşı olması gerekliliği üzerine kuruludur. İşlevsel, mekânsal ve obje bazındaki eklemelerde yeni bir katman olarak bugünü ruhunu yakalamak hedeflenmiştir. Mekânsal, malzeme ve obje ölçeğindeki özgün geçmiş katmanlar da tutularak, yeni kullanıcılara Ankara Saraçoğlu Mahallesi'nin geçmiş hikâyesinin hatırlatılması ve anı değerinin vurgulanması amaçlanmıştır. Tasarım stratejileri kullanılarak bir veya birden fazla strateji ile yerin ruhunu kavrayarak, mevcut binanın özgün özelliklerini koruyarak, yeni bina programını ve kullanıcı ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, tasarımcının bakış açısına göre, mevcut kültürel ve mimari miras yapıları için çözüm önerileri geliştirmek mümkündür. Önemli olan, geliştirilen tasarım önerilerinin kolektif bir bilinç ve uzlaşma ile kamuya mal edilmesi ve paylaşılmasıdır. Tez çalışması kapsamında sunulan öneri, salgın bittiğinde yapının yurt, huzurevi, otel vb. yapılara dönüştürülerek sürdürülebilir kullanımını destekleyecek stratejileri ve mekânsal önerileri içermektedir. Böylece çalışma, kamu yararı ile kolektif bilinci göz önünde bulunduran politika ve stratejiler geliştirilmesine katkı sağlayarak, Türkiye yakın tarihi açısından mimari, simgesel, kültürel, politik ve ekonomik olarak önemli bu yerleşkenin 'dondurarak korumak' yerine sürdürülebilir bir şekilde yeniden kullanımı desteklenmektedir.
dc.description.degree Yüksek Lisans
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11527/26490
dc.language.iso tr
dc.publisher Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
dc.sdg.type Goal 11: Sustainable Cities and Communities
dc.subject tarihi yapılar
dc.subject kültürel ve mimari miras
dc.subject yapı kompleksleri
dc.title Miras yapı komplekslerinin yeniden kullanımı: Ankara Saraçoğlu mahallesi için yeniden kullanım stratejileri
dc.title.alternative Adaptive reuse of heritage building complexes: Adaptive reuse strategies for Ankara Saraçoğlu neighborhood
dc.type Master Thesis
Dosyalar
Orijinal seri
Şimdi gösteriliyor 1 - 1 / 1
thumbnail.default.alt
Ad:
772027.pdf
Boyut:
9.25 MB
Format:
Adobe Portable Document Format
Açıklama
Lisanslı seri
Şimdi gösteriliyor 1 - 1 / 1
thumbnail.default.placeholder
Ad:
license.txt
Boyut:
1.58 KB
Format:
Item-specific license agreed upon to submission
Açıklama