Günümüzün şehirleri iklim değişikliklerine hazır değildir. Bu durum, plancıları ve mimarları önemli bir mücadeleye iterken, meydana gelen değişikliğe karşı yenilikçi çevreler yaratmak için ciddi fırsatlar sunmaktadır. Yerleşik düzenin iklim değişikliklerine adapte olabilmesi için mimarların ve plancıların yaratıcı çözümler üretmeleri gerekmektedir. Açık mekânları ve ulaşım koridorlarını da kapsayan kentsel tasarım, oldukça uzun ömürlü olup iklimsel değişimle yıllar boyunca başa çıkabilmek zorundadır. Bu nedenle kentsel tasarımın bütün elementleri sıcaklık artışları, yağış miktarının değişimi ve deniz seviyesinin yükselmesi karşısında yeniden modellenmeli ve bunlarla başa çıkacak hale getirilmelidir. Adaptasyon, iklimsel değişikliğin yönetilmesi için gerekli en önemli stratejidir. Ülkeler riski en aza indirmek ve potansiyel faydaları maksimum düzeye çıkarmak için çözüm önerileri oluşturmak zorundadırlar. İklim ve hava koşullarında şu anda görülen değişiklikler ülkelerin vatandaşlarını, ekonomilerini ve çevrelerini etkileyen sinyalleri vermeye başlamıştır. Tasarım aracılığıyla İklimsel değişime adaptasyonun amacı, artık önüne geçilemez bazı değişikliklerle iç içe yaşamının bir gerçek olduğunu vurgulamak, adaptasyonun planlamaya ve tasarıma entegre oluşunun günümüz ve geleceğimiz toplumlarının gelişimine katkılarını göstermektir. İklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede yeşil dokunun rolünün ne denli büyük olduğu, çevrenin doğal bitki örtüsü açısından önem kazandırılması gerektiği, peyzajın vazgeçilmez unsur olduğu, ancak su sıkıntısından dolayı peyzaj kavramında değişiklik olacağı, kuraklık peyzajının önem kazanacağı, bu şekilde iklim değişikliği ile mücadelede başarılı olunacağı görülmektedir.