LEE- Bilişim Uygulamaları-Doktora

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Başvurular

Şimdi gösteriliyor 1 - 5 / 10
  • Öge
    Development of secure e-commerce protocol
    (Institute of Science and Technology, 2022) Cebeci, Sena Efsun ; Özdemir, Enver ; 744926 ; Department of Applied Informatics
    Increased security breaches in e-commerce over the previous decade have prompted e-commerce enterprises to take more precautions. The inability to securely retain personal data has resulted in violations primarily involving credit card fraud and the theft of user accounts. In this context, e-commerce companies invest in increasing database security to more securely keep user data. Furthermore, these security flaws demonstrate the critical necessity for security protocols and solutions to be implemented. Existing approaches are insufficient and place undue pressure on e-commerce businesses in terms of calculation and connectivity. Similar database flaws exist in mobile payment systems, and numerous safeguards should be included. In general, user data is maintained encrypted and unencrypted in database systems, and user data can be viewed when the database is compromised. In this thesis, we propose an e-commerce protocol that takes security to the next level by employing a novel technique to address existing security flaws in e-commerce and mobile payment systems. Furthermore, even if the database is taken, this protocol prevents access to personal data, removing users' concerns about privacy. Users will have a right to claim how their data is used and will be able to regulate it. To accomplish these enhanced capabilities, users' data is transformed using mathematical procedures and stored in the database in this modified form. Finally, we implemented the proposed protocol and designed attack scenarios to demonstrate that it has been validated and compared to other known protocols and algorithms. The analysis revealed that the suggested protocol outperforms the compared approaches in terms of execution time.
  • Öge
    Uzaktan algılama verileri kullanılarak kuraklık olaylarının alansal, zamansal ve frekans analizleri : Ege Bölgesi örneği
    (Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022) Kocaaslan Karamzadeh, Semra ; Musaoğlu, Nebiye ; 724743 ; Bilişim Uygulamaları Ana Bilim Dalı
    Çağımızın yüzleştiği sorunların en önde geleni şüphesiz ki küresel ısınma ve beraberinde getirdiği iklim değişikliğidir. İklim değişikliğinin, iklim modellerini değiştireceği ve aşırı hava olaylarının sıklığını artıracağı tahmin edildiğinden, dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biridir. Bu değişikliğin; iklim kuşaklarının yer değiştirmesi, kara ve deniz buzullarının erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, şiddetli hava olaylarının yaşanması, taşkın ve sellerin kuvvetli etkilerinin daha sık görülmesi, kuraklık ve çölleşme gibi insan yaşamını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilecek olumsuz sonuçlara yol açtığı aşikârdır. Kuraklık ise karmaşık yapısı nedeniyle diğer afetlere göre anlaşılması güç bir afettir. Başlangıç ve bitişi, etki süresi, şiddeti gibi niteliklerini tespit etmek zordur. Diğer yandan, geçmişte yaşanan kuraklık olaylarının tespit edilmesi ve takibinin yapılması, gelecekte ortaya çıkabilecek olası risklerin önceden kestiriminin yapılması, bu doğrultuda erken uyarı sistemlerinin oluşturulması ve kuraklıkla mücadele planlanması kapsamında gerekli tedbirlerin alınması bakımından oldukça önemlidir. Geleneksel kuraklık izleme ve değerlendirme yöntemleri genellikle sürekli olmayan istasyon bazlı meteorolojik verilere dayanmakta iken, uzaktan algılama teknolojisi ve yöntemleri sağladığı sinoptik görüşle, hızlı bilgi üretme imkânı ve mekânsal olarak sürekli bilgi sunması bakımından bu tür çalışmalar için güçlü bir alternatiftir.
  • Öge
    En uygun konut seçimi problemine mekânsal karar destek süreci ile alternatif bir yaklaşım
    (Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021) Emekli, Hakan Burak ; Güney, Caner ; 708281 ; Bilişim Uygulamaları
    Son yıllarda artan internet kullanımı her alanda olduğu gibi taşınmaz sektörünün de vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Günümüzde taşınmaz malikleriyle –taşınmaz edinmek isteyenlerin iletişiminde kullanılan en yaygın ve etkili araç taşınmaz web uygulamalarıdır. Talebin ve gereksinimin üzerinde bulunan konut sayısı, insanların yoğun yaşamlarında ilgilendikleri konutların hepsini fiziksel olarak görecek zamanlarının olmaması vb. nedenler en uygun taşınmazın belirlenmesini ve güvenilir taşınmaz seçiminin yapılmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum nitelikli ve güncel veriye ulaşma gereksinimi ile birlikte taşınmaz/emlak web sitelerini de daha hızlı, farklı ve kaliteli çözümler geliştirmeye yönlendirmektedir. Bu çalışmada konut arayan kişiler öncelikli olarak, kullanılan web sitesi üzerinden konum, oda sayısı, metrekare, fiyat ve tarih aralığı gibi aradığı taşınmazın fiziksel özelliklerini sisteme girerek, taşınmazların fiziki yapılarıyla örtüşen ilanlar filtrelenmiş ve bu ilanların harita üzerinde gösterimi sağlanmıştır. Sonraki aşamada kullanıcının önem verdiği veya kendi ihtiyaçlarına uygun çevresel ölçütlerin seçimi ve değerlendirilmesi ele alınmıştır. Çalışma kapsamında çevresel ölçüt; diğer bir deyişle erişebilirlik ölçütleri olarak sağlık tesislerine yakınlık, yeşil alan ve parklara yakınlık, ulaşım olanaklarına yakınlık, eğitim tesislerine yakınlık ve dini tesislere yakınlık olarak kabul edilmektedir. Taşınmaz sektöründe çalışanlarla yapılan anketlerde konut seçimine etki eden çevresel ölçütler ve ağırlıkları belirlenmeye çalışılmıştır. En uygun konutun seçiminde kararı etkileyecek ölçütlerin sayısal olarak anlamlandırılması için Çok Ölçütlü Karar Destek yöntemi kullanılmıştır. Çok ölçütlü karar destek sürecinde özellikle mekânsal erişebilirliğe ilişkin ölçütler öne çıkarılmıştır. Bu çalışma kapsamında konut arayanların web sitesi üzerinden seçtiği çevresel ölçütler ya da diğer bir ifadeyle kullanıcının karar vermesi için önemli bulduğu ölçütler yakınlıklarına göre matematiksel işlemlere sokularak ilgili taşınmazlar için bir puanlama yapılmakta, yapılan puanlama sonucunda konut arayanlar için öncelikle ölçütlere göre konutlar sıralamaya sokularak karar destek süreci gerçekleştirilmektedir. Kullanıcının kendi önceliklerine göre seçmiş olduğu erişebilirlik ölçütlerinin, fiziksel ölçütlere göre filtrelenmiş konut sonuçlarının her birine olan mesafesi ile ağırlıklandırılarak sonuç kümesi elde edilmiştir. Ayrıca kullanıcının belirlediği her bir erişebilirlik ölçütünün ve birbirlerine olan ağırlıkları da kendi aralarında ikili karşılaştırmaya sokulmuştur. Elde edilen sonuç kümelerinin birleştirilmesi ve anlamlandırılmasıyla her bir konut için puanlandırma yapılarak kullanıcıya karar destek sağlanmıştır. Konut çıktılarının hem iki boyutlu hem de üç boyutlu haritalar üzerinden görselleştirilerek karar destek süreç sonuçlarının daha iyi anlaşılması sağlanmaya çalışılmıştır.
  • Öge
    Dynamic use of spatial information produced by crowdsourcing approach through social media in the cloud-based decision support process during a disaster
    (Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021) Yılankıran, Feyzi Çelik ; Güney, Caner ; 708280 ; Bilişim Uygulamaları
    Disaster and emergency management requires situational awareness to deliver help. In this regard, disaster and emergency management is inherently a spatial problem: Help cannot be brought unless locations needing help can be identified. What is worse, number of casualties increases as time passes during a disaster. Therefore, not knowing where help is needed may result in unnecessary deaths or permanent injuries because search and rescue resources are not allocated effectively where help is needed. In any disaster or emergency, acquiring situational awareness should be the first priority for efficient and effective allocation of search and rescue resources. Conventionally, performing situational awareness is an official task performed by authorities. However, disaster-stricken people are the most qualified and up-to-date information sources and they do not need to travel to disaster site. They are already in the disaster zone. With the help of widely available tools such as smartphones, they can easily crowdsource and broadcast disaster-related casualty information. Social media makes broadcasting this information even more intuitive: Letting stakeholders know who needs help where is as easy as making a Facebook post. Another motivation for using alternative ways to inform parties interested in providing search and rescue services is that developing countries can dedicate only a limited amount of their resources to disaster preparedness. However, a free, novel, effortlessly deployable, easily extensible application model could provide these developing countries with most desperately needed tools for filling communication gaps that naturally occurring during disasters. Additionally, a social media-oriented disaster and emergency management solution can also support interoperability required by multi-national and multi-agency search and rescue efforts. The solution proposed and developed in this study, called WITNER, aims to fill communication gaps during disasters by crowdsourcing situational awareness information through social media. WITNER captures disaster or emergency related Tweets and catalogs them in its cloud-native database. As situational awareness is an inherently spatial phenomenon, WITNER also attempts to find spatial indexes associated with Tweets and when found, spatially indexes these help request Tweets. This allows both spatial visualization (e.g., against a map that can be accessed through mobile or web clients) and spatial analysis (e.g., help delivery cost analysis for optimization of search and rescue operations) of help requests. As database, business-logic, and interface client components of WITNER are all cloud-native and accordingly lightweight, WITNER can be deployed for any disaster or emergency scenario with the main purpose of facilitating search and rescue operations. Thus, it mitigates humanitarian costs of disasters and emergencies.
  • Öge
    Coğrafi bilgi teknolojileri yardımıyla şehirleşmenin taşkın alanlarına etkilerinin araştırılması
    (Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021) Ertan, Seda ; Çelik, Rahmi Nurhan ; 709161 ; Bilişim Uygulamaları
    Şehirleşme nedeniyle arazi kullanım tiplerinin hızlı ve kontrolsüz değişimi, iklim koşullarını, kentsel yağış-akış sürelerini ve taşkın riskini olumsuz etkilemekte ve çözüm bekleyen bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, Kağıthane Deresi'nin mansap kısmı pilot bölge seçilerek şehirleşme ve taşkın konuları Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) kullanılarak değerlendirilmiştir. Buradaki esas amaç taşkın yönetiminin klasik sistemler ile münferit olarak değerlendirmeyip, artan şehirleşme karşısında bütüncül yönetilmesini sağlayan CBS'nin önemini ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda CBS ortamında hazırlanan mekansal veritabanı ile taşkın analizlerinin yapıldığı HEC-RAS programının entegrasyon sağlanmış olup farklı senaryolara göre taşkın haritaları oluşturulmuştur. Geliştirilen senaryolar: Senaryo1(SN1) mevcut durum, Senaryo 2 (SN2) kısmı şehirleşme olması, Senaryo 3(SN3) tam şehirleşme olması, Senaryo 4 (SN4) şehirleşmenin olmaması durumunu içermektedir. Bu senaryolar CBS'nin veri tutma, düzenleme, sorgulama, analiz ve dinamik yapısından dolayı oldukça hızlı değerlendirilmiştir. CBS de geniş bir veri tabanı oluşturulduğu için şehirleşme ve taşkın konularına ek olarak taşkın riskinin nasıl azaltılacağı konusu da sürdürülebilir kentsel drenaj çözümlerini esas alarak CBS aracılığıyla değerlendirilmiştir.