Sanat Tarihi Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Akın, Günkut" ile Sanat Tarihi Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Öge1980 Sonrası Türkiye'deki Sanatın Dönüşümünde Gülsün Karamustafa'nın Yeri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005) Sağır, Çiğdem ; Akın, Günkut ; 175080 ; Sanat Tarihi ; Art HistoryBu çalışma, 20. yüzyıl'da modernizmle gündeme gelen eleştirel yaklaşımlarla görsel sanatlardaki yerleşik değerlerin dönüşümü ve postmodernizmin gündemde olduğu bir dönemde algılanışı temelinde oluşturulmuştur. Bu genel çerçevede 1980 sonrası Türkiye'de sanatın dönüşümü, Gülsün Karamustafa örneği üzerinden değerlendirilmiştir. Karamustafa'nın sanatsal yaklaşımı, toplumsal bakış açısı, deneyimleri ve belli bir süreklilik içinde üretmesi bakımından, 80'lerden günümüze kadar olan dönemde Türkiye'deki 'çağdaş/güncel' sanat olgusunun birçok katmanıyla anlaşılmasını sağlar. 80'li yılların sonundan itibaren, belli kavramlar üzerinden oluşturulan uluslararası platformlarda yer alan Karamustafa, postmodernizmin çoğulculuk anlayışı paralelinde video ve fotoğraf teknikleriyle nesne ve mekanı birarada kurgulayarak göç, kimlik, melezlenme gibi dönemin güncel sosyo-kültürel olgularına vurgu yapmıştır. 70'lerden itibaren belli bir süreklilik içinde üretimde bulunan Karamustafa, Türkiye'de hızlı toplumsal değişimlerin yaşandığı bir dönemde, değişim sürecini kendi yaklaşımıyla yansıtmıştır. Karamustafa'nın eski ile yeniyi, yerel ile evrenseli ve farklı sanat akımlarının yöntemlerini birarada kullanması bakımından 'eklektik' olarak adlandırılabilecek çalışmaları, konularına göre belli başlıklar allında toplanmıştır. Karamustafa'nın göç ve melezlenme konulu çalışmaları köyden kente göç olgusunun ironik sonuçlarını, bitkilerin göçünü ve ekonomik nedenlerle ülkelerinden göç etmiş toplumların dramını; insan ve mekan arasındaki eklektik yapıyı vurgulayarak, kitsch malzeme kullanarak ve göçebe yaşayan insanların durumuna odaklı filmler çekerek ele almıştır. Mekanın niteliğinden yararlanarak yaptığı çalışmalarında eski ile yeniyi; yüksek kültüre ait mekanlarla popüler nesneleri biraraya getirerek, 'eklektik' yapılara dikkat çekmiştir. Zaman, unutma ve bellek konulu çalışmalarında geçmişi, hikayeler ve eşyalar yardımıyla hatırlatarak yeniden kurgulamıştır. Dün ile bugünü birleştiren politik ve tarihsel kimliğe ve kültüre göndermeler içeren bu çalışmalarda, nesnelerin ve mekanın özelliklerini toplumsal bellekle etkileşime sokmuştur. Oryantalist tarzda yapılmış resimlerden yararlandığı çalışmalarında, bu resimleri tarihsel belgeler gibi kullanarak izleyiciyi eleştirel bir bakışa yönlendirmiştir. Dönme kavramı ile ilişkili çalışmaları kimliklerdeki ve inançlardaki değişimi ve 'dönme'yi içermektedir. Kültürlerarası etkileşimi içeren çalışmaları ise çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Çalışmalara genel olarak bakıldığında, nesnelerin taşıdıkları düşüncelerden ve birebir nesnenin anlamından yararlanıldığı görülmüştür. Tüm bu çalışmalar kronolojik sıraya göre değil, konularına göre ayrı başlıklar allında toplanmıştır. Karamustafa'nın çalışmalarıyla ilgili açıklamalarının ardından, bu çalışmalar imge kullanımı, nesne kullanımı, mekan-kurgu ilişkisi, 'teatrallik' ve 'eklektiklik' balonundan değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmelerin ardından Karamustafa'nın yaklaşımı avangard teoriler bağlamında ele alınmıştır. Karamustafa'nın çalışmalarının ve yaklaşımının değerlendirilmesinin sonucunda, küreselleşme ve postmodernizm bağlamında sıklıkla gündeme gelen popüler konuların seçildiği görülür. Bu konular seçilirken, sanat çalışmasının oluşum süreci önem kazanmıştır. 'Büyük anlatıların' ve sanatla ilgili 'yerleşik değerlerin' çözülmesi sonucunda, sanat çalışmalarında yeni yöntem ve teknikler kullanılmaktadır. Deneysel yollarla sanatı sorgulayan modern dönemin ardından postmodern dönemde sanat, düşüncenin iletildiği ve eleştirel görüşlerin dile getirildiği bir alana dönüşmüştür.
-
ÖgeJean Paul Sartre'in İmge Kavramı Açısından Alexander Calder'in Yapıtlarına Bir Yaklaşım Denemesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005) Kırlangıç, Asuman ; Akın, Günkut ; 175074 ; Sanat Tarihi ; Art HistoryBu çalışmanın konusu J. P. Sartre'ın 'imge' kavramı üzerinden, Alexander Calder'in mobillerinin incelenmesi üzerine bir denemedir. Sanat yapıtı aynı zamanda fiziksel imgedir. Yani imgenin tüm özelliklerine sahiptir. Bu yüzden imge için kabul edebileceğimiz her şeyi sanat yapıü içinde kabul edebiliriz. İmge gerçekdışıdır ve büyülü bir tavır sergiler. Aynı şey genel olarak sanat yapıtı, özel için olarak sanat yapıü türü olan mobiller için de geçerlidir. Çalışmanın içersinde öncelikle heykelin kısa bir tanımı ardından da, mobillerin öncesinde heykel alanında yaşanan ve mobillerin doğuşunda etken olan akımlar hakkında bilgi verilmişti. Daha sonra Calder ve mobilleri tanıtılmıştır. Burada ki esas amaç mobillerin doğuş ve gelişim aşamasının incelenmesi olmadığı için bu konular sadece tanıtım şeklinde bırakılmıştır. Çalışmanın esas amacı Sartre açısından 'imge' kavramının tanımlanması, ve bu kavram üzerinden mobillerin incelenmesidir. Bu amaçla öncelikle 'imge' kavramı fenomenolojik olarak incelenmiş ve kendisi de 'imge' olan sanat yapıü ile ilişkileri belirlenmiştir. 'İmge' kavramının önce tanımı ardından doğası ele alınmıştır. Sanat yapıtının incelendiği bölümde, öncelikle Sartre'ın sanat yapıtına karşı tavrı ele alınmıştır, daha sonra da bu tavır ışığında Calder'in mobilleri yorumlanmıştır. Çalışmanın özellikle Calder'in mobilleri üzerine olmasının sebebi, mobillerin kendi başlarına bir şey olmalarıdır. Mobiller kendilerinden başka bir şeye gönderimde bulunmayan, mutlak olan şeylerdir. Mobillerin mutlak olarak varlıklarını sağlayan şey, hareketin kendisine sahip olmalarıdır. Bu da onları klasik anlamda heykelden ayman en büyük özellikleridir.
-
ÖgeYakındoğu Neolitiğinde Orta Anadolu Bölgesi Neolitik Dönem Mimarlığının Yeri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005) Duru, Güneş ; Akın, Günkut ; 175073 ; Sanat Tarihi ; Art HistoryYakındoğu Neolitiğinde Orta Anadolu Bölgesi Neolitik Mimarlığının Yeri" başlığıyla ele alınan bu çalışmada, Orta Anadolu'da ortaya çıkan ilk yerleşik toplulukların tanımlanması, bölgenin konut mimarisi ve yerleşme dokusunun belirleyici olan sosyo-kültürel davranışların Yakındoğu bağlamında incelenmesi ve karşılaştırılması amaçlanmıştır. 1960 kazılarında Çatalhöyük'te ortaya çıkarılan bitişik düzendeki yerleşme dokusunun benzerleri Can Hasan IH, Suberde gibi yerleşmelerde de saptanmıştır. Fiziki olarak her ne kadar Orta Anadolu sınırlarında bulunuyor da olsa, çevresel koşullan farklı bir başka Neolitik yerleşme olan Aşıklı Höyük' te 1989 yılında başlayan kazılar burada da benzer bir yerleşme dokusu olduğunu göstermiştir. Tüm bu bulgular sonucunda Orta Anadolu'nun kendine özgü bir kültürel yapısı olduğu kabul görmeye başlamıştır. Yakındoğu'da bina ve yapı malzemesinin birbirleriyle paralel gelişimi, avcı-toplayıcı yerleşmelerin tarımcı ve hayvancılıkla uğraşan köy yerleşmelerine dönüşüm süreci, Orta Anadolu'da daha farklı yaşanmıştır. Neolitik dönem mimarisinin Orta Anadolu'dan daha ayrıntılı ve daha fazla örnekle bilindiği Yakındoğu'ya baktığımızda, mimari gelişimin her aşaması izlenebilir. PPNA ve PPNB evreleri olarak bilinen zaman diliminde yuvarlak planlı yapılardan dörtgen planlı yapılara geçiş süreci ve bu sürece paralel olarak gelişen farklı yapı malzemelerinin kullanımı, bölgede yaşayan farklı toplulukların birbirleriyle etkileşiminin bir sonucudur. Kısaca yapı malzemesi ve konut biçimlerinin gelişimi Orta Anadolu ve Yakındoğu'da görülen Neolitik yerleşmelerde belirgin biçimde farklılıklar taşır. Yerleşmelerin sosyo-kültürel öğelerine ve bu öğelerin bir yansıması olarak ortaya çıkan mimari dokulara bakıldığında her iki bölgenin de kendine özgü gelişimi olduğu sonucuna varılabilir.