Mahalleyi dönüşümün 'kurtarıcılığı'ndan kurtarmak: Sarıyer Mahallelerinin mücadelesinden esinlenen bir yaklaşım önerisi, mahalle planlaması

thumbnail.default.alt
Tarih
2019
Yazarlar
Çılgın, Kumru
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Birçok farklı coğrafyada, mekân odaklı sosyal alan özelliğiyle önemli bir mekânsal ve toplumsal kimliğe işaret eden mahalle; toplum tanımının ayrılmaz bir parçası ve kentsel alana içkin sorunlara dair daha yerel ölçekten çözüm arayışlarının geliştirilebileceği bir 'ara yüz' olarak değerlendirilmektedir. Aynı zamanda kent sakinlerinin zaman-mekân ilişkisi dahilinde sürekli değişen ontolojik ihtiyaçlarının temelini oluşturması açısından da tarihsel önemini hala canlı tutmaktadır. Mahalle olgusunu yalnızca kavramsal olarak değil, bağlamsal ve öznel gerçekliğiyle birlikte ele almanın sorunların çözümünde, potansiyellerin değerlendirilmesinde ve toplumsal ve mekânsal belleğin inşasında ayırt edici bir kolaylığı bulunmaktadır. Değişen toplumsal ve kentsel dinamiklere bağlı olarak sosyo-mekânsal ve algısal çözülmelerinin yanı sıra birikimlerine eklemlenen güncel kazanımlarıyla hala önemli mesajlar barındıran mahallenin tüm potansiyelleri; günümüz kentsel yaşam kalitesi bağlamında yerel ölçekteki arayışlar, yaklaşımlar, örgütlenmeler ve planlama çalışmaları tarafından sürdürülebilir şekilde değerlendirilebilir niteliktedir. Mahallenin planlama sürecinin "en küçük birimi" olduğu, planlama aracılığıyla yerel kimlik ve topluluk aidiyeti duygusu için bu olgunun yeniden yaratılması gerektiği ve yönetime halkın katılmasında mahalle biriminin kilit bir rol oynadığı vurgulanmaktadır. Henüz Türkiye planlama literatüründe tartışılmamış ancak çeşitli dönemlerde, farklı coğrafyalarda, özellikle ABD ve Avrupa planlama pratiğinde dikkati çeken bir konuma gelmiş; hatta İngiltere'de kısa zaman önce yeniden formüle edilmiş olan mahalle planlaması, toplulukların ihtiyaçlarına koordineli şekilde cevap vermeye, yaşayanların gündelik hayatlarını yakından etkileyen politikaların hazırlanması aşamasında katılımlarına ve kendi geleceklerini planlamalarına izin verecek şekilde geliştirilmiştir. Bugün bu yaklaşım, 2000'lerin başında birçok demokratik ülkede ağırlık kazanan 'yerelleşme' eğilimlerine bağlı olarak politik karar alma ve uygulama süreçlerinde, gücün yerel kurumlara ve yurttaşlara devredilerek devlet ile birey arasında yeni bir denge arayışına çözüm olarak sunulmaktadır. Mahalle planlamasının Türkiye'de son yıllarda mekânı şekillendiren dönüşüm süreçlerine de farklı ve alternatif bir yaklaşım geliştirebileceği düşüncesinden yola çıkılan bu çalışmada, İstanbul'da devletin ve sermayenin kentsel dönüşüm tehdidi ve baskısıyla karşı karşıya kalmış mahallelilerin, yaşam alanlarını yakından ilgilendiren problemlerin belirlenmesini ve çözümünü, beraber hareket etmeyi tercih ettikleri aktörlerle birlikte sağlayıp sağlayamayacakları; dolayısıyla mahalle ölçeğindeki mekânsal düzenlemelerin, planlamanın kurumsal yapısı ve hiyerarşisi içerisinde kendine mahalle planlaması adıyla yer edinecek şekilde sakinlerin yönettiği bir süreçle üretilip üretilemeyeceği sorusunun cevabı aranmıştır. Çünkü mahalle, idari yapının da küçük ama önemli bir birimi olarak özgün ve işlevsel yapısını korumuşsa da topluluk-temelli yöntem ve araçlarla geliştirilmesi noktasında Türkiye'de -parçacıl dönüşüm uygulamaları dışında- mevcut planlama sistematiğinde ve mevzuatında ayrıcalıklı bir yere sahip olamamıştır. Oysa başta mekânsal düzenlemeler olmak üzere merkezi yönetimin karar alma mekanizmalarına dahil olmada gerçek katkılar sunabileceğine inanılmaktadır. Çalışma tek bir yeri, tek bir zaman aralığını ya da tek bir mahalle tipolojisini öne çıkarmamış olup; aksine farklı ülkelerde, farklı tarihsel dönemlerde, farklı mahalle tipolojilerinde bütünsel bir ele alışa ve karşılaştırmalı analizlere imkân tanıyacak şekilde kurgulanmıştır. Çalışmada ayrıca çoklu metodolojiler kullanılmıştır. Araştırma probleminin arka planını ortaya çıkarmak için literatür taramasıyla ulusal ve uluslararası yazındaki teorik tartışmalar ile uygulama incelemeleri, çalışmanın bütününe entegre edilecek şekilde ele alınmaya çalışılmıştır. Mahalle olgusuna, gündelik hayatın etkileşimi ve üretiminde mahalleyi siyasal bir oluşum olarak yeniden yorumlamaya ve konuyu planlama tartışmalarına taşımaya imkân verecek şekilde yaklaşılmış; konunun taşındığı planlama paradigmaları karşılaştırmalı ve eleştirel bir yöntemle ve mahalle ölçeğini konu edinen boyutlarıyla tartışılmıştır. Türkiye analizinde mahalle; gündelik hayat, yönetim ve planlama ile "mahalle siyaseti" eksenlerinde tarihsel olarak incelenmiş ve kentsel dönüşümde mevcut politikaların irdelenmesine ayrıca yer verilmiştir. Mahalle planlaması ise tüm bu tartışmaların geldiği aşamada yurtdışı örneklerinden çıkarımlarla hem kavramsal boyutu, hem de uygulama süreçleriyle birlikte ortaya konarak kuramsal ilkeler oluşturulabilecek şekilde değerlendirilmiştir. Bu taramanın yanı sıra yurtdışında ve Türkiye'de konuyla ilgili mevzuat incelemesi yapılmış; ayrıca aktörlerin kurdukları ilişkiler ile kurumların işlevleriyle ilgili konulardaki beyanları aracılığıyla belirleyici rolleri bulunan tarafları anlayabilmek için söylemleri analiz edilmiştir. Bu analiz, yetkililerin açıklamaları ile çalışmanın sahasını oluşturan Sarıyer'deki mahallelilerin tanıklıkları, görüşleri, talepleri eksenlerinde yapılmıştır. Sarıyer; 1980'li yıllardan itibaren mekânsal, toplumsal ve ekonomik yapısının yoksul mahalleleri de derinden etkileyecek şekilde dönüşüm baskısı ve uygulamaları sonucu değişmiş olması neticesinde, en uygun takip alanını oluşturduğu düşüncesiyle seçilmiştir. Hem özne, hem aktör olarak ise Sarıyer mahallelerinin, hakları adına mahalle dernekleri, kooperatifleri ve muhtarlık gibi yapılanmaları kullanma ve dönüştürme gücüne sahip olan, kamu otoriteleriyle müzakere süreçlerini yürüten ve sonucunda kazanımlar elde etmelerine olanak veren "yeni kurumsallık" deneyimleri; kurdukları Sarıyer Mahalleler Birliği ile birliğin faaliyetleri kapsamında incelenmiştir. Tüm bunlar, çalışma sahibinin gönüllü ve akademik çalışmalarının yoğunlaştığı sahalardan biri olarak 10 yılı aşkın süredir gözlem, deneyim, sözel ve sayısal veri biriktirdiği Sarıyer'de katılımcı gözlem yöntemiyle irdelenmiştir. Çalışma sonucunda, yurtdışı ve yurtiçi incelemelerinde ortaya çıkan bulguların sunumunu takiben mahalle planlamasına ilişkin oluşturulan kuramsal ilkeler Sarıyer sahasıyla buluşturularak test edilmiş ve nihayetinde mahalle planlamasının Türkiye'deki uygulama süreçlerinde karşılaşılması muhtemel engelleri ile potansiyelleri kategorize edilerek mevzuat, mahalle yönetimi, örgütlenme, planlama gibi farklı alt başlıklarda öneriler geliştirilmiştir. Böylece şehircilik eylem alanında yeni bir bakış açısı geliştirilmesine katkıda bulunulmaya çalışılmıştır.
The neighborhood as the geographic and spatial unit of the society points a certain social and spatial identity, which also promises a local context to solve the urban space problems. Furthermore, as the base of communities' ontological needs, which have changed repeatedly according to space-time relations, the neighborhood has remained its importance, historically. Furthermore, the neighborhood remains its significant position in social dynamics and space production processes relatively. By this way, beyond being a spatial unit, the neighborhood includes and produces social-spatial disorganizations related with the paradigm shift and with the contemporary acquisitions and it carries important clues about the influential factors of the urban space dynamics. For this reason, the neighborhood is worth to be reconsidered with its all potentials including the urban life quality, new local quests, approaches, organizations, and urban planning practices. Covering the phenomenon beyond its conceptual frame; extending the contextual and subjective facts within, offers a distinctive convenience to solve space production problems, to reconsider the possibilities and to build spatial memory. In the relevant literature, recent studies emphasize that as "the micro unit of the urban planning process" the neighborhood plays a significant role for the participation and for the empowerment of the local identity and community attachment. By the 2000s, localization occurred as the necessity of democracy and distribution of the power to the local institutions redefined the relation between the state and the citizens. Thus, the political and spatial context of the neighborhood centered itself into localization practices and discussions. Besides its fruitful content for the theoretical discussions, this approach is one of the most determinative elements of the urban space practices, today. Despite the fact that the neighborhood has remained its unique and functional position in Turkey's urbanization journey, it could not find a proper place in urban planning practices and codes but segmental transformation projects. In fact, the neighborhood planning carries so many potentials in the means of local decision-making processes. Although there is a broad literature about neighborhood planning practices in the United States of America and Western Europe which has been reformulated especially by English scholars, neighborhood planning is generally overlooked topic in Turkey's planning and urbanization literature. On the other hand, throughout the Western practices, neighborhood planning has been redefined according to community needs and participation, which is essential for the decision-making processes. This dissertation aims to fulfill this gap in the literature to an extent, focusing on a specific area; Sarıyer, where has become a stress field under the pressure of the state and the capital relations. Sarıyer neighborhoods have struggled against urban transformation treatment since they were built. The present study also aims to offer an alternative approach to urban transformation processes by revealing the struggle and solidarity practices of the neighborhood the communities. The present study aims to frame the phenomenon comprehensively with using different methodologies and analyzing different neighborhood typologies from different geographies and time-periods. The study represents theoretical framework and a critical review of the relevant literature including urban planning approaches that point the neighborhood scale to construct a background and to examine the influential factors of the neighborhood. The study also aims to suggest a new approach to frame the neighborhood, which includes daily life practices and political dynamics. In the case of Turkey, it examines the neighborhood focusing daily life practices, urban governing, planning and "neighborhood politics" axes, historically. Urban transformation projects and their integration to the urbanization dynamics are discussed specifically. The original contributions of the dissertation are that it reveals the narratives and the opinions of different actors about the case field including government representatives, residents of the neighborhoods and social communities; provides a general descriptive picture of the phenomena, tests the relevant literature against newly found data; and rises new questions on the matter. The field of the study case, Sarıyer is the dynamic and exclusive space of the urban transformation agendas. Sarıyer neighborhoods that the study examines are gecekondu neighborhoods where generally low-income population lives. On the other hand, especially after 1980s, with increase of transformation treatment volume, the area has changed spatially, socially and economically. The stress field that is created by the residents and the other actors of the city, the scale of spatial interventions, and the responses are represented in the study. Beyond citizen activities and daily life practices, Sarıyer neighborhoods have established their own institutions like associations and cooperatives to empower themselves and to use their legal rights more efficiently against the urban transformation agendas. Thanks to their institutional establishments, they have a strong and determinative position in urban governing. This study examines "new institutional practice" of the neighborhoods by representing Sarıyer Neighborhoods Union's activities. The methodology of the analysis is participatory observation that the researcher has include these activities more than 10 years as Union's volunteer legal and planning consultant. In conclusion, the discussions of each section and the findings of the case study are presented, and the suggestions has been developed by categorizing both the probable obstacles and potentials of the implementation process of neighborhood planning in Turkey. In this context, firstly, suggestions for neighborhood governance are developed in the pursuit of local democracy; the importance, effect and methods of organization which constitutes an important potential field are considered. Thereafter, it is discussed in terms of how a neighborhood planning process can be operated in the neighborhoods under the pressure of urban transformation, with the design of the formulated planning team and the inclusive principles. Lastly, by analyzing the existing obstacles of neighborhood planning implementation in terms of legislation, a "road map" is determined for the required legislative changes. By this way, the present dissertation opens several doors for further researches and asserts new concrete suggestions, which may draw a new perspective in Turkey's urban planning literature and practices.
Açıklama
Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019
Thesis (Ph.D.) -- Istanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2019
Anahtar kelimeler
Mahalle planlama, İstanbul'da Kent planlama, Bölgesel planlama, Neighborhood planning, City planning in Istanbul, Regional planning
Alıntı