Langa Yenikapı dolgu alanı ve Yalı Mahallesi (1750-1900)

thumbnail.default.alt
Tarih
2023-07-04
Yazarlar
Han, Ayhan
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Özet
Langa Yenikapı, sur içi İstanbul'un güney sahilinde; Davutpaşa Kapısı ile Kumkapı arasındaki semtin ismidir. Uzun bir tarihsel kesitte çeşitli kültür katmanlarının üst üste bindiği bölge, günümüzde İstanbul'un önemli bir arkeolojik sit alanıdır. Burası, İstanbul'un tarihi yerleşkesini kuzey-güney ekseninde ikiye ayıran Bayrampaşa Vadisi'nin denizle buluştuğu mevkide yer almaktadır. Bir zamanlar, yabanda kalmış sığ bir koy olan bölgenin inşa edilmiş çevreye dâhil edilmesi aşamaları, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin önemli kesitlerine; kent mekânını dönüştüren önemli kırılma anlarına denk gelir. Yarımadanın içlerine doğru uzanan koyun Bizans ve Osmanlı dönemlerinde kademeli olarak doldurulması, kent mekânının denize doğru genişlemesinin önemli bir örneğini temsil eder. Dönem araştırmacıları tarihi yarımadanın doğal topografyasının değiştiği ve İstanbul kent mekânının denize doğru yüzyıllar içinde genişlediği konusunda hemfikirdirler. Yarımadanın güney sahilindeki en geniş koy alanının inşa edilmiş çevreye dâhil edilmesi bu gözlemin en önemli örneğidir. Kentin güney Marmara sahilindeki geniş bir alanı kaplayan koyun inşa edilmiş çevreye dâhil edilerek kapatılması kabaca üç aşamada gerçekleşmiştir. Birincisi, Büyük Konstantinus (324-337) döneminde, şehrin kara surlarını batıya kaydırarak yeni bir sabitleme hattı belirlemiştir. Şehrin imparatorluk başkenti yapıldığı 4. yüzyılın ilk çeyreğine denk aşamada Langa Yenikapı, şehir sınırları içine alınmıştır. Dördüncü yüzyılın sonunda, Theodosius Limanı olarak adlandırılan yapay limanın inşa edilmesi bölgenin dolması sürecinin ikinci eşiğidir. Bu süreçte, deniz tabanına mendirekler yerleştirilmiş ve böylece deniz tarafında yeni bir sabitleme hattı çekilerek bahsi geçen koy denizden çevrelenmiştir. Arkeolojik buluntular gemi batıklarını yapay liman tesisinden sonraki dönemlere tarihlendirmektedir. Daha da önemlisi litolojik katmanların yapay limanın tesis edilmesinden sonra daha kısa aralıklarla oluştuğunu göstermektedir. Yapay liman bölgesi Bizans döneminde dolarak, Osmanlı döneminde Langa Bostanları ismini almıştır. Osmanlıların 1760 senesi İlkbahar'ında başlattığı Langa Yenikapı limanını doldurma projesi, doğal koyun tamamen kapatılarak kent mekanının denize doğru genişlemesinin üçüncü eşiğini temsil eder. Theodosius Limanı bölgesinin oluşturulması sürecinde, limanın güneydoğu köşesinde içe doğru kavis yapan bir girinti alanı oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Girinti, birisi batıdaki Davutpaşa Kapısı tarafında ve diğeri ise doğudaki Yenikapı hizasında denize doğru çıkıntı yapan iki adet burunla kısmi olarak korunaklı hale getirilmişti. Osmanlı dönemi dolgusu, söz konusu iki burnun arasında, deniz tabanına sandıklarla kıyı set duvarlarının yerleştirilmesi ve ardının ise Laleli Çeşme Camii temel hafriyatından çıkan molozun dökülmesini ihtiva eden çalışmaları kapsar. "Langa Yenikapı Dolgu Alanı ve Yalı Mahallesi (1750-1900)" başlığını taşıyan işbu çalışma ise limanın doldurulması ve dolgu alanı üzerine inşa edilen Yalı Mahallesi'nin imar sürecini konu edinmektedir. Langa Yenikapı dolgu alanı benzerlerine az rastlanan bir alandır. Dolgu üzerine inşa edilen Yalı Mahallesi ise ortaya çıkış ve inşa ediliş yöntemi ile olağanın dışında bir Osmanlı mahallesi örneğini temsil eder. Burada mekânın üretimi ve kentsel gelişimi, sığ dipteki oynak kum tabakası üzerine inşa edilen ve denizden doldurulan bir mekânın hikâyesidir. Yalı Mahallesi, denizin sürekli ve sert su hareketlerine maruz kalan sur içi İstanbul'unun güney Marmara kıyısında tehditkâr bir ekosistemde inşa edilmiş çevrenin sınırında, sığ dipten bacaya kadar insan eliyle üretilmiş bir mekândır. Doğa ve insanın süreklilik arz eden tehditlerine karşın iç bütünlüğünü koruyan mahalle mekânı, uzun ve istikrarlı bir geçmişe sahiptir. Mahalle mekânı, deniz tarafından günü birlik gelen dalga ve rüzgârların yıkıcı etkilerinin yanı sıra yangın ve depremlerle dönem dönem yok olmuştur. Bununla birlikte, mahallenin ilk inşasında zeminde oluşturulan sokak dokusu ve parsel izleri devamlılık sağlayarak külleri ve molozları üzerinde yeniden inşa edilmiştir. Araştırmanın birinci kısmı, kıyı set duvarlarının örülmesi ve ardının molozla doldurulmasını konu edinir. Limanın doldurulması ve üzerine bir mahalle inşa edilmesi, 1760'ta inşasına başlanan Laleli Çeşme Camii projesinin temel hafriyatından çıkan moloz sorununa bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. Proje, kıyı topografyasının zorluğundan ötürü dönemin mimarlık ve mühendislik bilgisinin uygulama sahasına dönüşmüştür. Araştırmanın ikinci etabı ise dolgu ile elde edilen sathın imarı sürecini içerir. Proje alanına ayrılan emek ve sermayenin tazmin edilmesi, konut yapımı ve pazarlanmasına yönelik bir kentsel dönüşüm modelini gerekli kılmıştır. Bu model, konutların yapı adalarına daha yoğun, ekonomik ve mali kaynak üretme amaçlı yerleştirilmesinden yerleşke içerisinde her bir mevkiinin cazibesinin yükseltilmesine ve elde edilen sathın metalaşmasına değin geniş bir faaliyet alanında ifadesini bulmuştur. Mahalle, Osmanlı dönemi mimarlık ve kent tarihi araştırmaları açısından liman dolgusunu takip eden yapılaşma sürecini takip edebildiğimiz veri tabanına sahip olduğundan özel bir öneme sahiptir. 1762-1768 seneleri arasında mahallede kiraya verilen ilk konut ve dükkân tipi yapıların yapı bilgisi, kiracısı ve sözleşme şartlarını içermekte olan veri tabanı, mahallenin oluşma sürecini haritalandırma fırsatı sunmaktadır. On dokuzuncu yüzyılın ilk çeyreğine ait olan ve benzer içerikte başka bir veri tabanı ile birlikte zaman içerisinde ortaya çıkan mahalle haritaları, alanın dönüşümü ve kentsel dokunun sürekliliğini izleme fırsatı sunmaktadır.
Açıklama
Tez(Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023
Anahtar kelimeler
Langa Yenikapı, Langa Yenikapi, arkeolojik sit alanı, archaeological site
Alıntı