(Fen Bilimleri Enstitüsü,
)
Sevinç, Akın; Yürekli, Ferhan; Bina Bilgisi; Building Technology
Platon’dan beri ideal toplumun nasıl olması gerektiğine dair birçok fikir ortaya atılmıştır. Bu fikirlerin büyük bir kısmı, ideal topluma ulaşılabilmesi için öncelikle ideal toplumun yaşayacağı mekânların tasarlanması gerektiği görüşüne dayanır ve bu görüş yardımıyla birbiri ardına farklı ideal toplum modelleri ortaya konur. Dünya tarihinde, “ütopya eskizleri” olarak adlandırdığımız bu modellerin yoğun olarak üretildikleri ve yoğun tartışma ortamları yarattıkları dönemlerin günümüze en yakın olanı 1960’lı yıllar olarak bilinen dönemdir. İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan yoğun sanayileşmeye bağlı beliren olanakların, bilimsel ve teknik gelişmelerin yarattığı beklentilerin, kentlerin hızlı büyümeleri sonucu yaşanmaya başlanan sıkıntıların, toplumsal hayatta gündemi belirleyen farklı tartışmaların ve mimarlıkta yeni arayışların ortaya çıkışına denk gelen bu canlı dönemde, birbiri ardına birçok hayali proje tasarlanmıştır. Bu ütopya eskizlerinin ağırlıklı olarak yoğunlaştıkları üç ana yaklaşımdan söz edilebilir. Bunlardan ilki, kentlerin giderek doğayı daha çok tahrip etmeleri sorunundan hareketle, doğa ve yerleşim mekânları arasında yeni ilişki biçimleri arayan yaklaşımdır. İkinci yaklaşım, sanayileşmeye bağlı olarak, oluşacak sanayi toplumunun yaşayacağı yerlerin nasıl olacağı düşüncelerine bağlı projelerin geliştirilmesini sağlar. Üçüncüsü de, varolan kentler için tasarlanacak projeler aracılığıyla, bu kentlerin sorunlarının giderilmesine yönelik yaklaşımdır. Bu projeleri, birbirleri aracılığıyla anlamaya ve değerlendirmeye çalışmak, günümüzün farklı yaklaşımlarıyla yeniden değerlendirmek, “verimsiz” ve “ütopyasız” bir dönem olarak tanımlanan günümüz ortamına farklı bakış açıları ve -belki de- çıkış noktaları getirecektir.