Afet Sonrası En Uygun Geçici Barınma Alanlarının Belirlenmesi İçin Karar Destek Modeli Geliştirilmesi

thumbnail.default.alt
Tarih
2014-07-03
Yazarlar
Rezaei, Sara
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
Geçici barınma alanlarının kurulması; dünyanın birçok noktasında kimi zaman afetler, kimi zaman toplumsal karışıklıklar, kimi zaman da savaşlar nedeniyle mağdur duruma düşen insanları korumak ve hayatlarını belli standartlarda da olsa yürütmelerini sağlamak amacıyla başvurulan yönetmlerden en yaygınıdır. UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği) bu anlamda uluslararası faaliyet gösteren etkin kurumların başında yer alır ve yayınladıkları raporlar ile bu barınma alanlarının ilk andan son ana kadar ne şekilde tasarlanması gerektiğini, yer seçiminde hangi kriterlere dikkat edilmesi gerektiğine dair çeşitli bilgileri dünya kamuoyu ile paylaşmaktadır. Buna benzer olarak yine uluslararası bir girişim olan Humanitarian Charter and Minimum Standards in Humanitarian Response-Sphere Project geçici barınma alanlarına dair geçerli tüm süreci ayrıntılı bir biçimde tanımlamakta ve edindiği tecrübeler ile bu konunun ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulamaktadır. Bu kuruluşlara ek olarak Türkiye’de 2012 Van depreminden sonra kurulan çadır kentler, Suriyeli mültecilerin sığındığı kamplar başta AFAD ve Türk KIZILAY’ı olmak üzere Türk kurumlarının bu konudaki tecrübelerinin değerlendirildiği güncel örnekler olarak bulunmaktadır. Bu örnekler ayrıca geçici barınma alanları konusunun önemini ortaya koymaları açısından da hatırlatıcı bir niteliğe sahiptir. Yakın bir gelecekte İstanbul’un büyük ölçekli bir depreme maruz kalacağı çeşitli bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu çalışmaların ana ekseni İstanbul’un hasar görebilirliğini ortaya koymakla birlikte mevcut yapının nasıl sonuçlar doğuracağına dair konuyla ilgili tüm paydaşları aydınlatmaktır. Araştırmalar göstermektedir ki olası bir İstanbul depremi sonrası önem taşıyan başlıca konulardan biri, konutları yaşanmaz hale gelmiş olan insanların barınma ihtiyacıdır. Bu ihtiyacın karşılanabilmesı fiziki birçok unsurun değerlendirilmesini gerektirmekte ve ayrıca sosyal açıdan da çeşitli değişkenleri içermektedir. 2002 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve JICA ortaklığıyla gerçekleştirilen İstanbul Afet Önleme Azaltma Temel Planı bu noktaya işaret etmekte ve yaklaşık 330.000 adet çadıra ve 120 km2’lik çadır alanına ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir. Bu değerlerin yaratacağı fiziki koşulları ve sosyal sıkıntıları kestirmek neredeyse imkansızdır. Aradan geçen 10 senede İstanbul’un fiziki dokusuna yönelik birtakım iyileştimeler yapılmış olsa da, İstanbul’daki mevcut yapı stoku ve altyapı durumu göz önünde bulundurulduğunda gerçekleşecek hasarın halen büyük miktarda barınma ihtiyacı doğuracağı öngörülmektedir. Bu doğrultuda ele alınması gereken en temel unsurlardan biri geçici barınma alanlarının kentin hangi noktalarında konuşlandırılacağıdır. Bu çalışmada İstanbul’un yüz yüze olduğu bu önemli sorununa çözüm üretmek amacıyla, söz konusu geçici barınma alanlarının yer seçimi sürecine katkıda bulunacak bir karar destek modeli geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu modelin analitik hiyerarşi yöntemi (AHY), yaklaşımlarını temel alarak mekansal analiz gerçekleştirebilecek kapasitede ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yazılımı tabanlı olması öngörülmektedir. Bu sayede karar vericilerin olası bir deprem öncesinde en doğru geçici yerleşim alanlarını tespit etmesi ve bu alanların rehabilite edilmesi doğrultusunda stratejiler geliştirmesi mümkün olacaktır. Kurulması öngörülen sistem, olası bir afet sonrasında da söz konusu alanların değerlendirilmesi amacıyla kullanılabilecek bir yapıya sahip olacaktır. Ek olarak çok kriterli analizi mümkün kılması sebebiyle, afet sonrası koşulları dikkate alınarak kriterlerde anlık güncellemeler gerçekleştirilebilecek ve bu sayede acil durum anında tercih edilebilecek optimum konumların tespiti sağlanabilecektir. Türkiye’de benzeri bir sistemin bulunmuyor oluşu çalışmanın önemini daha da ön plana çıkarmakta ve aciliyetini ortaya koymaktadır. Analitik Hiyerarşi Yöntemi Çok Kriterli Karar Verme Yöntemleri’nin en sık kullanılanıdır. Çok Kriterli Karar Verme Yöntemleri’ni kullanmaktaki amaç, alternatif ve kriter sayılarının fazla olduğu durumlarda karar verme mekanizmasını kontrol altında tutabilmek ve karar sonucunu mümkün olduğu kadar kolay ve çabuk elde etmektir. AHP, karar vericinin; tüm alternatifleri tüm kriterler altında değerlendirerek, göreli önemlerine göre ikili karşılaştırmalar yapmasına dayanmaktadır. Bu çalışma esnasında ulusal ve uluslararasi geçici barınma standartlarını göze aldıktan sonra geçici çadır alanları için kriterler belirlenmiştir. Aynı zamanda Türkiyedeki ve dünyadaki afetler göz önüne alınıp onların hangi sorunlarla karşılaştıkları ortaya konmuştur. Yer seçimi eylemi öncelikle bir yer seçimi kararının alınmasıyla başlamaktadır. Sonraki adımda yer seçimi faktörleri tanımlanmaktadır. İlgili faktörlerin ağırlıkları belirlendikten sonra her bir olası yerleşimin sıralanması başarılmaktadır. Karşılaştırma sonuçları analiz edilerek tercih edilen yerleşimlerin tanımlanması ve en uygun yerleşimin önerilmesiyle işlem sonlanmaktadır.
Establishment of temporary shelters are most widely used method for protecting or sustaining the lives (in an optimum level of standards) of the victims who may have suffered from disasters, social congestions or wars. UNHCR (United Nations Refugee Agency) is one of the efficient organizations acting in this area and their reports are important guides in means of supplying know-how in designing, maintaining and selecting the right locations for shelters. Similar to UNHCR, Humanitarian Charter and Minimum Standards in Humanitarian Response-Sphere Project is concerned with the righteous conditions in shelters and the Sphere Handbook is a valuable product that describes the details of sheltering processes gained by the experiences of the initiative. In addition to these international bodies, temporary shelters established after 2012 Van Earthquake and camps for Syrian refugees are good examples for showing the experience and awareness of the Turkish institutions especially AFAD (Presidency of Disaster and Emergency Management) and Turkish Red Crescent (KIZILAY). These examples also have a characteristic that serves as a reminder for the importance of the issue. It is shown by several scientific studies that Istanbul may face a big scale earthquake in near future. The main axis of these studies is to assess the vulnerability and estimate the possible results due the adverse conditions of the earthquake. These studies claim that one of the most important issues is the requirement of temporary shelter for the victims. To meet the needs of the victims there are several physical conditions in addition to social components that need to be considered. It was estimated in the study (A Disaster Prevention / Mitigation Basic Plan in Istanbul-2002) carried out by Istanbul Metropolitan Municipality and JICA that in a case of the possible earthquake 330.000 tents and 120 km2 area will be needed according to the standards of World Health Organization (WHO), which are 4.5 -5.5 m2 space for each person and hosting maximum 10,000 to 12,000 people. It is almost impossible to estimate the physical conditions and social problems that may occur in such a situation. Although there have been made many improvements in the next 10 years of this study, current building stock and infrastructure is still questionable and it can be assumed that requirement for huge amounts of shelter will be needed. In this aspect one of the critical challenges is the determination of the location of these shelter areas. In this study it is aimed at developing a decision support model that will generate solution for the problem of temporary shelter site selection in the aftermath of a disaster. It is planned to base this model on AHP and/or Fuzzy AHP methodologies also benefiting from spatial analysis through a GIS software. Thus the correct locations for these areas will be determined before earthquake and it will be available for the decision makers to develop strategies to enhance and rehabilitate these areas. The system will also be efficient in post-earthquake situation for evaluating the selected sites. Moreover it will be available to re-evaluate the efficiency of the shelter locations based on the new conditions that arise because of the earthquake. Therefore decision makers will be allowed to update the criteria simultaneously and new locations based on these optimum conditions will be assessed. Inexistence of such a study in Turkey proves the importance of this study and high lights the emergence of the situation.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Instıtute of Science and Technology, 2014
Anahtar kelimeler
Afad.ahy.akut.cbs, Ahp.Drmc.Fema.Gis.Who
Alıntı