Bilişim ve üretim teknolojilerindeki gelişmeler diğer pek çok alanda olduğu gibi mimarlık alanındaki bilginin
tanımını, içeriğini, işlenişini değiştirmekte ve dönüştürmekte. Dijital araçların 1990’lardan itibaren artan bir ivmeyle yaygınlaşması ile birlikte mimarlıkta tasarlama ve yapma biçimleri bir dizi kırılmaya maruz kalmıştır. Antoine Picon, günümüzde yaşanan dijital dönüşümü kavramak için mekanik dönemin dinamiklerinin incelenmesinin gerekliliğinden söz eder.1 Mario Carpo2 ise mimarlığın yapma ve temsil
biçimlerindeki değişimleri elle üretim yapılan birinci, mekanik model ve kalıplardan üretim yapılan ikinci ve dijital dalga olmak üzere üç temel dönemde ele almaktadır.