FBE- Yapı Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.Yüksek lisans ve doktora programları İngilizce olarak eğitim vermektedir.
Gözat
Sustainable Development Goal "Goal 11: Sustainable Cities and Communities" ile FBE- Yapı Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeA3 türü düzensizliğe sahip betonarme bir yapının DBYBHY-2007 ve TBDY-2018 esaslarına göre incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-03) Şimşek, Furkan ; Özkul Aksu, Tülay ; Yapı Mühendisliği Bilim DalıDoğal afetler geçmişten günümüze kadar insanlık tarihinde önemli sonuçlara yol açmış olaylardır. Bu doğal olaylarının başında ise deprem gelmektedir. Hem Türkiye hem de Japonya, Filipinler ve Yeni Zelanda gibi dünyada deprem kuşağında bulunan diğer ülkeler sık sık deprem konusu ile gündeme gelmektedirler. Her ne kadar depreme karşı önlemler alınmaya çalışılsa da depremin yıkıcı etkisi, her zaman insanlık tarihinin sınavı olmuştur ve önemli derecede can ve mal kaybına yol açmıştır. Bu doğal olaya karşı birçok alanda gelişen teknoloji ile birlikte çeşitli önlemler alınmaktadır. Dikkate alınması gereken diğer bir önlem ise deprem etkisi altında yapıların dayanımını sağlamaktır. Bunun güvenliğini sağlamak ise yönetmelikler ve şartnameler gibi devlet nezdinde kararlar alınarak yürürlüğe koyulmasıdır. Ülkemizde bugüne kadar toplam 11 adet yönetmelikler ve talimatnameler yayımlanmıştır. Bu tez kapsamında ise tasarımı yapılan betonarme bir üst yapının hem Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik-2007' ye hem de Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği-2018' e göre deprem etkisi altında analizi yapılarak sonuçlar karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmalar sonucunda ise A3 türü düzensizliğe sahip bir yapının her iki yönetmeliğe göre farklılıkları ortaya konmuştur. Tez kapsamında incelenen yapı, bodrum katlarla birlikte 20 katlı olup planda düzensizlikler ana başlığı altındaki A3 türü planda çıkıntılar bulunması durumuna sahiptir. Yapı kirişli plak döşeme taşıyıcı sistemi ile tasarlanmış olup, planda iki eksene göre simetriye ve tüm katlarda aynı düzene sahiptir. Radye temele sahip bu yapının bodrum katlarını çevreleyen rijit betonarme perdeler yer almaktadır. Tezin ilk bölümü, depremin ne ifade ettiğini, coğrafi açıdan açıklanmasını içermektedir. Doğal afetlerin, jeolojik ve meteorolojik olarak iki ana gruba ayrıldığı anlatılmıştır. Depremin ise yer kabuğundaki hareketlilik olarak tanımlanan jeolojik doğal afetler grubunda olduğu vurgulanmıştır. Depremin tanımı yapılarak Türkiye' nin bulunduğu deprem kuşağı görsel ifadelerle açıklanmıştır. Ayrıca Türkiye' nin deprem geçmişi ile ilgili bilgiler verilerek bugüne kadar yürürlüğe girmiş deprem yönetmelikleri kronolojik olarak listelenmiştir. Ayrıca tezin amacı ve kapsamı detaylı olarak açıklanarak yapıdaki A3 türü düzensizliğin nedeni belirtilmiştir. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği-2018' de verilen bazı konulara değinilerek tez kapsamında değerlendirilen yapı hakkında kısaca bilgiler verilmiştir.
-
ÖgeÇelik plakalı perde duvar sistemleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-07) Taştan, Halil Furkan ; Turan, Ömer Tuğrul ; 639097 ; Yapı Mühendisliği Bilim DalıBu tezde Amerika ve birçok ülkede kodlarda bulunan ama Türkiye'de henüz yönetmeliğe girmemiş çelik plakalı perde duvar sistemleri işlenmektedir. Farklı disiplinlerin gereksinimleri doğrultusunda yapıların yatay kuvvete karşı dayanımında aranan şartları sağlamakta gayet etkin bir sistem olan çelik plakalı perde duvar sistemleri, bu tez içerisinde hem pratikte hem de teoride anlatılmış, avantajları ve dezavantajları üzerinde durulmuştur. İlk ana bölümde çelik plakalı perde duvar sistemleri açıklanmış, avantajları ve dezavantajları üzerinde durulmuş, yönetmelikte olan ve yönetmeliğe girebilecek sistemler tanıtılmıştır. Tipik çelik plakalı perde duvar sistemleri yatay kuvvete karşı özellikle yüksek binalarda kullanılan bir sistem olsa da, sistemin elemanları veya davranışı gereği farklı tiplerde taşıyıcı istem türleri önerilmiştir. Deneyler ve yazılımlarla desteklenen bazı yeni sistemler yönetmeliklerde bulunmamasına rağmen yapının davranışına göre taşıyıcı sistemde düzelmeler sağlayarak, hem ekonomik olarak hem de yapı elemanı olarak tasarımcıya daha uygun şartlar sağladığı gözlemlenmiştir. Ayrıca tarihte şartlar ve gereksinimler gereği yapılarda kullanılan bu taşıyıcı sistemler örneklenmiş, diğer yatay kuvvete karşı dayanım gösteren diğer taşıyıcı sistemlere göre farklılıkları anlatılmıştır. İkinci ana bölümde tek katlı çelik plakalı perde duvar sisteminin yönetmeliğe göre hesaplamaları gösterilmiş ve hesaplanan sistemde AISC yönetmeliğince istenen şartlar sağlanmıştır. Ayrıca sistemde söz konusu bazı elemanlar üzerindeki kuvvet değerlerini bulmak için farklı yöntemler önerilmiş ve bu yolların avantaj ve dezavantajları anlatılmıştır. Üçüncü ana bölümde çok katlı bir çelik yapının ana yatay kuvvete dayanım sistemi çelik plakalı perde duvar sistemi olarak tasarlanmış ve hesaplamaları gösterilmiştir. Katlarda bulunan çelik plakalı perde duvar sistemlerinin birbirleri üzerindeki performans etkileri dolayısıyla hesaplamalar yeniden gösterilmiş ve ikinci ana bölümde olmayan yapıdaki diğer eleman hesaplarını gerektiren diğer hesaplamalar da verilmiştir. Yapının tasarımında esas olarak Türk deprem ve çelik yapılar yönetmeliği kullanılsa da Amerikan Deprem ve Çelik yönetmeliğine de bazı durumlarda başvurulmuştur. Ayrıca yönetmelikte kullanılması izin verilen iki farklı yöntemden biri seçilerek yapı tasarlanmış ve bunun yanı sıra diğer yöntem de açıklanmıştır.
-
ÖgeEstimations of seismic input energy and inelastic top displacement demand in moment resisting frame type structures(Institute of Science and Technology, 2020-07) Çalım, Furkan ; Yüksel, Ercan ; Yapı Mühendisliği Bilim DalıEnergy-based seismic design (EBSD) methodology has an edge over force-based seismic design (FBSD) and displacement-based seismic design (DBSD) methodologies in many ways. Unlike FBSD and DBSD used in the current seismic design codes, it accounts for the type (near-fault, far-fault, etc.), frequency content, and total duration of the EQ record. Also, it takes the cumulative damage potential of an earthquake excitation into account. A basis for the EBSD was created in the content of this thesis study by proposing a methodology to calculate the seismic demands of a moment resisting frame fast and with an acceptable level of accuracy. Firstly, mass-normalized input energy response spectrum is calculated for SDOF systems using the ground acceleration and velocity response of the structure. Input energies (EI) imparted into each story of a MDOF system are estimated using the suggested formula which uses mode shapes, modal participation factors, and EI/m spectra constructed for SDOF systems. After total EI per unit mass is estimated, maximum inelastic top displacement (δtop) of a MDOF system during a seismic excitation is predicted using the proposed relation between EI/m and δtop. Model frames and EQ records to be used in the application and verification of the methodology were selected and nonlinear time history analyses (NLTHA) were performed on the model frames using Perform 3D software. In order to make sure that the methodology can be applied on moment resisting frames using different materials and with different number of stories, three-story reinforced concrete Manoukas frame, three- and six-story steel Akbas frames, nine- and twenty-story steel SAC-LA frames were selected. For the selection of EQ records, energy-displacement capacity curves were calculated for the model frames using the force-displacement capacity curves that were obtained after running static push-over analyses.
-
ÖgeYığma duvarların düzlem içi davranışlarının modellenmesi ve analizi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2017-05-24) Kömürcü, Sedat ; Gedikli, Abdullah ; 501141036 ; Yapı MühendisliğiBu çalışma ile yığma duvarların düzlem içi yükler etkisindeki davranışları incelenmiştir. Yığma duvarları modellemek için kullanılabilecek teknikler araştırılmıştır ve yığma duvarların düzlem içi yükler etkisi altında doğrusal olmayan davranışı analiz edilmiştir. Ayrıca ANSYS yazılımı kullanılarak yığma duvarların modellenmesi için yöntemler açıklanmıştır. Yığma yapıları oluşturan yığma duvarların modellenmesi konusunda yapılan çalışmalar, tarihi ve sanatsal değeri olan yığma yapıları daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Modelleme yöntemlerinin gelişmesi tarihi yapılara uygulanacak onarım ve güçlendirmelerin uygulanmasına yardımcı olacak ve yeni yapılacak olan modern yığma yapıların tasarlanmasında önemli bir rol oynayacaktır.