FBE- Mimarlık Tarihi Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Ağır, Aygül" ile FBE- Mimarlık Tarihi Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeFormation of an Ottoman town in the Balkans; the case study of Kavala(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018) Ivkovska, Velika ; Ağır, Aygül ; 10199792 ; Mimarlık Tarihi ; History of ArchitectureBu tez temel olarak Osmanlı kent ve konut gelişiminin öne çıkan örneklerinden biri olan Kuzey Yunanistan'ın Kavala kentini konu almaktadır. Bu çerçeve içerisinde doktora tezi Kavala'nın 1391 ve 1912 yılları arasında Osmanlı yönetimi altındaki gelişimini kapsamaktadır. Osmanlı fethinin başladığı 14. yüzyıl sonrası Kavala, I. Selim ve Kanuni Sultan Süleyman ile Veziri İbrahim Paşa'nın çalışmaları sayesinde canlı bir liman kenti haline gelmiştir. Kavala kentinin yerinde olduğu düşünülen Bizans yerleşimi Christoupolis'in fethi ve yerle bir edilmesinden sonra alanda kalıntıların niteliği konusunda fazla bilgi bulunmamaktadır. Bizans dönemi kale kalıntısı ve yeni arkeolojik buluntular dışında herhangi bir yapı bulunmamaktadır. Bu durum Kavala'nın bir Osmanlı yerleşimi olduğunu düşündürmektedir. Çalışmada bahsi geçen zaman dilimi içerisinde bir Osmanlı yerleşimi olarak Kavala'nın gelişimi gözlenmektedir. Daha küçük ölçekte ise tez Osmanlı mahalle organizasyonuna ve kentsel mekanın gelişimine odaklanmaktadır. Bu çalışma, kentin gelişimini, beş yüz yıllık Osmanlı yönetimi süresince kurulması, büyümesi ve gelişimininde etkili olan tüm tarihsel, mimari, ekonomik, sosyal ve politik koşulları göz önünde bulundurarak açıklamaya çalışmaktadır. Birinci bölümde çalışmanın amacı, kapsamı ve son dört yılda toplanan ve çalışmanın özünü oluşturan belge ve görsel malzemelere dayanan yöntem açıklanmaktadır. Çalışma, Balkanlarda Osmanlı kent gelişiminin özgünlüğünü Kavala kenti örneği üzerinden ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra öncelikle kentin ana çekirdeğinin (intra muros) konumunu belirlemeyi, ardından çekirdek dışında (extra muros) kalan alanların gelişimini ortaya koymayı hedeflemektedir. Çalışmada, kentin kurulmuş olduğu coğrafi sınırlar içerisinde, geçirmiş olduğu tarihsel gelişim sürecinin farklı evreleri ele alınmıştır. Çalışmada nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Bu amaçla tarihsel dokümanlardan, arşiv belgelerinden ve alan araştırmalarından karşılaştırmalı bir yöntem aracılığıyla yararlanılmıştır. Kentin geçmişine bakıldığında yok olmuş bir Bizans şehrinin üzerine baştan kurulmuş olan bir kentin Osmanlı İmparatorluğu yönetimi altındaki beş yüz yılı izlenebilmektedir. Bizans ve Osmanlı dönemleri arasında devamsızlık, Osmanlı Kavala'sının gelişimini geçmiş yerleşimler ile bağlantısı olmayan yeni bir kent olarak ele inceleyebilmemize olanak tanır. Çalışmada son olarak özel bir çalışma alanı olan kent tarihi ile alakalı, Osmanlı yerleşimlerinin gelişimine ve özel olarak liman kenti Kavala'ya odaklanan daha önce yapılmış tüm çalışmaları kapsayan bir literatür değerlendirmesi yapılmıştır. Osmanlı Kavala'sı hakkında geniş bir literatür çalışması bulunmamaktadır. Amelia Stefanidptou, Barbara Bruni, Panagiotis Ziogas gibi yazarlar Kavala'nın kentsel gelişimi ve mimarisinin yalnızca belirli kısımları ile ilgilenmiştir. Prof. Dr. Heath Lowry'nin "In the Footsteps of the Ottomans", The Shaping of the Ottoman Balkans", "Remembering Ones Roots, Mehmet Ali Pasha of the Egypt's Links to the Macedonian Town of Kavala: Architectural Monuments, Inscriptions and Documents" isimli çalışmaları Kuzey Yunanistan'ın tarihine odaklanır. Bunun yanı sıra bu çalışmalar bölgedeki kamusal ve dini yapıları ele aldığı gibi gibi Osmanlı döneminden kalan anıtsal yapıları da belgeler ve çeşitli arşiv belgelerini ortaya çıkarır. Bahsi geçen çalışmalar hem bu tez için hem de çalışma alanındaki tarihsel gelişmeleri ortaya koyması açısından ölçülemez öneme sahiptir. Çalışmanın ikinci bölümünde alanın coğrafya, topografya ve morfolojisi göz önünde bulundurularak, plan ve yerleşiminin özgün nitelikleri ile birlikte, Osmanlı kenti bir bütün olarak tanıtılmaktadır. Bunun yanı sıra Osmanlı kenti ve merkezlerinin, çarşı, imaret ve mahalle kavramları dahil olmak üzere, özgün kentsel özellikleri ve bu alanlarda konut ve ticari aktiviteler arasındaki önemli ilişkiler tanımlanmaktadır. Daha ayrıntılı olarak mahalle içerisindeki yaşam ile kamusal ve özel alanların mekansal organizasyonu da analiz edilmektedir. Üçüncü bölüm, tezin konusuna daha yakından odaklanmakta, kentin Neopolis isimli Yunan kolonisinden Bizans dönemindeki Christoupolis'e uzanan tarihine dair kısa bir girişi içermektedir. Çalışma bölgesinde tarih öncesi zamanlardan bu yana çeşitli gruplar yerleşmiştir. Kavala kentinin tarihi Thasos adası ile yakından ilişkilidir. Thasos Adalılar, adanın kuzeyinde, Strymonas ve Nestos Nehirleri arasında kalan bölgeyi kolonileştirerek bu alanda pek çok farklı ticaret merkezleri kurmuşlardır. Tarihte Kavala kentinin ismine ilk kez M.Ö 7. yüzyılda, yeni şehir anlamına gelen Neapolisa adıyla rastlanmaktadır. Neopolis isminin Christoupolis'e ne zaman dönüştüğü ise tam olarak bilinmemektedir. Christoupolis ismine tarihte ilk olarak M.S. 8. yüzyılın sonu 9. yüzyılın başında rastlanmaktadır. Tezin ana kısmını oluşturan dördüncü bölüm Kavala kentini ve kentin Osmanlı fethinden sonraki gelişimini ele almaktadır. Bu bölüm Kavala kentinde Osmanlı fethi ile meydana gelen dönüşümü somut olarak çalışmayı ve analiz etmeyi hedeflemektedir. Alt bölümlerinde, kronolojik sıralamayı takip ederek, fetihten hemen sonraki erken dönemlerinden başlayıp (1391-1478), 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman ve Veziri İbrahim Paşa dönemi, 17. ve 18. yüzyıllar arası Mehmet Ali Paşa dönemi ve tütün fabrikaların yayılması ile yaşanan endüstri kentinin gelişimi (19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başları) konularının üzerinde durarak kentin gelişimindeki tüm aşamaları ortaya koymaktadır. Alt bölümlerin her birinde su kemeri, askeri kaleler, çeşmeler, camiler ve mescitler, çarşılar ve imaretler gibi kamusal yapıları da içeren kentsel gelişmenin farklı bölümlerine odaklanılmakta ve mahallelerin içerisindeki sokak düzeni ve Osmanlı evinin karakteristik özellikleri tanımlanmaktadır. Ayrıca nüfus artışının etkisi ile Kavala'nın esas Osmanlı yerleşiminin dışındaki bölgelerdeki kentleşmesi ve son kısımlara doğru, yapılardaki malzeme ve teknikteki farklılaşmalar ile ayırt edilebilecek Batılılaşma süreci dikkate alınmaktadır. Beşinci bölümde, tüm çalışmanın sentezi olarak, sonuçlar ve Balkanların güneyindeki Osmanlı yerleşmelerinin bir örneği olarak ele alınan Kavala'nın özgünlüğü üzerine yapılan çalışmanın sonuçları sunulmaktadır. 14. ve 15. yüzyıllarda Kuzey Batı Anadolu ve Balkanları fetheden Osmanlı İmparatorluğu bu bölgelerde hâlihazırda yerleşmiş olan bir kültürle karşılaşmıştır. Bu bölgelerde mevcut kent formları kullanılmış ve kentler nadiren baştan inşa edilmişlerdir. Bu sebeple bu bölgelerden örnekler ele alınırken tam anlamıyla bir Osmanlı kentinden ziyade Osmanlılaşma'dan söz etmek daha doğru olacaktır. Ancak tam bu noktada Kavala kenti istisnai bir örnek oluşturmaktadır. Bahsi geçen genel yerleşim biçiminin aksine Kavala boş bir alana sıfırdan kurulmuş olup önceki yerleşimlerin kentin konut gelişimi üzerine etkisinden söz etmek mümkün değildir. Kent formunun gelişimini etkileyen çok çeşitli etmenler bulunmaktadır. Fiziki, sosyal ve güvenlik sebepli olarak gruplanabilecek bu etmenlerin her birinin kent gelişimine eşit derecede katkısı bulunmaktadır. Kavala örneğinde ise kentin kuruluşunda takip eden etmenlerin hayati önemi bulunmaktadır; kentin korunması ve kontrolü, suyun getirdiği yaşam ve zenginlik, kentin doğal çevreye uyumu, sokak dokusundan doğan kent sirkülasyonu, Osmanlı kent yaşamının sembolü olarak farklı etnik grupların ortak saygı çerçevesinde yaşamları, kentin ekonomik refahını arttıran ticaret, aileyi ve ailenin çevre ile ilişkisini sembolize eden konut. Bugün Kavala kentinde hala Osmanlı etkileri görülmektedir. Osmanlıların kentte bırakmış oldukları anıtsal yapıların yanı sıra kent dokusu ve konut programı da bu etkileri yansıtmaktadır. Çalışmanın yürütüldüğü dört yıl boyunca Osmanlı izlerini özellikle Kavala'nın tarihsel yarımadasındaki konutlar üzerinden okumak mümkün olmuştur. Konutların bakımsız durumları ve geçirmiş oldukları başarısız restorasyon uygulamalarına karşılık, Kavala kentinin sokaklarında bugün hala Osmanlı Dönemi dokusunun izlerine rastlanmaktadır. Kavala'daki beş yüz yıllık Osmanlı varlığı (1391-1912) Birinci Balkan Savaşı ve takip eden 30 Mayıs 1913 tarihli Londra Antlaşması ile son bulmuştur. Osmanlı Devleti Enez-Kıyıköy hizasının batısında kalan tüm bölgeleri kaybeder.1912 yılında Birinci Balkan Savaşı'nın sonunda kısa bir süre Bulgaristan yönetimine giren Kavala şehri, 26 Haziran 1913 yılında, İkinci Balkan Savaşı sonrasında Yunanistan birlikleri tarafından işgal edilmiştir ve o zamandan beri modern Yunanistan Devleti'nin bir parçasıdır. Tezin son kısmı referanslardan ve eklerden oluşmaktadır. Referanslar üç bölümden oluşur. Birinci bölümde Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nden elde edilen belgeler yer almaktadır. İkinci bölümde Osmanlı kent gelişimi, Kavala kent gelişimi ve tarihi, liman kentleri, Osmanlı konutları ve benzeri konulardaki basılı yayınlar, üçüncü bölümde ise internet kaynaklarına yer verilmiştir. Ekler kısmı üç bölümden oluşmaktadır. Birinci kısımda (Ek A) Kavala kenti ve etrafını konu alan tarihsel haritalar ve kartografilere yer verilmektedir. Haritalar Kavala'nın en eski haritası olan Piri Reis haritasından başlayarak kronolojik olarak sıralanmıştır. Üzerindeki bilgilerin daha iyi okunabilmesi için haritalardan bazı bölümler alınıp büyütülmüştür. İkinci bölümde (EK B) Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde yer alan Osmanlı Kavalası'na ait belgelere yine kronolojik sırayla yer verilmiştir. Belgelerin en eskisi 1478 yılına tarihlenmekte olup, bu belgeler Kavala'nın Osmanlı idaresi altında bulunduğu beş yüz yıllık süreyi kapsayarak 1909 yılına kadar takip edilebilmektedir. Arşivde bulunan bütün belgeler Osmanlı Türkçesi ile yazılmıştır. Çalışma içerinde belgelerin içeriğine ait verilmiş olan İngilizce bilgiler yazarın kendisine aittir. Eklerin son bölümünde (Ek C) Kavala Belediye'sinden alınan ve en eskisi 1923 yılına tarihlenen grafik haritalar yeniden düzenlenerek verilmiş, bunun yanı sıra Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nden elde edilen ve çeşitli mimari ve kentsel projeleri konu alan planlar sunulmuştur.
-
Ögeİstanbul’un Eski ‘venedik Ticaret Kolonisi’’nin ‘osmanlı Ticaret Bölgesi’ne Dönüşümü(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Ağır, Aygül ; Batur, Afife ; Mimarlık Tarihi ; History of Architecture“İstanbul’un Eski ‘Venedik Ticaret Kolonisi’nin ‘Osmanlı Ticaret Bölgesi’ne Dönüşümü” başlığıyla doktora tezi olarak önerilen araştırma, İstanbul’un Fethi’ne kadar dört yüz yıla yakın varlığını sürdürmüş Venedik Ticaret Kolonisi’nden Osmanlı Ticaret Bölgesi’ne geçiş sürecini konu almaktadır. Çalışma, mekan olarak, Venedik Kolonisi’nin Fetih’ten önce Haliç’in güney sahilinde kaplamış olduğu düşünülen alanla, zaman olarak ise, Venedik yerleşiminden ilk kez söz eden 1082 tarihli “ayrıcalık belgesi (Chrysoboullos)”ne dayanarak 11. yy’dan, bölgenin Rüstem Paşa Camisi’nin inşası ve Yeni Cami’nin inşa hazırlıklarıyla Osmanlı kimliğini büyük ölçüde kazandığı 16. yy’ın sonuna kadar sınırlandırılmıştır. Çalışma ağırlıklı olarak birincil kaynakların sunduğu bilgiler üzerine kurulmuştur. Bölgenin ‘Osmanlı Ticaret Bölgesi’ne geçiş döneminde kimlik değiştirme süreci yaşadığına tanık olunmuştur. Osmanlılar, kendileri için önemli bir rakip olan Venediklilerin, İstanbul içindeki “küçük Venedik”inin izlerini, şehrin bütününde de çok etkili olan yapılarla büyük ölçüde silmişlerdir. Kimlik değişse de binlerce yıldır değişmeyen bir şey vardır: Ticaret. Kiliselerin yerini mescitler / camiler almıştır. Ancak, uzaktan malların geldiği iskeleler, tüketim merkezlerine ulaştıran ana yollar ve çarşıların Fetih öncesi ve sonrası bölgenin değişmezi oldukları belgeler aracılığıyla doğrulanmıştır.