Mimarlıkta fiziksel modeller, yapmanın olaysallığı
Mimarlıkta fiziksel modeller, yapmanın olaysallığı
Dosyalar
Tarih
2024-11-13
Yazarlar
Kayhan Köseoğlu, Çiğdem
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Mimarlık disiplininin varoluşsal gerçekliği olan mekânın üretimi, mimar ve tasarımcıların, pratik üzerinden algılanan yapma olgusunu sorgulamalarını sağlayan bir mimarlık kuramını ortaya çıkarmaktadır. Mimarlık kuramı için dikkate değer olan, yapma olgusunun hangi nitelikte, hangi ölçekte ve tasarım sürecinin hangi kısmında ele alındığıdır. Kuram ve pratik ilişkisini, mimari pratiğin üzerine ilerlediği ilişkiler katılaşmadan, diğer bir deyişle yapı inşa edilmeden ele alınabilir. Bu ilişkilerin teorileştirilmesi, pratikte kullanılan tasarım araçlarının taşıdığı olasılıkların kuram tarafından incelenmesi ile mümkün olur. Tez, mimari pratik içinde kullanılan fiziksel modelin yapım eylemine odaklanmakta ve bu eylem kapsamında gerçekleşen olayları yöneten tasarım kararlarını olaysallık kavramı altında incelemektedir. Mimari pratik, yapma eylemiyle ve sonuçlarıyla ilgilenen grupların karmaşık etkileşimleri içinden doğar ve süregeldiği anın ilerisini tarif eden sürekli bir belgeleme durumunu ifade eder. Fiziksel modelin kullanımı bu etkileşimlerden yalnızca biri olmasına rağmen tasarlama ve üretim yoğunluklarının birbirine dönüşebildiği bir alanda yer alır. Günümüzde mimar inşa eden olmamasına rağmen inşa etmek üzere fiziksel çevre bağlamında ele alınması gereken hakimiyet hissini fiziksel model aracılığı ile bilişsel bir duruma dönüştürebilir ve yapının maddeselliğini kavrayabilir. Bu açıdan fiziksel modeli araştırmak, anlık bir gerçekliği araştırma konusu yapmanın mümkün olup olmadığıyla ilgili olduğu kadar, tasarım yapanın deneyiminin mimarlık pratiğinde yok sayılmış olduğu gerçeği ile de ilgilidir. Fiziksel modeller, mimarlık pratiği içinde yanlızca temsil amaçlı kullanılmayan, hatırlatıcı, açıklayıcı, belgeleyici araçlardır. Bu araçların elle tutularak müdahale edilebilen fiziksel parçaları hem bir inşa anının canlandırır hem de nesnenin tamamlanmamış olmasının verdiği çağrışım gücü ile epistemik objelere, bilgi üretim mekanizmalarına dönüşürler. Tezde ele alınan fiziksel modeller yapım koşullarına göre çalışma maketi, prototip (ön model),tam boy model (mock-up) ya da prova yapısı (rehearsal) olarak adlandırılabilmektedir. Bahsedilen fiziksel modellerin seçimindeki temel unsur, güncel dijital ve analog teknikleri melezleyen, ölçek temelli bir anlaşılabilirlik inşa ederek tasarım ve mimarlık dünyasının aktörleriyle etkileşime girebilen dinamik yapılar olmalarıdır. Dolayısıyla bu temsillerin oluşumlarını incelemekteki amaç, günümüzde tasarımın nasıl bir olguya dönüştüğünü araştıran bir zemin yaratmaktadır. Tezde, öncelikle farklı mimari pratiklere ait fiziksel modellerin ele alındığı kuramsal çerçeveyi belirleyen; kavram ve tanımlar açıklanmakta, literatürdeki kullanımları irdelenmektedir. Sonrasında olaysallık kuramı ile bu kuramın değerlendirilmesinde kullanılan deney ve olasılık, ölçek, malzeme ve süreç ile bütünün parçası olarak belirlenen kavramsal filtreler tanımlanmaktadır. Üçüncü bölüm, mimarlıkta yapma eyleminin tarihsel sürecine odaklanmaktadır. Yapma eyleminin mimari tasarım içindeki yeri, yerel mimarlık üretimleriyle ilişkili olarak zanaat olgusuyla karşılaştırılmaktadır. Yerel mimaride zanaat olarak adlandırılan gelenekselleşmiş üretim pratiği ile yapma eylemi arasındaki kökensel benzerliğin fark edilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, fiziksel modelin tarihsel sürecine yer verilmektedir. Bölümün sonunda, sürecin güncel olarak deneyimlendiği noktayı anlamak adına sayısal zanaat düşüncesinin maketler üzerindeki etkisi aktarılmaktadır. Fiziksel modelin mimari tasarım pratiğindeki kullanımına, bakmayı hedefleyen dördüncü bölümde ise, üç mimarlık ofisi ile yapılan görüşmelerin analiz ve değerlendirmelerine yer verilmektedir. Olaysallık kavramını analizler üzerinden çözümleyen beşinci bölümde, mimari tasarım sürecinde geçerli olan yapma bilgisinin güncel içeriği, bu içeriği ortaya çıkaran temel görüşleri karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır. Tezde olaysallık kuramı üzerinden yapılan çıkarımlar aracılığıyla, mimarlık pratiğinin tasarım süreçleiryle ilişkilenen genel geçer prensiplerine eleştirel bir bakış açısı geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu bakış açısı ile günümüzde hem tercih edilme hali ve hem etkinliği artmış olan dijital tasarım araçlarının mimarlığın özünde olan yapma olgusunu ve mimarın deneyimi nasıl dönüştürdükleri fiziksel modelin henüz terk edilmemiş gibi görünen maddeselliği ele alınarak incelenmektedir. Fiziksel modellerin kazandırdığı tasarlama halini oluşturma ve tasarlanan nesneyi mimarın bireyselleştirdiği bir sistematik dahilinde geliştirme durumunun fiziksel model yapımının getirdiği düşünme alışkanlıkları ile örtüştüğü görülmektedir. Tezde alan çalışması olarak seçilen fiziksel model kullanımının tasarım aşamalarına göre konumlanışı ve model yapma yöntemleri birbirinden oldukça farklı olan üç Mimarlık Pratiği/Ofisi, modelin kazandırdığı düşünme prensiplerinin pratikler arasında nasıl ortaklaştığının görülmesini sağlamıştır. Tezin öngörüsü, yapma yöntemleri çeşitlilik gösterse bile, modelin imgesi ve sağladığı bütüncül düşünme itkisinin dönüşerek mimari pratikteki yerini koruyacağını yönündedir.
Açıklama
Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024
Anahtar kelimeler
Fiziksel modelleme,
Physical modelling,
Mimarlık,
Architecture,
Mimarlık kuramı,
Architectural theory