Sanat Tarihi Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Kuban, Zeynep" ile Sanat Tarihi Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Öge1970 ile 2010 Yılları Arasında Türkiye'de Sanat Tarihi Yazımı(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015) Özpınar, Ceren ; Kuban, Zeynep ; 417999 ; Sanat Tarihi ; Art HistoryTürkiye'de, Cumhuriyet'in kuruluşuyla birlikte, modern ulus-devlet kurma anlayışıyla değerlendirilmeye başlanan sanat tarihi yazımı, ulusçuluk / milliyetçilik ideolojisi çerçevesinde ele alınmıştır. Uygulanan Batılılaşma politikaları nedeniyle de, sanat tarihi yazımında Avrupa-merkezci bakış açısı ve "ilerleme" düşüncesi etkili olmuştur. 1970'li yıllardan itibaren, Batı Avrupa'da ve Kuzey Amerika'da öncelikle tarih, sosyoloji ve felsefe disiplinlerinde ortaya çıkan Postmodern yaklaşım, tarih yazımında "gerçeklik"in ve nesnelliğin sorgulanmasına neden olmuştur. Böylece, farklı tarihsel gerçekliklerin varolma ihtimali ve tarihsel anlatıların öznellik ve bireysellik içerdiği görüşü ortaya çıkmıştır. Bu durum, tarihsel geçmişe bakış açısının, anlatı modellerinin ve yöntemlerinin dönüşmesini ve çeşitlenmesini sağlamıştır. Sanat tarihi yazımı da dahil olmak üzere Türkiye'deki birçok disiplin de bu yaklaşımdan etkilenmiştir. Bu tez çalışması, 1970 ile 2010 yılları arasında Türkiye'de yayınlanmış dergi, derleme kitap ve sergi / koleksiyon kataloglarında yer alan, Türkiye'nin görsel sanatlarına dair, seçilmiş sanat tarihi anlatılarını, onları oluşturan, ideolojiler ve kaynaklar, söylemler, tarihsel anlatı modelleri ve düzenleri, dil ve terminoloji gibi birimlere ayırarak tarihsel söylem analizi metoduyla eleştirel okumaya tâbi tutmaktadır. Bu birimler; sosyoloji, felsefe, sanat tarihi ve siyaset bilimleri disiplinlerinden yararlanılarak zamansallık, farklılık, ikili karşıtlık ve özgünlük gibi Türkiye'deki sanat tarihinde öne çıkan kavramlar ile Milliyetçilik, Feminizm, Oryantalizm, Postkolonyalizm gibi kuramlar bağlamında tartışılmaktadır. Böylece tez çalışmasında, Türkiye'de 1970 ile 2010 yılları arasındaki sanat tarihi yazımında, bir tarihsel anlatı modelinin ve buna bağlı söylemin hakimiyetinden çıkılması; Türkiye'nin kendine yönelik tarihsel ve zamansal algısının değişimi; ulus-devlet'in yarattığı "öteki" kimliklerin söylem içerisinde yeniden biçimlenmesi; "ilerleme" düşüncesiyle ilişkili ikili karşıtlıkların yeniden değerlendirilmesi; kullanılan dilin, söylemin ve tarihe bakış açısının değişmesi; sanat tarihi yazımının, yeni yazı formları ve yöntemleriyle genişlemesi gibi önermeler incelenmektedir.
-
ÖgeEski çağ mimarlığında kadın figürlü taşıyıcılara ve Vitruvius'un Karyatid tanımına yeniden bakış(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018-06-26) Çonka Eracar, Şükriye Sevil ; Kuban, Zeynep ; 530855 ; Sanat Tarihi Anabilim DalıEski Çağ mimarlığında kadın figürlerinin bir mimari düzen içinde sembolik anlamlar içeren süslemeler, aynı zamanda taşıyıcı işlevi olan öğeler olarak kullanımı ilk defa MÖ ikinci binde Eski Mısır mimarisinde görülmektedir. Eski Mısır'ı, MÖ 9. yüzyılda Eski Yakın Doğu, MÖ 6. yüzyıldan sonra ise Eski Kıbrıs, Anadolu ve Kıta Yunanistan takip etmektedir. Başlarının üstünde yer alan süslü taçlar yardımıyla bir üst yapıyı destekleyen kadınlar, arkeoloji, sanat ve mimarlık tarihi literatüründe Hathorlu taşıyıcılar ve karyatidler olarak tanımlanmaktadırlar. Hathorlu taşıyıcılarda kadın figürü, Eski Mısır tanrıçası Hathor'u, karyatidlerde genç kadın heykeli olarak şekillendirilmiş Tanrıça veya Kore'yi simgelemektedir. Bu araştırmanın amacı kadın figürlü taşıyıcıların tipolojik ve ikonografik özelliklerini bulundukları mimari yapı sistemi içinde inceleyerek zaman içerisinde nasıl bir değişim gerçekleştirmiş olduklarını, ortak bir ilham fikrinden gelişip gelişmediklerini ortaya koymak ve Vitruvius'un karyatid tanımına yeni bir bakış açısı getirmektir. Eski Mısır ve Eski Kıbrıs'ta bulunan Hathorlu taşıyıcıların Eski Mısır tanrıçası Hathor'u ve onunla özdeşleştirilen tanrıçaları temsil ettikleri bilinmektedir. Eski Suriye'de tespit edilen ve tek bir karyatid örneği olan kadın figürlü taşıyıcı da tanrıça Hebat/İshtar'ı simgelemektedir. Bu öncü örneklerin tanrıçaları simgelemeleri Vitruvius'un karyatidleri "utanç yüklerini taşıyan köle kadınlar" tanımıyla çelişmektedir. Bu kadınlar ayrıca, ülkelerine ihanet eden kadınlar veya tapınak hizmetlileri olarak da yorumlanmaktadırlar (Vickers, 1985, s. 26; Neer, 2001, s. 317). Bununla birlikte "kadın figürlü taşıyıcılar" konusu üzerine bugüne kadar yapılmış çalışmalar genellikle taşıyıcı kavramı veya sadece karyatidler üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu çalışmalar arasında Hathorlu taşıyıcılarla birlikte karyatidleri inceleyen detaylı bir çalışma bulunmamaktadır.
-
ÖgeToplumsal Cinsiyet Bağlamında 1970'lerden 2000'lere Türkiye Çağdaş Sanatında Kadın Sanatçılar(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012) Yıldız, Esra ; Kuban, Zeynep ; 326695 ; Sanat Tarihi ; Art HistoryBu çalışma Türkiye çağdaş sanatında kadın sanatçıların üretimlerini 1960?lı yılların sonu, 1970?li yıllardan 2000?li yıllara uzanan süreçte toplumsal cinsiyet teorileri ve kavramları bağlamında ele alarak sanatçıların çalışmalarıyla toplumsal cinsiyetlendirilmiş kimliklere, konumlara, normlara nasıl karşı çıktıklarını, ele aldıklarını ve kadın sanatçıların çağdaş sanat içindeki farklı konumlarını gösterme amacını taşıyor. Batı?da 1960?lı ve 70?li yıllarda İkinci Dalga Feminizm ve feminist sanatın ortaya çıktığı dönemde kadın sanatçılar, hem üretimde bulunmalarına rağmen sanat ortamında görünmezleştirilmelerini hem de görsel dilin ataerkilliğini sorgulamışlardı. Türkiye?nin Batı/merkez dışı bir ülke olarak görülmesi buradaki sanat pratiklerinin aynı dönemde değerlendirilmesini sağlayamamıştır. Aynı dönemde ve seksenlerde, kadın sanatçıların Batı?daki gibi bir hareket oluşturmadan, seksenlerdeki kadın hareketine doğrudan eklemlenmeden bu konuda paralel örnekler verdikleri gözlenir. Giriş bölümünde, sanat tarihi yazımının problematiklerine değinilerek özellikle kadın sanatçıları tarih yazımından dışlayan anlayış bu konudaki güncel yayınlar ve sergiler, sanat ortamı açısından ele alınıyor ve yayınlarda kullanılan toplumsal cinsiyetlendirilmiş dilin, tarih yazımının bu konudaki ayrımcı etkisine değiniliyor. History?nin değil (erkeğin tarihi), herstory`nin (kadının tarihi) cephesinden bakarak tarihin yazılışındaki hiyerarşilere dikkat çekme amaçlanıyor. İkinci bölümde önce, Türkiye?de güncel sanat pratiklerinin başladığı geç 1960?lı yıllara kadarki süreçte, Batılılaşma döneminden altmışlı yıllara ve sonra 1970?lerden 2000?lere kadın sanatçıların üretimleri toplumsal ve tarihsel açıdan genel olarak inceleniyor. 1970 öncesi dönem kadınların kendi ontolojik problemlerini doğrudan sanatlarının konusu yapmadan ancak toplumsal cinsiyetlendirilmiş kimliklerinden sıyrılmanın mücadelesini sanatla verdikleri ve bu konuda yetmişlere giden yolu hazırladıkları bir dönemdir. 1970?lerle beraber kadın sanatçıların niceliklerinin arttığı ve çalışmalarının içerik açısından farklılaştığı, kimlik politikalarına eleştiri getirdikleri bir dönem başlar. Sonraki bölümlerde, beden politikaları, kadın bedeni ve cinselliği, mekânsallık (kapatılma, ataerkillik, anti-militarizm&ulus devlet, milliyetçilik, sanat kurumları eleştirisi, aile kurumu ve annelik, erkeklik), ırk, sınıf (göç ve kadın, oryantalizm ve kadın) gibi toplumsal cinsiyet kavramları üstünden 1970 sonrasında kadın sanatçıların çalışmaları ele alınıyor. Toplumsal cinsiyet ve feminist teori kullanıldığı alandaki güç, iktidar ilişkilerinin sorgulanmasını getirdiğinden, sanatçıların yapıtlarıyla bu alanlara eleştiri getirdikleri görülebilir. Sonuç bölümünde de özetlendiği gibi, toplumsal cinsiyet çalışmaları ve feminizm Türkiye çağdaş sanatında kadın sanatçıların farklı konumlarını değerlendirmede önemlidir. Kadın sanatçıların görsel alanda açtıkları yeni perspektiflerin ve sanat tarihi yazımının problematiklerinin görülebilmesini sağlar.